“Sürdürülebilirlik, kurulduğumuz günden bu yana DNA’mızda yer alan bir olgu” diyen UnileverTürkiye, İsrail, Orta Asya ve İran Tedarik Zincirinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nihal Temur, açıkladıkları Sürdürülebilir Yaşam Planı’na göre düşük emisyonlu araçlar kullanarak, alternatif taşıma modlarını devreye sokarak ve enerji verimliliğini artırarak 2020 yılına kadar global lojistik ağlarındaki CO2 salımını 2010 seviyesinde tutmayı amaçladıklarını vurguluyor.
2010 yılında “Sürdürülebilir Yaşam Planı”nı uygulamaya koyan Unilever Türkiye, hem üretim hem de tedarik zinciri süreçlerini bu modelle yönetiyor.
Yürüttükleri çalışmalar sonucunda lojistik nakliye sistemlerinde ton başına saldıkları CO2 miktarını son 4 yılda %23 azalttıklarının altını çizen Unilever Türkiye Lojistik ve Müşteri Hizmetleri Direktörü Dilşat Uyguroğlu, “Son dört yılda yalnızca bitmiş mamul nakliyesinden 15.000 ton, hammadde ambalaj madde nakliyesinden 2.500 tondan fazla karbon salımı tasarruf ettik” diyor.
Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı doğrultusunda önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktı. Dünya genelindeki 600'ü aşkın Unilever tesisi, artık katı atık alanlarına atık göndermiyor. Bu sayede dünya çapında 200 milyon avroluk bir maliyet tasarrufu ve yüzlerce kişiye iş imkânı da sağlayan Unilever’in Türkiye’deki tüm tesisleri ‘sıfır tehlikesiz katı atık’ statüsüne sahip bulunuyor.
Since September 2016, Bolloré Logistics Nigeria handles a warehouse management contract to run Unilever Nigeria Plc.’s 16,290 sqm warehouse located at its manufacturing site in Agbara Industrial Estate, Ogun State Nigeria. The contract is expected to last for two years.