'TAV olarak 3. havalimanı ihalesine girmeye mecburuz'
Sani Şener, yeni yapılması planlanan ve hazırlıkları son aşamaya gelen İstanbul Üçüncü Havalimanı için ihaleye girmeye mecbur olduklarını ve buna tek başına yeterli olduklarını söyledi.
TAV İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Darüşşafaka öğrencileri ile TAV çalışanlarının ortaklaşa açtıkları fotoğraf sergisi açılış töreninde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Sani Şener, üçüncü havalimanı için şartnameyi beklediklerini belirterek şöyle konuştu: “TAV olarak üçüncü havalimanı ihalesi için hazırız. İhale dokümanını ve şartnameyi bekliyoruz. TAV olarak biz bu ihalede mecburcuyuz. Aslında bu ihaleye 'mecburcu olmasak girer miydik, girmez miydik?' ona bakılabilir. Çünkü çok büyük ve çok zor bir iş. Kredisi, finansmanı ve projesi zor bir iş. Yapımı ve işletmesi de çok zor. 100 milyon yolcunun geçeceği bir havalimanını işletmek kolay değil ama TAV, bunları yapabilecek kapasitede. Hazır olarak ihale şartnamesini görmeyi bekleyeceğiz. Başka bir konsorsiyumla ihaleye girmeyi düşünmüyoruz. Herhangi bir ortağımız yok. Biz TAV olarak bu konuda yeterliyiz. Sadece kendimiz gireriz"
Proje zor ama biz yaparız
Şener “10 milyar dolarlık bir projeyi hayata geçirmek kolay olacak mı ?" yolundaki bir soruya da “ Ne mühendislikte ne de finansmanda imkansız diye bir şey yok. Eğer işi iyi biliyorsanız bunları becerebilirsiniz" cevabını verdi. Sani Şener Atatürk Havalimanı’nın akıbetinin ne olacağının ihale şartnamesinde belli olacağını vurguladı ve “ Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım buna açıklık getirdi. Eğer üçüncü havalimanı 2021’den önce hizmete açılırsa TAV olarak bizim hiçbir hakkımız zayi olmayacak. Bizim 2021’e kadar süremiz var. Bunun yüzde 23 buçuğunu yani 3 milyar doları peşin ödemişiz. Aradaki farkın bize ödeneceği söylendi. En önemli kısmı budur. Gerisi yeni bir ihaledir. Herkese hayırlı olsun " dedi.
Yurtdışında başarılarımız sürüyor
TAV Havalimanlarının yurt dışı yatırımlarını özellikle Ortadoğu, Arap Ülkeleri ve Kafkaslardaki yatırımlarını da değerlendiren Sani Şener, Arap Baharının yarattığı bir takım sıkıntıları yaşadıklarını, ancak bunların hepsinin üstesinden geldiklerini belirterek şunları söyledi: “ Arap ülkelerindeki başarılarımızı aslında şöyle özetlemem lazım. Ekonomiyi yani dış ticaretteki yaratılan ekonomik değeri dış siyasetten ayıramazsınız. Türkiye iki binli yıllardan bu yana, eski Osmanlı sınırları dediğimiz bölgede çok etkin bir siyaset yapmaya başladı. Bununla birlikte küreselleşmenin gelişmesini yakalayan firmalardan birisi olan TAV da bu bölgede etkinliğini sürdürdü. Biz 2000 yılında bu kararı aldığımızda yani bölgemizde operasyonel olarak başarılı olmamız gerektiği kararını aldığımız zaman, yatırım yapmamız gerektiğini aldığımız zaman doğru bir karar almışız. Tabii Arap Baharının yarattığı bir takım sıkıntılar olmadı mı? Tabiî ki oldu. Mesela Libya’daki inşaatımız halen beklemede, Bunun dışında Tunus’ta bir senelik sıkıntılar yaşadık ama şu anda düzeldi. Gürcistan’da, Gürcü Rus savaşının bir sürü etkisi oldu. Bunlar da halloldu. Yani bu bölgeler değişik bölgeler. Bu bölgelerde her zaman birtakım hareketler oluyor ama küreselleşmenin sonucu olarak havacılık dünyada büyüyor. Bu büyümeyi biz de pozisyon olarak yakaladık. Ben büyük sıkıntılar olacağına inanmıyorum. Çok büyük yatırımlarımız var. Şu anda oradaki en büyük yatırımımız Medine. 1.2 Milyar Dolar Medine’ye bir yatırım yaptık. Daha da yapıyoruz. Gayet de iyi gidiyor. İnşallah başarılı olacağız. Ticari olarak katkımız sırf kendi firmamıza değil, inşaat sektörüne, Türk Havacılık sektörüne ve istihdam olarak oralarda ciddi imkanlar yaratıyoruz. Ülkenin dış ticaretine çok destek oluyoruz. Türkiye’den çok ciddi malzeme götürüyoruz. Mesela Abu Dabi inşaatında 120 milyon dolarlık inşaat demiri kullanılacak. Bunların hepsi Türkiye’den alınıyor. Ülkemizi temsil ediyoruz. Bizim için en önemli hadise bu. Ticaret ondan sonra geliyor"