Uluslararası nakliyeciler UN Ro-Ro’ya karşı isyan bayrağı açtı. Piyasanın durgun olduğu dönemde bile taşıma fiyatlarına zam yapan UN Ro-Ro’nun şimdi de kredi kartlı rezervasyon sistemi adı altında, büyük çaplı teminat istemesi nakliyecileri isyan ettirdi. Sömürge ülkesi muamelesi yapılamayacağını söyleyen nakliyeciler, güç birliği yaparak, gerekirse eylem yapma kararı aldılar.

Başta İstanbul, Ankara, Gaziantep, Kayseri, Hatay, Iğdır, Mersin ve Bolu gibi illerde yoğunlaşan uluslararası nakliye şirketleri, Ro-Ro taşıma fiyatlarının son iki yılda insafsızca arttığını, şimdi de milyonları bulan teminat gerektiren kredi kartlı rezervasyon sistemi getirildiğini vurgulayarak, UN R0-Ro’ya karşı güçbirliği çağırısında bulunuyorlar. UN Ro-Ro’nun teminatlı siztemden vazgeçmesini ve taşıma fiyatlarını makul seviyeye indirmesini isteyen nakliyeciler, yakıt zammından fazla zam uygulanamayacağını vurguluyorlar. Eğer UN Ro-Ro bu çağrıyı dikkate almazsa, belli bir süre Ro-Ro hattını kullanmama veya limanlara girişi kapatma gibi eylemlerde bulunmayı planlıyorlar.

U.N. RO-RO'dan FİYAT AÇIKLAMASI

(Tıklayarak habere ulaşabilirsiniz)

Amerikan sermayeli fon şirketi KKR’ye ait olan UN Ro-Ro’nun İstanbul-Trieste, İstanbul-Toulon ve Mersin-Trieste hatlarında yaptığı ro-ro taşımalarına, son 1,5 yılda ortalama yüzde 80 zam yaptı. İstanbul-Trieste hattında çıplak taşıma fiyatları son bir yılda 1.300’den 2.200 Euro’ya, İstanbul-Toulon hattı 1.500’den 2.450 Euro’ya Mersin-Trieste hattında da 1.450 iken 2.550 Euro’ya çıktı. Ayrıca hafta sonu yapılan taşımalarda, yoğun talep olduğu için araç başına 100 Euro fazla para alınmaya başlandı. Çünkü hafta sonları daha yoğun oluyor. Bunların dışında toplam 400–500 Euro tutarında Liman, Biletleme, Kantar, MRN, BAF adı altında para alınııyor. Şimdi de firmalardan kredi kartlı rezervasyon zorunluluğu getirilerek, araç miktarına göre milyonları bulan teminat ödemekle karşı karşıya kalıyorlar.

Bu fiyatlar, 2010 yılında, UND Deniz A.Ş’nin rekabetiyle araç başına 800 Euro’ya kadar düşmüştü. Ancak UN Ro-Ro’nun aşırı fiyat kırarak yıkıcı rekabet uyguladığı Rekabet Kuruma’nun kararıyla de belgelenmişti. Ancak UND Deniz şirketinin, rekabete dayanamayarak, faaliyetini durdurmasının hemen ardından, UN Ro-Ro alanında tek kaldı ve zamlara peş peşe devreye soktu. Bu durum da nakliyecileri isyan ettirdi.

Artık sessiz kalmayacağız!

Bugüne kadar, yapılanlara karşı UND’nin haklarını savunmasını beklediklerini söyleyen Saras Lojistik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aras, artık sessiz kalmayacaklarını, UN Ro-Ro’nun haksız uygulamasına karşı, İstanbul’dan ve Anadolu’dan yaklaşık 500 firmanın tepkisini göstereceğini ifade etti.

Aras şunları söyledi:

“Bu ülkeyi sömürge yerine koyarak, istediği gibi at oynatan yabancı şirkete karşı tepkimizi göstereceğiz. Sektörün sesi olarak, Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) tavır geliştirmesini bekledik. Ama bırakın ses çıkarmayı, UND yönetimi yapılanları adeta destekledi. O nedenle UND’den umudumuzu kestiğimiz için sektör olarak biz tepkimizi dile getirmeye karar verdik. Bir çok ilden nakliyeci ile görüşmeler yaptık. Bu uygulamalardan herkes şikâyetçi. Artık biz de UN Ro-Ro’ya karşı gücümüzü ortaya koyacağız.”

Ro-Ro ile yıllık 12.000’den fazla taşıma yaptığını söyleyen Turgay Aras, ayrıca kredi kartlı rezervasyon sistemi getirilerek kendisinden 5 milyon TL teminat istendiğini kaydetti. Aras “Zaten piyasa çok kötü. Suriye taşımaları durdu. Irak, İran taşımaları çok düştü. Avrupa pazarı zaten durgun. Böyle bir dönemde, UN Ro-Ro adeta kanımızı emiyor. Durumdan çok sayıda firma rahatsız ama UN Ro-Ro’nun kara listeye almasından korkuyorlar. O yüzden kimse sesini çıkarmıyor. Ama artık bıçak kemiğe dayandı.” diye konuştu.

Anadolu firmaları zor durumda

Kayseri, Gaziantep ve Mersin’den çok yüzlerce nakliyeci ile görüştüğünü belirten, Kayseri merkezli ABC Transport, Er- Bil Transport ve Ata Uluslararası Taşımacılık A.Ş. şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Bilen de koskoca bir sektörün UN Ro-Ro’nun insafına bırakıldığını vurgulayarak, UND yönetiminin anlaşılmaz bir şekilde yapılanları desteklediğini kaydetti. UN Ro-Ro yöneticilerinin Mersin-Trieste hattını açarken kendilerine yakıt zammından başka zam yapmayacakları konusunda söz verdiklerini belirten Bilen, “Ancak sözlerinde durmadılar ve 1 yılda fiyatları 1.450 Eurodan 2.550 Euroy'a çıkardılar. Oysa akaryakıt bu kadar zamlanmadı. Ortadoğu’da yaşanan iç karışıklıklarla birlikte, bazı sınır kapıları kapandı ve sınır ticareti zarar gördü. Dolayısıyla Anadolu firmaları çok ciddi anlamda zarar ettiler ve ödeme sıkıntısı içindeler. Bütün kazancımız UN Ro-RO’ya gidiyor. Kim nasıl hallederse etsin ama bu sorun mutlaka halledilsin. Biz bu konuda her türlü girişimde olacağız” dedi.

UND sessiz kalıyor

Türk nakliye sektörünün ve dolayısıyla ihracatının UN Ro-Ro’nun pervasız tutumuna mahkûm edildiğini vurgulayan Ergün Bilen, “Bütün bu olanlara UND yönetiminin karşı çıkması ve sektörün haklarını savunması gerekirdi. Defalarca kendilerini uyarmamıza karşın, sessiz kalmayı tercih ettiler. Hatta “Serbest piyasa, isteyen istediğini yapar” diyerek, UN Ro-Ro’yu savundular. UN Ro-RO’dan kendi firmaları adına özel bir imtiyaz mı aldılar? Asli görevi sektörün sorunlarına sahip çıkmak olan UND neden sessiz kalıyor? UND’nin bu sorumsuz tutumu nedeniyle Bolu, Kayseri, Gaziantep, Mersin ve Hatay gibi illerden çok sayıda nakliyeci ile birlikte UND yönetim organlarından istifa ettik ve gereken tepkiyi kendimiz göstermeye karar verdik. Sektör olarak, UND’nin yapması gerekeni yapacak ve UN RO-RO’ya karşı gücümüzü kullanacağız” diye konuştu.

Müşteri olma gücümüzü kullanmalıyız

Sektörün önemli firmalarından birisi olan ALC Lojistik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Ali Çiçekli ise şunları söyledi:

“UN Ro-Ro, bir tekel nasıl davranıyorsa öyle davranıyor. Rakibin olmadığı yerde, her türlü kuralı UN Ro-Ro koyuyor. Bunu aldığı kararla Rekabet Kurumu da onayladı zaten. Burada asıl üzerinde durulması gereken konu, bütün bu olanlara karşı, sektörümüzün örgütü olan UND’nin sessiz kalması. Sektörün ro-ro taşımacılığına zaruri ihtiyacı vardır. Ama UN Ro-Ro bunu tek taraflı menfaate çevirmemelidir. Kazan-Kazan ilkesine göre hareket ederek, müşterilerinin de hayatiyetini düşünmelidir. Bunu sağlamak esas sektörün örgütü olan UND’nin görevidir. Ama mevcut UND yönetimi, bu şirketin keyfi tutumlarına çanak tutmuştur. Bu durumda sorunu sektörün kendisi çözmek zorunda bırakılmıştır.”