Türk ve Rus Gümrük İdareleri Anlaşması İmzalandı
Türk ve Rus Gümrük İdareleri Veri Değişimi Anlaşması İmzalandı
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, Rusya ve Türkiye arasında uygulanan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı(BGH) uygulamasının gelecekte farklı taşıma modlarında yaygınlaştırılacağını söyledi. Rusya Federal Gümrük Servisi'nin daveti üzerine T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız başkanlığındaki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı heyeti 22-23 Ekim 2012 tarihlerinde Moskova'da resmi ziyaret ve çalışmalarda bulundu. Müsteşar başkanlığındaki Türk heyeti, Rusya Federal Gümrük Servisi Başkanı Andrey Belianinov ve heyeti ile bir araya geldi. Taraflar toplantıda, Basitleştirilmiş Gümrük Hattı’nın (BGH) isleyişinden duyulan memnuniyeti belirterek, hattın farklı taşıma modları ile yaygınlaştırılması için teknik düzeydeki çalışmaların hızla tamamlanması ve iki ülke iş dünyasının BGH dahil işbirliği alanlarında bilgilendirilmesi amacıyla Türkiye ve Rusya’da seminerler düzenlenmesi ile muhafaza alanında var olan işbirliğinin geliştirilmesi konularında uzlaştı. Ayrıca Türkiye ve Rusya arasında BGH kapsamında gerçekleştirilen ticarete ilişkin veri değişiminin daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak için Rusya Gümrük İdaresi ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında Veri Değişimi anlaşması imzalandı. Öte yandan, Türkiye ve Rusya arasında BGH kapsamında gerçekleştirilen ticaretin yıldan yıla yüksek oranda arttığı, 2009 yılında 654.620 USD olan ticaret hacminin, 2010 yılında 8.056.180 USD, 2011 yılında 33.685.757 USD seviyesine ulaştığı, 2012 yılında ise yılbaşından bu yana yaklaşık 92.000.000 USD tutarında ticaretin gerçekleştirildiği de vurgulandı.
Bölgesel ekonomik entegrasyonlar
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız daha sonra Moskova'da Federal Rusya Gümrük İdaresi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve Rusya Federasyonu Başbakanı Medvedev’in açılış konuşmasını yaptığı "Gümrük ve İs dünyası: Uluslararası ve Bölgesel İşbirliği" konulu Uluslararası Forum'da "Bölgesel Ekonomik Entegrasyonlar" başlıklı bir konuşma yaptı. Müsteşar konuşmasında, Bölgesel Ekonomik Entegrasyonların son dönemde hızlanmasının asıl nedeninin, ülkelerin zorlaşan rekabet şartlarına birlikte karşı koyma ve artan pazar imkanlarını verimliliklerini yükseltmede kullanma çabası olduğunu düşündüğünü aktardı. Genel olarak ekonomik entegrasyonların, özelde ise gümrük birliklerinin ticaret arttırıcı olumlu etkilerinin yanı sıra riskli bir yönünün de bulunduğunu anlatan Altunyaldız şöyle devam etti: “Ülkelerin yalnızca dahil oldukları entegrasyona üye ülkeler ile ticari ilişkilerde bulunur ve üçüncü ülkelere yüksek tarifeler uygulamaya devam etmeleri durumunda, bir müddet sonra ülkenin dış ticaret hacmi azalma eğiliminde bulunacaktır. Aynı zamanda ekonomik entegrasyonların ticaret saptırıcı etkisi sonucunda o ülkenin dış ticaret erbabı da daha yüksek maliyetlere katlanmak durumunda kalacaktır. Bu nedenle, ekonomik entegrasyonların olumlu etkilerinin maksimum seviyeye çıkarılması ve ülkelerin bu birlikteliklerden kazançlarının artması noktasında entegrasyon dışı ülkelerle olan ticari ilişkilerin de artırılması yönündeki çalışmaların çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Serbest Ticaret Anlaşmalarının Rolü
