Her 10 ilaçtan birinde adı yazan Abdi İbrahim dağıtım süreçlerini tek merkezden yönetecek
21/03/2024 - 00:37:00
Türk ilaç sektöründe başarı hikayeleri yazan Abdi İbrahim, tedarik zincirinde yerlileşmeyi odağına alırken, lojistikte depolama yatırımlarını hızlandırdı. Şirket yapımına başladığı yeni teknolojistik deposuyla üretim ve dağıtım süreçlerini aynı merkezde toplayacak. İlaç lojistiğinde hizmet kalitesinin standardize edilmesine dikkat çeken Abdi İbrahim Üretim Hizmetleri Direktörü Buket Işık Uzunoğlu, bunun da GDP gibi endüstriyel standartların yürürlüğe girmesiyle mümkün olacağını söyledi.
Türkiye’de ilaç sektörü nasıl bir büyüklüğe ulaştı? Bu ilaç lojistiği sektörünü nasıl etkiledi?
2023 yılında, ülkemiz ilaç pazarı 211 milyar TL düzeyine, miktar bazında ise 2,7 milyar kutu seviyesine ulaştı. Tüm zorlayıcı koşullara rağmen üretimine kesintisiz devam eden endüstrimiz, 2023 Aralık itibarıyla sanayi üretim endeksleri incelendiğinde üretimini yüzde 9,9 oranında artırdığı izlenmektedir. Aynı dönemde imalat sanayi üretimi yüzde 2,1, kimya sektörü üretimi yüzde 1 artış gösterirken, ülkemizin toplam sanayi üretim artışı ise yüzde 1,6 olarak gerçekleşti.
Bununla birlikte ilaç lojistiğinde de büyüme gerçekleşti, lojistik firmalarının büyük çoğunluğu kapasitelerini artırmak suretiyle ek tesisler kurdular ve bu kapsamda hizmet vermeye başladılar. İlaç firmalarının pazarlama ve üretim faaliyetlerine odaklanması sağlık lojistiğini güçlü bir pozisyona getirdi. Hizmet kalitesinin standardize edilmesi sektör adına kritik rol oynuyor. Bu da “iyi dağıtım uygulamaları” olarak bildiğimiz GDP gibi endüstriyel standartların uygulanması ile mümkün olacaktır. Bu doğrultuda, ülkemizde henüz yürürlükte olmayan GDP’nin yasalaştırılıp yürürlüğe girmesi büyük önem arz ediyor.
KALİTE VE HIZ İKİ VAZGEÇİLMEZ
İlaç lojistiğinde dikkat edilmesi gereken başlıca unsurlar neler?
Depolama ve dağıtım süreçlerinde kalite ve hız ilaç lojistiğinin başlıca olmazsa olmazları diyebilirim. İnsan sağlığını direkt olarak ilgilendiren bir sektör olduğumuzdan dolayı depolama alanlarının ısı ve nem koşulları, ilacın kalitesini koruyacak aralıkta olmalıdır. Bu aralık oda sıcaklığında saklanan ilaçlar için yüzde 50 bağıl nemde 15-25 santigrat derecedir. Özel saklama koşulu olan soğuk zincir ilaçlarda ise 2-8 santigrat derecede muhafaza gereklidir. Çok spesifik bazı ilaç gruplarında eksi derecelerde saklama gerekebilir. Bununla birlikte aynı şartlarda dağıtım da gerekmektedir. İyi dağıtım uygulamaları (GDP) kapsamında dağıtım yapılması ilacın üreticiden tüketiciye ulaşması sırasında kalitesini doğrudan etkiler. Bu şartlar sağlandıktan sonra doğru ilacı doğru noktaya hızlı bir şekilde dağıtmak yine olmazsa olmazlardan diyebilirim. Ayrıca maliyet ve çevreye duyarlı kaynak planlaması sürdürülebilir lojistik hizmetleri için son derece önemlidir.
Bu alanda yeni trendleri sıralar mısınız?
Dijitalleşme: Lojistik sektöründe dijitalleşme trendi, birçok işletme için en önemli konulardan biridir. Dijitalleşme, lojistik işletmelerinin işlemlerini daha hızlı ve verimli hale getirmesine yardımcı olur. İşletmelerin manuel süreçlerden kurtulmasını ve daha akıllı, daha verimli bir lojistik ağı oluşturmasını sağlar. İlacın hastaya ulaşımına kadar izlenebilmesi dijitalleşme ile ancak mümkündür.
