e
Banner

Pasifik Eurasia, Türkiye’nin lojistik vizyonunu küresel ölçeğe taşıyor
Pasifik Eurasia, 2019’dan bu yana Türkiye’nin jeostratejik konumunu lojistik bir avantaja dönüştürerek Orta Koridor’da blok tren seferlerini düzenli hâle getirdi. Şirket, Çin–Türkiye–Avrupa hattında yılda 1.000 blok tren hedefiyle kapasitesini artırırken, Türkiye’yi kıtalararası lojistik aklın merkezi konumuna taşıyor.




PasifikPasifik Eurasia, Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasındaki benzersiz konumunu lojistik güce dönüştürme vizyonuyla 2019 yılında yola çıktı. Bugün Bakü–Tiflis–Kars hattındaki taşımaların %98’ini ve Avrupa yönlü demiryolu trafiğinin yaklaşık %20’sini gerçekleştiren şirket, Orta Koridor’un sürdürülebilir, güvenli ve düzenli bir ticaret hattına dönüşmesinde kritik bir rol üstleniyor. Çin Devlet Demiryolları ile imzalan
an stratejik iş birliği sayesinde Çin–Türkiye–Avrupa hattında blok tren seferleri düzenli hâle gelirken, Türkiye’nin koridor üzerindeki etkinliği uluslararası ölçekte güçleniyor. Pasifik Eu
rasia Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Erkan, şirketin yalnızca mevcut operasyon gücünü değil, önümüzdeki dönem stratejik hedeflerini de ortaya koyarak 2025’i bölgesel konsolidasyon yılı ilan ettiklerini belirtti. Taşıma hacmini %40, ciroyu %35 artırmayı, Orta Koridor üzerindeki taşımayı yıl sonuna kadar maksimize etmeyi ve 2026’da daha büyük ölçekte operasyonlara hazırlanmayı şirketin ana hedefleri arasında olduğunu ifade eden Erkan, bu yaklaşımın Türkiye’nin küresel lojistikte merkez ülke konumunu pekiştirme vizyonuyla tamamen örtüştüğünü vurguladı. 
 
BTK HATTINDA %98’LİK TAŞIMA PAYIYLA OPERASYONEL LİDERLİK
Pasifik Eurasia’nın mevcut lojistik altyapısı ve sunduğu hizmetler hakkında bilgi verir misiniz? Hangi hatlarda müşterilerinize çözüm sunuyorsunuz?
 
Pasifik Eurasia, 2019 yılında Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasındaki stratejik konumunu lojistik bir değere dönüştürme vizyonuyla kuruldu. Kuruluş amacımız, Türkiye’nin özellikle doğu-batı aksında ticaret hacmini artırmak, lojistik akışın sürekliliğini sağlamak ve bu süreçte ülkemizin bölgesel lojistik merkez olma potansiyelini somutlaştırmaktır. Bu doğrultuda ilk adım olarak TCDD Taşımacılık A.Ş. ile forwarderlik sözleşmesi imzaladık. Ardından Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Çin, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi ülkelerin demiryolu otoriteleriyle iş birlikleri geliştirerek Türkiye merkezli bir taşımacılık ağı kurduk.
Bugün Bakü–Tiflis–Kars hattındaki taşımaların %98’ini, Avrupa yönlü demiryolu taşımalarının ise yaklaşık %20’sini tek başına Pasifik Eurasia gerçekleştirmektedir. Bu oran, operasyonel bir başarıyı işaret ettiği kadar, Türkiye’nin Orta Koridor üzerindeki taşıyıcı güç rolünün de sahadaki karşılığıdır.
Son iki yılda, Çin Devlet Demiryolları (China Railway) ve bölgesel lojistik kuruluşlarla yapılan iş birlikleri sayesinde Çin–Türkiye–Avrupa hattında blok tren seferleri düzenli hâle gelmiştir. Bu gelişme, Türkiye’nin Orta Koridor üzerindeki vazgeçilmez konumunu uluslararası düzeyde pekiştirmiştir. Bugün Çin’den yola çıkan bir trenin 15 gün içinde İstanbul’a ulaşabilmesi, bu hattın sadece coğrafi değil, stratejik olarak da bütünleştiğinin göstergesidir.
Pasifik Eurasia olarak biz, Asya’dan Avrupa’ya uzanan bu eksende müşterilerimize güvenilir, zaman avantajı sağlayan ve maliyet açısından etkin lojistik çözümler sunuyoruz. Faaliyetlerimizin merkezinde, demiryolu taşımacılığını yeniden Türkiye eksenine oturtmak ve doğu-batı ticaretinde kalıcı bir sürdürülebilirlik inşa etmek yer alıyor.
 
