Egeli ihracatçı rekabette elini lojistik köyle güçlendirmek istiyor
25/09/2012 - 09:51:00
2011’de ihracat yapılan ülke sayısını 198’den 210’a çıkaran Egeli ihracatçılar lojistik köy istiyor. İhracatta yakaladıkları başarıya Türk Hava Yolları’nın Afrika, Latin Amerika ve Uzakdoğu gibi ülkelere koyduğu tarifeli uçuşların büyük katkı sunduğunu belirten Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, “Aliağa’ya lojistik köy kurulması ihracata büyük katkı sağlayacak, Ege Bölgesi’nin 2023 için önüne koyduğu 100 milyar dolarlık paya ulaşmasını kolaylaştıracaktır” diyor.
Avrupa ve ABD’deki ekonomik sıkıntı Egeli ihracatçıları alternatif pazarlara yöneltti. Cumhuriyet’in 100’üncü kuruluş yıldönümü için belirlediği hedef rakamları yakalamak için “İyi Tarım Uygulamaları” ve “Küme Yöneticileri için Kapasite Gelişimi” gibi projeleri hayata geçiren ihracatçılar, 2011 yılında ürün ihraç ettiği ülke sayısını 198’den 210’a çıkardı. Geçen yıl Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 4 bin 649 firma, 6 bin çeşit ürün ihracatı karşılığında Türkiye’ye 11 milyar 399 milyon dolar döviz kazandırdı. Yakaladıkları bu başarı da
Türk Hava Yolları’nın Afrika, Latin Amerika ve Uzakdoğu gibi ulaşılması zor olan bölgelerde dahil 150’yi aşkın ülkeye koyduğu tarifeli uçuşların büyük katkı sunduğunu belirten EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, lojistik altyapısının güçlendirilmesi adına hayata geçirilecek yeni projelerin yeni başarılar yaratacağına dikkat çekiyor. İzmir-İstanbul arasını 3.5 saate düşürecek otoyol projesi hayata geçtiğinde karayolu ile taşınan ihraç mallarının varış noktalarına daha hızlı ve daha ucuz maliyetle ulaştırılacağını bunun da Egeli ihracatçılara lojistik avantaj sağlayacağının altını çizen Türkmenoğlu, “Nemrut Körfezi’ndeki konteyner terminalleri, limanlar, Çandarlı Kuzey Ege Limanı’nın başlaması, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ile önemli bir üretim ve ihracat üssüne dönüşen Aliağa’ya lojistik köy kurulması ihracata büyük katkı sağlayacaktır. Bu da 2023 ihracat hedefine ulaşmamızdaki Ege Bölgesi’nin üzerine düşen 100 milyar dolarlık payı daha kolay yakalayabilmemiz anlamına geliyor. Tekstil sektörü kümelenme modeliyle çalıştığı için tekstilciler için lojistiğin önemi oldukça büyüktür. Özellikle Ege Bölgesi’nde lojistiğin güçlenmesi ve bir lojistik köyün var kurulması tekstilcilerin ve diğer sektörleri uluslararası rekabette avantajlı konuma getirecektir” diyor.
2012’deki ihracat hedefi 12 milyar dolar
2010 yılında 13 milyar doları aşan ihracat gerçekleştiren Ege Bölgesi 2011’de nasıl bir performans sergiledi? Bölgenizde ihracatta öne çıkan şehirler hangileri oldu? 2012 yılana ilişkin hedefleriniz neler?
Ege Bölgesi’nden 2011 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarına göre, 2010 yılına göre %22’lik artışla 16 milyar 886 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. İller bazında bakıldığında İzmir, 8 milyar 65 milyon dolarlık ihracatla birinci sırada yer alırken, Manisa 4 milyar 277 milyon dolarlık ihracatla ikinci, Denizli 2 milyar 756 milyon dolarlık ihracatla üçüncü sırada yer aldı. 2010 yılında Ege İhracatçı Birlikleri tarafından 8 milyar 690 milyon dolarlık ihracat kayda alındı. Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri 2010 yılında 198 ülkeye ihracat yaparken, 2011 yılında Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 4 bin 649 firma, 6 bin çeşit ürün ihracatı karşılığında Türkiye’ye 11 milyar 399 milyon dolar döviz kazandırdı. Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri 2011 yılında %31 ihracat artış başarısı gösterdi. Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri, çoğunluğu Afrika, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkesi olan Angola, Bangladeş, Benin, Brezilya, Etiyopya, Fas, Güney Kore, Kenya, Kongo, Madagaskar, Nijerya, Singapur gibi ülkelerin aralarında bulunduğu 30’dan fazla ülkeye yapılan ihracatını yüzde 100’ün üzerinde artırma başarısı gösterdi. 2011 yılında Türkiye’nin 134.9 milyar dolarlık ihracat rakamına 16.9 milyar dolarlık katkı sağlayan Ege Bölgesi olarak 2012 yılı hedefimiz 19 milyar dolar ihracata imza atmaktır. Bölgemizde hazırgiyim ve konfeksiyon, demir-çelik, elektrik-elektronik, kimya, yaş meyve sebze ve mamulleri, kuru meyve, doğaltaş, otomotiv yan sanayi ve makine ihracatı 19 milyar dolarlık ihracat hedefine büyük katkıyı yapacak sektörler konumundadır. Ege İhracatçı Birlikleri olarak 2012 yılı için 12 milyar doların üzerinde ihracat hedefi koyduk, bu hedefe ulaşmamız için gerekli olan bir dizi projelerimizi hayata geçirmeye başladık. “İyi Tarım Uygulamaları” projemiz ile “Küme Yöneticileri için Kapasite Gelişimi” projemiz bunlardan en önemli olanlarıdır. Bir diğer hedefimiz ise yurtdışı fuarlara katılım ile sektörel ticaret heyetleri ve alım heyeti organizasyonlarında üstlendiğimiz görevlerle sürdürülebilir bir ihracatı yakalamak ve yeni pazarlarda yer almak, en önemli çalışmalarımız arasındadır.
Alsancak Limanı Egeli ihracatçıyı okyanus ötesine taşıyacak
Ege bölgesindeki sanayiciler ihracat taşımalarında hangi modları tercih ediyor? Bölgenizde taşıma maliyetlerindeki değişimlerin doğurduğu farklılıkları gidermek için yürütülen projelerden söz ederek lojistik şirketlerinden beklentilerinizi aktarır mısınız?
Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin ihracat gönderilerinde hangi modları tercih ettiğini incelediğimizde; 2011 yılında gerçekleştirilen 11 milyar 399 milyon dolarlık ihracatın 7 milyar 799 milyon dolarlık kısmı denizyolu ile gerçekleştirilirken, denizyolu ile gönderiler %68’lik dilimi oluşturdu. 3 milyar 317 milyon dolarlık ihracat karayolu ile alıcılara ulaşırken, Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin havayolu ile gönderileri 186 milyon 295 bin dolar, demiryolu ile gönderileri 86 milyon 196 bin dolar oldu. Lojistik sektöründe hizmet kalitesinin yükseltilmesi için Egeli ihracatçıların yoğun olarak kullandıkları İzmir Alsancak Limanı’nın dip taramasının ivedi bir şekilde yapılması, Alsancak Limanı’na okyanus ötesi gidebilen büyük tonajlı gemilerin yanaşabilmesine olanak tanıyacaktır. Bu sayede, ihracatçıların lojistik maliyetleri düşecektir. İzmir’den direkt Avrupa’ya uçuşlarla sınırlı seçeneğe mahkum olan Egeli ihracatçıların Avrupa’ya özellikle de ihracatımızın yoğun olduğu Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkelere direkt ulaşımını sağlayacak seferler hayata geçirilmelidir.
Bölgenizin lojistik alandaki avantajları yeterince değerlendirebiliyor mu? Bu konuda atılması gereken adımlar neler?
Başta Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye, sahip olduğu coğrafi konum ile büyük bir avantaja sahip olan sayılı ülkelerden biri olma özelliği taşıyor. Örneğin Avrupalı ithalatçıların, Uzakdoğu ülkelerine verdiği bir siparişin 6 aydan önce ulaşması zorken, Türkiye’den aynı ürün 21 gün içerisinde teslim edilebiliyor. Bu örnek bile, Türk ihracatçılarının ihracatla büyümesi için yeterli bir neden. Dış pazarlara olan yakınlığımız hızlı teslimat ve küçük-orta hacimli siparişlerde Türk ihracatçısının bilgi ve tecrübesi vasıtasıyla ihracatımızı sürdürülebilir hale getirmek hedefimizdir. İzmir’in denizyolu taşımacılığında da avantajlı olabilmesi için İzmir Alsancak Limanı’nın dip taramasının yapılması gerekmektedir. Bu sayede büyük tonajlı gemiler İzmir Alsancak Limanı’ndan mal yükleme ve boşaltma şansına sahip olacaktır, okyanus aşırı ülkelere direkt yükleme yapma şansına erişecektir. Hava trafiğine bakacak olursak, Türk Hava Yolları’nın açtığı yeni hatlar sayesinde ihracatçılar dünyanın dört bir tarafına daha kolay ulaşabiliyor. Özellikle İzmir çıkışlı direkt uçuşlar Egeli ihracatçıların fuarlara katılmasında ve sektörlerini temsil edebilmelerinde büyük önem taşımaktadır.
GIDA SEKTÖRÜNDE AR-GE ATAĞI
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin “2023 İhracat Stratejisi” çerçevesinde hayata geçirdiği ve Ege İhracatçı Birlikleri tarafından yürütülen “Gıda Ar-Ge Proje Pazarı” çalışması hakkında da bilgi veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, birlik olarak gıda ürünleri ihracatının katma değerinin artırılması, yeni teknoloji ve üretim metotlarının üretim süreçlerine kazandırılması amacıyla 29-30 Mayıs 2012 tarihlerinde üniversitelerin ilgili bölümleri, enstitüler, araştırma merkezlerinin de katılımıyla “Gıda Ar-Ge Proje Pazarı” etkinliği düzenleyeceklerini söylüyor. Projenin temel amaçlarından birinin de yüksek katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatının artması olduğunu belirten Türkmenoğlu, “Gıda Ar-Ge Proje Pazarı, Ar-ge çalışmalarıyla teknolojide dışa bağımlılığı azaltarak, üretimde kaliteyi ve yenilikleri artırarak ihracatı artırmak bu sayede kalkınmayı ve ülkenin refah düzeyini yükseltmeyi amaçlayan bir organizasyondur. Ülkemizde beklenenden daha az gerçekleşen üniversite- sanayi işbirliğini bu proje pazarları ile sıklaştırarak Ar-Ge ve inovasyon alanındaki hedeflere kısa sürede ulaşmayı hedeflemekteyiz. Bu sayede teknoloji satın almak yerine teknoloji üretip satabilir bir ülke konumuna gelebilir ve ekonomimizde büyüme sağlayabiliriz” diyor.
Türk Hava Yolları’nın Afrika, Latin Amerika ve Uzakdoğu gibi ulaşılması zor olan bölgelerde dahil 150’yi aşkın ülkeye koyduğu tarifeli uçuşların büyük katkı sunduğunu belirten EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, lojistik altyapısının güçlendirilmesi adına hayata geçirilecek yeni projelerin yeni başarılar yaratacağına dikkat çekiyor. İzmir-İstanbul arasını 3.5 saate düşürecek otoyol projesi hayata geçtiğinde karayolu ile taşınan ihraç mallarının varış noktalarına daha hızlı ve daha ucuz maliyetle ulaştırılacağını bunun da Egeli ihracatçılara lojistik avantaj sağlayacağının altını çizen Türkmenoğlu, “Nemrut Körfezi’ndeki konteyner terminalleri, limanlar, Çandarlı Kuzey Ege Limanı’nın başlaması, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ile önemli bir üretim ve ihracat üssüne dönüşen Aliağa’ya lojistik köy kurulması ihracata büyük katkı sağlayacaktır. Bu da 2023 ihracat hedefine ulaşmamızdaki Ege Bölgesi’nin üzerine düşen 100 milyar dolarlık payı daha kolay yakalayabilmemiz anlamına geliyor. Tekstil sektörü kümelenme modeliyle çalıştığı için tekstilciler için lojistiğin önemi oldukça büyüktür. Özellikle Ege Bölgesi’nde lojistiğin güçlenmesi ve bir lojistik köyün var kurulması tekstilcilerin ve diğer sektörleri uluslararası rekabette avantajlı konuma getirecektir” diyor.