Otomasyon: Otomasyon, lojistik işletmelerindeki süreçleri hızlandırmak, verimliliği artırmak ve hataları azaltmak için kullanılır. Lojistik işletmeleri, tedarik zincirlerindeki herhangi bir adımda otomasyonu kullanabilirler. Örneğin, otomatik depolama sistemleri, malzeme elleçleme ekipmanları, otomasyon teknolojileri, lojistik işletmelerinin daha hızlı, daha verimli ve daha az maliyetli bir şekilde çalışmasını sağlar. Otomasyon sistemleri gelişmiş şirketler maliyet optimizasyonu ve hizmet kalitesinde fark yaratıyorlar.
Yapay zekâ: Yapay zekâ (Aİ) son yıllarda lojistik sektöründe hızla büyüyen bir teknoloji trendi haline geldi. Aİ, lojistik işlemlerinde verimlilik artışı sağlayarak, maliyetleri düşürmeye ve hizmet kalitesini artırmaya yardımcı oluyor. Örneğin, Aİ teknolojisi kullanarak, bir tedarik zinciri yöneticisi, envanter seviyelerini otomatik olarak optimize edebilir, taşıma rotalarını daha akıllıca planlayabilir ve müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilir. Aİ, ayrıca lojistikte gerçek zamanlı izleme ve veri analizi sağlayarak, tedarik zinciri yöneticilerine daha fazla kontrol ve görünürlük sağlıyor. Lojistik şirketleri, yüksek hassasiyetli sensörler, GPS cihazları ve akıllı etiketler kullanarak, nakliye sürecindeki her adımı takip edebiliyor ve gerçek zamanlı olarak veri toplayabiliyorlar. Bu veriler, Aİ algoritmaları kullanılarak analiz ediliyor, lojistik şirketlerinin daha doğru tahminler yapmasına, önleyici bakım yapmasına ve daha etkili kararlar vermesine yardımcı oluyor. Ülkemizde henüz bu tarz AI bazlı sistemler yaygın kullanılmasa da bu kadar hızlı büyüyen bir sektör için kaçınılmaz bir gelişim alanı olduğu kanısındayım.
70’TEN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR
Abdi İbrahim İlaç, Türkiye ilaç sanayinde nasıl bir konuma sahip? Uluslararası alanda faaliyetleri neler?
Abdi İbrahim’in temelleri, Eczacı Abdi Nadir İbrahim Bey tarafından 1912’de atıldı. Bugün dünya çapında otuzdan fazla lisansörle çalışıyoruz. Kimyasal, biyoteknolojik ve tüketici sağlığı ürünlerinden oluşan 250 markamız ve 500’ü aşkın ürünümüzle sektörün en geniş portföyüne sahibiz. Türkiye’de kullanılan her on ilaçtan biri Abdi İbrahim ürünüdür ve tam 22 yıldır da Türk ilaç sektöründe pazar liderliğimizi sürdürüyoruz.
İstanbul'da 142 bin 500 m2 kapalı alanda kurulu, yüksek teknolojisi ile dünya standartlarında donanıma sahip olan Esenyurt Üretim Kompleksimiz, 700 milyon kutu üretim kapasitesine sahip. Üretim kompleksimizde Ar-Ge Merkezi, Kimyasal Ürünler Üretim Tesisi, Hormon Üretim Tesisi, Steril Oftalmoloji & Steril İnhalasyon Üretim Tesisi, Kimyasal, Onkoloji ve Steril Ek Üretim Tesisi ile Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi olan AbdiBio yer alıyor. Bununla birlikte, 5 bin 500 nitelikli çalışanla Türk ilaç sektöründe en yüksek istihdamı yaratan ilaç şirketi konumundayız.
Ülkemizde olduğu gibi uluslararası arenada da etkili bir oyuncu konumundayız. Bugün Türkiye dışında 17 ülkede kendi satış ekiplerimiz ile faaliyet gösteriyor, Avrupa Birliği ülkelerinden Kanada’ya, Kuzey Afrika’dan Asya’ya 70’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte, Kazakistan ve Cezayir’de Ar-Ge Merkezi ve üretim tesislerimiz bulunuyor. 2012’de Kazakistan’ın en büyük şirketlerinden olan Global Pharm’ın yüzde 60 hissesini satın alarak Abdi İbrahim Global Pharm’ı, Cezayir’de ise yüzde 50 Remede Pharma ortaklığıyla Abdi İbrahim Remede Pharma’yı kurduk, dünyanın önde gelen firmalarından Japon Otsuka Pharmaceutical ile yüzde 50 ortaklıkla hayata geçen Abdi İbrahim Otsuka markası da şirketimizin Türkiye dışında büyüme iddiasını şekillendiren önemli adımlar oldu.
Bu yatırımlarımızdan aldığımız güç ve iddialı vizyonumuzun bir sonucu olarak; 2020 yılında ilaç sektörünün öncü ülkesi İsviçre’de kurulu 86 yıllık OM Pharma ilaç şirketinin yüzde 28,5 hissesini satın aldık. Bu satın alma ile Avrupalı bir ilaç şirketiyle stratejik ortaklık kuran ilk ve tek Türk ilaç şirketi olarak tarihe geçtik.
YERLİLEŞMEYİ ODAĞINA ALDI
Tedarik zinciri, satın alma ve lojistik süreçlerde nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Direkt malzeme, endirekt malzeme ve yatırım alanlarından oluşan üç ana konuda satın alma yapıyoruz. Bu kapsamda, satın alma faaliyetlerinde önem verilen konuların başında, tedarikçilerin seçimi ve iş süreçlerinin geliştirilmesi yer alıyor. Üstün kalite ve yüksek fayda sağlama hedefimizle, günümüz ekonomisi ve küreselleşmenin beraberinde getirdiği zorluklarla baş ederek uzun soluklu, sürdürülebilir ve güçlü iş birlikleri kurmaya özen gösteriyoruz. Abdi İbrahim olarak, HEAL2050 sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde, tam da bu hedefe yönelik hayata geçirdiğimiz ODAK projesi ile satın alma operasyonlarımızda yerel tedarikçilerin payını artırmaya devam ediyoruz. 2018’den bu yana uyguladığımız stratejiyle ürün, makine, hizmet, kimyasal ve ekipman alımında yerel tedariki önceliklendiriyoruz. Makine ve ekipman, yedek parça, kimyasallar, laboratuvar cihaz ve sarfları ile küçük cihaz ve ekipmanlar olmak üzere toplam 5 ana grupta 2021 yılında tamamladığımız 55 adet proje ile yurt dışından verilmesi planlanan 500’ün üzerinde sipariş için ihtiyacı yerli üreticilerden karşıladık. Nitekim 2021 yılında yerli tedarikçilerle iş birliği hacmimiz, 2018-2020 dönemine göre tam 5 kat arttı. Üstelik yerli sağlayıcılardan temin ettiğimiz ürün ve ekipmanları sadece Türkiye’de değil, Abdi İbrahim’in Kazakistan ve Cezayir’deki üretim tesislerinde de kullanıyoruz. “Satın alma süreçlerinin yerlileştirilmesi” hamlemiz ODAK projesi kapsamında; milli sermayenin yurt içinde kalması, maliyetlerin azaltılması, termin sürelerinde kısalma, hızlı bakım ve teknik destek imkânlarını artırma ve ilaç üretiminde ithal bağımlılığını mümkün olduğunca azaltmayı hedefliyoruz. Bu proje aynı zamanda nakliyeden kaynaklanan karbon ayak izimizi küçültüyor ve cari açığın büyümesine engel olarak ülke ekonomisine de katma değer sağlıyor.
Biz hayatı iyileştirenler olarak öncelikle ilaçlarımızı ürettiğimiz kalitede tüketiciye ulaştırma hedefiyle lojistik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kalite departmanımızın ticari operasyonlar bölümü olarak iyi depolama ve iyi dağıtım koşulları alanında çalışmalar sürdüren bir ekibi de bulunuyor. Bu ekip tarafından ilaçlarımızın uygun kalitede depolanması ve sevk edilmesi sürekli olarak denetlenip standartlar korunuyor. İşimizin ticari amacından daha çok insan sağlığını direkt etkileyen kısmıyla ilgilendiğimiz için lojistik faaliyetlerinde hızı önemsiyor ve sürekli iyileştirme çalışmalarında bulunuyoruz.
DEPOLAMA YATIRIMLARINI HIZLANDIRDI
Dağıtım ve depolama alanında gündeminizde neler var?
