UND Deniz’in zararı U.N Ro-Ro hisseleriyle telafi edildi
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Ruhi Engin Özmen, sektöre toplam maliyeti 23 milyon 500 bin TL olan UND Deniz’in iflasından kaynaklanan hiçbir borucunun kalmadığını söyledi. Borcu ödemek için UND’nin U.N Ro-Ro’daki 1.2’lik hissesinin 0,40’lık kısmının 5 milyon Euro’ya satıldığını açıklayan Özmen, “UND 2012 yılına ilk günkü gibi tertemiz girdi” dedi.
UND Yönetimi Kurulu Başkanı Ruhi Engin Özmen yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı basın toplantısıyla ulaştırma ve lojistik sektörünün 2011 yılını değerlendirirken, sektörün 2012 hedeflerini açıkladı. Toplantıda derneğin Ro-Ro şirketi UND Deniz’e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özmen, UND Deniz’in 2010 yılı sonunda iflasının ardından göreve başlayan yeni yönetimin başarılı bir performans sergilediğini ve şirketin tüm borçlarını temizlediğini söyledi. UND Deniz’in sektöre toplam 23 milyon 500 TL’ye mal olduğunu ifada eden Özmen, “Bunun 10 milyon TL’si derneğin kendi aktifleriyle ödenmiştir. Bunun üstündeki 12 milyon TL’lik rakam, Gürbulak’taki yüzde 84 hissemiz karşılığı kredi kullanılmış ve bu şekilde yapılandırılmıştır. 2013 yılında da borçlar sıfırlanacaktır. UND 2012 yılına ilk günkü gibi tertemiz girdi” dedi. Borçların ödenebilmesi için UND’nin U.N Ro-Ro da bulunan yüzde 1.2 hissesinin yüzde 0. 40’ının 5 milyon Euro’ya satıldığını aktaran Özmen, 5 milyon Euro’luk gelirin 3 milyon TL’lik kısmının Gürbulak Sınır Kapısı’nın modernizasyon yatırımı için harcandığını, geriye kalan kısmın ise UND Deniz’in borcunun ödenmesine harcadığını dile getirdi. Özmen, U.N Ro-Ro’da kalan yaklaşık 10 milyon Euro değerindeki 0,80 hisseyi ise şimdilik satmayı düşünmediklerini belirtti.
Türkiye transit ülke haline geliyor
2011 yılında küresel krizin etkileri, yaşanan doğal afetler ve ekonomik çöküntülere rağmen Türkiye ekonomisindeki olumlu gidişatın karayolu eşya taşımacılık sektörüne de yansıdığını belirten Özmen, 23 sınır kapısından gerçekleştirilen karayolu ve Ro-Ro taşıma rakamlarına göre, ihracatta 1.5 milyon, ithalatta ise 500 bin sefer taşıma yapan sektörün bir önceki yıla göre %8’lik bir artış yakaladığını söyledi. Türk plakalı taşıtların tüm kapılardan gerçekleştirdiği ihraç taşıma sayısında %5,2, batıya açılan kapılarda ise %4 artış görüldüğüne vurgulayan Özmen, “2007 yılından bu yana Irak’a ihracat taşımalarımızda görülen 7’lik artışın yukarıda dile getirilen olumsuz tablonun panzehiri olduğu aşikar. 2007 yılında 256 bin 126 adet ihracat taşıması yaptığımız Irak’a 2011 sonunda 530 bin ihracat taşıması gerçekleştirdik. Bu artışta, Suriye’ye ve Suriye üzerinden taşıma yapmanın Türk nakliyeciler için siyasi nedenlerle önlerine çıkarılan kısıtlamalar ve ülkedeki iç çatışmaların yarattığı güvenlik kaygıları nedeniyle Habur’a kaymasının da payı oldu” dedi. Özmen, Türkiye üzerinden gerçekleştirilen transit taşımalarda yapılan 85 bin 867 sefer ile geçtiğimiz yıla oranla %5’lik bir artış yaşanırken, Türk plakalı araçların payının ise %42’den %40’a düştüğünü belirtti. Transit taşımalarda en fazla payı 2 ile Suriye alırken onu, %30 ile Macaristan, %29 ile Romanya, ile Rusya ve ile Bulgaristan’ın takip ettiğini aktaran Özmen, “Gerçekleştirilen bu taşımaların % 60’ının yabancı ülke araçları tarafından gerçekleştirildiğini göz önünde bulundurarak Türkiye’nin uluslararası bir transit güzergahı olarak tercih edilirliğinin giderek artmakta olduğunu söyleyebiliriz. Dünya ticareti paralelinde olumlu gelişmeler kaydeden ulaştırma ve lojistik sektörünün kapasite ve taşınan yük hacmi bakımından artış gösterirken, Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan veriler ışığında sektörün 2011 yılı cirosunu artan rekabet ve daralan kar marjları sebebiyle %2’lik bir artışla kapattığı söylenebilir” diye konuştu. Özmen, 2011’de C2 yetki belgesi alan firma sayısında ise bir önceki yıla göre %6’lık bir artış yaşandığını belirtti.
