e
Banner


Altınyıldız Classics’te teknoloji ve otomasyon milyonlarca ürüne rehberlik ediyor
BR Mağazacılık, Altınyıldız Classics markasıyla Türkiye’de ve dünyada güçlü bir mağaza ağı kurarken, lojistik ve tedarik zinciri yönetiminde yüksek teknoloji ve otomasyon yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Yıllık toplam sevkiyat hacmi 15-20 milyon adedin üzerinde olan şirket, hayata geçirdiği depo konsolidasyonundan robotik süreç otomasyonuna, sürdürülebilir taşımacılıktan omni-channel lojistik entegrasyonuna kadar pek çok yenilikle hem offline hem online kanalda milyonlarca ürünü müşterilere hızlı ve eksiksiz ulaştırıyor.




aldınyıldızTürkiye’nin köklü erkek giyim markalarından Altınyıldız Classics’in perakende operasyonlarını yürüten BR Mağazacılık, 2011’den bu yana entegre yapısıyla üretim, tedarik zinciri ve satış kanallarını tek çatı altında yönetiyor. Türkiye genelinde 60 ilde 200’e yakın mağaza ve 320’den fazla satış noktası; yurt dışında ise 14 ülkede 52 mağaza ve 12 corner ile faaliyet gösteren şirket, güçlü online kanalıyla da büyümesini sürdürüyor. Altınyıldız Classics Lojistik Operasyonları Direktörü Ebru Kavak, İzmir’de toplam 36.000 m² kapalı alana sahip iki özmal depoda mağaza dağıtımı, e-ticaret ve iade süreçlerini uçtan uca yönettiklerini söyledi. Lojistikte verimlilik, hız ve sürdürülebilirlik hedefiyle dikkat çeken yatırımlar yaptıklarını vurgulayan Kavak, “Depo konsolidasyonundan robotik süreç otomasyonuna kadar birçok yenilikle sektöre değer katıyoruz” dedi. 
 
KÜRESEL VE YEREL PAZARDA GÜÇLÜ MAĞAZA AĞI
BR Mağazacılık / Altınyıldız hakkında bilgi verir misiniz? 
2011 yılında kurulan BR Mağazacılık olarak güçlü altyapımızla; üretim, tedarik zinciri ve perakende operasyonlarını entegre bir yapı içinde yönetiyoruz. Altınyıldız Classics markamızla, erkek giyim sektöründe; yüksek kalite ve modern tasarım anlayışını benimseyerek; Türkiye genelinde 60 ilde 200’e yakın mağaza ve 320’den fazla satış noktasıyla, yurt dışında ise 14 ülkede 52 mağaza ve 12 corner noktasıyla geniş bir perakende ağına sahibiz.
Online tarafta ise hem kendi e-ticaret sitemiz hem de güçlü pazaryeri iş birlikleri üzerinden müşterilerimize hızlı, kolay ve kaliteli alışveriş deneyimi sunuyoruz. Online kanalımız, toplam satışlarımız içinde her geçen yıl daha fazla pay alıyor; lojistik ve stok entegrasyonlarımızı da bu büyümeye paralel olarak sürekli geliştiriyoruz.
 
