İhracatçı 24 saatte teslimat bekliyor!
20/12/2024 - 08:12:00
2024’te küresel pazardaki daralma ve yüksek üretim maliyetleri nedeniyle rakabet gücü zayıflayan Türk ihracatçısı, ekonomide girdi maliyetleriyle döviz kurunun dengelenmesini, lojistikte teslimat sürelerinin 24 saatin altına indirilmesini bekliyor. Bir takım oyunu olan ihracatın gizli kahramanın lojistik olduğunu vurgulayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, “İhracatın tüm yükünü lojistikçilerimiz çekiyor. Kilogram bazında ihracatımızın yükü giderek artıyor. Lojistikçilerimizin verimli bir hizmet sunmaları ihracatçılarımızın rekabetçiliği açısından son derece kritik” dedi.
Türk ihracatçısı zorlu geçen 2024 yılında nasıl bir başarı sağladı?
Öncelikle bir konunun altını çizmek istiyorum: Üretim ve ihracat Türkiye ekonomisi için lokomotif rolü oynuyor. Ülkemizi kalkındırmanın, milletimizin refahını artırmanın yolu, kaynaklarımızı en etkili şekilde kullanmaktan, ürettiğimize değer katmaktan ve daha çok ihracat yapmaktan geçiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak ilk günden itibaren bu bilinçle çalışıyor, ülkemize daha fazla döviz kazandırmak için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz.
Ancak küresel pazarlarda talebin yavaş seyretmesi ve yurt içinde girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın açılması nedeniyle 2024 rekabetçiliğimizin zayıfladığı bir yıl oldu. Tüm olumsuzluklara rağmen 2024’ün 11 ayını 238,5 milyar dolarlık ihracatla tamamladık. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 artıdayız. Yıl sonunda 260 milyar doların üzerinde bir mal ihracatıyla tüm zamanların en yüksek değerine ulaşmış olacağız. Hizmet ihracatçılarımız 2024’te de çok başarılı bir performans sergiliyor. Geçen yıl 106 milyar dolar olan hizmet ihracatımızı yıl sonunda inşallah 115 milyar doların üzerine taşıyarak rekor tazeleyeceğiz.
Mal ihracatında da bu yıl tüm zamanların en yüksek değerine ulaşsak da sonucu başarı olarak göremiyoruz. Çünkü yılı hedefin altında tamamlıyoruz. Evet küresel pazarlarda talebin yavaş seyretmesi mal ihracatımıza olumsuz yansıdı. Ancak asıl sorun rekabetçiliğimizi kaybetmemizden kaynaklandı. Çünkü Türkiye’de üretim maliyetleri çok yüksek. Dolar bazında Asya’daki rakiplerimizden yüzde 40-50, Avrupa’daki bazı ülkelerden yüzde 15-20 pahalıyız. Birçok sektörde fiyat tutturamadığımız için günden güne rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Firmalarımız, çarkı döndürmek, müşteri kaybetmemek için maliyetine, hatta zararına sipariş almak zorunda kalıyor. Elbette bu sürdürülebilir bir durum değil. Girdi maliyetleri ve kur arasındaki dengesizlik devam ettikçe oyundan düşüyoruz.
İhracatçı için kısa vadede girdi maliyetleriyle döviz kurunu dengelemenin dışında bir çözüm görünmüyor. Biz 2025’le birlikte bu sorunların aşılacağını umut ediyoruz. Hızımızı kesen engeller kaldırılırsa 2025’te 280 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla koşabiliriz. 2028’de ise 375 milyar dolarlık mal ve 200 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedefimiz var. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için ihracatımızı her yıl çift haneli büyütebilmeliyiz.
‘İHRACATÇILARIMIZIN KALBİ AVRUPA’DA ATMAYA DEVAM DİYOR’
İhracatta hangi pazarların yıldızı parladı?
İhracatçılarımızın kalbi, her zaman olduğu gibi Avrupa’da atmaya devam ediyor. Toplam ihracatımızın yüzde 42’sini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte oran yüzde 57’ye ulaşıyor. 11 aylık süreçte Avrupa’ya ihracatımızı yüzde 3,4 artırarak 136 milyar dolar seviyesine ulaştık.
