46 milyar ABD doları cirosu ile nihai tüketici ve kurumlar için yenilikçi teknolojiler sağlayan ve 2005’te satın aldığı IBM Kişisel Bilgisayar Birimi ile dünyanın üçüncü en büyük PC şirketine dönüşen Lenovo, yalnızca Çin'de değil, Hindistan, Meksika, Macaristan, Brezilya, Japonya ve ABD'de de üretim yapıyor.  Global Fortune 500 içinde Lenovo, sürdürülebilir yatırım kriterlerinin gerekliliklerini karşılayarak 2015’te “Global 100 Listesi”nde yerine aldı. Listeye 73’üncü sıradan giren Lenovo, ayrıca bu yıl listeye giren tek Çin menşeili şirket oldu. Lenovo Türkiye Lojistik ve İthalat Müdürü Nermin Yılmaz, “Global 100 Listesi’ne girerek Lenovo’nun kurumsal sürdürülebilirlik felsefesi, Global Reporting Initiative (GRI) standartlarında 8’incisi yayınlanan yıllık sürdürülebilirlik raporunda da belirtildiği gibi kanıtlanmış oldu” diyor.

LENOVO DENİZYOLUNU KULLANIYOR

Çevre faktörünün sorumluluk sahibi olan ve kendi alanında lider şirketler için büyük önem taşıdığını vurgulayan Nermin Yılmaz, “Biz de sorumluluk sahibi ve çevreye duyarlı bir teknoloji şirketi olarak tüm partnerlerimizi kendi dünya anlayışımıza uygun, çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik ilkesine uygun olarak seçmek zorundayız. Biz nasıl çevre kriterlerine dikkat ediyorsak ortaklarımızın da aynı özeni göstermesi ve uluslararası beklentileri karşılaması bizi mutlu eder” diyor. Dünyadaki taşıma faaliyetlerinin ciddi bir bölümünün diğer modlara göre en az çevreci olan karayolu ile yapıldığını vurgulayan Yılmaz, “Ülkemizde de uluslararası taşımacılığın yarısına yakını karayolu ile yapılıyor. Bu durum da sektör olarak çevreye ne denli zarar verdiğimizin bir göstergesidir. Denizyolu ve demiryolunda karaya göre ton/yük bazında daha az karbondioksit salınımı olsa da yine de belli oranlarda çevreye zarar vermekten geri değiller. Lenovo en etkin olarak denizyolu taşımacılığı kullanılmaktadır. Daha çevreci olmak adına, doğaya en az zarar verecek taşıma şekillerinin kullanımını artırması gerekir. Bu anlamda kombine ve intermodal taşımacılığı daha efektif bir şekilde kullanmak ve lojistik operasyon sürecinin her safhasında iyileştirmeler yapmak, üzerinde yaşadığımız yer küreyi daha yaşanılabilir bir hale getirecektir. Arzumuz, kombine ve intermodal taşımacılığın devletler ve uluslararası örgütler tarafından da özendirilmesi, dünya genelinde karayoluna olan bağımlılığın azaltılması ve buraya yığılan yük hacminin demiryoluna kaydırılması ile daha yeşil bir tedarik zinciri yönetimi bakış açısına geçilmesidir.”  Şirketlerin her şeyi kendileri yapmak yerine ihtiyaç ve ölçeklerine göre lojistikte dış kaynak kullanımları gerektiğini belirten Yılmaz, “Lenovo da bu konuda ihtiyaçlarını belirlemekte ve en doğru çalışma ortamını yaratmaktadır. Erben Lojistik ve Ata Freight ile işbirliği içerisindeyiz. Bizim için en önemli nokta birlikte çalıştığımız şirketlerin Lenovo kültürünü anlaması ve ortak hedeflere koşabilmektir” diyor.

Yılmaz, IBM Kişisel Bilgisayar Birimi’ni satın aldıktan sonra yeni bir tedarik zinciri yapısı oluşturduklarını belirterek şunları aktarıyor: “Öncelikle operasyonlar dengeli hale getirilmiş, ardından tedarik zincirlerini verimli ve istikrarlı bir şekilde birleştirme çalışmalarına başlanmıştır. Doğru temel performans göstergesi kümeleri oluşturulmuş ve maliyet, zamanında teslimat, nakit dönüşümü ve kalite olmak üzere, dört ana temel performans göstergesi belirlenmiştir. Her şey standartlaştırarak, görev ve sorumluluklar belirleyerek, tutarlı süreçler geliştirerek ve 6 Sigma yöntemleri sayesinde verimlilikleri artırarak bu temel performans göstergeleri doğrultusunda ekiplere güç verilmiştir. Bu temel performans göstergelerini izlemesi ve ölçmesi için çok disiplinli bir iş yönetimi sistemi oluşturulmuştur. Performansın nabzının tutulması, yürütmeye gündelik bazda bağlılık ve aynı zamanda üst düzey yönetim tarafından düzenli gözden geçirmeler sağlanmıştır. Güçlü yönetim sistemi, zorluklar ortaya çıktığında ve kararların hızlı alınması gerektiğinde de ekibe destek sağlamaktadır. Son olarak, önemli girişimlere odaklanmak için doğru yetenekler doğru yerlere yerleştirilmektedir.”