BR Mağazacılık / Altınyıldız tedarik zinciri, lojistik, depolama alanlarında operasyonlarını nasıl yönetiyor? Bu alana yönelik yapılanmanızdan ve süreçleri iyileştirmeye dönük gerçekleştirdiğiniz yatırımlardan söz eder misiniz? 
BR Mağazacılık olarak lojistik ve depolama operasyonlarımızı entegre, yalın ve yüksek teknoloji ile donatılmış bir yapı üzerinde kurguluyoruz. İzmir Torbalı’da 21.000 m², İzmir Ahmetli’de ise 15.000 m² olmak üzere toplam 36.000 m² kapalı alana sahip iki özmal depomuzda; mağaza dağıtımı (B2B), e-ticaret (B2C) ve sezon sonu iade süreçlerini uçtan uca yönetiyoruz.
Geçmişte daha fazla lokasyonda yürüttüğümüz depo faaliyetlerimizi, değişen ekonomik ve enflasyonist koşullara yanıt verebilmek ve operasyonel verimliliği artırmak amacıyla konsolide ettik. Bu dönüşüm sadece fiziksel alan anlamında değil, aynı zamanda stok yönetimi açısından da büyük avantaj sağladı. Stok seviyelerini daha kontrollü bir yapıya oturtarak stok devir gün sayımızı önemli ölçüde iyileştirdik; böylece hem sermaye verimliliğini artırdık hem de ürün erişilebilirliğini çok daha etkin bir şekilde yönetmeye başladık. Depolarımızda operasyonel verimliliği artırmak üzere bir dizi otomasyon ve dijitalleşme yatırımı hayata geçirdik.
Mal kabul süreçlerinde akordeon konveyör sistemi
Askılı ürün yönetiminde askılı otomasyon sistemi
B2B ve B2C ayrıştırma süreçlerinde sorter sistemi
E-ticaret siparişlerinin müşteri bazında ayrıştırılmasında ise Put to Light teknolojisi,
Paketleme sonrasında kargo bazında ayrıştırılmasında kargo sorter aktif olarak kullanılmaktadır.
Özellikle yoğun insan gücü gerektiren paketleme prosesinde, 2026 yılı sonu itibarıyla hayata geçireceğimiz paketleme otomasyon yatırımı ile e-ticaret operasyonlarımızı uçtan uca entegre ve otomatize bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyoruz.
Ayrıca, süreçlerdeki manuel tekrarları ve veri girişlerini azaltmak amacıyla robotik süreç otomasyonu (RPA) uygulamalarını da devreye aldık. Bu sayede hem operasyonel hızımız arttı hem de çalışanlarımızın katma değerli işlere odaklanabilmesini sağladık.
Tüm bu yatırımlarımızın temelinde, kaynakları daha verimli kullanmak, sürdürülebilir büyümeyi desteklemek ve müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmak yer alıyor.
 
YILDA 20 MİLYON ADEDİN ÜZERİNDE SEVKİYAT
Yılda yaklaşık ne kadarlık sevkiyat gerçekleştiriyorsunuz? Sevkiyatlarınızda en çok hangi taşıma modlarını kullanıyorsunuz? Geliştirilmesini beklediğiniz taşıma modları var mı?
Yıllık toplam sevkiyat hacmimiz 15-20 milyon adedin üzerinde. Türkiye genelinde 250’den fazla mağazaya/satış noktasına haftalık sevkiyatlarımızı düzenli olarak gerçekleştiriyoruz. E-ticaret tarafında ise günde ortalama 25 bin ürün çıkışı sağlıyoruz; kampanya ve özel gün dönemlerinde bu sayı 45 bine kadar çıkabiliyor.
Operasyonlarımızda ürün türüne göre hem kolili hem de askılı sevkiyatlar bulunmakta. 
İzmir içi dağıtımları özmal araç filomuzla gerçekleştirirken, diğer Türkiye geneline güçlü iş ortaklarımızla dağıtım yapıyoruz. Tekstil lojistiği özelinde özellikle askılı taşıma altyapısının geliştirilmesini sektör genelinde bir ihtiyaç olarak değerlendiriyoruz.
 
Dağıtım ve depolama gibi alanlarda ne oranda dış kaynak kullanıyorsunuz? 
Lojistik faaliyetlerimizin büyük bir kısmını in-house yapımızla yürütüyoruz. Bu yapı, özellikle planlı ve tahmin edilebilir operasyonlarımızda maksimum kontrol ve verimlilik sağlıyor. Ancak e-ticaret kanalında, dönemsel dalgalanmalara ve ani hacim artışlarına karşı daha esnek ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmak amacıyla dış kaynak kullanımına da yer veriyoruz. Bugün itibarıyla e-ticaret operasyonlarımızın yaklaşık %30’luk kısmı 3PL iş ortaklarımız tarafından yönetiliyor.
Dağıtım operasyonlarımızda ise bölgesel bazda hibrit bir model uyguluyoruz. İzmir içi sevkiyatlarımızı kendi araç filomuzla gerçekleştirirken; e-ticaret gönderileri ve Türkiye genelindeki mağaza sevkiyatlarımızda sektörün önde gelen lojistik firmalarıyla çalışıyoruz. Bu yapı hem operasyonel kontrol hem de maliyet/fayda dengesi açısından bize önemli avantajlar sağlıyor.
 
İş ortaklarını nasıl seçiyorsunuz? 
İş ortağı seçiminde ise yalnızca operasyonel kapasiteye değil, stratejik uyuma da önem veriyoruz. Tercih kriterlerimiz arasında: Güçlü teknoloji altyapısı (WMS, TMS, canlı takip sistemleri), yüksek hizmet kalitesi ve SLA uyumu, müşteri odaklılık ve esneklik, operasyonel sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığı, finansal istikrar ve kriz yönetimi kabiliyeti yer alıyor.
2025 yılı itibarıyla sektör genelinde artan maliyet baskısı göz önüne alındığında, finansal sürdürülebilirlik ve maliyet/performans oranı daha da belirleyici hale geldi. Bu nedenle, uzun vadeli iş birliklerinde sadece bugünün değil, geleceğin dinamiklerine de uyum sağlayabilecek partnerlerle ilerlemeyi önemsiyoruz.
 
TEKNOLOJİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ODAKLI LOJİSTİK AJANDASI
Lojistik ajandanızda hangi başlıklar var? 
2025 yılı itibarıyla lojistik ajandamızda öne çıkan başlıklar şunlar:
E-ticaret operasyonlarının tam otomasyonlu yapıya geçirilmesi
Sürdürülebilir taşımacılık ve çevreci ambalajlama çözümleri
Tedarik zincirinde karbon ayak izinin azaltılması
Sorter, robotik otomasyon ve dijital izlenebilirlik yatırımları
Yalın lojistik uygulamaları ile kaynak verimliliği
Yeni nesil performans ölçüm sistemlerinin devreye alınması
 
Türk lojistik şirketlerinin tekstil lojistiğinde hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörel olarak karşılaştığımız en temel zorluklar neler?
Tekstil sektörü, 2025 itibarıyla iç pazarda ciddi zorluklarla karşı karşıya. Artan asgari ücretler ve operasyonel maliyetler nedeniyle üretim süreçlerinin önemli bir kısmı yurt dışına kayarken, lojistik faaliyetler ağırlıklı olarak Türkiye içinde sürdürülüyor. Bu durum, sektörümüzde lojistiğin stratejik önemini daha da artırmış durumda. Bu nedenle lojistik altyapının verimliliği, şirketlerin ayakta kalabilmesi ve rekabette fark yaratabilmesi açısından kritik hale geldi. BR Mağazacılık olarak bu değişen dinamikleri erkenden okuyarak depo konsolidasyonuna gitmemiz, stok devir gün sayısını iyileştirmemiz ve süreçlerimizi daha verimli hale getirmemiz bu sürecin bir sonucu aslında. 
Türk lojistik şirketlerine gelirsek, hizmet kalitesi anlamında özellikle teknoloji altyapısına yatırım yapan firmalarla başarılı iş birlikleri yürütüyoruz. Ancak hâlâ sektörde hizmet kalitesi ve dijitalleşme düzeyi arasında ciddi bir eşitsizlik bulunuyor. Bazı lojistik firmaları sürece ayak uydururken, bir kısmı operasyonel çeviklikten uzak kalıyor. Burada özellikle veri paylaşımı, SLA takibi ve operasyonel şeffaflık gibi konular hâlâ gelişmeye açık alanlar.
Sektörel olarak karşılaştığımız en temel zorlukları ise; operasyonel esneklik eksikliği, yetersiz dijital entegrasyonlar, artan maliyetlerin hizmet kalitesine negatif yansıması, nitelikli iş gücü bulmada yaşanan zorluklar olarak sıralayabiliriz. 
Çözüm olarak, lojistik firmalarının verimliliği merkeze alan, teknolojiyle bütünleşmiş bir hizmet anlayışına yönelmesi gerekiyor. Biz de iş ortaklarımızı seçerken bu kriterlere göre değerlendiriyor; uzun vadeli, sürdürülebilir ve karşılıklı değer üreten ilişkileri tercih ediyoruz.
 
