Güçlü yatırımları, 250’yi aşkın çalışanı, farklı lokasyonlardaki iş ve lojistik ağıyla sektördeki konumunu her geçen gün güçlendiren Glovis Türkiye, Hyundai Motor Grup bünyesinde başlayan yolculuğunu artık geniş bir yelpazeye taşıyor. Geçtiğimiz yıl itibariyle kadrosunu genişletip freight forwarder olarak Hyundai dışındaki firmalara da hizmet vermeye başlayan Glovis Türkiye, denizyolu taşımacılığında da iddialı. “Halihazırda Hyundai fabrikasının tüm lojistik operasyonlarını yönettiğimiz için özellikle denizyolu taşımacılığında Kore, Çin ve Hindistan’dan gelen yüklerin tümünü takip ediyoruz” diyen Glovis Türkiye Satış Müdürü Murat Güngör,

böylece uygun maliyet ve servis avantajlarını 3PL müşterilerine de sunabildiklerini aktarıyor. Güngör, Glovis ağında ilk kez Türkiye’de kurdukları satış departmanının da profesyonel kadrosu ile müşteri ilişkilerini en iyi 
şekilde yönettiğine işaret ediyor.

Güngör, Glovis’in denizyolu taşımacılığındaki hedeflerini ise şu sözlerle açıklıyor: “2011’de kurduğumuz satış departmanı ile amacımız Glovis markasının bilinirliğini artırmak, aynı zamanda Hyundai’nin iş hacmini yakalamak, hatta geçmek… Freight forwarding alanında Türkiye’de ilk 5, dünyada da ilk 10 hedefimiz çerçevesinde Glovis ofislerine satış departmanları kurmaya devam edeceğiz.”

 

48 ayrı ülkede acenta ağı kurdu

Denizyolu taşımacılığı operasyonları Glovis’in iş hacminde nasıl bir yere ve öneme sahip? Denizyolu operasyonlarınızda ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiğiniz hatlardan, acenta ağınızdan ve işbirliklerinizden söz eder misiniz?

Denizyolu taşımacılığı tamamen bir hizmet satışı gerektirir, hizmetin kaliteli olmasını sağlayan en önemli faktör ise operasyonun işleyişidir. Glovis’in departmanlarının yürüttükleri işleri ayrı ayrı ele alırsak, Forwarding Departmanı’nın büyük bir bölümü Hyundai işlerinin elleçlenmesi ile ilgili süreci yönetiyor, yani satıştan çok operasyon ağırlıklı. Lojistik departmanı da gerek Hyundai, gerekse kontratlı müşteriler için sağladığı operasyon kalitesi ile öne çıkıyor.

Geçen sene kurulan Satış Departmanı ise Hyundai dışındaki müşteri yelpazesinden gelen taleplere cevap verebilmek için kendi operasyon takımını kurdu. 3PL müşteriler ile daha önceden uzun yıllar çalışmış takım arkadaşları ve Hyundai’nin de gücünü alarak satışta operasyonun önceliklerinin önemini gösterdi. Aynı zamanda 48 ayrı ülkede acenta ağı bulunan bir network kurdu.

Glovis’in elleçlediği yük, Türkiye’deki ithalat yapan firmaların çok üzerinde olduğundan, her armatör için bulunmaz bir müşteriyiz. Bu avantajlar sayesinde hatlar ile olan ilişkilerimiz de üst düzeyde bulunuyor.

Denizyolu operasyonlarınızda hangi sektörlere ağırlık veriyorsunuz? Başta otomotiv olmak üzere sektörlere özel spesifik çözümleriniz de bulunuyor mu?

Denizyolu taşımacılığında geçen seneye kadar ağırlıklı olarak Hyundai fabrikasına hizmet verdiğimiz için otomotiv sektörünün portföyümüzde ağırlığı olduğunu söyleyebiliriz. Fokuslandığımız diğer sektörler arasında ise inşaat, kimyasal ve gıda başta geliyor. Sektörlere özel olarak otomotivde Just in Time’ın önemini bilerek, yeni bir bilgisayar yazılımı için çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca inşaatta da yüklerin doğru şekilde elleçlenmesi için iyi bir acenta ağı kurduk.
 

İki şehirden Mersin Limanı’na demir ağlar ördü

Operasyonlarınızda hangi bölgeler öne çıkıyor? Transit taşımacılığa yönelik de gündeminizde çalışmalar var mı?

Yük trafiğimiz daha önceden Kore, Hindistan ve Çin ağırlıklı ful konteyner ithalatı olarak gerçekleşmekteydi. Şu anda Kuzey Afrika, Avrupa ve Ortadoğu ihracatları da aynı seviyelere geldi. Transit taşımacılık konusuna hedefimiz ise daha çok Avrupa’dan CIS’a giden yük trafiği üzerine kurulu. Glovis olarak ayrıca başlattığımız Narlı projesiyle, Mersin Limanı’nı besleyen iller olan Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta bulunan ithalat ve ihracatçılar için kara nakliyesinden daha ucuz olan demiryolu taşımacılığı sistemini kurduk. Ayrıca İzmir başta olmak üzere tüm Ege Bölgesi’ni kapsayacak bir büyüme planlarımız dahilindedir.

Armatörler Forwarderlar arasında dengeli bir rekabet kuramıyor

Türkiye’nin denizyolu taşımacılığı alanındaki mevcut durumuna ve yaşadığı sorunlara yönelik olarak da değerlendirmeler yapan Glovis Türkiye Satış Müdürü Murat Güngör, sanılanın aksine sektörde gerçekten büyümeyi hedefleyen ve geleceğe emin adımlarla ilerleyen forwarder sayısının az olduğunu düşünüyor. Denizcilik şirketlerinin en çok finansman alanında sıkıntı yaşadığını aktaran Güngör, “Bu durum da firmaların stabil bir büyüme yakalamasını engelliyor. Glovis’in bu açıdan geleceğe emin adımlarla yürüdüğünü söyleyebiliriz” diyor.

Güngör’e göre denizyolu taşımacılığında fiyatların ve operasyonun belirlenmesinde rol oynayan armatörlerin de
daha çok motivasyona ihtiyacı var. Armatör firmalarındaki satış temsilcilerinin piyasadaki etkilerinin göz ardı edilemeyeceğine işaret eden Güngör şöyle konuşuyor: “En büyük dezavantajlardan birisi de armatörlerin forwarderler arasında rekabet dengelerini koruyamaması... Maalesef yeni açılan ve büyümeyi hedefleyen forwarderlar, daha önce kurulan ve armatörler tarafından desteklenen forwarderlarla aynı şartlarda yarışamıyor.”