“Bütün yumurtaları aynı sepette tutmak istemiyoruz” diyen GTT Lojistik Müdürü Müge Alanbay, ithalat-ihracat taşımalarında sağlayacakları %50’lik denge ve gerçekleştirecekleri yeni yatırımlarla hız kesmeden büyümeye devem edeceklerini söylüyor.

GTT olarak ithalat taşımalarında verdiğiniz hizmetlerden söz ederek, müşterilerinize sunduğunuzu avantajları aktarır mısınız? İthalat taşımaları toplam iş hacminiz içerisinde ne kadar pay alıyor?

Havayolu ve denizyolunda hem komple konteyner, hem parsiyel konyner bazında ithalat-ihracat taşımaları yapıyoruz. Bu taşımalarda müşterilerimize, kendimize ait TIR filomuz ile ön ve son nakliyeleri de yaparak kapıdan-kapıya hizmet sunuyoruz. GTT olarak ilk işe başladığımız zamandan beri sektörde yarattığımız önemli bir fark, her limanda kendimize ait personelimizin bulunması oldu. Atatürk Havalimanı ve Ambarlı Limanı’nda kendimize ait ofislerimiz ile hizmet verirken, Istanbul Anadolu Yakası limanlarında görevli farklı bir personelimiz var. İzmir, Gemlik ve Mersin’deki ofislerimizde de limanlardan sorumlu arkadaşlarımız bulunuyor. Tüm bu bölgelerde bulunan arkadaşlarımız müşterilerimizin ya da gümrükçülerinin her türlü ihtiyacına çözüm sunuyor. İlk işe başladığımız yıllarda iş hacmimiz içinde %4-5 pay alan ithalat taşımalarımızı,  %60-65 ihracat %35-40 ithalat oranlarına taşıdık. Ana hedefimiz ithalat-ihracat taşımalarımızın oranını% 50-50 aralığına çekmek. Çünkü bütün yumurtaları aynı sepette tutmak istemiyoruz. Hızlı ilerlemeyi seven bir şirketiz, bu nedenle 2014 yılı itibari ile söz konusu dengeyi yakalamış olmayı hedefliyoruz.

LG Grubu’nun taşımaları GTT’ den soruluyor

İthalat taşımalarında yoğunlaştığınız destinasyonlar ve sektör hangileri? Açılmayı düşündüğünüz yeni ülkeler var mı?

Dünyanın ve Türkiye’nin ithalat dinamiği Çin ve Uzakdoğu ağırlıklı, doğal olarak ithalatta ana pazarımızı bu bölgeler oluşturuyor. LG Grubu’nun inhouse forwarderı olan Pantos Logistics’ in 2009 yılından beri Türkiye exclusive acentasıyız. LG Grubu’nun Kore ve Çin’den gelen bütün yüklerini hava ve denizyolunu kullanarak biz taşıyoruz. İthalatta ana iş kolumuzu bu trafik oluşturuyor. Bunun dışında Avrupa ithalatlarımız var, LG Grubu dışında gerçekleştirdiğimiz Uzakdoğu ithalatlarımız var. Yine Türkiye’nin önemi ithalat pazarları olan Hindistan, Pakistan’dan önemi taşımalar gerçekleştiriyoruz.  Yurtdışında güçlü bir acente ağına sahibiz. İthalat taşımalarımızda bunlardan destek alıyoruz. Yaklaşık 3,5 yıldır WCA (World Cargo Alliance) network ağına üyeyiz. Bu üyelik sayesinde de dünyanın her bölgesinden gelen ithalat ya da ihracat taşıma taleplerini karşılayabiliyoruz. İthalatta hizmet verdiğimiz temel sektörler elektronik, beyaz eşya, mobil telefon, kimya, tekstil hammaddesi oluşturuyor.

GTT olarak ilk kurulduğumuzda Ortadoğu, Batı ve Doğu Afrika ülkelerine ağırlık verdik. Niş pazarlar olan Batı ve Doğu Afrika’da bulunarak önemli bir büyüme yakaladık. Yine böyle el değmemiş marketlere yönelerek bunu devam ettirmek istiyoruz.

2012’nin ilk yarısında GTT olarak nasıl bir büyüme yakaladınız? Yılsonuna ilişkin beklentileriniz neler?

Geçtiğimiz süreçte yılları 0’ler %60’lar düzeyinde büyümelerle kapattık. 2012 yılı için hedeflerimizi olası ekonomik durgunluğu da gözeterek belirledik. Bu kapsamda öngörülerimizle büyümeyi hız kesmeden sürdürüyoruz. İthalat ve ihracatta da ciddi anlamda elimizi rahatlatacak, bizi hedeflerimizin gerisine düşürmeyecek büyümeler kat ettik. Satış kadromuzu, şubelerimizin personel sayısını artırarak ekonomik durgunluktan etkilenme düzeyimizi minimize etmeyi başardık. İhracat bazında Amerika pazarı zaten durgun, Avrupa trafiğinde de ciddi anlamda bir durgunluk başladı. İthalat pazarında öngörülerimizi, son tüketimden ziyade üretime yönelik sektörlerde Pazar payimizi büyütmek üzerine kurduğumuz için tekstil, halıcılık, suni deri sektöründeki hammadde talebinde ciddi bir küçülme yaşanmadığından bizim de taşımalarımızda bir küçülme yaşanmadı. Avrupa ithalat trafiğimiz kuvvetli gidiyor diyebilirim. Tüm bu gelişmeler ışığında bu yıl için belirlediğimiz hedefleri tutturacağımıza inanıyorum.

Pazarın dokusunu ve müşteri beklentisini iyi biliyor

2013 yılı için tüm sektörlerde bir durgunluk bekleniyor, siz bu sürece nasıl hazırlanıyorsunuz?

GTT en başından beri hizmete ağırlık veren bir şirket. Her limanda bir personelimizin olması bile hizmetlerimiz açısından rakiplerimiz karşısında ciddi bir fark yaratıyor. Müşterilerimizin her an yanındayız. Operasyon kadrosundaki arkadaşlarımızın tamamı İngilizce biliyor, bu da bizim için önemli bir avantaj. Ayrıca bünyemizde bulunan GTT Gıda sayesinde müşterimizin beklentilerini daha iyi tahlil etme yeteneğine kavuştuk. Bu sayede müşterilerimizin beklentilerini iyi tahlil ederek, cevap verebiliyoruz.

Genel olarak Türkiye’de forwarderlar ya ithalat ya da ihracat taşımaları yapıyor. Dolayısıyla olası bir kriz ortamında ithalatın ya da ihracatın dibe vurduğu zamanlar şirketler olumsuz etkileniyor. Bu süreç karşısında doğru öngörülerle, marketi, piyasayı, bütün dünya pazarını çok ciddi anlamda takip etmek çok önemli. Önümüzdeki yıllar için, müşterilerimizden gelen öngörüler, piyasanın sistematiği bizi yönlendirecek. 2013 yılı için, kurulduğumuz günden beri bulunduğumuz pazarlardan biri olan Afrika pazarında yeni başlayan servislerle birlikte daha da büyümeyi planlıyoruz. Amerika bölgesi ise, hem Kuzey hem Güney Amerika ülkelerinin geniş ithalat ve ihracat yelpazesi ile oldukça ilgimizi çekiyor diyebilirim. Bir yere, tek bir pazara yönelik proje yapmamaya çalışıyoruz, karşılaşacağımız riskleri ise ihracat-ithalat oranımızı %50-50 dağıtarak minimize etmek istiyoruz. Bu durum olası krizler karşısında bizim en büyük avantajımız olacak.

Hizmet ağını yaygınlaştıracak

Orta ve uzun vadede gündemlerindeki yatırım planları hakkında bilgi veren GTT Lojistik Müdürü Müge Alanbay, en hızlı şekilde hayata geçirecekleri projelerden birinin Gemlik’te bir depo yatırımı olduğunu söyledi. Böyle bir yatırımı İstanbul’da düşündüklerini ancak müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda Gemlik’in ön plana çıktığını ifade eden Alanbay şunları aktardı: “Dinamik bir yapıya sahip olup, hızlı karar verebilmemiz böylesi durumlarda bizim için önemli bir avantaj oluyor. Gemlik’teki depo yatırımımızı 2013 yılında tamamlamış olacağız. Yine İskenderun bizim için hedef bölgelerden biri. 2013 yılında burada da bir ofis açmayı planlıyoruz. Samsun Limanı çok ciddi anlamda kullanan bir forwarderız. Karadeniz Bölgesi yine aynı şekilde bizim için önemli. Bu bölgeler için proje düşüncelerimiz var.”

İlk işe başladığımız yıllarda iş hacmimiz içinde %4-5 pay alan ithalat taşımalarımızı,  %60-65 ihracat %35-40 ithalat oranlarına taşıdık. Ana hedefimiz ithalat-ihracat taşımalarımızın oranını %50-50 aralığına çekmek. Çünkü bütün yumurtaları aynı sepette tutmak istemiyoruz. Hızlı ilerlemeyi seven bir şirketiz, bu nedenle 2014 yılı itibari ile söz konusu dengeyi yakalamış olmayı hedefliyoruz