Pasifik Eurasia, Orta Koridor ’da güçlü bir oyuncu olma hedefinde. Bu doğrultuda attığınız iş birlikleri ve katkılarınız nelerdir?
 
Orta Koridor, bugün Asya ile Avrupa arasında güvenli, kısa ve sürdürülebilir taşımacılığın en kritik hattıdır. Çin’den başlayarak Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan bu koridor artık sadece bir alternatif değil, küresel ticaretin istikrar ekseni hâline gelmiştir.
Pasifik Eurasia, bu eksenin sürdürülebilirliği için yalnız operasyonel düzeyde değil, stratejik ve diplomatik düzeyde de sorumluluk üstlenmektedir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ile TCDD Taşımacılık A.Ş. koordinasyonunda yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde, Türkiye’nin koridor üzerindeki etkinliği kalıcı bir yapıya kavuşturulmuştur. Bu vizyonun somut adımlarından biri, ana sponsorluğunu Pasifik Eurasia’nın üstlendiği Haziran 2025’te İstanbul’da düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda imzaladığımız Pasifik Eurasia – China Railway Stratejik İş Birliği Anlaşmasıdır. Bu anlaşmayla birlikte Çin–Türkiye–Avrupa hattında düzenli blok tren seferleri başlatılmış; 9 Temmuz 2025’te Chongqing ve Chengdu’dan çıkan ilk trenler 15 gün içinde İstanbul’a ulaşmıştır.
Bu gelişme, hem hat üzerindeki ticari akışın düzenli hale gelmesini sağlamış, hem de Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi içerisindeki ağırlığını artırmıştır. Tüm taraflar ilk aşamada yılda 1.000 blok tren seferi hedeflemiş olup, bu kapasitenin işlerlik kazanması ve hattın tıkanıklıklarının açılması ile orta vadede iki katına çıkarılması planlanmaktadır. Pasifik Eurasia’nın bu süreçteki katkısı yalnızca taşımayı organize etmek değil; ülkemizin jeoekonomik etkinliğini güçlendiren kalıcı kurumsal altyapıyı tesis etmektir. Tüm bu gelişmeler ve hedeflere yönelik altyapı çalışmalarıyla birlikte, bugün artık Türkiye bir geçiş ülkesi değil, kıtalararası lojistik aklın merkezidir.
 
YENİ HAT YATIRIMLARI BÖLGESEL MALİYETLERİ DÜŞÜRÜYOR SÜRELERİ KISALTIYOR
Orta Koridor dışında hangi hatlarda yeni iş birlikleri gerçekleştiriyorsunuz?
Orta Koridor, bizim ana odağımız olmakla birlikte Türkiye’nin çok yönlü coğrafi avantajlarını kullanarak yeni hat ve bağlantı projelerinde de aktif rol üstleniyoruz. Bunların başında Zengezur Koridoru, Kalkınma Yolu Projesi (Irak üzerinden Basra Körfezi’ne uzanan hat) ve Rize–İyidere Lojistik Limanı gelmektedir. Bu projeler, Türkiye’nin Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu arasında kurduğu lojistik entegrasyonu derinleştirmekte; aynı zamanda bölgesel ticarette maliyetleri düşürüp süreleri kısaltmaktadır. Örneğin, Rize–İyidere Limanı projesi kapsamında, liman bağlantılı demiryolu hatlarının geliştirilmesiyle üretim ve ihracat maliyetlerinde %20–25 oranında azalma hedeflenmektedir.
Bu yatırımlar, Türkiye’nin sadece transit kapasitesini değil, üretim ve dağıtım ekosistemini de doğrudan güçlendirmektedir.
Pasifik Eurasia, bu çerçevede Türkiye’nin kuzey–güney ve doğu–batı eksenlerinde gelişen tüm yeni hatlarında operasyonel çözüm ortağı ve sistem kurucusu olarak yer almaktadır.
 
