Dünya üzerindeki karbon emisyonunun yaklaşık %25 'inin lojistik ve taşıma işlemlerinden kaynaklandığına dikkat çeken Rail Cargo Logistics (RCL) Türkiye Satış Müdürü Pervin Altındağ, bu anlamda karbon emisyonun azaltılmasına ve çevrenin korunmasına önemli bir katkı sunan demiryolu bağlantılı intermodal taşımacılık hizmetleriyle önemli bir alternatif yarattıklarını söylüyor.
“Yeşil Performans” stratejisini Türk Pirelli, lojistik süreçlerinde de çevreci yaklaşımı destekleyen projeler gerçekleştiriyor. Tedarik zinciri süreçlerini teknolojiyle güçlendirip, yeşil lojistik prensibiyle hareket eden iş ortaklarıyla çalıştıklarını belirten Türk Pirelli Lojistik Direktörü Ayşegül Şenalp, ayrıca karayolu taşımalarını deniz ve demiryoluna yönlendirmeye devam edeceklerini açıklıyor.
Karbon ayak izini rahatlıkla ölçen ve bunu müşteriyle paylaşan Maersk Line, 2014’te CO2 salınımını 456 bin ton azalttı ve 98 milyon dolar da yakıt tasarrufu sağladı. Maersk Line Ülke Grubu Genel Müdürü Lars Oestergaard Nielsen, “2007 yılını baz alarak 2020’de %80 fazla yük taşırken, enerji verimliliğimizi artırarak %60 daha az CO2 salımı yapmayı planlıyoruz. Buna göre, 2020’de konteyner başına 30.8 gram CO2 salımı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’ye gerçekleştirdiği sevkiyatlarda denizyolunu kullanan Lenovo, Kuehne+Nagel, Panalpina, DHL, Ata Freight ve Erben Lojistik’ten hizmet alıyor. Lenovo Türkiye Lojistik ve İthalat Müdürü Nermin Yılmaz, çevre için demiryolu bağlantılı kobine ve intermodal taşımacılık modellerinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor.
2018’de 6 milyon büyük ev aleti üretimi hedefleyen BSH Ev Aletleri A.Ş. lojistik altyapısını da buna göre yeniden yapılandırıyor. İç ve dış lojistikte demiryolunu çok daha aktif kullanarak hem maliyet hem de karbondioksit salınımlarını azaltmayı hedeflediklerini belirten Tedarik Zinciri Yöneticisi Arif Özgür Sezer, “Satın alma, lojistik yönetimi ve fabrika tedarik zinciri organizasyonlarında entegrasyonu öngören değişikliklerle, talep& tedarik dengesini optimize edilmiş maliyetlerimizle daha etkin biçimde yönetebileceğiz” diyor.
Depolamada ihtiyaçlara özel çözümler sunan BD Depolama, yük sabitleme malzemelerinden sonra palet istifleme sektörüne de adım attı. Türkiye temsilciliğini üstlendikleri “MaxiMate” ürünlerinin 2, 3 ve hatta 4 paleti pratik ve emniyetli şekilde istifleme imkanı sunarak, yükleme verimliliğinde %300’e kadar artış sağladığını belirten BD Depolama Genel Müdürü Uğur Evcil, “CO2 emisyonlarını da önemli ölçüde düşürülmesine imkan sunan MaxiMate ürünlerimiz, sektörümüzün yeşil lojistik hedeflerine de önemli katkı sağlayacak” diyor.
Yılda dökme ve paketli olmak üzere toplamda 500 bin tona yakın ürün sevkiyatı gerçekleştiren BASF, ‘Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Kimya Yaratıyoruz’ misyonunu tedarik zinciri süreçlerine de taşıyor. Yüksek güvenlik standartlarına sahip lojistik şirketleriyle çalıştıklarını belirten BASF Fabrika Lojistik Müdürü Umut Mutlu, iş ortaklarının karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı olduklarını söylüyor.
Doç. Dr. Sevim Budak / İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim Dalı
2010 yılında “Sürdürülebilir Yaşam Planı”nı uygulamaya koyan Unilever Türkiye, hem üretim hem de tedarik zinciri süreçlerini bu modelle yönetiyor.
Sürdürülebilir tarım konusunda hayata geçirdiği projelerle sektörüne öncülük etmeye devam eden PepsiCo Türkiye, kurduğu depolama sistemi ve nakliye mesafelerini kısaltarak karbon salınım miktarını %24 oranında azalttı. PepsiCo Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Tolgay Nur, hem lojistik hem de tarım alanında hayata geçirecekleri yeni projelerle 2017 yılı sonuna kadar karbon ayak izlerini %50 azaltmayı hedeflediklerini söylüyor.