Doğu Karadeniz ihracatçılarının lojistik gündemi yoğun
23/12/2022 - 09:50:00
Sarp Sınır Kapısı’nın artık ihracat hacmini kaldırmadığını vurgulayan DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, çözümün bu kapının kapasitesinin artırılması ve Muratlı Sınır Kapısı’nın devreye alınması olduğunu söyledi. Kalyoncu, ayrıca Samsun demiryolu hattının Gürcistan-Batum Demiryolu hattına bağlanmasının, Samsun-Sarp otoyolunun bir an önce planlanmasının, belirli destinasyonlara düzenli konteyner seferleri konulmasının, Trabzon’dan direkt yurt dışı kargo taşımalarının başlatılmasının ihracat artışına katkı sağlayacağını vurguladı.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) üyeleri Türkiye'nin ihracat performansına nasıl katkı sunuyor?
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) olarak yetki alanımız Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerini kapsıyor. 2021 yılında bu şehirlerden 131 farklı ülkeye 1 milyar 183 bin dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirilmişti. 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde ise, henüz yıl tamamlanmamış olmasına rağmen bölge ihracatında geçtiğimiz yılın ihracat rakamı ve ülke sayısı aşılarak 135 ülkeye 1 milyar 291 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.
Bölgemizin geleneksel ihracat pazarları lojistik yakınlık avantajı nedeniyle başta Rusya, Gürcistan ve Azerbaycan olmak üzere Kafkasya ve Orta Asya pazarları. Bununla birlikte Avrupa ülkeleri, bölgemizin en önemli ihraç ürünlerinden fındık ve çay ihracatının yoğun olarak gerçekleştirilmesi nedeniyle başı çeken ülkeler arasında.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği olarak bölge ihracatçılarımızın dünyanın tüm kıtalarına ihracat gerçekleştirmesini çok değerli buluyoruz. Ancak henüz erişemediğimiz pazarlara erişmek, var olduğumuz pazarlarda da pazar payımızı artırmak için çalışmalarımızı tüm gücümüzle sürdürüyor, hazırladığımızı projelerle henüz markalaşma bilincine ulaşamamış veya pazarlama süreçlerinde yetersiz kalan sektörlerimiz için tanıtım faaliyetleri yürütüyoruz.
Buna verebileceğimiz en güzel örnek son dönemde bölgemiz ihracatının yükselen yıldızı olan ve Norveç Somonuna doku, renk ve tat benzerliği sebebiyle her geçen yıl daha fazla talep alınan Türk Somonu için gerçekleştirdiğimiz tanıtım faaliyetleri. Hazırladığımız proje kapsamında “Turkish Salmon From Black Sea” markası ile tescillediğimiz ürünün markalaşmasını sağlayarak ileri derecede işlenmiş ve katma değer ihtiva eden ürün halinde ihracatının yapılması ve marka bilinilirliğinin artırılması amacıyla faaliyetlerimize ağırlık verdik ve su ürünleri kümesinde yer alan firmalarımızla ilk etapta dünyanın önde gelen su ürünleri fuarlarını ziyaret ederek tüm dünyaya markamızın lansmanını yaptık.
Bakanlığımızın devreye aldığı Uzak Ülke Stratejisi doğrultusunda pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinde radarımızı genişletip komşu ve çevre ülkeler dışına çıkmaya çalışıyoruz. Tüm uzak pazarlar içinde dikkatimizi özellikle alım gücü her geçen yıl yükselen Uzak Doğu Pazarına odaklıyoruz. Tanıtım faaliyetlerimizle bölge ihraç ürünlerinin belirli pazarlara bağlı kalmadan tüm dünyaya ulaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
SARP’TA İŞLER SARPA SARDI!
Bölge ihracatçısının lojistik gündeminde neler var?
Bölge ihracatçılarımızın en fazla serzenişte bulunduğu konular arasında lojistiğe ilişkin sorunlar başı çekiyor. Öncelikle bölgemizin ve hatta ülkemizin en yoğun gümrük kapılarından biri olan Sarp Sınır Kapısı zaten yeterince yoğundu. Günümüzde bir de Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş nedeniyle tüm ülkelerin ihracat yüklerini Sarp Sınır Kapısı’na yoğunlaştırması bu gümrük noktasında işlerin tıkanmasına, kuyrukların uzamasına sebebiyet verdi. Halihazırda kapasite yetersizliği yaşanan ve zaten rantabl çalışmayan Sarp’ta deyim yerindeyse işler sarpa sarmış durumda. Aslında sorunun çözümü için ilk adım 31 Ağustos 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Artvin İli Borçka İlçesinden Gürcistan’a açılacak Muratlı Sınır Kapısı için Muratlı Gümrük Müdürlüğü kurulması ile atıldı. Ancak maalesef o günden bugüne herhangi bir aksiyon alınamadığından bugün hala Sarp Sınır Kapısı’nın yoğunluğunu konuşuyoruz. Dahası bu kapıdan geçiş yapmak üzere yollara düşen TIR’lar karayolu geçişlerini Karadeniz Sahil güzergahı üzerinden yaptığı için bu güzergahtaki şehirlerin şehir içi trafiği de tıkanma noktasına geldi. Bu nedenle hem Sarp Sınır Kapısı’nın kapasitesinin artırılmasını hem Muratlı Sınır Kapısı’nın yapımına bir an önce başlanmasını hem de şu an için yetersiz kalan Samsun – Sarp karayolunun, otoyol olarak planlanarak Doğu Karadeniz Bölgesi’nin İstanbul ve Ankara otoyol ağına bağlanmasını talep ediyoruz.
