Uzakdoğu hattında havayoluna talep artıyor
01/03/2019 - 15:36:00
Uzakdoğu’ya su ürünleri, sebze ve meyve ihracatında havayolu taşımacılığında gözle görülür bir artış görüldüğü belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, bu nedenle havayoluna yönelik yatırımlara hız ve öncelik verilmesi, Turkish Cargo’nun daha geniş gövdeli uçakları bu destinasyonlara yönlendirerek ihracata katkı sunması gerektiğini söyledi.
Türkiye gıda sektörü açısından Uzakdoğu ihracatta nasıl bir öneme sahip?
Japonya, Çin ve Güney Kore başta olmak üzere Uzakdoğu ülkeleri özellikle Türk gıda ürünleri açısından önemli potansiyele sahip pazarlar arasında yer almaktadır. Söz konusu ülkeler, özellikle giderek artan nüfusları, alım güçleri ve tüketici bilinçleriyle gıda ihracat sektörleri açısından önemli fırsatlar sunuyor. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki gıda Birlikleri olarak yürüttüğümüz Turquality Projesi’nin de olumlu etkileriyle birlikte ülkemizden Japonya ve Güney Kore’ye yaptığımız ihracat 2017 yılında 145 milyon dolar iken 2018’de 217 milyon dolara yükseldi. 2018 yılının Aralık ayında, Çin’in Guangzhou kentine gerçekleştirdiğimiz Gıda Sektörel Ticaret heyeti sırasında, Çin’in ülkemiz gıda ürünleri açısından taşıdığı potansiyeli yerinde görme imkanı bulduk. 2019 yılında Çin’i de Turquality projemize dahil ederek, belirleyeceğimiz şehirlerde tadım ve tanıtım çalışmaları yaparak bu ülkeye yönelik gıda ihracatımızı artırma kararı aldık.
İHRACAT 1.6 MİLYAR $’I AŞTI
Uzakdoğu’da en çok ürün gönderilen ülkeler hangileri? Bu pazarlarda talep gören Türk gıda ürünleri neler?
14 ülkeyi içeren Uzakdoğu (Asya-Pasifik) ülkelerine ihraç ettiğimiz gıda ürünleri ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. 2017 yılında Uzakdoğu ülkelerinin tamamına yönelik gıda ürünleri ihracatımız 1 milyar 63 milyon dolar düzeyinde iken bu rakam 2018’de 1.6 milyar doları aşmıştır. Hemen hemen tüm Uzakdoğu ülkelerine konserve, meyve suları, salça ve soslar gibi işlenmiş gıda, un, makarna gibi hububat ürünleri, bitkisel yağlar, kuru meyveler, süt ürünleri, deniz ürünleri, zeytinyağı gibi ürünlerin farklı oranlarda ihraç edildiğini görmekteyiz.
2018’da Uzakdoğu ülkelerine ne kadarlık bir sevkiyat gerçekleştirdi? Gerçekleştirilen sevkiyatlarda hangi ulaşım modlarından yararlandı?
Uzakdoğu pazarının ülkemizden mesafe olarak uzaklığı denizyolu ile ulaşımı hemen hemen zorunlu kılmaktadır. Nitekim ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, Uzakdoğu’ya yönelik ihracat taşımalarının %85’inden fazlasının denizyolu ile yapıldığı görülmektedir. Ancak havayolu taşımacılığında da gözle görülür bir artış olduğu, su ürünleri, kiraz, taze incir gibi ürünlerin bu modla taşınmasının tercih edildiği görülmektedir. Önümüzdeki dönemde Çin, Vietnam gibi ülkelere yönelik yaş meyve sebze ürünlerimizin ihracatının önünü açacak anlaşmaların uygulamaya girişi ile birlikte, havayolu taşımacılığının öneminin daha da artacağını değerlendirmekteyiz.
SOĞUTMALI KONTEYNERLERE TALEP ARTACAK
Uzakdoğu ihracatında lojistik alanda ne tür iyileştirilmeler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Uzakdoğu pazarına denizyolu ile konteynerlerin ulaşımı, varış noktasına ve aktarma noktalarına bağlı olarak 30-45 gün gibi uzun süreler alabilmektedir. Önümüzdeki yıllarda bu pazarlara yönelik denizyolu taşımacılığında özellikle soğutmalı konteynerlere yönelik talepte artış olacağını değerlendirmekteyiz. Ayrıca yukarıda da belirttiğim üzere, başta su ürünleri, kiraz, taze incir ve turfanda taze ve kuru meyvelere yönelik talepte olabilecek artış çerçevesinde, havayolu kargo taşımacılığına yönelik yatırımlara hız ve öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Turkish Cargo’nun daha geniş gövdeli uçakları bu destinasyonlara yönlendirerek ihracatımıza katkı yapmasını beklemekteyiz.
Türkiye gıda sektörünün bu pazarda büyüme hedefleri neler?
Uzakdoğu ülkeleri artan nüfusları, dünya ekonomisinde giderek artan pay ve önemleri ve artan kişi başı gelirleri ile birlikte özellikle ithal gıdalara yönelik talepleri giderek artan ve artmaya devam edecek olan ülkelerdir. Ülkemizin doymuş AB pazarı yerine, bu ülkelere yönelerek artan talebi de dikkate alarak hemen her ürün grubunda daha fazla pay almayı hedeflemesi gerekmekte. Kaynak ve enerjimizi daha fazla oranda dünyanın bu önemli bölgesine yönlendirmesi gerektiğini düşünmekteyiz.