Namet hedefleri için lojistikte yatırım butonuna bastı
Dört kuşaktır et sektörüne hizmet veren Kayar ailesinin üyesi Namet, sektör liderliği hedefi çerçevesinde hem üretim hem de lojistiğe yönelik yatırımlarına hız verdi. 2010 yılında devreye aldıkları Çayırova fabrikasının açılışından bu yana 15 milyon dolarlık ek yatırım yaptıklarını açıklayan Namet Gıda Genel Müdürü N. Tarık Kayar, vizyonel hedeflerine paralel olarak depolama kabiliyetlerini 10 kat artıracak yeni bir sistemi kısa sürede devreye alacaklarını açıklıyor.
Pastırma, sucuk, kavurma, salam, jambon, sosis füme, rozbif gibi ürün gruplarının yanısıra, birçok ilki de şarküteri grubuna kazandıran Namet, tüm süreçlerinde müşteri memnuniyetinden taviz vermiyor, yatırımlarını da bu çerçevede şekillendiriyor. Lojistikteki üç altın kurallarını, “hızlı olmak, prosesleri iyi takip etmek, kalite çıtasını en üst seviyede tutmak” olarak açıklayan Namet Gıda A.Ş. Genel Müdürü N. Tarık Kayar, Türkiye’nin en önemli perakende zincirlerinin raflarında yer alan ürünlerinin en doğru şekilde depolanması ve taşınmasına büyük özen gösterdiklerini altını çiziyor.
“Firmamız vizyonel hedeflerine paralel olarak, depolama ve lojistik anlamındaki yatırımlarına devam ediyor” diyen Kayar, mamul depolama kabiliyetlerini 10 kat arttıracak yeni bir sistemi kısa sürede devreye alacaklarını söylüyor. Kayar, “En yüksek teknolojinin kullanıldığı bu yarı otomatik, depolama-geri çağırma sistemi, dinamik depolama anlamında Türkiye’de bir ilk olacak” diye konuşuyor.
Namet’in bugün Türkiye gıda sektöründe ulaştığı noktayı sizden dinleyebilir miyiz?
Ticari faaliyetlerine dört nesil önce başlayan Kayar ailesi, 1950 yılında kolektif bir şirket olarak Kayarlar Et’i kurdu ve kısa zamanda bu şirketi sektörün lider et üreticisi haline getirdi. Sektöre kaliteli hammadde sağlamanın yanı sıra, güçlü bir marka şemsiyesi altında, şarküteri mamulleri sunmayı da hedefleyen Kayar ailesi, bu amacını gerçekleştirmek için 2005 yılında, alanında 76 senelik bir deneyimi olan Namet’i bünyesine kattı. Kayar ailesinin çizdiği vizyonla, sektörün her alanında lider olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Üretimimizi 68 milyon dolarlık yatırımla 2010 yılında devreye alınan, 34 bin 600 metrekarelik kapalı alana sahip Çayırova tesislerimizde gerçekleştiriyoruz. Hem imalat kapasitemizi ve mamul çeşitliliğimizi arttırmayı hem de üretim teknolojilerini sürekli olarak güncel tutmayı gaye edindik. Bu doğrultuda, açılışından bu yana fabrikamıza 15 milyon doların üzerinde ek yatırım yaptık. Namet Çayırova Fabrikası ISO 9001:2008, ISO 22000:2005, IFS V5, BRC V6, PAS 220:2008 kalite ve gıda güvenliği sistemi belgeleri ile TSE ürün ve hizmet yeterlilik belgelerine sahip... Üretim proseslerimizde bu standartlar uygulanıyor. Şarküteri ürünlerinin çoğunda dilimleme ve paketleme işlemleri el değmeden gerçekleştiriliyor. Ayrıca İngiltere merkezli Halal Food Authority’den ve Türk Standardları Enstitüsü’nden onaylı iki adet helal sertifikası bulunuyor.
Et ürünlerinin lojistik süreçleri ayrı bir önem taşıyor ve hata affetmiyor. Namet bu alanda nasıl bir plan ve yapılanma çerçevesinde hareket ediyor?
Hizmet sektörünün olmazsa olmazı, en yüksek müşteri memnuniyetini sağlamak. Bunun için de lojistik operasyon süreçlerini çok sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilmek gerekiyor. Elinizde son kullanma tarihi belirli bir ürün var. Söz konusu ürünü, üretim bandından çıktığı tazelikte, Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırmak zorundayız. Bu noktada hızlı olmak, prosesleri iyi takip etmek ve kalite çıtasını en üst seviyede tutmak önem kazanıyor.
Depolama ve sevk etme süreçlerinde, bizim için en önemli konu, soğuk zincirin kırılmaması. Burada özellikle taşıma takip sistemlerinde gelişen teknolojiyi yakından izlediğimizi ve kendi bünyemiz içerisinde titizlikle uyguladığımızı vurgulamak isterim. Tüm taşımalarımız online olarak merkezimizden izleniyor. Soğuk zincirin takibi eş zamanlı olarak yapılıyor ve bu kayıtlar gerektiğinde başvurulmak üzere saklanıyor.
Rekabette ‘süratli ve efektif’ olan kazanır
Lojistik bazdaki maliyetleri düşürmede nasıl bir yol izliyorsunuz?
Maliyetleri düşürmek için izlediğimiz iki yol var. Bunlardan ilki transport hacmimizi en yüksek kapasitede kullanmak, diğeri ise sevkiyatlarımızı konsolide etmek. Elbette, bu doğrultuda, filomuzun öngörülmeyen değişimlere cevap verebiliyor olmasına da özen gösteriyoruz. Karlılıkların azaldığı, rekabetin derinleştiği günümüzde, farkın tedarik zincirini en süratli ve efektif olarak kullanan firmalar tarafından yaratıldığına inanıyoruz.
Lojistik ve depolama süreçlerinizi outsource mu ediyorsunuz, yoksa kendi bünyenizde mi yürütüyorsunuz? Bu konuda çözüm ortaklarınızdan beklentileriniz neler?
Lojistik ve depolama faaliyetlerimizin büyük bir kısmını kendi bünyemizde gerçekleştirmekle beraber, Türkiye'nin önde gelen entegre lojistik ve taşımacılık hizmeti veren firmaları ile de çalışmaktayız. Çözüm ortaklarımızdan beklentilerimiz, soğuk zinciri kırmadan ve taşıma kalitesinden taviz vermeden ürünlerimizi yerine zamanında teslim etmeleri.
Sizce gıda taşımacılığının olmazsa olmaz kıstasları nelerdir?
En önemli kriter soğuk zincirin kırılmaması. İkinci kriter ise ürünün varacağı yere zamanında teslim edilmesi. Ürünleri soğuk zincir içerisinde koruyamamak, vaktinde teslimatını yaptıramamak, bir gıda firması için, maddi ve manevi anlamda kayıplara neden olur.
Soğuk zincir lojistiği istenen düzeyde gelişmedi
Bu alanda sektörde gördüğünüz eksiklikler neler?
Türkiye’de kuru parsiyel taşımacılık belirli bir seviyeye ulaşmış durumda. Ancak soğuk hava taşımacılığında bazı noksanlarımız var. Sektördeki oyuncuların bu noksanlıkları giderecek yatırımları yapması gerekir. Son 10 yılda lojistik sektörü oldukça yüksek bir büyüme hızıyla kendisini belirli bir seviyeye getirdi. Soğuk hava taşımacılığının maalesef aynı oranda bir gelişme göstermediğini düşünüyorum.
Namet ihracatta ‘helal’ dedi
Helal gıda sertifikası almış olmanın firmaları açısından avantajlarını değerlendiren Namet Gıda A.Ş. Genel Müdürü N. Tarık Kayar, şöyle konuşuyor: “Namet A.Ş. olarak daha önce akredite bir kuruluştan helal sertifikası almıştık. Bu belgenin süresi dolunca, tüketicilerimizin helal gıda tüketmeye yönelik hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, 2011’in son aylarında, İngiltere merkezli Halal Food Authority’ye başvurduk ve QA Technic şirketi tarafından denetlendikten sonra, helal sertifikası aldık. Yine aynı dönemde TSE’ye de müracaat ettik ve konusunda uzmanların gözetiminde değerlendirmeye tabi tutulduk. Değerlendirme sonucunda kesimhanemiz ve fabrikamız için helal sertifikası almaya hak kazandık. Helal sertifikası iç pazarda bize satış anlamında bir katkı sağladı. Bununla birlikte, sertifika, ihracat yapmayı hedeflediğimiz ülkelerle, ticaret ilişkisi kurabilmemiz için de oldukça önem taşıyor. Bu yüzden ben özellikle ihracat bazında, yeni helal sertifikalarımızla birlikte, satışlarımızda ivme kazanacağımızı düşünüyorum.”
“Elinizde son kullanma tarihi belirli bir ürün var. Söz konusu ürünü, üretim bandından çıktığı tazelikte, Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırmak zorundayız. Bu noktada hızlı olmak, prosesleri iyi takip etmek ve kalite çıtasını en üst seviyede tutmak önem kazanıyor.”