Algida’nın sektöründe Türkiye’nin en büyük filoya ve depolama alanına sahip olduğunu söyleyen Unilever Türkiye Lojistik Direktörü Alpaslan Üzmez, “Yurt çapındaki tüm soğuk depoların ve TIR’ların sıcaklık kontrolleri otomatik sıcaklık kaydedici cihazlarla takip ediliyor. Ürünlerin dolaptan tüketiciye ulaşımına kadar olan süreçte de bu bilinçle hareket ediyoruz” diyor.      

Dünya çapındaki uzmanlığını Türk damak tadıyla harmanlayarak, 7’den 70’e herkesin çok beğendiği ve sevdiği lezzetleri tüketicisiyle buluşturan Algida, Türkiye dondurma sektörüne damgasını vurmaya devam ediyor. Max, Cornetto, Magnum, Vienetta, Carte d’Or ve Algida Maraş Usulü markalarıyla Unilever’in dondurma sektöründeki başarılı temsilcisi olan Algida’nın tüketici sağlığına gösterdiği özen tedarik zincirinin her halkasında kendini gösteriyor.

“Biz, her yaşa hitap edebilen ve tüm Türkiye’nin yüzünü güldüren bir markayız” diyen Unilever Türkiye Lojistik Direktörü Alpaslan Üzmez, her satış noktalarının haftada en az iki kez satış memurları tarafından düzenli olarak, belirli kriterlere uygunluk açısından denetlendiğini söylüyor. Üzmez, “Biz bu süreçte de, satış noktasında ürünlerin kırmızı çizgi üstüne çıkmamasına, dolabın gereksiz yere açılıp kapatılmamasına, doğrudan güneş ışığı altında tutulmamasına, şemsiye kullanımına vb. konulara dikkat ediyor ve denetleme sürecinde de bizzat yer alıyoruz” diyor.  

Daha mutlu bir dünya yaratma tutkusuyla çalışan Algida’nın Türkiye’deki yolculuğu bugün hangi noktaya ulaştı?
Algida Türkiye, 1990 yılında Çorlu fabrikasıyla faaliyete geçtiğinde ülkemizde dondurma tüketimi çok düşük seviyelerdeydi ve tüketim yaz mevsimiyle sınırlıydı. Endüstriyel dondurma pazarı yeni yeni gelişiyordu. Algida’nın sektöre ve tüketiciyi bilinçlendirmeye yönelik yatırımları sayesinde ülkemizde dondurma tüketimi kişi başına 0,3 litreden 4 litreye yükseldi. Algida, hedeflerini pazara girdiği ilk yıldan itibaren dondurma tüketimini arttırmak, bütün yıla yaymak ve bunun sonucu olarak da dondurma pazarını büyütmek olarak belirledi. Buna yönelik olarak, yatırımlarımızı sürekli arttırarak Türkiye'nin tüm noktalarında tüketiciye her zaman en yakın olmak için aralıksız bir şekilde çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürüyoruz.
Unilever, Konya’da 100 milyon doları aşan bir yatırımla 2013 senesinde yeni bir fabrika açıyor ve 300 bin metrekare alan üzerinde inşa edilecek fabrikadaki üretim Algida ile başlıyor. Unilever, Algida markası ve bilinen diğer dondurma ürünlerini Çorlu’daki fabrikanın ardından Konya’da da üretecek.

Tek bir noktada kurulu en büyük soğuk hava deposu!

Algida olarak üretimden tüketiciye uzanan yolda lojistik süreçleri nasıl yönetiyorsunuz?

“Soğuk zincir” olarak tanımladığımız bu süreç, üstün kaliteli bir ürün ulaştırılması için son derece önem taşıyan bir konudur. Üretilen ve son kontrolleri bitmiş ürünler -26°C’de fabrika soğuk deposunda depolanır. Fabrikadaki soğuk hava depomuz, tek bir noktada kurulmuş, en büyük soğuk hava deposudur. Ürünler soğuk hava deposundan -24°C’de soğutuculu TIR’larla distribütör depolarına sevk edilir. Türkiye genelinde 92 noktaya ulaşır. Distribütör depolarındaki sıcaklık -24°C veya daha soğuk olmalıdır. Distribütör depo standartlarımız ve uyulması gereken kurallar belirlidir. Ayrıca yurt çapındaki tüm soğuk depoların ve TIR’ların sıcaklık kontrolleri otomatik sıcaklık kaydedici cihazlarla takip ediliyor.

