Lojistik sektörü Bakan Yıldırım’dan ne bekliyor?
14/12/2015 - 16:38:00
Binali Yıldırım, 12 yıl kesintisiz görev yaptığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na yeniden getirildi. 12 yılla bu görevi en uzun süre yapan isim olan Yıldırım, yaptığı ilk açıklamada “Şimdi ‘nerede kalmıştık’ diyerek yola devam edeceğiz” dedi. Lojistik sektörü temsilcileri de Yıldırım’ın yeniden Bakan seçilmesini memnuniyetle karşıladı.
Türkiye’nin 58, 59, 60 ve 61’inci hükümetlerinde 12 yıl kesintisiz Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yapan Binali Yıldırım, 2 yıl ara verdiği bakanlık görevine yeniden döndü. 3 dönem kuralı nedeniyle 7 Haziran seçimlerinde meclise giremeyen ve bu süreçte Cumhurbaşkanı Danışmanı olarak görev yapan Yıldırım, 1 Kasım seçimlerinde İzmir’den Meclis’e, daha sonra da kabineye girdi. 64. hükümetin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olan Binali Yıldırım, Feridun Bilgin’den görevi devraldı.
Binali Yıldırım, yeniden bakan olduktan sonra yaptığı ilk açıklamada, “12 yıl kesintisiz bakanlık yaptım. Şimdi ‘nerede kalmıştık’ diyerek yola devam edeceğiz. Türkiye her alanda büyük gelişmeler kaydetti. Bu artarak devam edecek. 2023 hedeflerine ulaşmak için başında bulunduğum bakanlığın tüm imkanlarını seferler edeceğim. Türkiye’ye sembol olacak büyük projelerin altına imza atmaya devam edeceğiz” dedi.
BU GÖREVİ EN UZUN YAPAN İSİM OLDU!
64. hükümette Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine getirilen Binali Yıldırım, 20 Aralık 1955'te Erzincan Refahiye’de doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nde asistan ve araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1978 – 1993 yılları arasında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesi’nde çeşitli kademelerde yöneticilik yapan Yıldırım, 1994 – 2000 arasında ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmeleri’nde genel müdürlük görevinde bulundu. Bu görevi sırasında İstanbul’da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde önemli projelere imza attı. Yıldırım, 2002 genel seçiminde AK Parti’den İstanbul Milletvekili olarak parlamentoya girerek 58. ve 59. hükümetlerde Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptı. 2007 genel seçiminde Erzincan’dan milletvekili seçilen Yıldırım, 60. Hükümet’te Ulaştırma Bakanı olarak kabinedeki görevine devam etti. 2011 genel seçiminde İzmir Milletvekili seçilen Yıldırım, 61. Hükümet’te de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak kabinedeki görevini sürdürdü. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevinden, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için 26 Aralık 2013’te istifa eden Yıldırım, 12 yılla en uzun süre Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevini yapan isim oldu. AK Parti’nin “3 dönem kuralı” nedeniyle 7 Haziran genel seçiminde aday olamayan Yıldırım, 26. Dönem’de AK Parti’den İzmir Milletvekili olarak Meclis’e girdi ve yeniden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine getirildi.
12 YILDA, 12 DEV PROJEYE İMZA ATTI
1. 2003-2013 yılları arasında 17.500 km bölünmüş yol inşaatı,
2. 2002 yılında 26 adet olan aktif havalimanı sayısının 55’e çıkarılması,
3. Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren projeleri,
4. Marmaray Projesi ile İstanbul’un Asya ve Avrupa yakalarının denizaltından demiryolu ile birbirine bağlanması,
5. İstanbul’un iki yakasını denizin altından birbine bağlayacak olan Avrasya Tüneli,
6. 3. Boğaz Köprüsü (Yavuz Sultan Selim Köprüsü),
7. İstanbul-İzmir Otoyolu ve dünyanın en uzun asma köprülerinden biri olan İzmit Körfez Geçişi Köprüsü,
8. 1213 km Yüksek Hızlı Tren demiryolu hattı inşası, 9350 km konvansiyonel demiryolu hattının yenilenmesi,
9. Avrupa’nın en büyük konteyner limanlarından biri olan Çandarlı Limanı,
10. Dünya’nın en büyük havalimanlarından biri olacak olan İstanbul 3. Havalimanı,
11. Avrupa ve Asya kıtaları arasında uluslararası ulaşım için hizmet verecek Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi,
12. Karadeniz Sahil Yolu Projesi.
Binali Yıldırım’ın yeniden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koltuğuna oturması sektör temsilcileri tarafından da memnuniyetle karşılandı. Temsilciler, lojistik ve ulaştırma alanını yakından tanıyan, sorunlarını iyi bilen bir ismin yeniden bu görevi devralmasının sektörde pozitif bir etki yaratacağını belirtti.
TURGUT ERKESKİN
İLK ADIM LOJİSTİK MASTER PLANI OLMALI
Özellikle altyapı yatırımlarının arkasındaki isim olan Binali Yıldırım’ın yeniden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine gelmesinin sektör için büyük bir şans olduğunu vurgulayan UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, sözlerini şöyle sürdürdü: Binali Yıldırım’ın sektörü çok iyi tanıdığını ve önümüzdeki yıllarda başarılı çalışmalar yapacağına inanıyoruz. Ancak yapılacak çok şey var. Bunlardan birincisi de mevzuat iyileştirmelerdir. Hükümet ve Bakanlığımızdan ilk beklentimiz Lojistik Master Planı’nın çıkarılmasıdır. Bu master planı çevresinde lojistik sektörünün nereye gideceğinin belirlenmesi ve gelecek 5-10 yıllık süreç için bir öngörü oluşturulması gerekir. Bu öngörü olmadan lojistik sektörünün yatırım yapması, kendini geliştirmesi, Türkiye’nin hayal ettiği ‘Bölgesel Lojistik Üs’ olması mümkün değildir. Yine özellikle Türkiye’nin komşularıyla olan sorunlarını gidermesini dört gözle bekliyoruz. Çünkü yaşanan sorunlar lojistik sektörünü çok derinden yaralıyor. Bu konuda da somut adımlar atılmasını bekliyoruz.”
ÇETİN NUHOĞLU
BAKANLIK TERCİHLERİ ÇOK İSABETLİ
Yeni kabinede bakan tespitinde çok isabetli tercihler yapıldığını belirten UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu ise şunları belirtti: “Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına Binali Yıldırım gibi, bu görevi daha önce de yapmış bir ismin atanmış olması bizim için büyük avantaj olacak. Yeni Ekonomi Bakanımız Mustafa Elitaş ile ihracatımız bugüne kadar gerçekleştirdiği ve tüm dünyaya örnek olan sıçramayı tekrar gerçekleştirecektir. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkçi’den beklentimiz çok büyük. Ülkemizin bölgesel üretim ve ticaret üssü haline gelmesi Gümrük Bakanlığımızın performansına bağlı. Gümrük süreçlerimiz hızlandıkça, ülkemiz daha fazla yatırım çekecek ve lojistik merkez haline gelecektir. 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamındaki Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı’nı hayata geçiren Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz’ın yeni dönemde de görevine devam edecek olması sektörümüz için bir başka avantaj. En büyük ticaret partnerimiz AB ile ticaret hacminin geliştirilmesi için, AB’de serbest dolaşım hakkı olan malların taşınmasında yaşanan sorunlar çözülmeli. Suriye krizi ile birlikte AB’nin Türkiye’ye bakışı değişti. AB Bakanımız Volkan Bozkır bunu fırsata çevirip, AB tarafından yapılan taşıma kotaları ile ilgili etki analizleri ile de tespit edilen ticaret kayıplarını ortadan kaldıracaktır.”
KOSTA SANDALCI
PROJELER YARIM KALMAYACAK!
