Yıllık ortalama 85 bin ton akaryakıt, 96 bin ton LPG ve 24 bin ton LNG sevkiyatı gerçekleştirdiklerini belirten Lukoil Genel Müdürü Alexander Terletskiy, tehlikeli madde taşımacılığında lojistik yönetiminin müşteri memnuniyeti açısından çok önemli olduğunu ve bu konuya sağduyulu yaklaştıklarını söyledi.

Akpet’i satın alarak 2008’de Türkiye akaryakıt sektörüne giren Lukoil kısa zaman entegrasyonunu tamamlayarak ve satın alınan varlıkların optimizasyonunu başarı ile tamamladı. Yenilenmiş yönetim ekibi ile 2011 yılı boyunca birçok projeye imza atan Lukoil satışlarında bir önceki yıla göre ortalama artış yakaladı. Akaryakıt sektöründe müşteri memnuniyetinin yaratılmasında tehlikeli madde taşımacılığının çok önemli bir aşama olduğunu vurgulayan Lukoil Genel Müdürü Alexander Terletskiy şirketin lojistik operasyonunu sektörde lider konumda bulunan bir firma tarafından yapıldığını söyledi. Lojistik alanında sırasıyla akaryakıt taşımacılığı, LPG, LNG, CNG, madeni yağ ve katkı maddelerinin taşınması hizmetlerini aldıklarını belirten Terletskiy yıllık ortalama 85 bin ton akaryakıt, 96 bin ton LPG ve 24 bin ton LNG taşımacılığı yaptıklarını söyledi.

Lukoil olarak lojistik giderlerinizi nasıl minimize ediyorsunuz?

Türkiye’de tam anlamı ile SEÇ-G kurallarının uygulanması ve ADR standartlarına yüzde yüz geçilmesi  Lukoil için çok önemli iki konudur. Lojistik giderlerimiz içinde büyük bir bölümünü kapsamaktadır.

Fiziki olarak taşımacılık giderlerimizi aşağı çekmekten çok lojistik operasyonu yönetimindeki iyileştirmelere ve maliyet düşürücü etkenlere odaklanmayı tercih ediyoruz. Üzerinde en çok durduğumuz konuları Route Planning (yol planlaması) ve “Full Tanker Transportation (tam dolu taşımacılık) olarak ikiye ayırdık. Bu kapsamda Route Planning ile en efektif şekilde araçlarımızın yol planlamalarını yapıyoruz. Full Tanker Transportation ile de tankerlerimizin tam dolu olarak sevkiyatlarını yapmasını ve mümkün olduğunca yarı dolu şekilde ikmal yapmalarını sağlıyoruz.

ADR lojistik sektörünün dönüşümünü sağlayacak!

Tehlikeli madde taşımacılığının dikkat edilmesi gereken yönleri ve uyulması zorunlu olan kriterleri nelerdir?

Tehlikeli madde taşımacılığının güvenli, çevreye ve insanlara duyarlı bir şekilde yürütülmesi ve SEÇ-G kurallarının yüzde yüz uygulanması bu sektörde bulunan her şirketin kaçınılmaz görevidir.  Lukoil Grubu olarak bu sorumluluğun farkında ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en üst düzeyde lojistik ve taşımacılık operasyonunu yürütmekteyiz.  Türkiye tehlikeli madde taşımacılığında ciddi ilerlemeler kaydetmiş bulunmaktadır. ADR yasasının tamamen yürürlüğe girmesi bu dönüşümü tamamlayacaktır.  Lojistik şirketlerinden beklentilerimiz araçlarında uygun yakıt türünü kullanmaları, SEÇ-G kurallarını tamamen uygulamaları ve ADR yasasına uyum için hazırlıklara başlamalarıdır.

ADR Yönetmeliği akaryakıt ve lojistik sektörünü nasıl etkileyecek? Bu kapsamda kurulan genel müdürlüğün bu süreci nasıl etkileyecek?

ADR yönetmeliğinin sektörü çok olumlu yönde etkileyeceğine inanıyorum. Özellikle bu işe yatırım yapan ve bu işin ciddiyetini kavramış olan büyük taşımacılık şirketleri ve tehlikeli madde taşımacılığı yapan dağıtım firmalarını olumlu yönde etkileyecektir.  Sektör henüz hazır olmasa da 2014 yılı ve daha sonraki kademelerde bakanlığımızın da yardımı ile hazır hale getirileceğine inanıyorum. ADR’ye uygun olmayan binlerce aracın ise ADR’li araç bayilikleri ve markaları tarafından alınan araca karşı sayılarak alınması ve bu araçları uluslararası ve iç piyasalarda hurda olarak kolayca değerlendirebileceklerini düşünmekteyim. Yeniden yapılanmanın çözüm odaklı ve daha hızlı hareket eden olumlu bir yapı olacağına inanıyorum. Şirket olarak bu oluşumu tamamen destekliyoruz. Bu kurumsal yapı kesinlikle ADR yönetmeliğinin uygulanmasında çok daha hızlı ve efektif hareket edecektir.  Beklentilerimiz, ADR yönetmeliğinin en yakın süre zarfında devreye girmesi ve dağıtım firmalarının beklentilerine hızlı ve çözüm odaklı yanıtlar verebilecek bir yapıda olmasıdır.