Tedarik zinciri ve lojistik süreçlerimizi iyileştirmeye dönük yatırımlarımızın en başında 2025 yılı sonunda faaliyete almayı planladığımız tam otomatik teknolojistik depomuzun inşası mevcut. Esenyurt Üretim Kompleksimizde tüm lojistik faaliyetlerimizi gerçekleştirebileceğimiz, üretim ve dağıtım süreçlerini aynı yerde sağlayabileceğimiz teknolojistik deponun da yapımına 2023 Aralık ayında başladık. Esenyurt Üretim Kompleksimizde halihazırda da aktif bir teknolojistik depomuz var. 2010 yılında faaliyete geçirdiğimiz 22 bin 600 metrekare kapalı alana ve toplam 14 bin 500 Euro palet depolama kapasitesine sahip Abdi İbrahim Lojistik Merkezi’nde malzeme hareketleri dâhil tüm işlemler bilgisayar kontrolünde el değmeden gerçekleştiriliyor, manuel depolara göre daha az alanda daha fazla malzeme stoklanabiliyor. Bina izleme sistemiyle 7/24 sıcaklık ve nem değerleri kontrol altında tutulan merkezde, günde ortalama 1.200 palet hareket görülüyor.
2024 yılında üretim hedefiniz nedir? Dağımda kullandığınız özel yöntemler neler?
Abdi İbrahim olarak 2024 yılında yaklaşık 490 milyon kutu üretmek hedefindeyiz. Bunun önemli bir kısmı kendi şirketimizin yurt içi pazara sağladığı ürünler olacak. Ayrıca uluslararası pazarlar ve üretim hizmeti verdiğimiz firmalar da bu toplam adedin içerisinde yer alıyor. Taşımalarımızı tamamen ilacın saklama koşullarına uygun araçlarla yapıyoruz. Soğuk zincir ilaçlarımız 2-8 santigrat dereceye ayarlı frigofrik araçlarla taşınıyor. Diğer oda koşullarında saklanması gereken ilaçlarımız ise 15-25 santigrat derecede stabilize edilmiş araçlarla sağlanıyor. Şüpheli durumlarda lojistik iş ortaklarımızdan istediğimiz tarihe ve saat aralığına ait araç sıcaklıklarını temin edebiliyoruz.
TECRÜBE VE KALİTE ARIYOR
Lojistik şirketlerinden hangi hizmetleri alıyorsunuz? İş ortaklarınızı nasıl seçiyorsunuz?
Lojistik operasyonlarımızı 3PL (Third-Party Logistics) çözüm ortaklarımızla sağlıyoruz. Lojistik şirketlerinden depolama, elleçleme, sipariş hazırlama, dağıtım hizmetlerinin yanı sıra kutulama, kare kodlama gibi faz işlemlerini içeren sekonder ambalaj hizmetlerini de alıyoruz. Lojistik iş ortaklarımızı seçerken en önemli etkenler sektördeki tecrübe ve kalite standartları. Bu alandaki en temel kriterlerimiz çözüm ortağımızın Abdi İbrahim kalite standartlarına uyumu ve güvenli depolama ve hızlı dağıtım fonksiyonlarıdır.
BÜYÜME STRATEJİSİNİ 5 ALAN ÜZERİNE KURDU
Abdi İbrahim olarak belirledikleri 5 büyüme alanı olduğunu vurgulayan Abdi İbrahim Üretim Hizmetleri Direktörü Buket Işık Uzunoğlu, bunları; Türkiye pazarı, uluslararası pazarlar, tüketici sağlığı, üretim hizmetleri ve biyoteknoloji olarak sıralıyor. Uzunoğlu, “Bu hedefler doğrultusunda önümüzdeki dönemde de Türkiye’de liderliğimizi pekiştirmek için yatırımlarımız devam edecek. Uluslararası pazarlarda da genişlememizi sürdüreceğiz. Tüketici sağlığı alanında inovatif ürün portföyümüzle yeni pazarlara giriş yapacağız. Biyoteknoloji de büyüme alanlarımız arasında önemli bir yere sahip. AbdiBio’daki yatırımlarımızla önümüzdeki sene de biyobenzer ilaç üretimimizle ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmak, yerel kaynaklı tedavi alternatiflerini artırmak ve en önemlisi de insanların ilaca erişimini kolaylaştırmak misyonuyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu 5 büyüme alanımız dışında, sürdürülebilirlik de tüm iş süreçlerimizin merkezinde yer alacak” dedi.