Egesil Kimya, lojistiği uzmanına bırakıyor!
22/10/2024 - 09:19:00
2023 yılında Türkiye’nin ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 74. sırada yer alan Egesil Kimya, 30’un üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. Tedarik zinciri süreçlerinde dijitalleşme, sürdürülebilirlik, yalınlaşma, risk yönetimi gibi konulara odaklanan şirket, lojistikte dış kaynak kullanımını tercih ediyor. Egesil Kimya Tedarik Zinciri Müdürü Arzu Özer, ihale yoluyla belirledikleri lojistik iş ortaklarından öncelikli beklentilerini; hizmet kalitesi, yasal ve çevresel standartlara uyum, güvenilirlik, esneklik, şeffaflık, güçlü teknolojik altyapı olarak sıralıyor.
Egesil Kimya hakkında bilgi verir misiniz?
2002 yılında çöktürülmüş silika üretmek amacıyla kurulan Egesil Kimya, hisselerinin %51’i Evonik’e ve %49’u Ege Kimya’ya ait olan bir kimya üreticisidir. İstanbul merkezli Egesil Kimya’nın, üretim fabrikası Sakarya'nın Arifiye ilçesinde bulunmaktadır. Bölgesinde önemli bir silika tedarikçisi olan Adapazarı'nda bulunan tesisimiz, Türkiye, Avrupa, Uzak Doğu ve Orta Doğu'daki 30’un üzerinde ülkeye ihracat yapmaktadır. Türkiye içindeki müşterilerimize de tedarik ettiğimiz çöktürülmüş silika ürünlerimiz, genellikle lastik/otomotiv, tarım, gıda ve boya sanayilerinde kullanılmaktadır. Egesil Kimya. 2023’te Türkiye’nin ikinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 74. sırada yer aldı.
TEDARİK ZİNCİRİ SÜREÇLERİNİ TEKNOLOJİYLE DONATIYOR
Tedarik zinciri yönetimini nasıl bir yapı üzerine kurdunuz?
Kimya sektöründe tedarik zinciri yönetimi, sektöre özel zorluklar, operasyonel ve yasal gereksinimler nedeniyle diğer endüstrilere kıyasla daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu süreç, hammadde tedariğinden başlayarak, üretim, depolama, dağıtım ve müşteri teslimatına kadar olan O2C (order to cash) dediğimiz aşamaları içerir. Kimya sektöründe tedarik zinciri yönetiminde; operasyonel ve yasal düzenlemeler süreç tasarımını ve maliyeti de büyük ölçüde etkilemektedir. Egesil Kimya olarak tedarik zinciri süreçlerimizi güçlü ERP yazılımı ve dijital koordinasyon yatırımlarımız ile her aşamasını kayıt altına alarak, iç ve dış paydaşlarımızla süreçlerimizi entegre ederek yönetmekteyiz.
Tedarik zincirindeki önemli yapı taşlarından, depolama konusundaki dış kaynak kullanımımız, stok yönetimi ve optimizasyonu için iyi bir kaynaktır. Bu alandaki gerek fiziki gerekse teknolojik altyapımızı sürekli dirençli tutarak, sipariş karşılama oranlarımızı en yüksek seviyede tutuyoruz. Depolama konusunda iş birliği yaptığımız dış iş ortağımızla tüm süreçlerimizi dijitalleştirmiş olmamız, otomasyonun sağladığı verimlilikle, kaynaklarımızı etkin kullanmamıza ve optimize edebilmemize olanak sağlamaktadır.
Talep tahmini konusunda kullandığımız IBP (integrated business planning) modelleri, tedarik zinciri ve planlama süreçlerini optimize etmekteki en etkin kaynaklarımızdandır. RPA(robotic process automation), veri analitiği ve AI (artificial intelligence) çözümleri de mevcut süreçlerimizin optimizasyonu, tekrar eden süreçlerin otomatize edilmesi konusunda üzerinde çalıştığımız nispeten daha yeni nesil diyebileceğimiz disiplinlerdir.
Sevkiyatlarda hangi taşıma modlarını kullanıyorsunuz?
Ürün sevkiyatlarında kısa mesafe ve yurt içinde karayolu alternatifini değerlendirirken; yurt dışında sürdürülebilirlik hedeflerimizi destekleyecek ve karbon emisyonunu azaltacak taşıma modları öncelikli tercihimiz olmaktadır. Denizyoluyla sevkiyat öncelikli tercihimiz olmakla beraber ihracat yelpazemizdeki ülkeler itibariyle yüksek oranda konteyner taşımacılığını kullanmaktayız. Doğu Avrupa, İtalya gibi kısa mesafeli ülkeler için, müşteri memnuniyetini de göz önüne alarak konteyner taşımacılığındaki uzun transit sürelere alternatif ve sürdürebilirliği destekleyen RO-RO+Tren opsiyonlarını değerlendirmekteyiz.
Lojistik ihtiyaçlarınızı ne oranda outsource ediyorsunuz? Lojistik şirketlerinden ne tür hizmetler alıyorsunuz?
Egesil Kimya olarak dış kaynak kullanımındaki stratejimiz, kendi ana iş kolumuz dışındaki hizmetlerin outsource edilmesi yönündedir. Bu karardaki en önemli etkenleri kısaca; maliyet, uzmanlık, esneklik, risk yönetimi ve odaklanma gibi faktörler olarak sıralayabiliriz. Dolayısıyla, tüm lojistik faaliyetlerimiz için dış kaynak kullanmaktayız. Başlıca lojistik ihtiyaçlarımızı; taşımacılık, depolama ve dağıtım, elleçleme, katma değerli işlemler ve gümrükleme şeklinde sıralayabiliriz.