HİBRİT LOJİSTİK YAKLAŞIMIYLA VERİMLİLİK VE MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ
Tekstil lojistiğinde yeni trendler neler?
Tekstil lojistiği, global tedarik zincirlerindeki değişim, tüketici beklentilerinin evrilmesi ve ekonomik koşullardaki dalgalanmalarla birlikte ciddi bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Artık sadece ürünü doğru zamanda teslim etmek yeterli değil; aynı zamanda daha hızlı, daha çevreci ve daha az maliyetli operasyonlar hedefleniyor. Bu bağlamda tekstil lojistiğinde öne çıkan yeni trendleri şu başlıklarda özetleyebiliriz:
• Üretici Sevk Operasyonu (Vendor-to-Store Modeli): Artan iş gücü ve nakliye maliyetleri karşısında, üreticiden direkt mağazaya sevkiyat modeli yeniden gündeme geliyor. Bu yapı sayesinde ürünler, merkezi depoya uğramadan mağazalara ulaştırılıyor ve hem operasyonel iş gücü azalıyor hem de taşıma maliyetleri düşürülüyor. Bu model özellikle sezon içi yüksek hacimli ürün gruplarında oldukça verimli sonuçlar doğuruyor.
• Hiperotomasyon ve Dijital İş Gücü: Tekstil lojistiğinde verimlilik hedeflerine ulaşmak için artık sadece otomasyon değil, hiperotomasyon devreye giriyor. RPA (robotik süreç otomasyonu), görüntü işleme, yapay zekâ destekli tahminleme sistemleri ile mal kabulden ayrıştırmaya, sevkiyattan raporlamaya kadar birçok süreç daha az insan gücüyle, daha yüksek hız ve doğrulukta yönetiliyor. Biz de BR Mağazacılık olarak RPA süreçlerini aktif şekilde kullanıyoruz ve kaynak ayırıyoruz.
• Sürdürülebilir Lojistik: Karbon nötr taşımacılık, geri dönüştürülebilir ambalaj kullanımı ve yeşil depo uygulamaları, artık sadece tercihe bağlı değil; müşteriler ve iş ortakları nezdinde bir gereklilik haline geldi. Sürdürülebilirlik odaklı bu yaklaşım, aynı zamanda ambalaj ve operasyon maliyetlerini de minimize ederek çift yönlü fayda sağlıyor
• Mikro Dağıtım Merkezleri ve Hızlı Teslimat Modelleri: Özellikle büyükşehirlerde, e-ticaret siparişlerinin daha hızlı teslim edilebilmesi adına mikro dağıtım merkezleri önem kazanıyor. Aynı gün ve ertesi gün teslimat gibi modellerin lojistik altyapılarını güçlendiren bu yapı, tüketici memnuniyetiyle doğrudan bağlantılı hale geldi.
• Çok Kanallı (Omni-channel) Lojistik Entegrasyonu: Tüketicinin alışveriş davranışı fiziksel ve dijital kanallar arasında giderek daha akışkan hale geliyor. Dolayısıyla tedarik zincirinin de bu çoklu kanallar arasında esnek, entegre ve anlık olarak çalışabilmesi gerekiyor. 
• 3PL İş Ortaklıklarında Esneklik ve Teknoloji Uyumu: Artık dış kaynak kullanımında yalnızca kapasite değil, teknoloji entegrasyonu da kritik kriter haline geldi. Dönemsel esnekliğe imkan tanıyan, veri paylaşımına açık ve sürdürülebilirlik vizyonu olan 3PL firmalarıyla iş birliği yapmak, operasyonel dayanıklılığı artırıyor.
Bu trendlerin ortak paydası, verimlilik, hız, sürdürülebilirlik ve müşteri memnuniyetini aynı anda gözeten hibrit bir lojistik yaklaşımı sunmalarıdır. 
 
OTOMASYON YATIRIMLARI İLE %30 VERİMLİLİK ARTIŞI… 
Altınyıldız Classics Lojistik Operasyonları Direktörü Ebru Kavak, tekstil lojistiğinin yalnızca ürünlerin hareketini değil, markanın müşteriye verdiği sözü zamanında ve eksiksiz biçimde yerine getirmeyi temsil ettiğini vurguladı. “Bu bilinçle, operasyonel mükemmellik ve müşteri deneyimi arasında köprü kuran bir yaklaşımı benimsiyoruz” diyen Kavak, BR Mağazacılık çatısı altında farklı lokasyonlardaki depo operasyonlarını ve hem B2B hem B2C sevkiyat süreçlerini bütünsel bir bakış açısıyla yönettiklerini söyledi. Haftalık milyonlarca ürünün doğru zamanda, doğru yerde olmasını sağladıklarını ifade eden Kavak, operasyonel verimliliği artıran otomasyon sistem entegrasyonlarıyla süreçlerde %30’a varan iyileştirmeler gerçekleştirdiklerini aktardı. Ayrıca performans takibini objektif kriterlerle ölçen ve izlenebilir hale getiren bir modeli devreye almak için çalıştıklarını dile getirdi. Kavak, “Bu noktada hem mevcut operasyonlarımıza değer katmak hem de sektöre bilgi paylaşımıyla katkı sunmak benim için önemli bir sorumluluk. Önümüzdeki dönemde lojistiğin daha fazla stratejik değer taşıdığı, teknolojiyle daha da iç içe geçtiği bir dönüşüme tanıklık edeceğiz. Biz de bu dönüşümün hem öncüsü hem uygulayıcısı olmayı sürdüreceğiz” diye konuştu. 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat