U.N. RO-RO davası UND’yi ikiye böldü
UND Deniz Taşımacılığı A.Ş. avukatının Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne Un Ro-Ro’ya açtığı pilot davanın, 9 Kasım’da UND yönetim kururu kararı ile geri çekilmesi büyük bir kriz yarattı.
Çetin Nuhoğlu: U.N. Ro-Ro’ya aleyhine açılan davayı çeken UND Başkanı ve Yönetim Kurulu büyük töhmet altındadır. Engin Başkan sektörün geleceğini herhangi bir şekilde U.N. Ro-Ro’ya peşkeş mi çekmiştir? Acaba bu kararı alırken bütün detaylarıyla, bırakın istişare kurulunu, yönetim kurulunda konuşulmuş mudur?
Ruhi Engin Özmen: Biz, mevcut yönetimin yasal bilgisi olmadan yetkisizce açılmış davanın geri çektirilmesi hususunda çok çaba sarfettik. UND Deniz’in yetkisi olmayan yönetim kurulundakilerce açılan davanın geri çekildiğini söyleyebilirim. Davanın geri çekilmiş olması davadan vazgeçilmiş olması anlamına gelmiyor.
‘Başkan töhmet altında’
Tamer Dinçşahin’in ardından TOBB Ulaştırma Sektör Meclis Başkanı Çetin Nuhoğlu da bu kararı sert sözlerle eleştirdi. UND Yönetim Kurulu’nun bu davayı neden geri çektiğini soran Çetin Nuhoğlu, durumu mahallenin zengin çocuğunun topu alıp gitmesine benzeterek, “Engin Başkan, ‘ben istifa ediyorum’ diyor. Öbür yönetim kurulu üyesi ‘sen istifa ediyorsan ben de ediyorum’ diyor ve böylece karar geri alınıyor” dedi.
UND için 2001 yılında oluşturulan yapının bozulduğunu, icra ve istişare kurulunun etkin olmadığını ve yönetimin şeffaflığının sorgulanır hale geldiğini vurgulayan Çetin Nuhoğlu, “Öyle bir yapı kurulmuştu ki, bu yapı sonsuza kadar gidecekti. 2011 yılında yaşanan kriz, UND’nin hem kültürel, hem imaj hem de davranış kalıplarını sildi süpürdü. Bundan sonraki problemler açıkçası tamamen 10 yıl öncesinin gelinen noktasına getirdi. ‘Başkan Kraldır, Başkan sorgulanmaz, konuşulmaz’ sloganlarına geri dönüldü. Şu anda UND’de bilgiler takip edilecek halde değil.” dedi.
Bu kararın alınmasını Ruhi Engin Özmen’i töhmet altında bıraktığını dile getiren Nuhoğlu, “Belki de haklı karar aldı, bilemiyoruz. Ancak yöntem çok yanlıştı. Türkiye’deki nakliyecilere alınan kararı sorun. Kimse bir şey bilmiyor. Özellikle Engin başkan töhmet altındadır. Acaba sektörün geleceğini herhangi bir şekilde U.N. Ro-Ro’ya peşkeş mi çekmiştir? Acaba bu kararı alırken bütün detaylarıyla, bırakın istişare kurulunu, yönetim kurulunda konuşulmuş mudur? Örneğin, U.N Ro-Ro ile yapılan anlaşma yönetim kurulunda kalem kalem konuşulmuş mudur?” diye sordu.
‘UND Deniz’in 6 milyon Euro borcunu ödedik’
Çetin Nuhoğlu UND Deniz'in toplam borcunun 8 milyon 750 bin Euro olduğunu bunun 6 milyon Euro’luk kısmının UND Gürbulak ve kendisi tarafından ödendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Tertemiz bir UND Deniz önlerine koyduk. Bakiye 2 milyon 750 bin Euro kaldı. O kalan 2 milyon 750 bin Euro tamamen UND Deniz’in tüzel kişiliğinin borcudur. Ne UND’nin ne de UND Gürbulak’ın kefaletinden dolayı borçları yoktur. 2 milyon 750 bin Euro borç kalmıştı. Bunun için de UND’nin üzerine geleceklerdi. Onu da düşündüm. İflas erteleme aldım. Mahkeme 4-5 yıllık süreliğine iflas erteleme verdi. 2 milyon 750 bin Euro borç için kimse ne UND Deniz’e, ne de UND Deniz’in yönetimine gelebilirdi. Ayrıca, UND’nin nakit akışını, bütçesini, 2011-2012 yıllarına ait gelir ve giderlerini de ortaya koyduk. Hatta 15 Ocak 2011’deki seçimli genel kurulda bütçe onaylandı. Kaldı ki, orada da tek tek anlattım. Yaklaşık 530 bin açık kalıyor, onu da şu kadarlık tasarrufla kapatırsınız, başka para vermek zorunda da değilsiniz diye açıkladım… Ayrıca UND Deniz Rekabet Kurulu’na başvurdu. Şubat-Mart 2011’de Rekabet Kurulu soruşturma açıp açmayacağına da karar verecekti. Sürekli veri topluyordu. Rekabet Kurulu’nun kesinlikle soruşturma kararı alacağını öngördüm ki, nihayetinde öyle de oldu. Ayrıca, Rekabet Kanunu gereği UND Deniz’in uğradığı 8 milyon 750 bin Euro’luk zararın üç katını da U.N Ro-Ro’dan tazmin edebileceğini, dolayısıyla rahat olmaları gerektiğini söyledim. Ve Mart 2011’de beklenen haber geldi. Rekabet Kurumu soruşturma açmaya karar verdi. Hiç unutmuyorum. Hakan Yılmaz, Hakan Keleş ve Tamer Dinçşahin’i aradım. Dedim ki, ‘yaşadığınız onur meselesini ve zorluklarını unutun’. Bu tür soruşturmalarda şu ana kadar hiç beraat kararının çıkmadığını da hatırlattım. Zaten UND Deniz’in iflası da Türkiye tarihinde bir ilktir. Haksız rekabet, düşük fiyatla bir şirket iflas ettirildi, komple batırıldı. Bu Türkiye’de tek örnektir. 25 milyon Euro’luk mal varlığı, bu kadar gücü ve büyüklüğü olan bir yapıyı gizlilikle kandırarak, tehditle, şantajla, yalanla sürdüremezsin. Buna bu sektör müsaade etmez. Yaşanan süreçlerin tümünü tek tek anlatacağım.”
‘Kavga değil barıştan yanayım’
İstanbul’da geniş katılımlı üye bilgilendirme toplantısından sonra bir basın açıklaması yapan UND Başkanı Ruhi Engin Özmen, UND yönetimine ve şahsına eleştirilere sert bir dille cevap verdi. Çetin Nuhoğlu’nun basında kendisine yönelik yer alan eleştirilerine itafen, “Ben kavgadan etmeden yana değilim, sorunların sulh yoluyla çözülmesi taraftarıyım” diyen Özmen, şu değerlendirmeyi yaptı: “Sayın Nuhoğlu’nun açıklamalarını üzüntüyle okudum. Sektöre yön veren bir başkanın basın üzerinden polemiğe girmesi doğru değil. Çünkü medeni insanlar yüz yüze konuşurlar” dedi. Çetin Nuhoğu’nun ‘UND Deniz’in borçlarını ben ödedim” açıklamalarına da tepki gösteren Özmen, “Yanlış bilgi de kötü bir şey…Çetin Başkan’ın UND Deniz’in borçlarının ödenmesi noktasında, UND yüzde 86 hissesi olan Gürbulak’tan para kullandırdığı doğrudur. Sadece UND’nin uluslararası bir kredi kuruluşundan aldığı 3 milyon 100 bin dolarlık krediye kefil oldu. 500 bin TL de nakit alacağı vardır. UND Gürbulak’taki arsaların satılmasıyla alacağının bir kısmını da tahsil edildi. Kalan miktar da, dün itibariyle 350 bin TL civarına düştü” dedi.
‘Tazminat davası açmada geri adım atmadık’
“UND’yi peşkeş çekti” suçlamalarını da yanıtlayan Özmen şunları aktardı: “Sektöre başkanlık yapmış birinin mevcut başkan ve yönetim kuruluna bu kadar ağır hakarette bulunma hakkı olmadığı gibi, böyle bir şeyi yakıştırmış olmasını da üzülerek karşılıyorum. UND Deniz tarafından yapılan şikayetle U.N Ro-Ro’nun 841 bin TL ceza aldı. Bu cezayla ilgili UND kasasına girecek bir kuruş yoktur, tamamı devlete ödenecektir. Biz, mevcut yönetimin yasal bilgisi olmadan yetkisizce açılmış davanın geri çektirilmesi hususunda çok çaba sarfettik. Bugün, UND Deniz’in yetkisi olmayan yönetim kurulundakilerce açılan davanın geri çekildiğini söyleyebilirim. O davanın geri çekilmiş olması davadan vazgeçilmiş olması anlamına gelmiyor. UND Deniz’in önünde her zaman U.N Ro-Ro aleyhine tazminat davası açma hakkı saklıdır. Yangından mal kaçırırcasına, koşullar oluşmadan ve verilen opsiyon dolmadan harekete geçmek istemedik. Çünkü U.N. Ro-Ro’daki mevcut hisselerimizi 4 milyon Euro’ya sattık ve karşılıklı bir anlaşma yaptık. Tazminat davası da bu söz konusu anlaşmanın ihlali anlamına geliyor. Böyle bir durumda hem 4 milyon Euro’yu, hem de faizi ve diğer cezai bedelleri ödemeyi göze almak zorundayız. Bugün U.N. Ro-Ro’ya 70 milyon TL’lik tazminat davası açabileceğimizi söyleyenler var. Davadan vazgeçmiş değiliz ama son kararı Genel Kurul verecek” dedi.
‘İflas erteleme süresi 5 değil 1 yıl’
Çetin Nuhoğlu’nun U.N. Ro-Ro’ya dava açılmaması için yönetim kurulunu istifayla tehdit ettiği yönündeki iddiasını ve ‘tek adam eleştirisini ise Özmen şöyle yanıtladı: “UND yıllardır bir kalite yönetim sistemi ile yönetiliyor. İstediklerim olmazsa istifa edeceğim yönünde bir tavrım hiçbir zaman olmadı. Ben demokrasiye inanıyorum, zorla bir şey yaptıramam. Tek adamı, çift adamı da bilmem. Yönetim Kurulu üyelerimizi sektörün önde gelenleri oluşturuyor, bu insanlar üzerinden bana yüklenilmesi onlara da hakarettir. Bu anlamda UND Yönetim Kurulu’ndan özür dilenmesi gerekiyor.” “Yine ifade edildiği gibi mahallenin zengin ve şımarık çocuğu da değilim” diyen Özmen, “Ben İstanbul, Zeytinburnu’nda doğdum, topla oynayarak büyüdüm. Mahallede iki tip çocuk vardır. Biri zengindir ve top onundur, bir de o çocuğun takım arkadaşları vardır. Bir çocuk tipi daha vardır ki, o da arsızdır ve her zaman maraza çıkarır. Kavga olduğunda da gidip büyüklere şikayet eder. Ben zengin çocuğu değilim, ama takımla oynuyorum. Zengin çocuğu bilmem ama maraza çıkaran çocuk belli” dedi.
Ruhi Engin Özmen, “Borç için 5 yıl erteleme kararı varken neden erken davranıp ödeme yaptınız?” şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi: “Eğer biz ödeme yapmasaydık, nakliyecimiz kayıplarla karşı karşıya kalacaktı. İflas erteleme önerisi Çetin Bey’den değil, Celal Doluel’den geldi. Bunu bir kavganın başlangıcı olsun diye değil, durum tespiti için söylüyorum. Madem bu kadar güç, kudret vardı elinde, niye haczin gelmesini durduramadın? O zaman ben bunu, milletle oynayarak ‘gücünü mü kanıtlıyorsun’ diye yorumlarım. Ayrıca iflas ertelemenin süresi 5 değil, 1 yıl. 13 Ağustos 2012 tarihinde başlayan süre, 13 Ağustos 2013’te dolacak. UND Deniz’in bugün kimseye borcu yok, sadece büyük ortağı UND’ye borcu var. Eğer Genel Kurul’da bu borçtan vazgeçildiği yönünde karar çıkarsa, kimseye borcu kalmayacaktır.”