İŞ ORTAKLARINI İHALEYLE BELİRLİYOR
Tedarikçi seçiminde öncelikleriniz neler? Hizmet aldığını lojistik şirketlerinden neler bekliyorsunuz?
Egesil Kimya olarak tedarikçi seçiminde tüm paydaşlarımıza eşit fırsat vermek ve rekabet ortamını adil bir şekilde koruyabilmek için ihale yolunu tercih etmekteyiz. Nakliye ihalelilerimiz kısa ve orta vadeli olduğu için genelde online ihale şeklinde düzenlenmekte. Orta ve uzun dönemli ihalelerimiz paydaşlarımızın yetkinliklerini ve servis detaylarını detaylıca anlatabildiği birebir görüşmeler ile sonuçlandırılmaktadır.
Tedarikçi seçimindeki başlıca kriterlerimizi; hizmet kalitesinin talep ettiğimiz kalite, maliyet, hizmet ağının genişliği gibi taleplerimizle örtüşmesi, tedarikçilerin endüstri standartlarına ve yasal düzenlemelere, çevresel ve güvenlik standartlarına uyumu, tedarikçilerin finansal durumu olarak sıralayabiliriz. Ayrıca güvenilirlik, esneklik, teknolojik altyapı yeterliliği, şeffaflık ve iletişim önem verdiğimiz diğer konu başlıkları arasında yer almaktadır.
‘NET SIFIR SEKTÖRÜN GÜNDEMİNE OTURMUŞ DURUMDA’
Kimya sektörünün lojistik gündemindeki en temel konular neler? Egesil Kimya’nın ajandasında neler var?
Kimya sektörünün lojistik gündemi, sektörel dinamikler, yasal düzenlemeler ve piyasa talepleriyle sürekli değişim gösterse de son süreçte tüm uluslararası şirketlerin en önemli hedeflerinden biri, 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşılmasıdır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) iklim değişikliğinin zararlı etkileri konusunda dünyayı uyaran ve bu değişikliklere karşı alınabilecek önlemleri belirleyen uluslararası bir kuruluştur. 2018'de IPCC tarafından yayınlanan 1.5°C Küresel Isınma Özel Raporu, Paris Antlaşması'nın 1.5-2.0°C küresel ısınma hedeflerine ulaşma amacını vurgular. Raporda, 2050 yılına kadar, özellikle CO2 olmak üzere insan kaynaklı sera gazı salımlarının 2015 düzeylerine göre olabildiğince hızla azaltılması gerektiği belirtilmiştir. Bu hedefe ulaşmak konsolide bir bakış açısı ve yöntem değişikliği ile gerçekleşebileceğinden, uzun vadeli ve sürekli kontrol altında tutulması gereken bir hedeftir.
Egesil Kimya olarak biz de Evonik ile beraber ortak yol haritamızı oluşturmuş ve 2030’a kadar karbon ayak izimizi düşürmek üzere net hedefler belirlemiş durumdayız. Tedarik zinciri ajandamızda; sürdürülebilirlik ve çevresel etkilerin azaltılmasının yanı sıra iş süreçlerini yalınlaştırmak, dijitalleşme ve teknoloji entegrasyonun yoğunlaştırılması bulunmaktadır. Eşzamanlı olarak regülasyonlara uyum, küresel belirsizlikler karşısında tedarik zincirindeki esnekliği arttırabilmek ve risk yönetimi de ajandamızda öncelikli başlıklar arasında yer almaktadır.
‘TÜRK LOJİSTİK ŞİRKETLERİ KÜRESEL RAKİPLERİNE KARŞI FARK YARATTI’
Türk lojistik şirketlerinin son 10 yılda gerçekleştirdiği yatırımlarla kimya sektörüne verdikleri servis çeşitliliğinde yabancı rakiplerine göre fark yarattığını belirten Egesil Kimya Tedarik Zinciri Müdürü Arzu Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: “ADR konusunda sağlanan uyum son yıllarda oldukça artmış ve Türk lojistik şirketleri, rekabetçi fiyatlar sunarak maliyetleri düşürme konusunda avantaj sağlar duruma gelmiştir. Türk lojistik şirketlerinin hizmet çeşitliliğinin artması ayrıca bir artı değer olup, sıvı yük taşımalarındaki servis ve depolama alternatiflerin çoğalması Türk Kimya sektörüne de alternatif tedarikçi yaratma fırsatı vermiştir. Özellikli taşıma ekipmanlarının kara, deniz ve tren ile uyumlu hale gelmesi, gerek maliyet gerekse karbon emisyonu açısından çevre dostu taşıma yapma fırsatı sağlamıştır. Kimyasal madde taşımacılığı konusunda uzmanlaşan Türk lojistik şirketleri uluslararası rakipleri ile rekabet edebilir duruma gelmiş, hizmet ihracatında derece alan lojistik firmalarımız olmuştur. Sorumlu tedarik zincirleri tasarlamak ve bunları sürdürülebilir kılmak, hem çevresel hem de sosyal sorumlulukları ön planda tutarak, tüm sektörler için başarının anahtarıdır. Tüm paydaşların kollektif çabası ile sağlanabilecek bu başarı ile kaynakların etkin kullanımı sağlanır, ekonomik sürdürülebilirlik desteklenir ve toplumsal fayda yaratılabilir” dedi.