Makine sektörünün lojistikteki kozu ihtisas OSB’ler olacak
24/09/2012 - 11:53:00
2023 yılında 100 milyar dolar ihracatla dünyada ilk 5 ihracatçı ülke arasına girmeyi hedefleyen Türkiye makine sektörünün lojistikteki önceliği maliyet olacak.
İhracata odaklanan sanayi sektörleri için maliyetin düşürücü yöntemlerin yeni pazar açılımlarından çok daha önemli hale geldiğinin altını çizen Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, sektörün lojistik ve altyapı maliyetlerinin oluşturulacak ihtisas Organize Sanayi Bölgeleri ile minimize edilmesinin hedeflendiğini söylüyor.
Son 10 yılda hem üretim hem de ihracatta yakaladığı büyümeyle Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri haline gelen makine sanayinin 2023 yılı için yol haritası belirlendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 5 hedefe yönelik olarak 39 eylemden oluşan “Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” sektörü, 2023 yılında dünyada ilk 5 ihracatçı ülke arasına taşıyacak. 2023’e kadar bugünkü ihracatını yaklaşık 8 kat arttırarak 100 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen sektörün eylem planı içinde lojistik başlığı altında ise maliyet düşürücü formüller yer alıyor. İhracata odaklanan sanayi sektörleri için maliyetin yeni pazarlardan çok daha önemli hale geldiğine dikkat çeken Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Türkiye Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na göre lojistik ve altyapıya ilişkin, yatırım maliyetlerinin azaltılması ve altyapının geliştirilmesi için ihtisas OSB kurulacak. OSB’lerde tahsislerin uygun şartlarda olması hususunun değerlendirilecek, makine sektöründe alt mal grupları özelinde kümelenme projeleri hazırlanacak ve desteklenecek. Makine ana sanayi ve yan sanayi işbirlikleri geliştirilecek” diyor.
2011’de ihracat 12 milyar doları aştı
2023 yılında dünyanın en çok makine ihracatı yapan ilk 5 ülke arasına girmeyi hedefleyen Türkiye makine sektörü 2011 yılında hem üretim hem de ihracatta nasıl bir performans sergiledi?
Makine ve aksamları sektörünün tamamına ait 2011 yılı Ocak-Aralık dönemi ihracatı bir önceki yıl göre %23 artarak 12,2 milyar dolar seviyesinde kaydedilmiştir. 2011 yılı, önde gelen ihracat pazarlarından 2 milyar dolar ile Almanya, 870 milyon dolar ile İngiltere ve 642 milyon dolar ile İran ilk 3 sırada yer almaktadır. Belli başlı ihracat pazarlarımız arasında, 2010 yılına göre, en fazla ihracat artışı gerçekleştirdiğimiz ülke ise %80 artış ile Rusya olmuştur. 2011 yılında ülke grupları arasında en fazla makine ihracatı Avrupa Birliği, Ortadoğu ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine olmuştur. Avrupa Birliği ülkelerinin makine ihracatından aldığı pay yaklaşık %40, ikinci sırada yer alan Ortadoğu ülkelerinin payı ise ,2 olmuştur. Bununla birlikte, Avrupa pazarının yaşadığı sorunlar nedeni ile Türk makine sektörü ihracatının Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler ülkelerine yönelimi devam etmektedir. 2011 yılında Ortadoğu ülkelerine gerçekleşen makine ihracatı, Irak için 2010’a göre artış göstererek 360 milyon dolar, Suudi Arabistan için 2010’a göre % 84 artış göstererek 237 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türki Cumhuriyetleri’ne yapılan makine ihracatında ise 2010’a göre %55 artış ile en fazla makine ihracatı Gürcistan’a, %44 ile Azerbaycan’a ve %24 ile Özbekistan’a gerçekleşmiştir. Azerbaycan, Türk makine sektörünün ihracat gerçekleştirdiği ilk 10 ülke içerisinde yer almakta olup, 2011 yılı makine ihracatı 260 milyon dolar olmuştur. Kuzey Afrika’ya yönelik makine ihracatında, 2010’a göre en fazla artış gerçekleştirilen ülkeler sırası ile Tunus ve Cezayir olmuştur. 2011 yılında Cezayir’e 175 milyon dolarlık, Tunus’a ise 109 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Mısır ve Suriye’ye yapılan makine ihracatı ise Arap Baharı’nın ekonomiye olan etkileri ile azalmış, 2011 yılında Mısır’a 122 milyon dolar, Suriye’ye ise 87 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Makine sektörü ihracat taşımalarında hangi modları tercih ediyor? Birliğinizin sektörün lojistik maliyetlerini azaltma konusunda girişimleri, projeleri var mı?