Bu noktada “Serbest Ticaret Anlaşmalarının” (STA) önemini vurgulamak isterim. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği içerisindedir ve gümrük birliğinin tesis edildiği 1996 yılından günümüze kadar olan dönemde; Türkiye’nin tüm dünya ile olan dış ticaret hacminde, AB ile olan dış ticareti kıyasla, daha yüksek bir artış yaşandığı görülmektedir. Pek tabi bu artışın birçok nedeni bulunmaktadır. Ancak bu noktada üçüncü ülkelerle yapılan Serbest Ticaret Anlaşmalarının ticareti artırıcı yöndeki etkisi yadsınamaz.STA’ ların, ülkemizin lokomotif hizmet sektörlerinden olan yurtdışı müteahhitlik hizmetleri açısından pazar yaratıcı etkileri gözlenmekte, benzer şekilde, bu ülkelerdeki yatırımları da tetiklediği görülmektedir. Rusya Federasyonu, Belarus ve Kazakistan arasında tesis edilen Gümrük Birliği kapsamında, Rusya Federal Gümrük Servisi istatistiklerine göre, 2010 yılında Gümrük Birliği ülkeleri arasındaki ticaret 43,2 milyar $ iken, 2011 yılında bu rakam 58,4 milyar $’a ulaşmıştır. Burada da ekonomik entegrasyonun ticaret arttırıcı etkilerinizin kısa zamanda gerçekleştiğini görmekteyiz. Bu noktada bir hususu tekrar vurgulamakta yarar görüyorum. Rusya, Belarus ve Kazakistan arasındaki gümrük
birliğinin ticareti ve nihai olarak toplum refahını artırıcı yöndeki etkisinin kendi tecrübelerimizden yola çıkarak
üçüncü ülkeler ile imzalanacak serbest ticaret anlaşmalarıyla kat ve kat artırılabileceğini düşünüyorum. Günümüzde gümrükler; sadece vergi toplayan, sınır güvenliğini sağlayan, kaçakçılıkla mücadele eden idareler olmaktan çıkmıştır. Gümrükler artık; • tüketici haklarının korunmasından, korsan ve sahte eşyayla mücadeleye; • ticaretin kolaylaştırılmasından, arz zincirinin güvenliğinin sağlanmasına kadar bir dizi yeni fonksiyonu da icra eder hale gelmiştir. Gümrük birlikleri sayesinde bölgesel ticaretin arttırılması, bir taraftan taşıma ve gümrükleme masraflarını ortadan kaldırarak ekonomileri beslerken, diğer taraftan da yakın coğrafyada ülkelerarası komşuluk ilişkilerini geliştirerek bölgesel istikrarı güçlendirmektedir.
Türkiye-Rusya işbirliği
Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında 2001 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolar olan dış ticaret hacmi, 2011 yılı sonu itibarıyla 30 milyar dolara ulaşmıştır. Başbakanlarımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Vladimir Putin, 2009 yılındaki görüşmelerinde, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 5 yıl içinde 100 milyar dolara çıkarılması yönünde iradelerini beyan etmişlerdir. Rusya ile dış ticaretimizin 2014 yılına kadar 100 milyar dolar seviyesinin üzerine çıkarılması, yine bu ticaretin gerçekleştirdiği arenalar olan Gümrük İdarelerini de sistemlerini, çalışmalarını ve işbirliği mekanizmalarını geliştirmeye; bu hedefe göre yapılanmaya ve pozisyon almaya sevk etmektedir. Memnuniyetle ifade etmeliyim ki, Türkiye ile Rusya Federasyonu Gümrük İdareleri arasındaki temaslar iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde olumlu bir seyir izlemektedir. İki ülke gümrük idareleri arasında 1997’de imzalanan “Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği” Anlaşması ile etkin bir işbirliğinin temelleri atılmış ve 2008 yılında imzalanan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı Protokolü ile de özgün bir işbirliği mekanizması kurulmuştur. Bu projemizin ihracatçılarımızın yaşadığı sıkıntıları asgari seviyeye indirilmesi ve iki ülke arasındaki ticaretin kolaylaştırılması açısından çok kıymetli bulduğumu belirtmek istiyorum. Basitleştirilmiş Gümrük Hattı uygulamasının, ticaret erbabının önemli maliyet kalemlerinden biri olan gümrükte bekleme sürelerinin kısaltılması ve böylelikle daha rekabetçi bir yapıya kavuşturulmalarını sağlayacağına olan inancım yüksek. Önümüzdeki dönemde, bu uygulamanın farklı taşıma modlarına ve gümrük kapılarına yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımız devam edecektir.”