2012’de büyüme bekleniyor
2011 yılı rakamsal verilerine bakıldığında sektörde yatırımların hız kazandığına aynı yükseliş trendinin 2012’de sürmesi halinde uluslararası eşya taşımacılığı filosunda % 3’lük, firma sayısında yaklaşık %8’lik artış beklediklerini dile getiren Özmen şunları aktardı: “Uluslararası taşıma performansında da civarında artış olması beklenmektedir. Ciro beklentilerine baktığımızda ise pazar oyuncularının ve rekabetin yoğunlaşması nedeniyle ciro artışının son derece sınırlı olacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizin, bölge çapında süregelen siyasi karmaşa ve ekonomik sıkıntılar karşısında sergilediği istikrar ve talep potansiyeli, ayrıca bir transit güzergah olarak tercih edilirliği, 2012’de Türkiye üzerinden gerçekleşecek olan transit taşımalarda civarında artışı beraberinde getirebilir. Ayrıca, potansiyel değeri 250 milyar dolar olarak tahmin edilen (TLSA 2011, Quattro) lojistik sektörüne yabancı ilgisinin artması da sektöre 2012’de de yabancı oyuncuların girmeye devam edeceği beklentisini getiriyor. Ekonomik sıkıntılar ve krizlerle boğuşan Avrupa bölgesine alternatif olarak ön plan çıkan Ortadoğu’da yaşanan siyasi karışıklıkların yanı sıra sektörün artan maliyetleri, Rusya başta olmak üzere taşımalarımızın yoğun olduğu bazı ülkelerin rekabet kaygılarıyla nakliyecilerimize uyguladıkları kısıtlamaları arttırmaları ve güzergah alternatifleri sunmaması gibi sorunlar 2012 yılı için sektörün seyrini etkileyebilecek riskler olarak ön plana çıkmaktadır. Bu risklerin etkilerinin azaltılması için ülke ekonomisi açısından stratejik önem arz eden lojistik sektörüne sağlanacak ek destek, kolaylık ve teşvikler sektörün önünü açacak ve sektörün güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır.”
Şirket evlilikleri kaçınılmaz
Dernek olarak 18 Ocak tarihinde Antalya’da gerçekleştirdikleri 23 Vizyonu Arama Konferansı’nda çıkan en önemli isteğin sektörün kurumsallaşma çabalarına katkı arayışı olduğunu kaydeden Özmen, “Kurumsallaşma, sektörün en önemli isteği ve sorunudur. Özellikle Anadolu nakliyecisi bu konuda bizden yardım bekliyor. Rekabet edebilecek lojistik firmaları yaratmalıyız. Türkiye’nin ilk 20 firmasının pazar payını toplasanız yüzde 15’i bulamazsınız. Bizim görmediklerimizi büyük lojistik şirketleri görüyor. Biz ise tüm yatırımlarımızı ülkemize yapıyoruz. Şirket evliliklerinin artmasını çok önemli buluyorum. Rekabet yapabilmenin temel şartı, maliyetleri aşağıya çekebilmektir. Maliyetleri birleştirip, karı paylaştırmak sektörü de büyültür, kazançları da artırır. Evlilikler kaçınılmaz” diye konuştu.
2012 UND için projeler yılı olacak
Özmen, dernek tarafından 2011 yılında gerçekleştirilen en önemli projenin AB topraklarına girişte ve dönüşte sunulan beyanların, internet ortamında önceden belirlenerek nakliyecinin işini kolaylaştırmasına dayanan UNDnet Sistemi olduğunu söyledi. UNDnet Sistemi’nin 2011 yılında Bulgaristan, İtalya, Fransa ve Romanya’da başarıyla uygulandığını vurgulayan Özmen, “UND ve TOBB ile yaptığımız ortaklık gereği, birtakım işleri beraber yürütme protokolü imzaladık. Online takip sistemi, dijital takograf programı ve UNDnet Projesi, Kapıkule’deki TIR parkı projelerinde işbirliği yapacağız. Bugün UNDnet sisteminin Türkiye gümrüklerinde koyması gereken teminat miktarı 20 milyon TL’dir. Bu teminatı TOBB, UND Lojistik A.Ş adına yatırmıştır. Dolayısıyla burada bir kazan kazan stratejisi uyguluyoruz” dedi. Dernek olarak 2012’de sektörün tüm firmalarının detaylı bilgilerinin yer aldığı “Türkiye Uluslararası Eşya Taşımacılığı ve Lojistik Sektörünün Analizi” projesini hayata geçirmeye hazırlandıklarını vurgulayan Özmen, “Yine bu yıl yapılması hedeflenen diğer projeler arasında; Dünya Bankası tarafından oluşturulan ‘Küresel Lojistik Performans Endeksi’nde 39. sırada yer alan ülkemizin ilk 10 arasına çıkmasını sağlayacak eylem planını belirleyecek raporun hazırlanması, Rusya, Beyaz Rusya ve Kazakistan tarafından kurulan ‘Avrasya Ekonomik Topluluğu’na ülkemizin dahil olması için gerekli girişimlerde bulunulması ve bir sosyal sorumluluk bilinciyle ele alınan ‘Afet Lojistiği Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi gibi çalışmalar yer alıyor” diye konuştu.