Kuzey Amerika, Orta Asya ve Uzak Doğu pazarına ihracatımızda önemli artışlar var. Ocak-Kasım döneminde Kuzey Amerika’ya ihracatımız yüzde 9,2, Orta Asya ve Uzak Doğu’ya ihracatımız yüzde 7,2 artış gösterdi. Bu artışlarda, Türkiye'nin ihracat portföyünü daha çeşitli ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmek için özellikle son iki yılda yoğunlaştırdığımız ticaret ve alım heyetlerinin önemli katkısı olduğuna inanıyoruz. Örneğin bu yılı toplamda 132 ticaret ve 16 alım heyeti ve yaklaşık 390 fuar katılımı ile tamamlayacağız. Farklı coğrafyalarda yeni hedeflere ulaşmak, önümüzdeki dönemde yine önceliklerimizden olacak.
İhracatın büyümesinde lojistik nasıl bir rol oynuyor? Hizmet ihracatında lojistik nasıl bir pay alıyor?
Her zaman söylüyoruz ihracat bir takım oyunu. Bu nedenle takımın her bir parçası son derece önemli. Üretimden gümrüğe ve teslimata kadar sürecin tüm paydaşları kusursuz bir iş birliği içerisinde çalışmak zorunda. Lojistik sektörümüzü ihracatın arkasındaki gizli kahramanlardan biri olarak görüyoruz. İhracat hedeflerimize lojistiğin katkısı olmadan ulaşamayız. Deyim yerindeyse ihracatın tüm yükünü lojistikçilerimiz çekiyor. Kilogram bazında ihracatımızın yükü giderek artıyor. Elbette burada lojistikçilerimizin verimli bir hizmet sunmaları ihracatçılarımızın rekabetçiliği açısından son derece kritik.
Belirttiğiniz gibi lojistik sektörümüzün ayrıca hizmet sektörü kapsamında ülkemize döviz kazandırıcı bir etkisi de var. Merkez Bankasının verilerine göre 2024 yılının Ocak-Eylül döneminde geçen yıla göre yüzde 7,4 artışla 86,4 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirdik. Bunun 43,1 milyar doları seyahat, 16,7 milyar doları yolcu taşımacılığı ve 10,1 milyar doları ise navlun alt gruplarından geldi. Yıl sonunda hizmet ihracatında 115 milyar dolara ulaşacağımızı öngörüyoruz. Bu kapsamda lojistik sektörümüzün de 2024’ü geçen yılın üzerinde bir rakamla yılı tamamlayacağını söyleyebiliriz. Hizmet ihracatında 2025 yılı Orta Vadeli Program (OVP) hedefi 121 milyar dolar. Bu hedefe ulaşmak için Hizmet İhracatçıları Birliğimiz ile birlikte var gücümüzle çalışacağız. Lojistik sektörümüz, hem ihracatımızın yükünü taşırken hem de hizmet ihracatında ülkemize döviz kazandırıcı rolünü sürdürmeye devam edecek.
Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları (YLDA) Projesi kapsamında açılan lojistik merkezler ihracatın büyümesine nasıl bir katkı sunuyor? Bu alanda beklentileriniz neler?
YLDA Projesi, firmalarımızın uluslararası tedarik ve dağıtım zincirlerine daha rekabetçi fiyatlarla nüfuz ederek ihracatımızın sürdürülebilir kılınması ve önemli pazarlardaki payımızın artırılması amacıyla altyapı imkânlarının geliştirilmesini hedefliyor. Hem mal ihracatımızın artırılması hem de lojistik ve taşımacılık sektörümüzün dünya çapında rekabet edebilir seviyeye ulaşması açısından bu projeyi kritik bir adım olarak görüyoruz.
Ticaret Bakanlığı tarafından İtalya (Trieste), Fransa (Sete ve Marsilya), İspanya (Tarragona ve Barselona) ve Almanya (Hamburg) olmak üzere Avrupa'da dört, ABD'de ise Chicago ve New Jersey merkezli olmak üzere iki YLDA Projesine onay verildi.