Militzer & Münch Bölge Direktörü Kosta Sandalcı, Ulaştırma Bakanlığı’na Binali Yıldırım’ın getirilmiş olmasını sektör için sevindirici bir durum olarak değerlendirdi. “Binali Yıldırım’dan öncesi ve Binali Yıldırım’dan sonrası şeklinde dönemler var” diyen Sandalcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü Binali Yıldırım’dan önce görev yapan bakanların son derece iyi niyetle sektörü düzenlemek hususları konusunda bulundukları girişimler hep yarıda kalmıştır. Onlardan sonra gelenler de yarıda kalan bu projeleri unutup, yeni baştan başlamış, fakat başlattıkları her yeni proje yarım kalmıştır. Binali Yıldırım uzun dönem bu görevi sürdürdüğünden dolayı, planlan projeleri tümüyle hayata geçirmiş ve sektör de bundan son derece yararlanmıştır. Binali Yıldırım’ın sektörle bilhassa da UTİKAD ile geçmişten kurulan iyi ilişkilerinin devam edeceğini düşünüyorum. Yine Türkiye’nin FIATA, IATA ve IRU gibi uluslararası platformlarda etkin olmasını destekleyen Binali Yıldırım’ın bu desteğini sürdüreceği inancındayım. Sektörün öncelikli beklentisi ise, uzun süredir gündemde olan Lojistik Mastır Planı’nın UTİKAD, UND, DTD gibi sektörü temsil eden kuruluşların da katkılarıyla biran önce çıkarılmasıdır. Türkiye lojistik sektörünün yüksek seviyeye gelmesi tamamıyla buna bağlıdır. Mevzuat konusunda da yapılması gereken bazı şeyler var. Bunlardan birisi de R2 ve C2 belgelerinin hakkaniyet kuralları çerçevesinde yeniden düzenlenmesidir.”
METE TIRMAN
DEMİRYOLUNDA YÜK AĞIRLIKLI PROJELERE ÖNCELİK VERİLMELİ
Binali Yıldırım’ın yeniden bu göreve gelmesinin sektör açısından büyük bir avantaj olduğunu belirten Konsped Genel Müdürü Mete Tırman, ancak çözülmesi gereken önemli sorunların da bulunduğuna vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle demiryolunda geçmişten beri yük taşımacılığına yönelik projelerin geliştirilmemesi büyük bir eksikliktir. 4 yıldır Halkalı kısmen, 2 buçuk yıldır da tamamen kapalı. Hızlı tren için kapatılması nedeniyle uzun zamandır İstanbul’un iki tarafında demiryolu hatları çalışmıyor. Van Gölü hala geçilemez durumda. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu halen açılamadı. Bu süreçte ticari önemi artan İran’la demiryoluyla bağlantımız kesilmiş durumda. Çünkü iki tane engeli aşmamız lazım. Biri, aktarma yapmaksızın boğazı, ikincisi Van Gölü’nü geçebilmek. Her ikisi de sıkıntılı. Bunlar geçmişte başlayıp bugüne taşınan ve halen çözümlenmemiş olan sorunlar. Bu nedenle Sayın Binali Yıldırım’dan öncelikle demiryolu sektörünün önünde engel haline gelen bu sorunları çözmesini bekliyoruz. Haksız rekabet yüzünden tam bir keşmekeşe dönüşen yurtiçi karayolu taşımacılığına da bir an önce el atılıp, yapının arz-talep dengesini tekrar normale çevrilmesi lazım. Bu anlamda Ulaştırma Bakanlığı’na büyük görevler düşüyor. Demiryolunda serbestleşme sürecinin hızlandırılması için biran önce TCDD Ulaştırma A.Ş.’nin kurulması gerekiyor. Ama iş bununla da bitmiyor. Özel sektörün aktif olarak taşıma yapılabilmesi için yük ağırlıklı altyapı yatırımlarının hayata geçirilmesi gerekiyor. Sayın Binali Yıldırım’ın en büyük avantajı, sayılan bütün sorunları bizzat yaşamış olması ve bu sorunların çözüm yolları konusunda kendisine daha önce çok sayıda bilgi verilmiş olmasıdır. Bu anlamda Sayın Binali Yıldırım’dan en büyük beklentimiz, bu bilgiler doğrultusunda sorunlara birinci elden ivedilikle çözüm bulunmasıdır.”
