Tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların nedeni ve maliyeti!
DHL’nin de desteklediği BCI tarafından yayınlanan araştırma tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların şirketlere 2012 yılında olan maliyetini ortaya koydu
Business Continuity Institute tarafından yapılan araştırma 2012 yılında dört firmadan üçünün en az bir tedarik zinciri aksaklığı yaşadığını ve bu aksaklıkların ilk üç nedeninin IT- telekom arızaları ve kötü hava koşullarından sonra tedarik zinciri hizmetleri sunan firmalar nedeni ile yaşanan aksaklıklar olduğunu ortaya koydu.
İş Sürekliliği Enstitüsü (Business Continuity Institute - BCI) tarafından kısa süre önce yayımlanan araştırma, tedarik zincirini daha esnek ve etkin yönetimi amacıyla verilen outsourcing kararlarının önemini ortaya çıkardı. Tedarik zinciri hizmetleri sunan firmalardan kaynaklanan hizmet aksaklıkları, yüzde 35’lik oranla tedarik zincirini kesintiye uğratan nedenleri arasında üçüncü sıraya yerleşti (bu oran 2011’de yüzde 17’ydi).
68 ülkeden katılımcılar, ayrıca şirketlerin yüzde 73’ünün 2011 yılında en az bir tedarik zinciri kesintisi yaşadıklarını bildirdi. Analiz edilen kesintilerin yüzde 39’u tedarik zinciri hizmetleri sunan lojistik şirketlerinden kaynaklandı.
Chartered Institute of Purchasing & Supply, Zurich Sigorta Grubu ve DHL Supply Chain tarafından desteklenen araştırma, tedarik zinciri sürekliliğinin etkin bir şekilde yönetilmesinin yalnızca operasyonel kesintilerden kaynaklanan maliyetler dolayısıyla değil, tedarik zinciri sürekliliğinin bozulması ardından paydaşların güven duygusu ve şirket itibarı üzerinde yaşanabilecek uzun vadeli etkiler dolayısıyla da kritik önem taşıdığını ortaya koydu.
Bu yıl dördüncü kez yapılan araştırmanın diğer sonuçları arasında şunlar yer aldı:
• Tedarik zinciri kesintilerinin ilk iki nedeni planlanmamış IT ya da telekom arızaları. Ankete katılan şirketlerin yüzde 52’si bunlar sonucunda orta ya da yüksek etkili kesintiler yaşıyor. Bunu yüzde 48 ile ikinci sıradaki kötü hava koşulları takip ediyor.
• Kur dalgalanmaları araştırmada dördüncü sıraya yükseldi. Geleneksel olarak iş sürekliliği ile ilgili gibi değelendirilmese de bu yükseliş iş sürekliliği – acil durum yönetimi - düşünce yapısının daha geniş kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.
• Kesintilerin dolaylı etkileri ve maliyeti giderek artıyor. 2011’de her beş şirketten biri, tek bir kesinti dolayısıyla 1 milyon avrodan fazla kayıp bildirdi.
BCI Teknik Direktörü Lyndon Bird FBCI, şöyle konuştu: “Tedarik zinciri hizmetleri firmalarından kaynaklanan kesintilerin artışının en önemli nedeni dış kaynak kullanımına yönelen şirketlerin tedarik zinciri hizmetlerini standart ürün tedarik süreci gibi değerlendirmesinden kaynaklanıyor.Hizmet dış kaynak kullanımı daha karışık bir süreç ve bu süreçte bir sorun olduğu zaman bunu çözmek ya da yenisi ile değiştirmek çok daha zor olabiliyor. Zaman içerisinde şirket içi yetkinlikler de kaybedilmiş olabiliyor ve hizmet alınan firmaya bağımlılık artıyor. Bir lojistik şirketi ile çalışma kararı çoğu zaman bir hizmet alırken değerlendirilmesi gereken seçim kriterlerine göre değil, bir sorunu çözmek ya da maliyet tasarrufu sağlamak amacıyla veriliyor.”
Chartered Institute of Purchasing & Supply (CIPS) CEO’su David Noble şunları ekledi: “Bu araştırmaya ve BCI’nın sektörler arasında tedarik zinciri risklerinin stratejik önemini artırmaya yönelik yürüttüğü çalışmalara tam destek veriyoruz. Bu risklerin önemi ve bunları azaltmaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik çözümler konusunda tartışmalar giderek artıyor ancak yeterli değil. Daha fazla aksiyon alındığını görmek istiyoruz. Hissedarlar ve paydaşlar yönetimlere tedarik zincirlerini nasıl güçlendirdikleri ve olası aksaklıklar durumunda ne gibi planları olduğunu sürekli olarak sormalı.”
Zurich Sigorta Grubu Küresel Tedarik Zinciri Ürün Müdürü Nick Wildgoose şöyle dedi: “BCI’nin her yıl yaptığı araştırma tutarlı bir biçimde göstermiştir ki ankete katılanların yüzde 70’i tedarik zincirinde önemli aksaklıklarla karşılaşmaktadırlar. En son ankette tek bir aksamanın maliyeti vakaların yüzde 20’sinde 1 milyon avroyu geçerek 100 milyon avroya kadar yükselmiştir. Bu nedenle özellikle mevcut ekonomik ortamda şirketlerin tedarik zinciri hizmetlerini aldıkları şirketlerin seçiminde doğru miktarda özen ve risk yönetimi yatırımı yapmaları kritik önem taşıyor.”
DHL Supply Chain İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark Parsons ise şöyle dedi: “Araştırma, özellikle karmaşık tedarik zincirleri olan şirketlerin mevcut ticari zorluklarla aynı zamanda iş sürekliliğini sağlama amaçlı acil durum planları oluşturmaya da hayati önem vermesi gerektiğini vurguluyor. Bir çok farklı sektörde tedarik zincirine yönelik hizmetler sunan bir şirket olarak, tüm tesislerimizde BS25999 İş Sürekliliği Yönetimi standardına paralel ve DHL Supply Chain 10 adımda İş Sürekliliği İçin Acil Durum Yönetimi (BCM) metodolojisine uygun olarak son derece etkili iş sürekliliği acil durum planlarımız var ve bu konudaki sorumluluklarımızı oldukça çok ciddiye alıyoruz.
Müşterilerimizin iş sürekliliğini sağlamak ve dış kaynak kullanımının avantajlarını onlara sunabilmek için müşterilerimizle işbirliği içinde çalışıyoruz. Hizmetlerimizi sunarken sözleşmelerimizin içinde yer alsın almasın tedarik zincirindeki her noktanın bir diğeri ile bağlantısını; müşterilerimize, tedarikçilere ve diğer tüm paydaşlara etkisini göz önüne alıyoruz.”