2012’deki ihracat hedefi 12 milyar dolar
2010 yılında 13 milyar doları aşan ihracat gerçekleştiren Ege Bölgesi 2011’de nasıl bir performans sergiledi? Bölgenizde ihracatta öne çıkan şehirler hangileri oldu? 2012 yılana ilişkin hedefleriniz neler?
Ege Bölgesi’nden 2011 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarına göre, 2010 yılına göre %22’lik artışla 16 milyar 886 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. İller bazında bakıldığında İzmir, 8 milyar 65 milyon dolarlık ihracatla birinci sırada yer alırken, Manisa 4 milyar 277 milyon dolarlık ihracatla ikinci, Denizli 2 milyar 756 milyon dolarlık ihracatla üçüncü sırada yer aldı. 2010 yılında Ege İhracatçı Birlikleri tarafından 8 milyar 690 milyon dolarlık ihracat kayda alındı. Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri 2010 yılında 198 ülkeye ihracat yaparken, 2011 yılında Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 4 bin 649 firma, 6 bin çeşit ürün ihracatı karşılığında Türkiye’ye 11 milyar 399 milyon dolar döviz kazandırdı. Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri 2011 yılında %31 ihracat artış başarısı gösterdi. Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri, çoğunluğu Afrika, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkesi olan Angola, Bangladeş, Benin, Brezilya, Etiyopya, Fas, Güney Kore, Kenya, Kongo, Madagaskar, Nijerya, Singapur gibi ülkelerin aralarında bulunduğu 30’dan fazla ülkeye yapılan ihracatını yüzde 100’ün üzerinde artırma başarısı gösterdi. 2011 yılında Türkiye’nin 134.9 milyar dolarlık ihracat rakamına 16.9 milyar dolarlık katkı sağlayan Ege Bölgesi olarak 2012 yılı hedefimiz 19 milyar dolar ihracata imza atmaktır. Bölgemizde hazırgiyim ve konfeksiyon, demir-çelik, elektrik-elektronik, kimya, yaş meyve sebze ve mamulleri, kuru meyve, doğaltaş, otomotiv yan sanayi ve makine ihracatı 19 milyar dolarlık ihracat hedefine büyük katkıyı yapacak sektörler konumundadır. Ege İhracatçı Birlikleri olarak 2012 yılı için 12 milyar doların üzerinde ihracat hedefi koyduk, bu hedefe ulaşmamız için gerekli olan bir dizi projelerimizi hayata geçirmeye başladık. “İyi Tarım Uygulamaları” projemiz ile “Küme Yöneticileri için Kapasite Gelişimi” projemiz bunlardan en önemli olanlarıdır. Bir diğer hedefimiz ise yurtdışı fuarlara katılım ile sektörel ticaret heyetleri ve alım heyeti organizasyonlarında üstlendiğimiz görevlerle sürdürülebilir bir ihracatı yakalamak ve yeni pazarlarda yer almak, en önemli çalışmalarımız arasındadır.
Alsancak Limanı Egeli ihracatçıyı okyanus ötesine taşıyacak
Ege bölgesindeki sanayiciler ihracat taşımalarında hangi modları tercih ediyor? Bölgenizde taşıma maliyetlerindeki değişimlerin doğurduğu farklılıkları gidermek için yürütülen projelerden söz ederek lojistik şirketlerinden beklentilerinizi aktarır mısınız?
Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin ihracat gönderilerinde hangi modları tercih ettiğini incelediğimizde; 2011 yılında gerçekleştirilen 11 milyar 399 milyon dolarlık ihracatın 7 milyar 799 milyon dolarlık kısmı denizyolu ile gerçekleştirilirken, denizyolu ile gönderiler %68’lik dilimi oluşturdu. 3 milyar 317 milyon dolarlık ihracat karayolu ile alıcılara ulaşırken, Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin havayolu ile gönderileri 186 milyon 295 bin dolar, demiryolu ile gönderileri 86 milyon 196 bin dolar oldu. Lojistik sektöründe hizmet kalitesinin yükseltilmesi için Egeli ihracatçıların yoğun olarak kullandıkları İzmir Alsancak Limanı’nın dip taramasının ivedi bir şekilde yapılması, Alsancak Limanı’na okyanus ötesi gidebilen büyük tonajlı gemilerin yanaşabilmesine olanak tanıyacaktır. Bu sayede, ihracatçıların lojistik maliyetleri düşecektir. İzmir’den direkt Avrupa’ya uçuşlarla sınırlı seçeneğe mahkum olan Egeli ihracatçıların Avrupa’ya özellikle de ihracatımızın yoğun olduğu Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkelere direkt ulaşımını sağlayacak seferler hayata geçirilmelidir.
Bölgenizin lojistik alandaki avantajları yeterince değerlendirebiliyor mu? Bu konuda atılması gereken adımlar neler?
Başta Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye, sahip olduğu coğrafi konum ile büyük bir avantaja sahip olan sayılı ülkelerden biri olma özelliği taşıyor. Örneğin Avrupalı ithalatçıların, Uzakdoğu ülkelerine verdiği bir siparişin 6 aydan önce ulaşması zorken, Türkiye’den aynı ürün 21 gün içerisinde teslim edilebiliyor. Bu örnek bile, Türk ihracatçılarının ihracatla büyümesi için yeterli bir neden. Dış pazarlara olan yakınlığımız hızlı teslimat ve küçük-orta hacimli siparişlerde Türk ihracatçısının bilgi ve tecrübesi vasıtasıyla ihracatımızı sürdürülebilir hale getirmek hedefimizdir. İzmir’in denizyolu taşımacılığında da avantajlı olabilmesi için İzmir Alsancak Limanı’nın dip taramasının yapılması gerekmektedir. Bu sayede büyük tonajlı gemiler İzmir Alsancak Limanı’ndan mal yükleme ve boşaltma şansına sahip olacaktır, okyanus aşırı ülkelere direkt yükleme yapma şansına erişecektir. Hava trafiğine bakacak olursak, Türk Hava Yolları’nın açtığı yeni hatlar sayesinde ihracatçılar dünyanın dört bir tarafına daha kolay ulaşabiliyor. Özellikle İzmir çıkışlı direkt uçuşlar Egeli ihracatçıların fuarlara katılmasında ve sektörlerini temsil edebilmelerinde büyük önem taşımaktadır.
GIDA SEKTÖRÜNDE AR-GE ATAĞI
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin “2023 İhracat Stratejisi” çerçevesinde hayata geçirdiği ve Ege İhracatçı Birlikleri tarafından yürütülen “Gıda Ar-Ge Proje Pazarı” çalışması hakkında da bilgi veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, birlik olarak gıda ürünleri ihracatının katma değerinin artırılması, yeni teknoloji ve üretim metotlarının üretim süreçlerine kazandırılması amacıyla 29-30 Mayıs 2012 tarihlerinde üniversitelerin ilgili bölümleri, enstitüler, araştırma merkezlerinin de katılımıyla “Gıda Ar-Ge Proje Pazarı” etkinliği düzenleyeceklerini söylüyor. Projenin temel amaçlarından birinin de yüksek katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatının artması olduğunu belirten Türkmenoğlu, “Gıda Ar-Ge Proje Pazarı, Ar-ge çalışmalarıyla teknolojide dışa bağımlılığı azaltarak, üretimde kaliteyi ve yenilikleri artırarak ihracatı artırmak bu sayede kalkınmayı ve ülkenin refah düzeyini yükseltmeyi amaçlayan bir organizasyondur. Ülkemizde beklenenden daha az gerçekleşen üniversite- sanayi işbirliğini bu proje pazarları ile sıklaştırarak Ar-Ge ve inovasyon alanındaki hedeflere kısa sürede ulaşmayı hedeflemekteyiz. Bu sayede teknoloji satın almak yerine teknoloji üretip satabilir bir ülke konumuna gelebilir ve ekonomimizde büyüme sağlayabiliriz” diyor.