ERCÜMENT GÜCÜYENER
SERBESTLEŞME SÜRECİ İVEDİLİKLE TAMAMLANMALI
Ulaştırma ve lojistik sektörüne yönelik başlatılan birçok proje olduğunu hatırlatan Rail Cargo Logistics Türkiye Genel Müdürü Ercüment Gücüyener, bu projeleri çok iyi bilen Binali Yıldırım’ın bu bakanlığa gelmesinin bunların hayata geçirilmesi için çok büyük avantaj olduğunu söyledi. Gücüyener sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektör açısından iki seçimin yapıldığı 2015 kayıp bir yıl oldu. Bunun mutlaka 2016’da telafi edilmesi gerekiyor. İstanbul’da 3. havaalanının 2018’de bitirilmesi sektörümüz, özellikle de havayolu şirketleri için pozitif bir etki yaratacak. Ancak demiryolu taşımacılığında sorunlar hala devam ediyor. Ne yazık ki, demiryolu her zaman birinci elden ele alınmıyor. Hala günümüzde boğazı demiryoluyla nasıl geçeceğimizi düşünüyoruz. Bu büyük sorun ve bunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. Demiryollarında serbestleşme sürecinin başlaması için gerekli olan yönetmelikler hala çıkarılmadı. 2016’da bunların biran önce çıkarılması gerekir. Demiryolu taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren birçok firma yatırım için bu sürecin tamamlanmasını bekliyor. Örneğin şirketimizin bağlı olduğu Avusturya merkezli Rail Cargo Group, bu süreci çok yakından takip ediyor. Türkiye’deki yatırımlarını da bu sürece göre hayata geçirmeyi planlıyor. Bu nedenle bu serbestleşme sürecinin ivedilikle tamamlanması gerekiyor.”
NİL TUNAŞAR
EL ELE VEREREK 2023 HEDEFİNE ULAŞABİLİRİZ
Binali Yıldırım’ın 2 yıl gibi bir aradan sonra tekrar Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak göreve gelmesini büyük memnuniyetle karşıladıklarını belirten Transorient Uluslararası Taşımacılık ve Tic. A.Ş. Yönetici Ortağı Nil Tunaşar, “Kendisi sektörümüzün sorunlarını ve gelişimi için olan gereksinimleri yakından bilen, vizyonu itibariyle lojistik sektörünü ileriye taşıyacak nitelik, bilgi ve deneyime sahip bir bürokrattır. Bakanlığı döneminde başlayan ve süregelen çalışmalara yenilerini de ekleyerek Türk lojistik sektörünün doğru yapılanmasında ciddi adımlar atacağımızı düşünüyorum” dedi. Tunaşar, önümüzdeki süreçte atılması gereken öncelikli adımları ise şöyle sıraladı: “Türkiye jeopolitik açıdan birçok ülkenin sahip olmadığı avantajlara sahiptir. Bu avantajlar sadece iyi kurgulanmış ve oluşturulmuş bir altyapı üzerinde değer bularak sonuca ulaşabilir. Bu kapsamda Lojistik Master Plan öncelikli ele alınması gereken ana konulardan biridir. Öte yandan ticaretin kolaylaştırılması ve hızlandırılması için gerekli mevzuat değişiklikleri ve iyileştirmeler büyük önem taşımaktadır. Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (AEO) de bu kapsamda ele alınarak işlerlik kazandırılması gereken önemli enstrümanlardan biridir. Geleceğin taşıma modu olarak görülen ve tüm dünyada en uzak noktaları hızla birbirine bağlayan intermodal taşımacılığın sorunları acilen masaya yatırılmalı ve çözüme yönelik kısa ve orta vadeli planlar oluşturulmalıdır. Lojistik sektörü, kamu ile özel sektörün el ele vererek kurgulayacağı etkin bir altyapı ile Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyabilir.”
MEHMET ÖZAL
YATIRIMLAR HIZLANACAK
Binali Yıldırım’ın uzun yıllar lojistik sektörünün gelişmesine öncülük ettiğini vurgulayan Ekol Lojistik Forwarding Genel Müdürü Mehmet Özal, şunları ekledi: “Çünkü bir intiba dönemi olmayacak ve daha önce başlattığı projeleri devam ettirecektir. Bu da, süreklilik ve sektörün gelişme ivmesinin sürmesi anlamında son derce olumludur. Seçim döneminde hem taşımacılık hem de ticaret sektöründe bir duraklama dönemi oldu. Şimdi herkes artık önünü daha rahat görecek. Bu anlamda başta demiryollarının özelleştirilmesi olmak üzere, limanların demiryollarına bağlanması ve yatırımların devam etmesiyle ilgili bir hızlanma bekliyorum. Ayrıca dış ticarette de olumlu gelişmeler yaşanacak, bu lojistik sektörüne de yansıyacaktır.