Makine sektörünün 2011 yılı taşımalarının %48’ini karayolu, %43’ünü denizyolu, %4’ünü ise havayolu oluşturdu. Ülke genelindeki söz konusu ulaşım ağı profili, denize bağlanma imkanı olmayan kentlerin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu kentlerdeki sanayicinin maliyetlerin azaltılması için demiryolu, karayolu, havayolu ve denizyolunu birleştiren bir ulaşım profili oluşturulabilmelidir. Kombine taşıma sistemlerinin oluşturulması ve bu konuda yeni teşviklerin uygulanması rekabet açısından faydalı olacaktır. Teknoloji her geçen gün daha da gelişmektedir ve elektronik tedarik sistemleri gittikçe yaygınlaşmaktadır. Makine sektöründe imalatçı-ihracatçı niteliğinde faaliyet gösteren firma ve temsilcilerin bir araya gelerek oluşturduğu geniş tabanlı bir satın alma organizasyonu olan OSO A.Ş. maliyet düşürücü, gelişmiş tedarik sistemlerine bir örnek teşkil etmektedir. OSO A.Ş., imalat sanayinin alımlarının tek bir merkezde toplanmasından elde ettiği yüksek pazarlık gücü ile girdi maliyetlerini minimize ederek, ölçek ekonomisine entegrasyonu sağlamada yardımcı bir mekanizma görevini üstlenmektedir. Çözüm üretecek bir proje olarak devreye sokulan OSO A.Ş.’nin amacı, firmaları bir araya getirerek bir ölçek oluşturabilmek ve girdi maliyetlerinde avantaj yaratabilmek için alıcıların taleplerini bir araya getirerek o talebi karşılayacak firmaları bulup fiyatlarda uygun indirimi sağlamaktır.
100 milyar dolar ihracat hedefinin eylem planı hazır
Geçtiğimiz yıl Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı açıklandı. Plan makine sektörünün 2023 yılı için ortaya koyduğu 100 milyar dolar ihracat hedefine nasıl katkı sunacak?
Makine Sektörü Strateji Belgesi kapamında belirlenen 5 ana hedefte odaklanılarak; katma değeri ve marka değeri yüksek, sürdürülebilir büyüme ve ölçek ekonomisinin avantajlarını yakalamış, teknoloji odaklı, kalite ve güven unsurlarını ön plana çıkaran bir sektöre dönüşüm için çalışmalar devam etmektedir. Türk makine ihracatı, son 10 yıllık dönemde, ortalama %22 ihracat artışı ile ihracat artışında dünyada 4. sırada yer almıştır. Bu artış hızı bizim katma değeri yüksek ürünler üreterek dünya liginde ön sıralarda yer alabileceğimizin de bir göstergesidir. Strateji Belgesi, sektörü AR-GE, teknoloji ve markalaşma konusunda daha fazla geliştirme ve işletme ölçeklerini optimum seviyeye taşıma hedeflerini içeren eylem planlarından oluşmaktadır. Kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla, finansal kiralama işlemleri, yerli üretimi bulunan makinelerin 2. el ithalatı sınırlama uygulaması, kamu alımlarında yerli makinelerin tercih edilmesi, makine ana sanayi-yan sanayi işbirliklerinin geliştirilmesi, mesleki ve teknik eğitimin özendirilmesi, yurtiçi ve yurtdışı tanıtımların artırılması gibi hedeflerle 100 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak amaçlanmaktadır.
LOJİSTİK KÖY PROJELERİ UCUZ VE GÜVENLİ TAŞIMA İMKANI YARATACAK
Türkiye’nin gelişen ekonomisiyle ile birlikte lojistik bir üs haline geldiğini belirten Adnan Dalgakıran, ancak diğer taşıma modlarının ağırlıklı olarak kullanılan karayolu taşımacılığı ile kombine edilmesi ve altyapılarının dengeli bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu amaçla sürdürülen lojistik köy projelerinin önemine dikkat çeken Dalgakıran şunları aktarıyor: “Lojistik köyler, sanayiciler açısından, ucuz ve güvenli taşıma sağlaması, bölge ve ülke ekonomisine ve sosyal alanlara önemli ölçüde katkı sağlayacak olması açısından önem taşımaktadır. Avrupa’da bugün sayıları 50’yi geçen lojistik köyler gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte işletilmektedir. Türkiye’de de çalışması yapılan 16 lojistik köy bulunmaktadır. Söz konusu lojistik köylerin kamu-özel sektör işbirliği ile gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Lojistik köylerin tamamlanmasıyla TCDD, yılda yaklaşık %35 daha fazla taşıma yapmayı hedeflemektedir. TCDD’nin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de Hadımköy ve Tuzla’da lojistik köy kurmayı planlamaktadır. Bu projenin tamamlanmasıyla İstanbul içinde yer alan birçok antrepo ve TIR deposunun bu merkeze taşınması amaçlanmaktadır.”
RAKAMLARLA TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜ
•200 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor,
•Dünya makine ihracatında Türkiye 29. sırada,
•Türkiye, Avrupa’nın 6. en büyük makine imalatçısı,
•2011 yılında 12,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi,
•Sektör ihracatının %60’ını AB ülkeleri ve ABD gibi rekabetçi pazarlara gerçekleştiriyor,
•Yıllık ortalama ihracat artış oranı %20 seviyesinde.
Son 10 yılda hem üretim hem de ihracatta yakaladığı büyümeyle Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri haline gelen makine sanayinin 2023 yılı için yol haritası belirlendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 5 hedefe yönelik olarak 39 eylemden oluşan “Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” sektörü, 2023 yılında dünyada ilk 5 ihracatçı ülke arasına taşıyacak. 2023’e kadar bugünkü ihracatını yaklaşık 8 kat arttırarak 100 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen sektörün eylem planı içinde lojistik başlığı altında ise maliyet düşürücü formüller yer alıyor. İhracata odaklanan sanayi sektörleri için maliyetin yeni pazarlardan çok daha önemli hale geldiğine dikkat çeken Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Türkiye Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na göre lojistik ve altyapıya ilişkin, yatırım maliyetlerinin azaltılması ve altyapının geliştirilmesi için ihtisas OSB kurulacak. OSB’lerde tahsislerin uygun şartlarda olması hususunun değerlendirilecek, makine sektöründe alt mal grupları özelinde kümelenme projeleri hazırlanacak ve desteklenecek. Makine ana sanayi ve yan sanayi işbirlikleri geliştirilecek” diyor.
2011’de ihracat 12 milyar doları aştı
2023 yılında dünyanın en çok makine ihracatı yapan ilk 5 ülke arasına girmeyi hedefleyen Türkiye makine sektörü 2011 yılında hem üretim hem de ihracatta nasıl bir performans sergiledi?
Makine ve aksamları sektörünün tamamına ait 2011 yılı Ocak-Aralık dönemi ihracatı bir önceki yıl göre %23 artarak 12,2 milyar dolar seviyesinde kaydedilmiştir. 2011 yılı, önde gelen ihracat pazarlarından 2 milyar dolar ile Almanya, 870 milyon dolar ile İngiltere ve 642 milyon dolar ile İran ilk 3 sırada yer almaktadır. Belli başlı ihracat pazarlarımız arasında, 2010 yılına göre, en fazla ihracat artışı gerçekleştirdiğimiz ülke ise %80 artış ile Rusya olmuştur. 2011 yılında ülke grupları arasında en fazla makine ihracatı Avrupa Birliği, Ortadoğu ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine olmuştur. Avrupa Birliği ülkelerinin makine ihracatından aldığı pay yaklaşık %40, ikinci sırada yer alan Ortadoğu ülkelerinin payı ise ,2 olmuştur. Bununla birlikte, Avrupa pazarının yaşadığı sorunlar nedeni ile Türk makine sektörü ihracatının Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler ülkelerine yönelimi devam etmektedir. 2011 yılında Ortadoğu ülkelerine gerçekleşen makine ihracatı, Irak için 2010’a göre artış göstererek 360 milyon dolar, Suudi Arabistan için 2010’a göre % 84 artış göstererek 237 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türki Cumhuriyetleri’ne yapılan makine ihracatında ise 2010’a göre %55 artış ile en fazla makine ihracatı Gürcistan’a, %44 ile Azerbaycan’a ve %24 ile Özbekistan’a gerçekleşmiştir. Azerbaycan, Türk makine sektörünün ihracat gerçekleştirdiği ilk 10 ülke içerisinde yer almakta olup, 2011 yılı makine ihracatı 260 milyon dolar olmuştur. Kuzey Afrika’ya yönelik makine ihracatında, 2010’a göre en fazla artış gerçekleştirilen ülkeler sırası ile Tunus ve Cezayir olmuştur. 2011 yılında Cezayir’e 175 milyon dolarlık, Tunus’a ise 109 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Mısır ve Suriye’ye yapılan makine ihracatı ise Arap Baharı’nın ekonomiye olan etkileri ile azalmış, 2011 yılında Mısır’a 122 milyon dolar, Suriye’ye ise 87 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Makine sektörü ihracat taşımalarında hangi modları tercih ediyor? Birliğinizin sektörün lojistik maliyetlerini azaltma konusunda girişimleri, projeleri var mı?
Makine sektörünün 2011 yılı taşımalarının %48’ini karayolu, %43’ünü denizyolu, %4’ünü ise havayolu oluşturdu. Ülke genelindeki söz konusu ulaşım ağı profili, denize bağlanma imkanı olmayan kentlerin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu kentlerdeki sanayicinin maliyetlerin azaltılması için demiryolu, karayolu, havayolu ve denizyolunu birleştiren bir ulaşım profili oluşturulabilmelidir. Kombine taşıma sistemlerinin oluşturulması ve bu konuda yeni teşviklerin uygulanması rekabet açısından faydalı olacaktır. Teknoloji her geçen gün daha da gelişmektedir ve elektronik tedarik sistemleri gittikçe yaygınlaşmaktadır. Makine sektöründe imalatçı-ihracatçı niteliğinde faaliyet gösteren firma ve temsilcilerin bir araya gelerek oluşturduğu geniş tabanlı bir satın alma organizasyonu olan OSO A.Ş. maliyet düşürücü, gelişmiş tedarik sistemlerine bir örnek teşkil etmektedir. OSO A.Ş., imalat sanayinin alımlarının tek bir merkezde toplanmasından elde ettiği yüksek pazarlık gücü ile girdi maliyetlerini minimize ederek, ölçek ekonomisine entegrasyonu sağlamada yardımcı bir mekanizma görevini üstlenmektedir. Çözüm üretecek bir proje olarak devreye sokulan OSO A.Ş.’nin amacı, firmaları bir araya getirerek bir ölçek oluşturabilmek ve girdi maliyetlerinde avantaj yaratabilmek için alıcıların taleplerini bir araya getirerek o talebi karşılayacak firmaları bulup fiyatlarda uygun indirimi sağlamaktır.
100 milyar dolar ihracat hedefinin eylem planı hazır
Geçtiğimiz yıl Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı açıklandı. Plan makine sektörünün 2023 yılı için ortaya koyduğu 100 milyar dolar ihracat hedefine nasıl katkı sunacak?
Makine Sektörü Strateji Belgesi kapamında belirlenen 5 ana hedefte odaklanılarak; katma değeri ve marka değeri yüksek, sürdürülebilir büyüme ve ölçek ekonomisinin avantajlarını yakalamış, teknoloji odaklı, kalite ve güven unsurlarını ön plana çıkaran bir sektöre dönüşüm için çalışmalar devam etmektedir. Türk makine ihracatı, son 10 yıllık dönemde, ortalama %22 ihracat artışı ile ihracat artışında dünyada 4. sırada yer almıştır. Bu artış hızı bizim katma değeri yüksek ürünler üreterek dünya liginde ön sıralarda yer alabileceğimizin de bir göstergesidir. Strateji Belgesi, sektörü AR-GE, teknoloji ve markalaşma konusunda daha fazla geliştirme ve işletme ölçeklerini optimum seviyeye taşıma hedeflerini içeren eylem planlarından oluşmaktadır. Kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla, finansal kiralama işlemleri, yerli üretimi bulunan makinelerin 2. el ithalatı sınırlama uygulaması, kamu alımlarında yerli makinelerin tercih edilmesi, makine ana sanayi-yan sanayi işbirliklerinin geliştirilmesi, mesleki ve teknik eğitimin özendirilmesi, yurtiçi ve yurtdışı tanıtımların artırılması gibi hedeflerle 100 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak amaçlanmaktadır.
LOJİSTİK KÖY PROJELERİ UCUZ VE GÜVENLİ TAŞIMA İMKANI YARATACAK
Türkiye’nin gelişen ekonomisiyle ile birlikte lojistik bir üs haline geldiğini belirten Adnan Dalgakıran, ancak diğer taşıma modlarının ağırlıklı olarak kullanılan karayolu taşımacılığı ile kombine edilmesi ve altyapılarının dengeli bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu amaçla sürdürülen lojistik köy projelerinin önemine dikkat çeken Dalgakıran şunları aktarıyor: “Lojistik köyler, sanayiciler açısından, ucuz ve güvenli taşıma sağlaması, bölge ve ülke ekonomisine ve sosyal alanlara önemli ölçüde katkı sağlayacak olması açısından önem taşımaktadır. Avrupa’da bugün sayıları 50’yi geçen lojistik köyler gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte işletilmektedir. Türkiye’de de çalışması yapılan 16 lojistik köy bulunmaktadır. Söz konusu lojistik köylerin kamu-özel sektör işbirliği ile gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Lojistik köylerin tamamlanmasıyla TCDD, yılda yaklaşık %35 daha fazla taşıma yapmayı hedeflemektedir. TCDD’nin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de Hadımköy ve Tuzla’da lojistik köy kurmayı planlamaktadır. Bu projenin tamamlanmasıyla İstanbul içinde yer alan birçok antrepo ve TIR deposunun bu merkeze taşınması amaçlanmaktadır.”
RAKAMLARLA TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜ
•200 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor,
•Dünya makine ihracatında Türkiye 29. sırada,
•Türkiye, Avrupa’nın 6. en büyük makine imalatçısı,
•2011 yılında 12,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi,
•Sektör ihracatının %60’ını AB ülkeleri ve ABD gibi rekabetçi pazarlara gerçekleştiriyor,
•Yıllık ortalama ihracat artış oranı %20 seviyesinde.