Proje lojistiği yatırımlarla Türkiye'de güvenli liman olacak
Ağır yük ve proje lojistiğinin tüm aktörleri 13-15 Kasım tarihleri arasında İstanbul düzenlenen Breakbulk Türkiye Konferansı’nda buluştu.
Ulusal ve uluslararası alanda birçok temsilcinin katıldığı konferansta, Türkiye’nin hem denizyolu hem de ağır yük ve proje taşımaları için önemli bir liman olduğuna dikkat çekilirken, bu alandaki büyümeye paralel olarak altyapı yatırımların hızlandırılması gerektiği vurgulandı.
Ağır yük, proje kargo ve geleneksel dökme yük sevkiyatı ile uğraşan dünyanın dört bir yanından temsilcileri bir araya getirerek, güncel konular hakkında temel tartışma forumları düzenleyen Breakbulk konferanslarının sonuncusu İstanbul’da yapıldı. 13-15 Kasım tarihleri arasında İstanbul Divan Oteli’nde düzenlenen konferansta, denizyolu taşımacılığı, dökme ve proje kargonun geleceği ve Türkiye’nin rolü gibi birçok konu tartışıldı.
Konferansın açılışında konuşan Breakbulk Dergi & Etkinlikler İçerik Direktörü Janet Plume, Breakbulk konferanslarının ağır yük, proje kargo ve geleneksel dökme yük sevkiyatı ile uğraşan tüm tarafların ajandasında yer alan temel etkinliklerden birisi olduğunu söyledi. Dünyanın dört bir yanından temsilcileri bir araya getirerek yeni işbirliği olanakları yaratmayı hedeflediklerini vurgulayan Plume, konferans için bu yıl Türkiye’ye seçtiklerini belirtti. Türkiye’nin proje kargo ve geleneksel dökme yük sevkiyatları için önemli bir bölge olduğuna dikkat çeken Plume, “Avrupa, Afrika ve Asya arasındaki geçiş yollarında bulunan, örümcek ağı gibi ticaret yolları ve yapımı devam eden, birçok büyük proje göz önüne alındığında daha parlak bir geleceğe sahip çok az ülke vardır” dedi.
ECOLPAF Ortadoğu ve Kafkaslar’a kapı arılayacak
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin ise yaptığı konuşmada, Avrupa ve Asya arasında coğrafi, kültürel ve ekonomik anlamda kurduğu köprü ile eşsiz bir konuma sahip olan Türkiye’nin proje lojistiği taşımalarında sadece transit bir merkez değil aynı zamanda önemli bir liman haline gediğini vurguladı. Erkeskin, Türkiye’nin bu konumunu ekonomide yakaladığı güçlü büyüme ivmesi, endüstri ve enerji sektöründe yaşanan gelişmelere paralel olarak önümüzdeki süreçte pekiştirerek sürdürmeye devam edeceğini belirtti.
Türk lojistik sektörünün en büyük temsilcisi olan UTİKAD’ın hem ulusal hem de uluslararası alanda güçlü işbirlikleri içinde olduklarını aktaran Erkeskin, yürüttükleri en büyük çalışmalardan birinin Lojistik Hizmet Sağlayıcıları Dernekleri Federasyonu (ECOLPAF) olduğunu söyledi. UTİKAD liderliğinde kurulan ve 10 ülkenin yer aldığı ECOLPAF’ın Ortadoğu ve Kafkaslar’daki taşımacılık sorunlarının çözümüne katkı sağlayacağını belirten Erkeskin, “Bu bölge, ekonomilerin daralmakta olduğu günümüzde yeni pazar imkanları sunması açısından çok önemli. Ancak ticaretin artması için lojistik altyapının da hazır olması lazım. ECOLPAF’ın en önemli hedefi, bu bölgenin lojistik anlamda gelişimini sağlamak, sınır geçişlerini kolaylaştırmak, özellikle demiryolu tariflerini uyumlaştırmak, ulaşım koridorları dizayn etmek ve var olanlara entegre etmek. Bu işbirliği ile lojistik alandaki büyümeyi daha ileriye taşıyacağız” dedi.
Özelleştirme limanlarda rekabeti yeni bir boyuta taşıyacak
Konferansta düzenlenen “Denizcilikte Ana Bir Geçit Olarak Türkiye” panelinde konuşan Arkas Holding Liman Hizmetleri Grubu Ticaret ve Sistem Direktörü Özgür Kalelioğlu da, Türkiye’de liman işletmeciliğinde gelinen son durum hakkında bilgi verdi. Kalelioğlu, Mersin ve İskenderun’da yapılan liman özelleştirmeleri ile 2013 yılında tekrar gündeme gelecek olan yeni TCDD liman özelleştirmelerinin ayrıca, Çandarlı, Filyos ve Mersin’de yapılması planlanan yeni devlet limanlarının rekabete yeni bir boyut kazandıracağını belirtti. Türkiye limanlarında yaşanan sorunlara da değinen Kalelioğlu, limanların demiryolu ve karayolu ile kombine edilerek sanayi bölgelerine ulaştırılması yönündeki çalışmaların hızlandırılması gerektiğini söyledi. Kalelioğlu, Arkas olarak özellikle Mersin ve İskenderun hinterlandında bu tip yatırımlara hız verdiğini vurguladı. Arkas’ın Batı Marmara’da yer alan Marport Limanı hakkında bilgi veren Kalelioğlu, “Türkiye’nin en yüksek hacimli elleçleme yapan limanı Marport, gerçekleştirdiği ekipman ve altyapı yatırımları ile Avrupa’nın en iyi limanları arasına yer alma yolunda ilerliyor. Marport, 16,5 metrelik draftı, 5 iskelesi, 35 elektrikli RTG vinci ve 10 süper post panamax STS (Ship to Shore) vinci ile Türkiye’de aynı anda 20 yan kapasiteli gemileri elleçleyebilecek tesise sahip bir terminal olma özelliğini taşıyor. Yıllık kapasitesini 2 Milyon TEU’ya çıkaran Marport, Marmara Bölgesi’ndeki konteyner trafiğinin önemli bir bölümünü gerçekleştiriyor” dedi.
Proje lojistiği büyüme ivmesini sürecek
Ağır yük ve proje lojistiğinde dünyanın önde gelen şirketlerinden BBC Chartering Cenova Srl İdari Direktörü
Matteo Fortuna’da Türkiye’nin lojistik açıdan önemli bir merkez konumunda olduğunu söyledi. Türkiye’nin denizyolu taşımacılığı için altyapı yatırımları anlamında son 10 yılda önemli yatırımlar yaptığını belirten Fortuna, “Türkiye hattında yaptığımız taşımalarda limanlarda her hangi bir trafik sıkışıklığıyla karşılaşmıyoruz. Ancak bu konuda geleceğe dönük endişelerim var. Çünkü ticaret ve buna paralel faaliyetler artıkça örneğin Derince gibi bölgelerde sıkışıklıklar yaşanabilir. Bu noktada büyük gemiler ile taşıma yapmak ve altyapı daha da güçlendirmek bu sorunun çözümüne yardımcı olacaktır” dedi. Özellikle proje taşımalarında önümüzdeki süreçte -15 oranlarında bir artış beklediklerini aktaran Fortuna, ayrıca Türkiye’de liman hizmetlerindeki fiyatların bazı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında daha düşük olduğunu sözlerine ekledi.
Sözleşmelere ‘ben’ zihniyeti damga vuruyor
Konferansta düzenlenene “Türkiye’de Sözleşme Görüşme Stratejisi” konulu oturumda konuşan Batı Shipping & Trandg Başkanı Kaptan Caner Aydın ise, sözleşmelerde orjinal alternatifler bulup yaratmanın, hem hizmet veren hem de hizmet alan firmalar için iyi sonuçlar doğuracağını vurguladı. Sözleşme sürecinde daha çok ‘ben’ zihniyetinin ortaya çıktığına dikkat çeken Aydın, “Bu durum anlaşmayı yapacak olan satıcıyı kaybetmeye ve satıcıların pazarlarını, çevresindeki kontrol etkilerini anlamamasına neden oluyor. Satıcıları doğru karşılaştırmak ve her maddeyi tam anlamıyla analiz etmek için intermodal fiyatlandırma yapısı iyi kavranmalıdır. Elbette hiç kimse daha fazla fiyat ödemek istemez fakat masada her zaman paradan başka şeylerde vardır. Bu yüzden çözüm yolları aramalı, böylece her iki tarafta kazanmış olur” dedi. Sözleşmenin her alanında açık ve anlaşılır olması gerektiğinin altını çizen Aydın şunları aktardı: “Müzakereler her zaman basit değildir. Sözleşmede ihtiyaçlar iyi tespit edilip, ne zaman uzlaşılacağı bilinmelidir.
Tüm pazarlıklarda iletişim bir anahtardır. Sözleşmede tazminat açıkça belirtilmeli, toplam ücret, ödeme planı, finansal şartları, başlama-bitiş tarihi ve yenileme tarihleri ortaya konmalı. Potansiyel risk ve yükümlülükler tanımlanmalı.”
Özel liman tarifeleri çok pahalı!
Breakbulk Türkiye Konferansı’nda düzenlenen “Türkiye’de Rüzgar Enerjisine Yönelik Proje Lojistiği” konulu panelde yaşanan zorluklar ve çözüm yolları masaya yatırıldı. Panelde konuşan Proje Kargo ve Yat Taş. Ltd. Şti. Genel Müdürü Erim Tabib, proje taşımacılığında başarının iyi planlama ve iyi yönetimden geçtiğini söyledi. Proje taşımalarında malzemeye göre ekipman kullanılması gerektiğinin altını çizen Tabib, “Her proje özgünlükleri içinde barındırır. Bu nedenle ona uygun çözümler oluşturulmak zorundadır. Proje taşımacılığında ayrıntılar çok önemli” dedi.
Vestas Lojistik Koordinatörü Emre Kara ise, proje taşımalarında kısa ve güvenli taşımaların çok önemine dikkat çekti. Bu noktada yerel yönetimlere büyük rol düştüğünü belirten Kara, “Rüzgar enerjisi için gerekli olan parçalar çok pahalı. Örneğin bir taşımamızda yerey yönetim otoyolu kullanmamıza izin vermediği için köy yolunda kaza yaşandı. Proje için gerekli olan en büyük parçalardan biri zarar gördü. Bunun yeniden temin edilmesi ise hem zaman hem de maliyet kayıplarına yol açtı. Bu nedenle yerel yönetimler proje lojistiğinin önemi ve zorluklarını dikkate alınarak karar verilmeli” diye konuştu.
Mağdenli Rüzgar Enerjisi Proje Müdürü Mustafa Kuyucubaşı da, proje lojistiğinde doğru ve güvenli yol seçiminin önemine dikkat çekti. Proje taşımacılığının kolay olmasına karşın altyapı yetersizliklerinden kaynaklı zorluklar yaşandığını belirten Kuyucubaşı şunları aktardı: “Örneğin bazı projelerde liman çok yakın. Ama altyapısı yetersiz olduğu için başka bir limandan taşıma yapmak zorunda kalınabiliyor. Bu da maliyeti etkiliyor. Ayrıca özel liman tarifeleri çok pahalı. Müşteri ucuz olana yöneliyor. Ama seçilen liman malzemelerin taşınması için gerekli altyapıya sahip olmadığı için birçok zorluk yaşanabiliyor. Bu nedene limanlarda özellikle de proje taşımacılığına ilişkin altyapı yatırımları çok önemli.”
www.lojistikhatti.com