Suriye’deki kriz Güneydoğu Anadolu’daki nakliyeciler için bir sıkıntıdır, ama batı tarafında bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Bir de İran’a yönelik ambargonun kalkmasıyla birlikte bu pazarın açılmasına yönelik beklentiler var. Sadece Türk firmaları değil, çok uluslu firmalar da İran’a girmek ve orada iş yapmak için hazırlık yapıyorlar. Bu Türk lojistik sektörü için bir fırsat olacaktır.”
KAYIHAN ÖZDEMİR TURAN
LOJİSTİK MERKEZLERE ÖNCELİK VERİLMELİ
Ulaştırma ve Gümrük bakanlıklarının lojistik sektörünü yakından ilgilendirdiğini belirten Keyline Genel Müdürü Kayıhan Özdemir Turan, “Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın geçmiş performansına baktığımızda yeniden bu göreve gelmesini sektörümüz açısından bir şans olarak görüyoruz. Binali Yıldırım sektörü bilen, yeni projeler üreten, bu projeleri hayata geçiren vizyoner bir bakandır. Dolayısıyla bu dönemde de Binali Yıldırım’ın bu bakanlıkta olmasının sektörümüzü pozitif yönde etkileyeceğini düşünüyoruz. Ulaştırma Bakanlığımızın gündeminde ilk olarak ne olacağını bilmiyoruz ama geçen dönemde çokça tartışılan ve bizim de UTİKAD olarak üzerinde çalıştığımız lojistik merkezler konusuna öncelik verilmesini bekliyoruz” dedi.
64. HÜKÜMETİN ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK PLANI
• AB normlarına uygun bir Ulaştırma Ana Planı ile lojistik sektörünün sağlıklı ve planlı bir şekilde gelişmesi için Lojistik Ana Planı hazırlanacak.
• “Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı” hayata geçirilecek. Program kapsamında; lojistik alanda çalışan tüm kurumlar arası eş güdümü sağlamak üzere Lojistik Koordinasyon Kurulu kurulacak. Türkiye’de ilk defa bir Lojistik Master Planı hazırlanacak. Bütüncül bir lojistik mevzuatı hazırlanarak yürürlüğe konulacak.
• Bölünmüş yol uzunluğu 30 bin kilometreye çıkarılacak. İstanbul-Bursa-İzmir (Körfez Geçiş Köprüsü dahil) ve Kuzey Marmara Otoyolu tamamlanarak hizmete açılacak. Üzerinde demiryolu da bulunan Çanakkale Boğaz Köprüsü’nün yer aldığı güzergah yapımına başlanacak. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya tüneli tamamlanacak. Marmara Ringi oluşturulacak.
• 27 tünel hizmete açılacak, Büyük İstanbul Tüneli’nin yapımına başlanacak.
• Yüzyılın en büyük projelerinden biri olacak olan Kanal İstanbul’un proje çalışmalarına başlanacak.
• Demiryolunda serbestleşme süreci hızlandırılacak ve TCDD’nin yapılandırılması tamamlanacak. Demiryolu ile yük ve yolcu taşımacılığına imkan sağlayacak şekilde sınırlara kadar oluşturulacak demiryolu ağı uluslararası sisteme entegre edilecek. Demiryolu ağının %80’i elektrikli ve sinyalli hale getirilecek. Kars-Tiflis-Bakü, Ankara-Sivas ve Sivas-Erzincan demiryolu projeleri tamamlanacak.
• İstanbul Yeni Havalimanı projesi hayata geçirilecek.
• Üç büyük denizde 3 büyük liman inşa edilecek. Marmara Denizi’nde Kuzey-Güney aksında en az 2 Ro-Ro terminali inşa edilecek. Türkiye’nin dış ticaretinde Türk sahipli filoyu kullanarak navlun açığını azaltmak için gemi işletmeciliğini destekleyen yeni modeller oluşturulacak. Ro-Ro ve kabotaj taşımacılığı geliştirilecek.