TCDD'nin Boğaz Köprü mevkiinde yapmayı planladığı lojistik köyden bağımsız olarak Kayseri'de sistemli bir lojistik köy kurulması için çalışmalara başlayan Ulusal Nakliyeciler Derneği (UND), 90 milyon euroluk projesi için Avrupa Birliği Hibe Fonu ile kamu kuruluşlarından destek arıyor. 2 yılda tamamlanması planlanan lojistik köyün  finansman sıkıntısını aşmak için ilk etapta Ulaştırma Bakanlığı'nın kapısını çalacak olan UND yönetimi, yerelde ise arsa tahsisi için belediyelerden yardım istemeyi planlıyor. UND Yönetim Kurulu Üyesi ve Kayseri Şubesi Başkanı Ergün Bilen, projenin hayata geçirilebilmesi için kamu desteğinin şart olduğunu söyledi.

Ankara'da bulunan Türkiye'nin ilk uluslararası taşımacılık üssünün benzerini Kayseri'de hayata geçirmek istediklerini belirten Bilen, "UND olarak yeni bir çalışma başlattık. Hazırladığımız projeyi Ulaştırma Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşların temsilcileri ile paylaşacağız. Ülkemizde, Ankara'dakine benzer lojistik köylerin çoğalmasını arzu ediyoruz. Kayseri'de halen uluslararası taşımacılık için gerekli olan C2 Belgesine sahip yaklaşık 45 firma bulunuyor. Dernek yönetimi olarak bu firmaları yaklaşık 3 yıl önce bir kooperatif çatısı altında topladık. Bunu yapmaktaki amacımız, Ankara Lojistik Üssü'ne benzer bir yapıyı Kayseri'de oluşturmaktı.  Ancak buna bütçemiz yeterli olmadığı için başaramadık.  Konuyla ilgili  yerel yönetimlerden  destek istedik ancak yeterli bulamadık. Bu alanda daha iyi hizmet verilebilmemiz için hem kamu kurumları hem de özel sektörün desteğinin olması gerekiyor" açıklamasını yaptı.

TCDD'nin Boğaz Köprü mevkiinde yapmayı planladığı lojistik köy projesinden daha kapsamlı bir proje hazırladıklarını dile getiren Bilen, "Projemizi en geç 6 ay içerisinde Ulaştırma Bakanlığı, Kayseri Valisi, Büyükşehir Belediyesi, Melikgazi Belediyesi, Kayseri Sanayi Odası ve Kayseri OSB yönetimine sunarak yeniden destek isteyeceğiz. Öncelikle bu merkezin oluşturulabilmesi için en az 200 bin metrekarelik bir alana ihtiyacımız var. Yaklaşık 90 milyon euroyu bulan proje maliyetinin altından özel sektör olarak kalkmamız mümkün değil. Arsa tahsisi için ilgili kurumlara öneride bulunacağız. Her dönem genişleyen bir sektör olduğumuz için, kurulacak tam donanımlı bir lojistik köyün sektörün gelişmesine de ciddi katkılar sağlayacağına inanıyoruz"diye konuştu.

Hazırladıkları projenin Türkiye'de en az 7 bölgede olması gerektiğini vurgulayan Bilen, "Halen sanayide büyük ölçeklerde ihracat gerçekleştiren Kayseri'de yurt dışından gelen TIR'ların park edecekleri bir araç parkı yok. Bu durum Kayseri için büyük bir eksiklik. İhracatı her geçen gün artan şehrimizde acilen tam donanımlı bir lojistik köyün kurulması gerekiyor" dedi.

Bir buçuk yıl içerisinde sektörün yaklaşık yüzde 35 oranında büyüdüğünü kaydeden gün Bilen, "Kayseri'de 45 firma toplamda bin 500 araçla uluslararası alanda taşımacılık hizmeti sunuyor. Bu araç sayısı ile Kayseri İstanbul, Hatay, Gaziantep ve Mersin'inden sonra 5'inci sırada. Ancak Mersin ve Gaziantep, sınır ticareti ve limana yakın olmalarından dolayı Kayseri'ye göre daha avantajlı konumdalar. İstanbul'daki birçok firmanın arkasında uluslararası sermaye grupları olduğu için bu projelerin hayata geçirilmesinde çok büyük sıkıntı yaşamıyorlar. Ancak Anadolu'da faaliyet gösteren küçük ölçekli firmaların bu yükün altında kalkması oldukça zor görünüyor. Bunun için desteğe ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Stadyumların yapımındaki destekler bizlere de verilebilir

Kamu desteğinde stadyumları örnek gösteren ve aynı avantajın kendileri için de yapılmasını isteyen Bilen, "Kayseri'de uluslararası taşımacılığın yeterli olmamasının en büyük nedenlerinden birisi de yerleşik bir düzenin bulunmaması ve yeterli altyapının oluşmaması.Birçok arkadaşımız yanıcı madde taşıyor. Araçlarını sokak aralarında park etmek durumunda kalıyor. Projenin tamamlanabilmesi için özellikle oda başkanlarımızdan destek bekliyoruz. Şu anda Kayseri'deki TIR'lar tamamen Kayseri'den taşımacılık yapan firmaların. Ancak bizim araçlarımız ihracata yetişemediği için dışarıdan gelen firmalar Kayseri'deki pastadan pay almaya çalışıyor. Kayserili firmalar sanayiye paralel olarak gelişeme gösteremedi. Bu durumun bir an önce aşılması gerekiyor" ifadesini kullandı

Üretim yapan firmalar aynı zaman da nakliyeci

Bedirhan Uluslararası Nakliyat Genel Müdürü Ahmet Kınış: Sektörün başlıca sorunu yüksek gümrük vergileri, haksız rekabet koşulları ve ve dolaşım serbestliğinin sınırlandırılması. Uluslararası nakliye firmalarımız bir yandan yabancı taşımacılarla rekabet ederken, öte yandan iç hukuktaki bir takım boşluklar nedeniyle mağdur ediliyor. Bu nedenle karayolu iş kanunu acilen çıkarılmalı. Ayrıca kaçakçılıkla mücadele kanunu ile ilgili sorunların çözülmesi lazım. Bu durum taşımacılık sektörü için çok önemli. Diğer bir konu ise özellikle uluslararası taşımacıların motorlu taşıt vergisinden muaf tutulmamasıdır.  Bu sorunun da aşılmasını istiyoruz. Serbest bölgelerden Türk ihraç malı taşıyan Türk plakalı araçlarımıza ÖTV ve KDV istisnası olan motorin verilmesi gerekiyor. Şu anki yapı itibarıyla Kayseri'de lojistik sektörünün gelişmesi çok zor görünüyor. Üretim yapan firmalar aynı zaman da nakliyeci olarak faaliyet gösteriyor. Durum böyle olunca da sektör haliyle gelişemiyor.  Kayseri'de sektör kamyoncu mantığının dışına çıkamıyor. Kayseri'de özellikle uluslararası taşımacılar için lojistik üs kurulmalı. Şehrin önde gelen kurum ve kuruluşları da bu üs için yardım etmeli.

(dünya) Ramazan SÖNMEZ