Günümüzde küreselleşmenin getirdiği yoğun rekabet ortamında şirketler açısından tedarik zinciri yönetimi en temel alanlardan biri haline geldi. Lojistik şirketleri katmadeğerli hizmetlerle öne çıkarken, Media Markt, LC Waikiki, Metro Cash & Carry Türkiye, Bayer, Mavi Jeans, Arçelik, Yataş ve BSH gibi birçok marka yatırımda listenin başına aldıkları lojistikle elini güçlendiriyor.
Türk taşımacılık ve lojistik sektörü son 10 yılda önemli bir büyüme ve gelişme kaydetti. Sektörün önümüzdeki on yıl içinde de hızla gelişmeye devam edeceği öngörülüyor. Bu büyümenin Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan işsizlik probleminin çözümüne de önemli bir katkı sunması bekleniyor.
UPS, Çin’in Zheijang Bölgesinde yer alan Hangzhou’da sağlık hizmetleri tesisi açtı.
Dr. Hüdai Kara / Metsims Sustainability Consulting Genel Müdürü
10. Kalkınma Planı'nda Türkiye'nin 2018'e kadar dünya lojistik sektörü içinde ilk 15’e girmesi ve bölgesel bir üs haline gelmesi hedefleniyor. Önümüzdeki süreçte taşımacılık ve lojistikte, transit taşıma süresinin kısaltılması, hasarsız teslim oranının yükseltilmesi, güvenilirlik ve hız unsurları öne çıkacak.
2009 yılında “Hedef 2023” sloganıyla gerçekleştirilen 10. Ulaştırma Şurası’nda belirlenen 100 iddialı hedef kapsamında geçen 4 yıllık süreçte taşımacılık ve lojistik sektörü alanında önemli birçok adımın atıldığını belirten sektör temsilcileri, yeni şura için öncelikli gündem maddelerini ise, lojistik master planının çıkarılması, intermodal taşımacılık sistemlerin geliştirilmesi ve Ar-Ge, inovasyon ve eğitim konusunda teşviklerin artırılması olarak sıralıyor.
2023 yılında üretimde dünyada ilk 10, AB’de ilk 3, Ar-Ge’de ise ilk 5 içine girmeyi hedefleyen Türkiye otomotiv sanayi, bu hedeflere ulaşmada lojistik sektörüne stratejik bir rol biçiyor. “Lojistik planlaması sanayimizin karşı karşıya bulunduğu önemli bir sorun olarak algılanmaktadır” diyen Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, sektöre yönelik talep listesini ise şöyle sıralıyor: Kombine taşımacılık, zamanında teslimat, sıfır stok, verimlilik ve düşük maliyet.
AB ülkelerinde yaşanan daralmanın otomotiv sektörünü Amerika, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetler gibi yeni pazarlara yönelttiğine dikkat çeken Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu, endüstriyi bu pazarlarda başarıya taşıyacak olanın, altyapısı modernize edilmiş ve güçlü bir lojistik sektörü olduğunu vurguluyor.
“Sürdürülebilirlik, kurulduğumuz günden bu yana DNA’mızda yer alan bir olgu” diyen UnileverTürkiye, İsrail, Orta Asya ve İran Tedarik Zincirinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nihal Temur, açıkladıkları Sürdürülebilir Yaşam Planı’na göre düşük emisyonlu araçlar kullanarak, alternatif taşıma modlarını devreye sokarak ve enerji verimliliğini artırarak 2020 yılına kadar global lojistik ağlarındaki CO2 salımını 2010 seviyesinde tutmayı amaçladıklarını vurguluyor.
Zaman zaman stok tutarak kazanacakları pazar gücünü, stok maliyetleri ile kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını belirten ABB Türkiye İmalat Otomasyonu ve Hareket Sistemleri, Alçak Gerilim Ürünleri Lojistik Müdürü Özgür Öden, bu nedenle hizmet aldıkları lojistik firmalarından süreçleri, az maliyetli ve hızlı terminli yönetmelerini beklediklerinin altını çiziyor.