20’nci yüzyılın son çeyreğinde demiryolu yeniden keşfedildi, temiz ve yeşil bir dünya için yeni misyon yüklendi. Bu misyon bugün “dünyayı bütünleştirmek, gelişmenin önünü açmak, yeşil geleceğe katkı sunmak” olarak tanımlanıyor…
Bugün (2010-2012) artık sektörlerin, fabrikaların, işletmelerin ve firmaların olmazsa olmazı konumuna gelen yeşil lojistik ve yeşil tedarik zinciri, gerek strateji belirlemede gerekse rekabet avantajı yaratmada önemli birer aktör konumuna gelmiştir.
İklim değişikliğine karşı yapılacak mücadelede önemli bir adım olarak kabul edilen Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik ile birçok tesise raporlama zorunluluğu getirildiğini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bu uygulamanın yeşil lojistik uygulamalarının da önünü açacağını söylüyor. Bakan Bayraktar, lojistik sektörü için demiryolu taşımacılığının güçlendirilmesinin emisyonu salımının azalmasına önemli bir katkı sunacağını vurguluyor.
Tasarruf ve verimliliği tüm operasyonel süreçlerine ve ürünlerine yansıtan Tırsan, daha hafif ve daha az yakıt tüketen ‘yeşil’ ürünleri ile sektörüne öncülük ediyor. Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, yoğun rekabetin yaşandığı taşımacılık sektöründe nakliyecilere avantaj sağlayacak araçlar üreterek sektöre destek olmaya devam edeceklerini söylüyor.
Yüksek Planlama Kurulu tarafından kabul edilen “Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023” 25 Şubat 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Konteyner taşımacılığında dünyanın en büyük hattı olan Maersk Line sürdürülebilir gelecek için tüm teknoloji ve yatırımlarında çevreci kimliğe büründü.
D&B Türkiye’den uluslararası platformlarda geçerli olan lojistik sektörünün en yüksek rating notunu alan Batu Lojistik, altyapısı ve iletişim ağının yanısıra, yeşil lojistik anlayışıyla başta Avrupa olmak üzere birçok bölgede yapılanmaya devam ediyor. Sürdürülebilir markalaşma yolunda önemli adımlar attıklarına dikkat çeken Batu Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Pırıl Gülenç, butik ve ölçek lojistiklerini birleştirerek müşterilerine katma değer yaratmayı sürdüreceklerini aktarıyor.
Sürdürülebilir ve ekonomik bir geri dönüşüm için paydaşları ile işbirliği içinde çalışan Tetra Pak, son 17 yılda 8 milyardan fazla ambalaj malzemesini geri dönüştürdü. 2005-2010 yılları arasında 340 rüzgar gülü ağırlığında tasarruf sağlayan Tetra Pak'ın, 2020 yılında küresel dönüşüm oranını ikiye katlama hedefi doğrultusunda lojistik çözüm ortaklarına da büyük görevler düşüyor.
IFCO Türkiye Genel Müdürü Onur Aytekin: “Türkiye’de taze meyve ve sebze lojistiğinde yoğun olarak kullanılan tek kullanımlık siyah plastik kasalar ve kullanımı sona erdikten sonra temizlenmeden kullanılan çok kullanımlır”.
Tehlikeli Maddelerin Yönetimi’ne yönelik, 25 ülkede temsilciliği bulunan bir uzmanlar ağı olan DGM (Dangerous Goods Management) uzman çözümlerini Nisan 2011 tarihinden bu yana Türkiye’ye de taşıyor.