
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın geçtiğimiz hafta açıkladığı “Yeni Teşvik Sistemi” ile ilgili yeni düzenlemeler, otomotiv endüstrisinin umutlarını artırdı. OİB Başkanı Orhan Sabuncu, “yeni düzenlemeler bize güç verecek” dedi.

Ekol Lojistik, Transuniverse Belçika’nın Türkiye Şubesi’ni bünyesine katarak Avrupa’da hızla büyümeye devam ediyor.

Çelikte Avrupa’nın ikinci, dünyanın ise 8. üretici ülkesi olan Türkiye, bugün ihracatını da 12,3 milyar dolara ulaştırmış durumda. Çelik tüketimi ve ihracatındaki artışın lojistik sektörüne de ivme kazandırdığını söyleyen Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, bununla birlikte yüksek nakliye ve navlun ücretlerinin frene bastırdığını vurguluyor. Ekinci, iki sektörün ortak platformda buluşması halinde iş hacimlerinin artacağını düşünüyor.

Son 10 yılda üretimde 2 kattan fazla artış gösteren, ihracatta ise 14 milyar dolar seviyelerine ulaşan Türkiye makine ve aksamları sektörü, belirlediği program çerçevesinde başta Almanya olmak birçok pazarda tanıtım faaliyetlerini artırdı. Taşımacılık ağında yaşanan sorunların sektörün rekabet gücünü de olumsuz etkilediğinin altını çizen Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, lojistik merkezlerin kurulması ve demiryolu taşımacılığın gelişmesi için ilgili kuruluşlarla temas halinde çalıştıklarını söylüyor.

Madenciliğin Türkiye ekonomisi ve ihracatının gizli güçlerinden biri olduğuna işaret eden İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, lojistiğin de sektör için giderek daha da önemli bir bileşen haline geldiğini söylüyor. Özer, ihracatta ülke sayısı 150’yi geçen sektörün sahip olduğu zengin kaynakları nitelikli, entegre ve hızlı lojistik hizmetlerle dünya pazarlarına ulaştırması halinde ihracatın daha da artacağını kaydediyor.

Türkiye’nin “ihracatçı ülkelere ihracat yapabilen” sayılı sektörlerinden savunma sanayi, mevcut pazarlarına ek olarak Orta Asya, Uzakdoğu ve Afrika’da iş hacmini büyütmeye hazırlanırken lojistiği de göz ardı etmiyor. Üretim ve ihracatta süreçlerindeki en stratejik başlıklardan birinin de lojistik olduğunu söyleyen SSİ Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, hava ve denizyolu taşımacılığının geliştirilerek desteklenmesini istiyor.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, sektörleri açısından gerek Avrupa’ya karayolu ile yapılan taşımalarda gerekse de hava ve denizyolunda transit sürelerin kısalmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Türkiye’de üretici firmalar açısından lojistik açıdan dış kaynak kullanıma uygun bir yapı oluştuğunu vurgulayan Negrin, “Türkiye lojistik sektörü dört dörtlük çalışıyor” diyor.

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü için lojistiğin rekabette en büyük kozlarından biri olduğunu belirten İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sektör olarak bu alandaki maliyetleri aşağı çekebilmek için ise ‘Ortak Satın Alma Platformu’ oluşturmaya başladıklarını söylüyor.

Yeni pazar stratejisinin meyvelerini toplamaya başlayan ve 2012’de otomotivin ardından Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ikinci sektörü olmayı başaran kimya, lojistikte de yeni arayışlar içinde. İhracat için lojistik imkanların çeşitliliğinin kimya sektörü için önemli bir avantaj olduğunu aktaran İKMİB Başkanı Murat Akyüz, buna karşın demiryolu altyapısındaki yetersizliğin sanayicilerin taşıma maliyetlerini yükselttiğine işaret ediyor.

2012 yılını değerlendiren Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü (DHMİ) Orhan Birdal, Atatürk Havalimanı'nda 2012 yılında 364 bin uçak iniş kalkışı gerçekleştiğini ve 130 milyon yolcuya hizmet verildiğini açıkladı.