Bunlardan öte; trafik yoğunluğunun azalması, nakliye maliyetlerin düşmesi ve uluslararası demiryolu hatlara bağlantının sağlanması için Cumhuriyetin ilk yıllarında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından planlandığı gibi; Samsun demiryolu hattının, sahil bandından Ordu-Giresun-Trabzon-Rize-Hopa güzergahından ve bu güzergahlardaki limanlara bağlantılı bir şekilde Orta Asya’ya uzanan hat olan Gürcistan-Batum Demiryolu hattına bağlanması ihracatçılarımızın en büyük talebi.
Bir diğer konu Sochi Limanı ihraç yüklerine kapatıldıktan sonra bölgemizden gerçekleştirilen düzenli konteyner seferlerinin sekteye uğraması. Belirli destinasyonlara düzenli konteyner seferleri konularak bölge ihracatçılarımızın ihraç yüklerini denizyolu ile taşımasının sağlanması bölge ihracatçımız açısından büyük önem arz ediyor.
‘TRABZON’DAN DİREKT KARGO UÇUŞLARI BAŞLATILMALI’
İhracat taşımalarında en çok hangi taşıma modları kullanılıyor? Alternatif yolların devreye almasını bekliyor musunuz?
Rusya Federasyonu’nun bölgemizden en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke olması nedeniyle bölgemizden ihracatı gerçekleştirilen yaklaşık 1,3 milyar dolar değerindeki ihraç yükünün yüzde 65’i denizyolu ile taşınıyor. En fazla kullanılan ikinci taşıma yöntemi yüzde 33 ile karayolu ki burada da Kafkasya ve Orta Asya ülkelerine gerçekleştirilen ihracatın ağırlığı mevcut. Bölgemiz ihracatının yüzde 2’lik kısmı ise havayolu ile gerçekleştiriliyor ve bu taşıma modunda da uzak ülkelere gerçekleştirilen su ürünleri ve savunma sanayii ihracatı başı çekiyor.
Görüldüğü gibi demiryolu ile taşımanın payı bulunmuyor. Havayolu ile ihracat ise çok çok kısıtlı. Bu yüzden alternatiflerin değerlendirilmesi için önerilerimizi gündeme getirmekten hiç vazgeçmiyoruz. Samsun demiryolu hattının Gürcistan-Batum Demiryolu hattına bağlanması, Samsun-Sarp otoyolunun bir an önce planlanması, belirli destinasyonlara düzenli konteyner seferleri konulması gibi önerilerimizin bir kısmını az önce sıraladım. Bu köklü sorunların yanında, Trabzon’dan THY'nin direkt yurt dışı kargo taşımalarını başlatması, soğuk zincirde taşınması gereken çabuk bozulabilir ürünler için Trabzon Havalimanı’na antrepo kurulması, taşıma maliyetlerinin devlet tarafından desteklenmesi de ihracat artışına katkı sağlayabilecek diğer önerilerimiz.
‘SORUNLAR BİRLİKTE ÇÖZÜLMELİ’
Sorunların çözümüne ilişkin ihracatçılar ve lojistikçiler hangi ortak adımları atabilir?
Aynı zincirin halkaları olan dış ticaret erbabı ve lojistik sektörünün bir araya gelerek altyapı ve lojistik imkanlarını istişare etmeleri, yetersiz olan hatlarda ortak akıl ile, birlikte çözüm üretmeleri, çözüm üretilemeyen noktalarda seslerini birlikte yükseltmeleri gerekiyor.
Belirli destinasyonlara tarifeli gemi seferleri konulması, belirli ülkelerde birlikte lojistik merkez yatırımları yapılması, dış ticaret lojistiğinde hizmet kalitesinin artırılması, dış ticaret ve lojistik süreçlerinin tamamen dijital ortama aktarılması ve lojistik sektörü ile ihracat camiasının birleşerek birlikte lobi gücü oluşturulması ortaklaşa başarılabilecek işlerden sadece birkaçı.
Dış ticaret lojistiği açısından altyapı yetersizlikleri nedeniyle dezavantajlı durumda bulunmasına karşın, bölgemizin ihracat başarısı su götürmez bir gerçek. Bu başarı, bölgenin, tarihi süreçten gelen dış ticaret kültürü ve jeopolitik konumunun sağladığı avantaj ile özellikle Kafkasya, Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerine bir tedarik merkezi işlevi görmesinden kaynaklanıyor. Ancak, dünyada dengeler değişiyor ve yatırım yapılmaksızın yalnızca var olan üstünlüklerle sürdürülebilir ihracat artışının sağlanması mümkün değil. Bu nedenle yapılacak lojistik yatırımlarla ve lojistik-ihracat camialarının birlikte çalışması ile Trabzon’un tedarik merkezi olma işlevini sürdürebilmesinin sağlanmasını bekliyoruz.