DFDS, koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle dijital DFDS Akademi platformu üzerinden gerçekleştirdiği videokonferansta sektörün kadın liderlerini bir araya getirdi. Katılımcılar tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs salgını sürecinde önemli ölçüde dönüşüme uğrayan lojistik sektöründeki ”yeni normali” tartıştı.
Türkiye’nin en büyük liman işletmelerinden Kumport, ülke çapında COVID-19 salgınına karşı verilen yoğun mücadele kapsamında T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından başlatılan “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” milli dayanışma kampanyasına 1 milyon TL ile destek oldu.
Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle sınır kapılarında, gümrüklerde ve transit ülke geçişlerinde yaşanan yavaşlamalar uluslararası karayolu taşımalarını da etkilendi. Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında lojistik hizmetleri sunan ISD Logistics bu süreçte intermodal taşımalarını 5 kat artırarak, ihracatçıları Avrupa’ya demiryolu-karayolu kombinasyonu ile ulaştırıyor.
COVID-19 sürecinde sağlık ve günlük ihtiyaçların hızlı ve etkili bir şekilde taşınması için LCL (Konteyner Yükünden Az) ürününde hizmet verilen direkt hat sayısını 18'e çıkarıan DHL Global Forwarding, İstanbul'dan New York'a ve Busan'dan İstanbul'a LCL hizmetinin yanı sıra kargo uçuşlarına alternatif olarak Çin'den Türkiye'ye, Türkiye'den Avrupa ve Afrika'ya hava charter hizmetleri de sunuluyor.
Arkas ve iştiraki TIL ortaklı Marport Liman İşletmeleri, Milli Dayanışma Kampanyası’na toplamda 3,3 Milyon TL destek verdi.
Tedarik zincirinin devamlılığı için Arkas ana iş kolları olan denizcilik, lojistik ve liman gruplarında çalışanlarının sağlığı için gerekli önlemleri uzaktan çalışma dahil olmak üzere alarak sahada işin devamlılığını sağlamak üzere tüm imkanlarıyla çalışıyor.
Tıp mı, hukuk mu mimarlık mı derken kendini lojistik sektöründe bulan Transorient Yönetici Ortağı Nil Tunaşar, “Fırsatlar ve koşullar bu sektöre girişimi sağladı. Ancak lojistik sektörünün dinamizmi ve geniş çalışma alanı beni cezbetti. Lojistik sektöründe mutfağınızda malzeme olarak tüm dış ticaret, alan olarak ise tüm dünya var. İyi bir aşçı iseniz orijinal ve lezzetli sonuçlar çıkartmak için sonu gelmez fırsatlar elde ediyorsunuz.” diye konuştu.
Dachser Türkiye’nin Genel Müdürü Gökçen Atalayer, lojistiğin erkek-kadın ayrımı kabul etmeyen, sektörün her alanında oyunun kuralına göre oynanması ilkesine dayalı bir meslek olduğunu belirterek, “Kadınlar zor çalışma koşullarına rağmen işlerini titizlikle yapıyorlar ve bence her sektöre olduğu gibi lojistik sektörüne de çalışanlarımın tabiriyle “Kadın Eli” değmesi gerekiyor.“ diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği bölümünden mezun olan Batı Nakliyat Genel Müdür Yardımcısı Ebru Metinoğlu Demirel, “Kadınların iletişim, problem çözme ve stres yönetimi gibi yetkinliklerinin yüksekliğinden dolayı lojistik sektöründe çok başarılı olduklarını” söylüyor. Demirel, bilgi, sorumluluk, adalet ve liyakatin değerlendirildiği bir iş ortamında yöneticinin ya da çalışanın cinsiyetinin ikinci planda kalacağını vurguluyor.
Kadınların iş yaşamında karşı karşıya kaldığı sorunlara yönelik Toplumsal Cinsiyet Politikası, Fırsat Eşitliği Politikası ve Şiddete Sıfır Tolerans Politikası ile Alışan Lojistik’te uzun süreden bu yana bir şirket politikası oluşturduklarını belirten Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, Birleşmiş Milletlerin küresel bazda yürüttüğü Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne imza atan ve onları rehber edinen tek lojistik şirketi olduklarını söyledi.