Peki ihracat operasyonlarınız için nasıl bir lojistik ağınız var?

Algida ile Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya’yı içeren coğrafyada 18 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu ülkelere yakın zamanda yenilerini ekleyeceğiz. İhracat operasyonlarımızın da tamamını frigorifik araçlarla sağlamaktayız.

Algida’nın lojistik reçetesinde neler var?

Lojistik ve depolama ihtiyaçlarınızı için kendi bünyenizde mi sürdürüyorsunuz, yoksa çözüm ortaklarınızla mı yol alıyorsunuz?
Algida depolama operasyonun % 90’ını kendi bünyesinde sürdürüyor. ’luk kısmı için sezonluk depo kiralıyor. Bizimle birlikte çalışacak lojistik şirketlerinde aradığımız özellikler; öncelikle soğuk zinciri kırmayacak depolama sahasına ve araç kalitesine sahip olması ve bunun devamlılığını sağlayabiliyor olmasıdır. Tedarikçi seçimimizde, müşteri hizmeti konusundaki ciddi yaklaşım ve daha iyi hizmet için değişen teknolojilere ayak uydurabilir olmak önemli etkenlerdendir. Aynı zamanda tedarikçilerimizin Unilever iş ilkelerine uygun olarak hareket etmelerini bekliyoruz.

Karbon ayak izi takibinde!

Ürünlerinizin taşıma sürecinde yıllık ne kadar tonajlık bir çalışma gerçekleşiyor? Lojistik maliyetlerinizi düşürmek için ne gibi başlıklar üzerinde çalışıyorsunuz?

Gerçekleştirdiğimiz lojistik operasyonlarının toplam maliyetlerimize oranı dondurulmuş gıda sektörü ortalaması olan - arası bir yer tutuyor. Tabii bu oran, ürün grubu ve kategorilere göre değişiklik gösteriyor.

Lojistik maliyetlerimizi düşürme projelerinin başında, araçları en verimli şekilde kullanmak geliyor. Bu verimliliği aracın hem hacmen hem de yasal gereklilikler içerisinde tonaj olarak doluluğunu artırmak üzerine çalışarak sağlıyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de, araç doluluğunu sağlarken kasa içerisinde soğuk zincirin kırılmasını önleyecek ve kalite standartlarımızı koruyacak gerekli havalandırma boşluklarının sağlanmasıdır.

Bununla beraber, rut planlarının en optimum şekilde ve ek maliyet yaratmadan yapılması da maliyetler konusunda önemli etkenlerden biridir. Lojistik olarak maliyetlerde yarattığımız her düşüş ve artan verimliliğin sürdürülebilirlik politikalarımız ve karbon ayak izimiz üzerindeki etkilerini de tek tek hesaplıyor ve ileriye yönelik planlarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.

Dondurma tüketimindeki artış lojistikte rekabeti kızıştıracak

Unilever Türkiye Lojistik Direktörü Alpaslan Üzmez, iç piyasadaki frigorifik araç kapasitesinin yetersizliği ve bunun fiyatlara negatif yansımasını dondurma sektöründeki en önemli lojistik sorunlardan biri olarak görüyor.

“Yüksek depo yatırım maliyetleri ve donmuş ürünler için tamamıyla lojistik hizmeti veren depo sayısının azlığı da sorunlar yol açıyor” diyen Üzmez, iç piyasada Algida olarak sektördeki en büyük filoya ve depolama alanına sahip olduklarının altını çiziyor. Üzmez, lojistiğe yönelik gelecek perspektiflerine yönelik ise şu değerlendirmeyi yapıyor: “Beklentimiz sektördeki tüketimin artması ve sektörün hızlı büyümesi neticesinde diğer oyuncuların da piyasaya girerek gerekli sinerji ve verimlilik fırsatlarını artırıyor olması. Şu anda dondurma dışı sektör büyümesinin %3-4 civarında olduğunu düşündüğümüzde, lojistik arzının artması ve fiyatların rekabetçi seviyelere gelmesi için önümüzde 5-10 sene daha olduğunu düşünüyoruz.”

“Bizimle birlikte çalışacak lojistik şirketlerinin aradığımız özellikler; öncelikle soğuk zinciri kırmayacak depolama sahasına ve araç kalitesine sahip olması ve bunun devamlılığını sağlayabilmesi… Tedarikçi seçimimizde, müşteri hizmeti konusundaki ciddi yaklaşım ve daha iyi hizmet için değişen teknolojilere ayak uydurabilir olmak da önemli rol oynuyor.”