2001 yılında oluşturdukları yalın, esnek, yeşil ve maliyet odaklı tedarik zinciri yönetiminin büyümelerine ciddi bir katkı sunduğunu belirten Ford Otosan Sözleşme Yönetimi ve Araç Lojistiği Ekip Lideri Fatih Kılınç, demiryolu bağlantılı intermodal taşımacılık modeliyle hem maliyet hem de hız avantajı yakaladıklarını söylüyor.
Dünyada otomotiv üretiminin hızlı bir biçimde batıdan doğuya doğru kaydığını belirten ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, Türkiye’nin bu gelişmelerden pay alması için üretimde inovasyonun mutlaka desteklenmesi, lojistik altyapının ise sektörün artan üretim ve ihracatını destekleyecek şekilde güçlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Otomotiv sektörünün ihracat hedeflerine ulaşmasının lojistiğin doğru ve verimli bir şekilde planlanması ve yönetilmesiyle mümkün olduğunu vurgulayan TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu,“Sanayimizin %95’inin yer aldığı Doğu ve Güney Marmara’da intermodal taşımalar için lojistik altyapısı yetersiz. İhracat açısından limanların çevresindeki kara ve demiryolu ağının zenginleştirilmesi ve özel oto-port limanların desteklenmesi öncelikler arasında olmalıdır” diyor.
Tüm süreçlerini etkin şekilde yönetilen lojistik süreçler üzerine kurgulayan Ford Otosan, bunun sonuçlarını ise ihracatta yakaladığı şampiyonluklarla alıyor. Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Kabatepe, tedarik zinciri süreçlerinde geriye dönük planlama prensibiyle hareket ederek başarıyı yakalarken, birçok alanda avantaj yaratan intermodali ise ana taşıma modu haline getirdiklerini söylüyor.
Türkiye’nin önemli bir lojistik üstünlüğe sahip olduğunun altını çizen ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, “Lojistik altyapının sektörümüzün üretimini ve ihracatını destekleyecek, hedeflerine cevap vermeye devam edecek şekilde gelişimini sürdürmesi gerekiyor. Yeni yatırımları da destekleyecek şekilde adımlar atılmalı” diyor.
Türkiye’nin en büyük ihracatçıları arasında yer alan Toyota, yılda 130 bin bitmiş araç, 210 bin ton da yedek parça sevkiyatı yapıyor.
Gerçekleştirdikleri iyileştirmelerle maliyetler içinde lojistiğin payını %6 seviyesinde tutmayı başardıklarını altını çizen Türk Pirelli Ticaret Direktörü Aşkın Bedük, “Lojistik yönetimi konusundaki temel hedefimiz; müşterimize doğru ürünü doğru zamanda teslim etmek, katma değeri olmayan tüm süreçleri bertaraf ederek süreci hızlandırmak, hata ve gecikmeleri en asgariye indirmek, sürekli iyileştirme faaliyetleri ile daha mükemmele ulaşmak” diyor.
Türkiye’de lojistiğin, hizmet alış verişi sözleşmesinin ötesinde bir çözüm ortaklığı anlayışına doğru ilerlediğini belirten TAİD Yönetim Kurulu Başkanı H. Bahadır Özbayır, artık birçok üreticinin lojistikte dış kaynak kullandığını ve bu trendin hızla devam ettiğini söylüyor.
46. yıllık tarihine önemli rekorlar sığdıran Mercedes-Benz Türk A.Ş., lojistik operasyonlarında da sürdürülebilir çevre ilkesinden taviz vermiyor.
17 otomobil markasına ürün tedarik eden CMS, Avrupa’nın iki büyük jant üreticisinden biri olmak istiyor. Yıllık 9,5 milyon adetlik üretim kapasitesiyle önemli bir avantaj yakaladıklarını belirten CMS Yönetim Kurulu Başkanı Berat Ösen, Avrupa’daki rakipleri karşısındaki esneklik dezavantajlarını ise geliştirecekleri alternatif taşıma/paketleme yöntemleri ve Avrupa’da devreye almayı planladıkları lojistik merkez yatırımlarıyla ortadan kaldıracaklarını vurguluyor.