Gündeminizdeki yeni projeler nelerdir?
Yeni dönemde önceliğimiz; sürdürülebilir, dijital ve yeşil lojistik alanlarında yatırımlarımızı derinleştirmek. Bu vizyonun odağında yalnızca bugünün operasyonel ihtiyaçları değil; geleceğin taşımacılık standartları yer alıyor. 
Bu kapsamda, demiryolu taşımacılığında karbon salımını azaltmaya yönelik yeşil enerji projeleri yürütüyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması (CBAM) kriterleriyle tam uyumlu altyapılar kurarak çevre dostu taşımacılığa geçişi hızlandırıyoruz.
BTK hattının kapasitesini artıracak terminal, antrepo, kuru liman ve konteyner sahası yatırımları planlıyoruz. Bu yatırımlar, hem koridorun taşıma kapasitesini artıracak hem de Türkiye’nin doğu–batı ticaretindeki zaman üstünlüğünü pekiştirecektir.
Dijital koridor yönetim sistemleri ve yapay zekâ tabanlı planlama çözümleriyle taşımacılığı daha verimli, öngörülebilir ve izlenebilir hale getiriyoruz. Pasifik Eurasia olarak önümüzdeki dönemde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik temelli bu yeni projelerle Türkiye’nin lojistik dönüşümünün öncüsü olmayı sürdüreceğiz.
 
TAŞIMA HACMİNDE YÜZDE 40 CİRODA YÜZDE 35 ARTIŞ HEDEFİ
2025 yılını nasıl bir büyüme ile kapatmayı planlıyorsunuz?
2025 yılı, Pasifik Eurasia için bölgesel konsolidasyon yılı olacak. Orta Koridor’un ticari istikrar kazandığı bu dönemde, taşıma hacmimizi %40, ciromuzu %35 oranında artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2025 yılı sonuna kadar Orta Koridor üzerinden gerçekleştirdiğimiz taşımacılığı maksimize ederek, 2026 yılında daha büyük ölçekte taşıma yapmayı hedefliyoruz.
Bu büyüme yalnızca şirketimiz için değil; Türkiye’nin lojistik merkez olma vizyonu açısından da somut bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Amacımız, Türk lojistik sektörünün küresel ağlarla rekabet edebilme kabiliyetini güçlendirmek ve Türkiye’yi kıtalararası bir lojistik üs haline getirmek.
 
‘ORTA KORİDOR, KÜRESEL TİCARETİN ANA OMURGASI OLUYOR’
Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Erkan, demiryolu taşımacılığının geleceğin en stratejik ulaştırma modeli olduğunu vurgulayarak, sektörün hızla dönüşen teknolojik altyapısına dikkat çekti. Erkan’a göre, manyetizma temelli sistemlerin yaygınlaşmasıyla birlikte lokomotif taşımacılığı önümüzdeki on yıllarda maliyet, güvenlik ve süre avantajları açısından çok daha üstün bir alternatif haline gelecek.
Bu dönüşümün merkezinde yer alan Orta Koridor, jeostratejik ve jeopolitik konumu nedeniyle dünya ticaretinin ana caddesi olma yolunda hızla ilerliyor. Erol Erkan, Pasifik Eurasia’nın bu süreçte “zamanı gözetmek ve yönetmek” yaklaşımıyla hareket ettiğini, geleceğin taşımacılık vizyonunu bugünden inşa eden güçlü ve sürdürülebilir adımlar attıklarını ifade etti. Türkiye’nin bugün Orta Koridor’un kalbinde yer alan stratejik bir merkez ülke konumunda olduğunu belirten Erkan, bu hattın sadece bir transit güzergâh olmadığını; Türkiye’nin ekonomik geleceğini, ticari vizyonunu ve bölgesel rolünü şekillendiren stratejik bir omurga olduğunu vurguladı. 
2019 yılından bu yana elde ettikleri başarıların, şirketin kararlı vizyonunun, devletin güçlü desteğinin ve uluslararası paydaşlarla kurulan güven temelli ilişkilerin sonucu olduğunu dile getiren Erkan, Türkiye’nin artık yalnızca transit bir ülke değil; Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesişiminde üretim, dağıtım ve lojistik yönetiminin merkezi hâline geldiğini söyledi. Erol Erkan, Pasifik Eurasia’nın bu büyük dönüşümün lokomotifi olmaya devam edeceğini, şirketin hedefinin Türkiye’nin küresel lojistikteki konumunu daha da güçlendirmek olduğunu belirtti. 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat