B-YOL e-ticaret lojistiği hizmetlerine Amerika’yı da ekledi
19/04/2022 - 10:00:00
B-Yol ile e-ticaret lojistiğindeki tecrübesini uluslararası pazara taşıyan Borusan Lojistik, satıcılardan direkt teslim aldığı ürünleri Almanya, İngiltere ve Amerika’ya ulaştırıyor. B-Yol projesi şirketin e-ticaret ve uluslararası pazarda büyüme stratejisinde de önemli rol oynayacak.
Lojistiğin hemen her alanında hizmet sunan Borusan Lojistik, uluslararası kara, hava ve deniz taşımacılıklarında da sektörün önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Avrupa, Ortadoğu, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri ve Çin’e kadar uzanan kara ve demiryolu taşımacılığı hizmetleri sunan şirket, diğer taraftan dünyanın hemen hemen her ülkesine ve noktasına hava ve deniz taşımacılığı yapıyor. Borusan Lojistik ayrıca uluslararası taşımacılık hizmetleri arasına yeni eklediği B-Yol ile e-ticaret çözümleri sunuyor.
Borusan Lojistik olarak tedarik zincirinin her halkasında müşterilerinin talep ve ihtiyacına en uygun çözümleri geliştirip, gerçekleştirdikleri operasyonlarla müşteri ihtiyacına özel çözümler sunduklarını vurgulayan Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdar Erçal, bu kapsamda B-Yol ile uluslararası e-ticaret lojistik hizmetlerini başlattıklarını söyledi. Erçal, Almanya ve İngiltere’deki dünyaca ünlü e-ticaret şirketi üzerinden satış yapan, bu şirketin depoları üzerinden FBA hizmeti almak isteyen ve depoya ürünlerini ulaştırmak isteyen satıcıların B-Yol hizmetinden faydalanabildiğini söyledi.
Kısa süre önce B-Yol’un kapsamına Amerika’yı da eklediklerini ifade eden Erçal, “FBA hizmet süreci için Amerika’da ara depoya ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu, üretici için takip edilmesi zor bir süreç. B-Yol ile hem Türkiye’den Amerika’ya ulaşımı hem de Amerika’daki ara depo planlanmasını sağlıyoruz. B-Yol ile iş birliği yaptığımız e-ticaret markasının malzemelerini konsolide edip, belirli günlerde Türkiye’den gümrük çıkış ve Amerika, Almanya, İngiltere gümrük varışlarını sağlıyoruz. Bu kadar sık çıkış yapan az sayıda firmadan biriyiz” dedi.
B-Yol ile bugüne kadar Türk e-ticaret pazarında kazanmış oldukları tecrübeyi uluslararası pazarda da kullanmaya başladıklarını vurgulayan Erçal, “Müşterilerimiz bundan sonra yurtdışı gönderimlerini Borusan güvencesiyle yapabilecek. Yaptığımız bu önemli iş birliği Borusan Lojistiğin hem e-ticaret alanında hem de uluslararası pazarda büyüme stratejisi ile birebir örtüşüyor. Bundan sonra da sektörümüzde öncü ve inovatif çalışmalar içinde olmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
‘LOJİSTİK YEŞİL DÖNÜŞÜME ARACI OLACAK’
Paris İklim Anlaşması ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın lojistik sektörüne etkilerini de değerlendiren Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdal Erçal, şunları aktardı: “Paris İklim Anlaşması ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın onaylanması ile Avrupa komisyonu tarafından kapsamlı ve dönüştürücü politikalar tasarlandı. AB’nin 2030 ve 2050 karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşma sürecinde fosil yakıtların çoğunlukla kullanımda olduğu lojistik sektörünün de etkileneceğini göz ardı edemeyiz. 2030 için Avrupa yollarında 30 milyon sıfır emisyonlu araç hedefi, 2050 yılında neredeyse taşımacılık sektörünü de kapsar hale gelerek net 0 emisyon olması bekleniyor. Uluslararası ve yurt içi taşımacılık da bu hedefler kapsamında değişime ve dönüşüme aracı olacaktır. Yenilenen teknolojiler, daha düşük emisyonlu / elektrikli çekici üretimini hızlandıracağı gibi, düşük emisyonlu taşımacılık modlarını da öne çıkaracak. Sınırda karbon düzenleme mekanizması ile de bu dönüşümler zorunluluk haline gelecek.
Taşımacılıkta karayollarının payının azaltılarak, demiryolu ve denizyolunun paylarının artırılması ile modlar arası dengenin sağlanması, kombine taşımacılığın geliştirilmesi, alternatif yakıt ve temiz araç kullanımının artırılması, karayolu taşımacılığında yakıt tüketimi ve emisyonlarının azaltılması, yüksek hızlı demiryolu projelerinin gerçekleştirilmesi, eski model araçların trafikten çekilmesi, enerji verimliliği için yenilebilir ve çevreye duyarlı havalimanları, limanlar ve çalışma alanları yaratılması bizlerin de lojistik sektörü olarak etkileneceğimiz değişimlerin arasında yer alıyor.
Lojistik sektöründe kısmen emisyon azaltıcı önlemler ve teknolojiler olsa da tam olarak bu dönüşüme hazır değil. Düşük karbon emisyonlu modların tercih edilmesi, rota optimizasyonu, Euro 5-6 gibi düşük emisyonlu araç tercihi ve boş dönüş yükünün azaltılması için ortak çalışmalar ve uygulamalar olsa da özellikle piyasada yer alan araçların daha az fosil yakıt tüketimini sağlayacak şekilde dönüşümü ve gelişen teknolojinin de desteğiyle daha düşük emisyonlu bir yeşil lojistik sektörü yaratmak mümkün.”
‘BOŞ KM’Yİ YÜZDE 18’E DÜŞÜRECEĞİZ’
Türkiye’de yurt içi TIR ve kamyon seferlerinin yüzde 24’ünün boş olarak yapıldığının tahmin edildiğini ifade eden Erçal, “Kişiselleştirilmiş sefer önerileri sunan ve seferlere en yakın kamyoncuları atayan eTA ile bu oranı yüzde 18’e indirmeyi ve böylelikle de birim yük başına salınan karbon miktarını en düşük seviyeye indirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca rota optimizasyonu ile karayolu taşımacılığında da emisyon azaltımını sağlıyoruz. Depolarımızda LED dönüşümü ve elektrikli ekipman kullanımı ile emisyonumuzu azaltıyor, yenilenebilir enerji - GES projeleri ile temiz enerji kullanımını sağlıyoruz. Bu yıl yenilenebilir enerji yoluyla 342 ton e-CO2’i sıfırladık ve elektrik tüketimi kaynaklı emisyonumuzu yüzde 10’a yakın azalttık” dedi.
DİJİTAL YATIRIMLAR HIZLANDI
Salgınla başlayan konteyner krizinin etkisinin görece azalsa da Çin’de son dönemlerde yaşanan geniş çaplı karantinalar ve benzeri olayların yeni krizleri tetikleme riski taşıdığını ifade eden Serdar Erçal, “Bir konteynerin bile kritik olduğu yerlerde, armatörlerle senelere dayanan karşılıklı güven ilişkimiz, dönem dönem bizim onlara destek olmamız; onların bize konteyner sağlayarak destek olmasıyla müşterilerimize bu sıkıntılı dönemde olumsuz bir durum yaşatmadık. Bundan sonraki dönemde de iş ortaklarımıza kesintisiz hizmet sunmayı sürdüreceğiz” dedi.
Diğer taraftan Ukrayna’da yaşanan savaşın global ekonomiyi ve diğer sektörleri olduğu gibi, Türk lojistik sektörünü de etkilediğini belirten Erçal, Rusya’nın transit ülke ve nihai varış ülkesi olma konumunu önemli ölçüde kaybettiğini aktardı. Erçal, Bu noktada Türkiye’nin çok önemli bir konuma gelebileceğinin altını çizdi.
Yaşanan sıkıntı ve darboğazların, kaynakların verimli kullanımının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayan Erçal, “Biz de bu anlamda dijitalleşme sürecimizi hızlandırma yönünde adımlar atıyoruz. Böylelikle global ölçekte yaşanan ve bir kısmı kalıcı olan sorunların üstesinden teknolojiyi azami ölçüde kullanarak gelmeyi ve sektörün dijitalleşmesinde üstlendiğimiz öncülük misyonunu sürdürmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.