Bu proje, dünya ticaretindeki büyümeye ve gelişmelere hızlı bir şekilde uyum sağlamak için büyük önem taşıyor. İhracatımızın geliştirilmesinde ve hızlandırılmasında da önemli rol oynayacak projeden beklentimiz yurt dışında teslimat sürelerinin 24 saatin altına inmesidir. Bu sayede, hızlı gümrükleme ve doğru iade lojistiğiyle hedef pazarlarda müşteri memnuniyetini artırabiliriz. Aynı zamanda marka bilinirliğimizi de güçlendirerek, kaliteli ve hızlı katma değerli hizmetler sunabileceğimizi düşünüyorum.
‘KRİZLERE KARŞI ALTERNATİF PLANLAR OLUŞTURULMALI’
İhracat taşımalarında karşılaşılan en temel sorunlar neler? Bu sorunların çözümüne ilişkin hangi alanlarda iyileştirmelerin yapılması gerekiyor?
İhracat taşımacılığında liman ve sınır kapılarındaki yoğunluğun, karayolunda ikili, transit, üçüncü ülke, dönüş yükü ve benzeri izin belgelerinin yetersizliği ile profesyonel sürücü eksikliğinin öne çıktığını söyleyebilirim. Deniz taşımacılığında eskiyen filo, havayolunda yüksek kargo maliyetleri, demiryolunda ise çerçeve kanun eksikliği gibi sorunlar öne çıkıyor.
Bu sorunları çözmek için lojistik altyapının güçlendirilmesi, dijitalleşmenin artırılması, maliyetlerin düşürülmesine yönelik iş birlikleri ve krizlere karşı alternatif lojistik planların geliştirilmesi adımları faydalı olabilir. Böylece lojistik süreçlerimizi daha hızlı, verimli ve maliyet açısından yönetilebilir hale getirebiliriz. Türkiye’nin Lojistik Performans Endeksi’nde üst sıralarda yer alması gümrük işlemlerinin verimliliğinin artırılması ve hızlandırılması, sevkiyatların rekabetçi koşullarda gerçekleştirilmesi, sunulan lojistik hizmetlerin kalitesinin artırılması ile mümkün olacaktır.
‘LOJİSTİK SEKTÖRÜYLE KOORDİNASYON İÇİNDEYİZ’
TİM olarak ihracatçı ve lojistikçi arasındaki bağların güçlendirilmesi için neler yapıyorsunuz?
TİM olarak ülkemiz ihracatının ve dünya pazarlarındaki payımızın artırılması ile rekabet gücümüzün geliştirilmesi amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. İhracatçılarımızın taleplerinin karşılanması ve sorunlarının çözümü için dış ticaretimizde faaliyet gösteren ilgili sektör paydaşları ile koordinasyon çalışmalarını sürdürüyor, istişare toplantıları düzenliyoruz.
Bu kapsamda 17 Mayıs 2024’te Gümrük ve Lojistik Çalıştayı düzenledik. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun da katıldığı çalıştayda dış ticaret işlemlerinin dijitalleşmesi ve sistemlerin entegrasyonunun önemine yönelik katılımcıların görüş ve önerileri bakanlarımızla paylaşıldı.
Öte yandan, AB’de uygulanan elektronik gümrük sistemlerinden İthalat Kontrol Sistemi-2'nin (Import Control System-ICS2) üçüncü aşamasına ilişkin ihracatçılarımıza bilgi verilmesi kapsamında 2 Mayıs 2024 Perşembe günü çevrimiçi bilgilendirme webinarı gerçekleştirdik. Böylelikle geçiş esnasında karşılaşılabilecek sorunların önlenmesi hedeflenmiş ve sürece dair farkındalığın artırılmasına katkı sağladık.
Sınır kapılarında yaşanan sorunların daha ayrıntılı bir şekilde tespit edilmesi, bu sorunlara etkin ve kalıcı çözümler üretilmesi amacıyla, yetkililerle birlikte kapsamlı bir inceleme ve değerlendirme çalışması çerçevesinde Gürbulak ve Kapıkule sınır kapılarını ziyaret ettik.