e


Çelik lojistiğinde yeni yollar aranıyor
Çelik ve lojistik sektörü arasındaki işbirliğinin kazan-kazan ilişkisine dayalı bir sistem kurularak geliştirilebileceğini ifade eden Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, bu sayede ihracatta potansiyel pazarlar için yeni stratejilerin geliştirilebileceğini, alternatif modeller üzerinde çalışılabileceğini ve denizyolu ile yapılan sevkiyatlarda ithalatta boş dönüşlerin önüne geçilebileceğini söyledi. 




Adnan AslanÇelik sektörü pandemi sürecinden nasıl etkilendi? 
 
Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını dünya ve Türkiye ekonomisinde olduğu gibi Türk çelik sektörümüzde de durgunluk yarattı. Aslında üretimimiz geçen yılın ilk üç ayıyla kıyaslandığında yüzde 10’luk bir artış sergilemişti. Ancak müşteri diye nitelendirdiğimiz otomotiv, beyaz eşya vb. üreticilerinin pandemi nedeniyle Nisan ayında üretimlerine ara vermesiyle yaşanan duraklamanın etkilerini, biz çelik üreticileri olarak Mayıs ayında görmeye başladık. Aynı zamanda çelik sektörü için önem arz eden tüm organizasyonlar salgın nedeniyle iptal edildi. 2020 yılı on aylık periyodunda çelik ihracatımızın bir önceki senenin aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 7,5 azalarak 16,5 milyon tona düştüğünü ve değer bazındaki ihracatımızın ise yüzde 13,8 azalış ile 10,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Haziran ayından sonra salgının yavaşlaması ile normalleşme safhasına geçmemiz çelik sektörü olarak bizleri son derece mutlu etti. Dünyayı derinden etkileyen bu virüs sebebiyle üretim çarkları bir günde eski hızında dönmeyecekti ama adım attığımız yeni normalde sektör toparlanma sinyalleri verirken, 2020 yılı sonu için birinci yarıda yaşanılan kaybı ikinci yarıda telafi etme şansını yakalayabileceğimizi öngördük. Nitekim bu yılın ilk dokuz ayında çelik üretimimiz yüzde 2,6’lık bir artışla 25,9 milyon tona ulaştı ve Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi konumuna yükseldik.
Ancak pandeminin tekrardan hızlanması şu an için 2021 yılına yönelik yeni siparişler oluşsa bile konjonktürün neler getireceğini tam olarak kestiremememize neden oluyor. Bu salgının ne kadar süreceğini kestirmek mümkün değil. Çünkü dünyanın bir tarafında işler düzelirken maalesef diğer tarafından olumsuz haberler alıyoruz.
 
UZAKDOĞU PAZARINA YÖNELDİ 
 
Bu zorlu süreçte ihracatta nasıl bir strateji izlediniz? 
 
Virüs dolayısıyla sınırlar kapatılıp, dünya çapındaki uluslararası konferans, fuar ve ticaret gezileri iptal edilip, heyet, fuar ve konferans katılımı gibi organizasyonlar da askıya alınırken dünyada tedarik zinciri özelinde yeni bir döneme girdik. Bu dönemde eskisi gibi dünyanın her bölgesine ihracat gerçekleştirmek mümkün olmayacaktı. İç kaynaklarımıza daha fazla odaklanmamız gereken bir dönemdeydik ancak ihracatı da göz ardı edemezdik.
Türk çelik sektörümüz, 30 yılı aşkın süredir dünyanın birçok ülkesine yaptığı ihracattan edindiği geniş bir tecrübeye sahip. Bu tecrübenin getirdiği pazar çeşitlendirebilme özelliği sayesinde üretime ve ihracata devam etti. Hedeflerimizi pandemi ile birlikte değişen şartlara göre uyarladık ve virüsün etkisinin biraz daha azaldığı Uzakdoğu’ya yöneldik. Aynı zamanda Güney Amerika’daki ve Afrika’daki bazı pazarları da zorlamaya devam ettik.  
 
Yeni dönemde lojistik alanında hangi stratejiler gündeme alınmalı? 
 
Öncelikli olarak çelik ihracatının gelişme potansiyelinin yüksek olduğu coğrafyalar için lojistik stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu noktada lojistik sektörümüzün de yapılan ihracatı artırıcı politikalarla desteklenmesi gerekiyor.
Rekabet gücümüzü olumsuz yönde etkileyen navlun giderlerinden kaçınılacak bir sürdürülebilirlik yakalanabilmesi üzerine gidilebilir. Ayrıca, lojistik tarafında depo hizmetleri için ek katkılar sunularak sektör desteklenebilir.
 
“BOŞ DÖNÜŞLERİ AZALTABİLİRİZ” 
 
Çelik ve lojistik sektörü arasında işbirliği ortamı nasıl geliştirilebilir?   
 
Kazan-kazan ilişkisine dayalı bir sistem kurularak çelik ve lojistik sektörü arasında işbirliği ortamının geliştirilebileceğini düşünüyoruz. Ülkemizin ham madde alımı yaptığı noktalar özelinde bir çalışma yapılabilir. Öncelikle çelik ihracatı yapılan noktalar özelinde çalışma başlatılır ve yapılan ihracatı ulaştıran gemilerimizin oradan boş dönmemeleri sağlanabilir. Sonrasında çelik ihracatının geliştirilmesi istenen bölgeler özelinde bu tür kazan-kazan ilişkisi taşıyan faaliyetlere devam edilebilir. Alternatif modeller üzerinde çalışılabilir. Deniz yolu ile yapılan ihracata alternatif oluşturacak projeler geliştirilebilir.



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat