Mersin Ro-Ro projeleriyle nakliyecinin can simidi oldu!
26/06/2013 - 13:34:00
Mersin ve İskenderun limanlarından Mısır'a başlatılan Ro-Ro seferlerinin Suriye engelinin aşılmasına önemli bir katkı sunduğunu belirten Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, bu hatların aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika bağlantılarında stratejik bir mevki haline gelmesine katkı sunacağını vurguluyor.
Denizyolu ticaretinde önemli bir merkez olan Mersin Limanı, özellikle Arap Baharı’nın Suriye’ye sıçramasının ardından ihracat ve taşımaların durma noktasına gelmesiyle önemli bir alternatif güzergah haline geldi. Krizden sonra Mersin’den Mısır’a açılan Ro-Ro hatları, Suriye’yi byb-pass etmek için önemli bir güzergah olurken, Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika bağlantılarında stratejik bir mevki haline gelmesine önemli katkı sunacak.
2012 yılının Kasım ayı itibariyle Mersin-Mısır hatlarında firma sayısının ikiye çıktığını belirten Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, “İskenderun Limanı’ndan (Port Saide haftada 2 sefer) ve Mersin Limanı’ndan Mısır’a (Damietta haftada 2 sefer) Ro-Ro seferleri devam etmektedir. Bunun yanında haftada bir sefer Mersin/Taşucu’ndan Lübnan Tripoliye ve Suriye’nin Tartus limanlarına Ro-Ro/feribot seferleri devam etmektedir. Bu hatlardaki seferlerin artarak devam edeceği ve Suriye’ deki şartlar normale dönse dahi hatların kapasitesinin düşmeyeceği ve çalışmaya devam edeceği taraflarca (ithalatçı, ihracatçı ve gemi işletmeleri) ifade edilmektedir” diyor. Mersin’in önümüzdeki süreçte bölgesinde önemli bir lojistik merkez haline geleceğini söyleyen Lokmanoğlu, bu kapsamda gündemde olan projeleri şöyle sıralıyor: “Silifke demiryolunun Taşucu/Seka Limanı’na bağlanması, otobanın Erdemli’den Taşucu’na kadar tesis edilmesi, Konya Karaman Mersin Hızlı Tren projesi, Mersin Ana Koteyner Limanı projesi, Mersin Lojistik Merkezi ve TCDD Tarsus/Yenice lojistik köy projeleri, denizcilik alanındaki eğitim çalışmalarının güçlendirilmesi ilimizin yeni atılımları olacak.”
MERSİN LİMANI DÜNYADA İLK 100 İÇİNDE
Mersin Limanı bugün itibariyle Türk Limanları içinde nasıl bir konuma ve yere sahip?
Mersin Limanı, 2011 yılında 1,1 milyon TEU kapasiteden 2012 yılı sonunda 1,24 milyon TEU kapasiteye ulaştı ve son iki yıldaki konteyner hareketi ile dünya limanları arasında ilk 100 arasına girdi. Türkiye’nin İstanbul Ambarlı bölgesinden sonra ikinci konteyner limanı ve toplam tonaj açısından ise 5. (2012 yılı sonunda 25 milyon 852 bin 123 ton toplam tonaj kapasitesi ile) en büyük limanı olma özelliğine sahiptir. Her tür yük ve gemiye hizmet verebilen ülkemizin ve bölgemizin en büyük limanıdır. Türkiye’de toplam konteyner taşımalarının ’i Mersin’den yapılırken, Akdeniz’de seyreden konteyner gemilerinin 1/3’ü Mersin’e uğramaktadır.
Mersin Limanı Ro-Ro ve Ro-Lo elleçleme kapasitesi en büyük olan limandır. Bunun sebebi Mersin Limanı’nın konteyner yüklerinin elleçlenmesinde uzmanlaşmış olması, ayrıca kuru yük, sıvı yük ve Ro-Ro elleçlemesini seçmesidir. Bu özelliği ile Akdeniz’de ve hatta Avrupa’da tek örnek limandır. Doğu Akdeniz’deki uygun coğrafi konumu, 2007 yılında 36 yıllığına özelleştirilerek PSA&Akfen ortaklığınca başlatılan yatırımlar ile feeder liman olma özelliği yanında, önemli bir ana aktarma limanı olma yönünde çalışmalar ve uygulamalar devam etmektedir.
Mersin Liman’ında 2012 yılında ne kadarlık yük elleçlendi? Elleçlenen yükün ithalat ihracat transit yük miktarı nedir?
Ülkemizde 2012 yılında 387,5 milyon ton civarında yük denizyolu ile taşındı ve bir önceki yıla göre limanlarımızda elleçlenen yük miktarı %6,6 civarında artış gösterdi. Gerek ülkemiz gerekse Doğu Akdeniz’deki en önemli hudut kapısı olan Mersin Limanı’nda ise odamız kayıtlarına göre, 2012 yılında 10 milyon 106 bin 103 ton yükleme, 15 milyon 746 bin 19 ton boşaltma olmak üzere, toplam 25 milyon 852 bin 123 ton yük elleçlendi. Bu değerler, 2012 yılında bütün limanlarımızda elleçlenen toplam yükün % 6,7’sinin Mersin Limanı’nda elleçlendiğine işaret etmektedir. 2012 yılı yük trafiği 2011’e oranla %9.6 gibi önemli bir artış gösterdi. 2012 yılında gerçekleşen bu elleçlemenin rejimlere dağılımı aşağıda görülmektedir. Mersin Limanı’nda benzer şekilde 2012 yılında odamız verilerine göre, toplam 1 milyon 244 bin 113 TEU konteyner hareketi oldu. Bu ise ülkemizdeki 2012 yılında elleçlenen toplam 7 milyon 192 bin 396 TEU konteynerin yaklaşık ’ine karşılık gelmektedir.
Mersin-Port Said Ro-Ro seferleri ne zaman başladı? Bu hat Suriye’yi by-pass edebildi mi?
Suriye’de yaşanan iç karışıklık ve siyasi olaylar, Türk araçlarının ve sürücülerinin söz konusu olaylarda zarar görmesi ve sonunda iki ülke arasındaki gümrük kapılarındaki sorunlar nedeniyle Körfez ülkelerine ulaşımda yeni bir güzergâhın oluşturulmasını zaruri hale getirdi. Bu yeni güzergâh ilk olarak Mersin ve Port Said, Mısır hattında kuruldu. Mısır’a ulaşan Türk araçları Mısır’ı konvoylar halinde geçerek Mısır’ın Adabiya Limanı’na ulaşmakta, Adabiya Limanı’ndan Suudi Arabistan’ın Duba Limanı’na yine Ro-Ro ile geçmektedir. Bu hattın oluşturulması Mısır’ı transit geçecek Türk araçlarına uygulanacak masraflar, Türkiye Ekonomi Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı arasında 23 Nisan 2012 tarihinde imzalanan anlaşma doğrultusunda belirlendi.
Hattın oluşturulmasında, ilk aşamada aksaklıklar yaşandı. Mısır makamlarının dolu gidip, dolu dönen araçlardan 250 dolar alması, Türk araçlarından Mısır’da geçerli Triptik Belgeleri istenmesi ve bu belgelerin Türkiye Triptik sorumlusu kuruluşu olan Turing’in elinde yeterli sayıda olmaması gibi nedenlerle sorunlar yaşandı. Akabinde hatta tek olarak çalışan gemi şirketinin gemilerinde yaşanan sorunlar sebebiyle Türk araçlarının, Türkiye limanlarında ve Mısır’da mahsur kalması ile taşımalar bir süre gerçekleştirilemedi.
Mersin-Mısır Ro-Ro hattında başlangıçta bazı idari ve teknik sorunlar yaşansa da İskenderun, Mısır arasında yeni bir hattın da açılması ile sorunlar bir nebze olsun çözüldü. 2012 Kasım ayıyla birlikte hatta çalışan gemi şirketi sayısı iki oldu. Bu hatlarda 2012 yılının Nisan ayından bu yana 9 bini aşkın araç taşındı. Başta kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere, tüm Afrika, Arabistan yarımadası ve Ortadoğu ülkelerine yönelik ithalat, ihracat ve transit taşımaların ülkemiz üzerinden yapılmasına yönelik ikili ve çoklu görüşme ve çalışmalar Bakanlığımızın da gayretleri ile devam etmektedir. Bu nedenle Ro-Ro hatlarının Suriye’den bağımsız olarak artarak çalışmaya devam etmesi beklenmektedir.
LOJİSTİK MERKEZ KURULACAK
Mersin aynı zamanda lojistik merkez olmaya aday bir şehir. Bu anlamda Mersin’in artıları neler? Lojistik merkez olmak için ne tür çalışmalar yürütülüyor?
Dünyada artık uluslararası taşımalar, konteyner ile ve kapıdan kapıya olmak üzere kombine taşıma şeklinde düzenlemeler ve yatırımlar yapılıyor. Mersin Limanı, Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere, BDT ülkeleri, doğu-batı hatta kuzey-güneyimizdeki ülkelerin transit ve aktarma yükleri için elverişli konum ve altyapıya sahip bir limandır. TCDD tarafından işletilmekte iken, 2007 yılında 36 yıllığına özelleştirilen limanımız halen PSA&AKFEN ortaklığınca kurulan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) tarafından işletilmektedir. Limana rıhtımlara kadar demiryolu ve otoban bağlantısı mevcut olup Adana Şakirpaşa Havaalanı’na uzaklığı 70 kilometredir. Ülkemizin ikinci büyük havaalanı olacak olan ve iki yıl içinde tamamlanması hedeflenen Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın açılması ile Mersin hava, kara ve demiryolu ulaşımında çok önemli bir lojistik merkez durumunda olacaktır.
Bunun yanında TCDD tarafından lojistik köy projesi kapsamında Yenice’de yapılmakta olan tesisler de Mersin’e lojistik alanda önemli bir artı kazandıracaktır. Mersin’in Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sanayi ve ticaret alanında önemli önde gelen illere yönelik çok geniş bir hinterlanda sahip olması, yine ilimizin lojistik artıları olarak öne çıkmaktadır. Yine güçlü lojistik firmalara, tır filosuna, gümrük depolarına sahip olması, kamunun lojistik kurumlarının bölge müdürlükleri bazında ilimizde bulunması ilimizi lojistikte merkez olma konusunda öne çıkarmaktadır.
Bu amaçla aralarında Odamızın da bulunduğu beş kurum/kuruluş (Mersin İl Özel İdaresi, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası ve Mersin Organize Sanayi Bölgesi) temsilcilerinden oluşan müteşebbis heyet tarafından Mersin İhtisas Lojistik Organize Sanayi Bölgesi (Lojistik Merkez) kurulması yönünde çalışmalara başlandı. Dış Ticaret Müsteşarlığımız ve iki odamızın desteği ile Mersin Lojistik Stratejik Master Planı hazırlatıldı. Bu plan gereği Cam Sanayi ve OSB bitişiğinde bulunan bölgede geniş bir arazide lojistik merkez tesis edilmesi yönünde çalışmalara başlandı. Bu merkezin kurulmasına yönelik rapor ilgili Bakanlığa sunulmuş ancak bölgedeki arazilerin kamulaştırılması ve imar planları gibi işlemlerin tamamlanması beklenmektedir. Bu sürecin tamamlanması ile önce 1700 dönüm arazide bilahare 2 katına kadar genişleyecek şekilde büyük kapsamlı ve tam fonksiyonlu bir lojistik merkez kurulacaktır.
Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefliyor. Mersin özellikle de deniz ticaretinde bu hedeften ne kadar pay almayı amaçlıyor? Bu anlamda özellikle denizyolu ticaretinde gündemde olan yeni projeler nelerdir?
Ülkemiz limanlarında yapılan yükleme boşaltmaya baktığımızda 2012 yılında toplam 91 milyon 307 bin 486 ton ihraç mal yüklediğimiz görülecektir. Benzer şekilde Mersin Limanı’ndan 2012 yılında ihraç edilen yük tonajı ise 9 milyon 105 bin 729 tondur. Özetle ülkemiz ihracatının tonaj olarak yaklaşık ’u limanımızdan yapılmaktadır. Bilindiği üzere dış ticaretimiz, parasal olarak oran değişse de tonaj olarak %85-90 arası yüksek bir oranda denizyolu taşımacılığı ile yapılmaktadır. Bu orandan hareketle güçlü hinterlandı ile Mersin’in 2023 yılında ihracatımızın ’una yakın tonajda bir ihracat payı hedefi doğru olacaktır. Bu anlamda özellikle limanımızın ve Mersin denizciliğinin gelişimine yönelik önemli projeler yürütülüyor. Bunlardan birincisi odamızın yaptırdığı ve 4 yıl önce valiliğimize teslim ettiği MDTO Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi ile bu yıldan itibaren odamızın da eğitim yardımcıları adına önemli destek verdiği ve fakülte onayı alan Mersin Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’dir. Bunun yanında Konya, Karaman illerini güneye Silifke üzerinden Mersin’e bağlayacak olan TCDD hızlı tren projesi. Bir diğer proje ise Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapılacak olan “Mersin Ana Konteyner Limanı” projesi. Bu liman tamamlandığında yıllık 12 milyon TEU ilave kapasite yaratılacaktır.
DENİZCİLİK BAKANLIĞI ÖNERİSİ?
Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Türkiye’nin özellikle de aktarma ve transit taşımalardan yeterli pay almadığını düşünüyor. Bunun nedenlerini global alandaki ticaret ve politikalara bağlayan Lokmanoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Denizyolu taşımacılığı en ucuz, en güvenli ve en kapsamlı taşıma modudur. Üç tarafı denizlerle çevrili ve az bir yatırımla mevcut teknolojiye hizmet edecek çok fazla limanımızın olması en büyük artımızdır. Bu kapsamda güçlü bir denizcilik idaresinin tesis edilmesi, denizcilikle ilgili kurumların mutlaka eşgüdüm içinde çalışması sağlanmalıdır. Müstakil bir Denizcilik Bakanlığı hedefini göz ardı etmemeliyiz. Bunun yanında ulusal ve uluslararası ulaştırma projelerinde ülkemiz liman gemi, tersane ve insan kaynağını geliştirmek üzere özellikle TRASECA, Deniz Otoyolları, Yakın Yol Deniz Taşımacılığı, MARCO POLO gibi projelerden destek almalıyız. Ülkemiz denizcilik alanında insan kaynağını artırmak, hatta uluslararası nitelikte bir gemicilik eğitim merkezleri kurmak, denizcilerin lisan ve mesleki eğitimlerine ağırlık vermek, gemi inşa ve gemi temininin teşvik edilmesi gibi projelere öncelik verilmesi gereken konular arasındadır.”
2012 yılının Kasım ayı itibariyle Mersin-Mısır hatlarında firma sayısının ikiye çıktığını belirten Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, “İskenderun Limanı’ndan (Port Saide haftada 2 sefer) ve Mersin Limanı’ndan Mısır’a (Damietta haftada 2 sefer) Ro-Ro seferleri devam etmektedir. Bunun yanında haftada bir sefer Mersin/Taşucu’ndan Lübnan Tripoliye ve Suriye’nin Tartus limanlarına Ro-Ro/feribot seferleri devam etmektedir. Bu hatlardaki seferlerin artarak devam edeceği ve Suriye’ deki şartlar normale dönse dahi hatların kapasitesinin düşmeyeceği ve çalışmaya devam edeceği taraflarca (ithalatçı, ihracatçı ve gemi işletmeleri) ifade edilmektedir” diyor. Mersin’in önümüzdeki süreçte bölgesinde önemli bir lojistik merkez haline geleceğini söyleyen Lokmanoğlu, bu kapsamda gündemde olan projeleri şöyle sıralıyor: “Silifke demiryolunun Taşucu/Seka Limanı’na bağlanması, otobanın Erdemli’den Taşucu’na kadar tesis edilmesi, Konya Karaman Mersin Hızlı Tren projesi, Mersin Ana Koteyner Limanı projesi, Mersin Lojistik Merkezi ve TCDD Tarsus/Yenice lojistik köy projeleri, denizcilik alanındaki eğitim çalışmalarının güçlendirilmesi ilimizin yeni atılımları olacak.”
MERSİN LİMANI DÜNYADA İLK 100 İÇİNDE
Mersin Limanı bugün itibariyle Türk Limanları içinde nasıl bir konuma ve yere sahip?
Mersin Limanı, 2011 yılında 1,1 milyon TEU kapasiteden 2012 yılı sonunda 1,24 milyon TEU kapasiteye ulaştı ve son iki yıldaki konteyner hareketi ile dünya limanları arasında ilk 100 arasına girdi. Türkiye’nin İstanbul Ambarlı bölgesinden sonra ikinci konteyner limanı ve toplam tonaj açısından ise 5. (2012 yılı sonunda 25 milyon 852 bin 123 ton toplam tonaj kapasitesi ile) en büyük limanı olma özelliğine sahiptir. Her tür yük ve gemiye hizmet verebilen ülkemizin ve bölgemizin en büyük limanıdır. Türkiye’de toplam konteyner taşımalarının ’i Mersin’den yapılırken, Akdeniz’de seyreden konteyner gemilerinin 1/3’ü Mersin’e uğramaktadır.
Mersin Limanı Ro-Ro ve Ro-Lo elleçleme kapasitesi en büyük olan limandır. Bunun sebebi Mersin Limanı’nın konteyner yüklerinin elleçlenmesinde uzmanlaşmış olması, ayrıca kuru yük, sıvı yük ve Ro-Ro elleçlemesini seçmesidir. Bu özelliği ile Akdeniz’de ve hatta Avrupa’da tek örnek limandır. Doğu Akdeniz’deki uygun coğrafi konumu, 2007 yılında 36 yıllığına özelleştirilerek PSA&Akfen ortaklığınca başlatılan yatırımlar ile feeder liman olma özelliği yanında, önemli bir ana aktarma limanı olma yönünde çalışmalar ve uygulamalar devam etmektedir.
Mersin Liman’ında 2012 yılında ne kadarlık yük elleçlendi? Elleçlenen yükün ithalat ihracat transit yük miktarı nedir?
Ülkemizde 2012 yılında 387,5 milyon ton civarında yük denizyolu ile taşındı ve bir önceki yıla göre limanlarımızda elleçlenen yük miktarı %6,6 civarında artış gösterdi. Gerek ülkemiz gerekse Doğu Akdeniz’deki en önemli hudut kapısı olan Mersin Limanı’nda ise odamız kayıtlarına göre, 2012 yılında 10 milyon 106 bin 103 ton yükleme, 15 milyon 746 bin 19 ton boşaltma olmak üzere, toplam 25 milyon 852 bin 123 ton yük elleçlendi. Bu değerler, 2012 yılında bütün limanlarımızda elleçlenen toplam yükün % 6,7’sinin Mersin Limanı’nda elleçlendiğine işaret etmektedir. 2012 yılı yük trafiği 2011’e oranla %9.6 gibi önemli bir artış gösterdi. 2012 yılında gerçekleşen bu elleçlemenin rejimlere dağılımı aşağıda görülmektedir. Mersin Limanı’nda benzer şekilde 2012 yılında odamız verilerine göre, toplam 1 milyon 244 bin 113 TEU konteyner hareketi oldu. Bu ise ülkemizdeki 2012 yılında elleçlenen toplam 7 milyon 192 bin 396 TEU konteynerin yaklaşık ’ine karşılık gelmektedir.
Mersin-Port Said Ro-Ro seferleri ne zaman başladı? Bu hat Suriye’yi by-pass edebildi mi?
Suriye’de yaşanan iç karışıklık ve siyasi olaylar, Türk araçlarının ve sürücülerinin söz konusu olaylarda zarar görmesi ve sonunda iki ülke arasındaki gümrük kapılarındaki sorunlar nedeniyle Körfez ülkelerine ulaşımda yeni bir güzergâhın oluşturulmasını zaruri hale getirdi. Bu yeni güzergâh ilk olarak Mersin ve Port Said, Mısır hattında kuruldu. Mısır’a ulaşan Türk araçları Mısır’ı konvoylar halinde geçerek Mısır’ın Adabiya Limanı’na ulaşmakta, Adabiya Limanı’ndan Suudi Arabistan’ın Duba Limanı’na yine Ro-Ro ile geçmektedir. Bu hattın oluşturulması Mısır’ı transit geçecek Türk araçlarına uygulanacak masraflar, Türkiye Ekonomi Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı arasında 23 Nisan 2012 tarihinde imzalanan anlaşma doğrultusunda belirlendi.
Hattın oluşturulmasında, ilk aşamada aksaklıklar yaşandı. Mısır makamlarının dolu gidip, dolu dönen araçlardan 250 dolar alması, Türk araçlarından Mısır’da geçerli Triptik Belgeleri istenmesi ve bu belgelerin Türkiye Triptik sorumlusu kuruluşu olan Turing’in elinde yeterli sayıda olmaması gibi nedenlerle sorunlar yaşandı. Akabinde hatta tek olarak çalışan gemi şirketinin gemilerinde yaşanan sorunlar sebebiyle Türk araçlarının, Türkiye limanlarında ve Mısır’da mahsur kalması ile taşımalar bir süre gerçekleştirilemedi.
Mersin-Mısır Ro-Ro hattında başlangıçta bazı idari ve teknik sorunlar yaşansa da İskenderun, Mısır arasında yeni bir hattın da açılması ile sorunlar bir nebze olsun çözüldü. 2012 Kasım ayıyla birlikte hatta çalışan gemi şirketi sayısı iki oldu. Bu hatlarda 2012 yılının Nisan ayından bu yana 9 bini aşkın araç taşındı. Başta kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere, tüm Afrika, Arabistan yarımadası ve Ortadoğu ülkelerine yönelik ithalat, ihracat ve transit taşımaların ülkemiz üzerinden yapılmasına yönelik ikili ve çoklu görüşme ve çalışmalar Bakanlığımızın da gayretleri ile devam etmektedir. Bu nedenle Ro-Ro hatlarının Suriye’den bağımsız olarak artarak çalışmaya devam etmesi beklenmektedir.
LOJİSTİK MERKEZ KURULACAK
Mersin aynı zamanda lojistik merkez olmaya aday bir şehir. Bu anlamda Mersin’in artıları neler? Lojistik merkez olmak için ne tür çalışmalar yürütülüyor?
Dünyada artık uluslararası taşımalar, konteyner ile ve kapıdan kapıya olmak üzere kombine taşıma şeklinde düzenlemeler ve yatırımlar yapılıyor. Mersin Limanı, Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere, BDT ülkeleri, doğu-batı hatta kuzey-güneyimizdeki ülkelerin transit ve aktarma yükleri için elverişli konum ve altyapıya sahip bir limandır. TCDD tarafından işletilmekte iken, 2007 yılında 36 yıllığına özelleştirilen limanımız halen PSA&AKFEN ortaklığınca kurulan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) tarafından işletilmektedir. Limana rıhtımlara kadar demiryolu ve otoban bağlantısı mevcut olup Adana Şakirpaşa Havaalanı’na uzaklığı 70 kilometredir. Ülkemizin ikinci büyük havaalanı olacak olan ve iki yıl içinde tamamlanması hedeflenen Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın açılması ile Mersin hava, kara ve demiryolu ulaşımında çok önemli bir lojistik merkez durumunda olacaktır.
Bunun yanında TCDD tarafından lojistik köy projesi kapsamında Yenice’de yapılmakta olan tesisler de Mersin’e lojistik alanda önemli bir artı kazandıracaktır. Mersin’in Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sanayi ve ticaret alanında önemli önde gelen illere yönelik çok geniş bir hinterlanda sahip olması, yine ilimizin lojistik artıları olarak öne çıkmaktadır. Yine güçlü lojistik firmalara, tır filosuna, gümrük depolarına sahip olması, kamunun lojistik kurumlarının bölge müdürlükleri bazında ilimizde bulunması ilimizi lojistikte merkez olma konusunda öne çıkarmaktadır.
Bu amaçla aralarında Odamızın da bulunduğu beş kurum/kuruluş (Mersin İl Özel İdaresi, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası ve Mersin Organize Sanayi Bölgesi) temsilcilerinden oluşan müteşebbis heyet tarafından Mersin İhtisas Lojistik Organize Sanayi Bölgesi (Lojistik Merkez) kurulması yönünde çalışmalara başlandı. Dış Ticaret Müsteşarlığımız ve iki odamızın desteği ile Mersin Lojistik Stratejik Master Planı hazırlatıldı. Bu plan gereği Cam Sanayi ve OSB bitişiğinde bulunan bölgede geniş bir arazide lojistik merkez tesis edilmesi yönünde çalışmalara başlandı. Bu merkezin kurulmasına yönelik rapor ilgili Bakanlığa sunulmuş ancak bölgedeki arazilerin kamulaştırılması ve imar planları gibi işlemlerin tamamlanması beklenmektedir. Bu sürecin tamamlanması ile önce 1700 dönüm arazide bilahare 2 katına kadar genişleyecek şekilde büyük kapsamlı ve tam fonksiyonlu bir lojistik merkez kurulacaktır.
Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefliyor. Mersin özellikle de deniz ticaretinde bu hedeften ne kadar pay almayı amaçlıyor? Bu anlamda özellikle denizyolu ticaretinde gündemde olan yeni projeler nelerdir?
Ülkemiz limanlarında yapılan yükleme boşaltmaya baktığımızda 2012 yılında toplam 91 milyon 307 bin 486 ton ihraç mal yüklediğimiz görülecektir. Benzer şekilde Mersin Limanı’ndan 2012 yılında ihraç edilen yük tonajı ise 9 milyon 105 bin 729 tondur. Özetle ülkemiz ihracatının tonaj olarak yaklaşık ’u limanımızdan yapılmaktadır. Bilindiği üzere dış ticaretimiz, parasal olarak oran değişse de tonaj olarak %85-90 arası yüksek bir oranda denizyolu taşımacılığı ile yapılmaktadır. Bu orandan hareketle güçlü hinterlandı ile Mersin’in 2023 yılında ihracatımızın ’una yakın tonajda bir ihracat payı hedefi doğru olacaktır. Bu anlamda özellikle limanımızın ve Mersin denizciliğinin gelişimine yönelik önemli projeler yürütülüyor. Bunlardan birincisi odamızın yaptırdığı ve 4 yıl önce valiliğimize teslim ettiği MDTO Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi ile bu yıldan itibaren odamızın da eğitim yardımcıları adına önemli destek verdiği ve fakülte onayı alan Mersin Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’dir. Bunun yanında Konya, Karaman illerini güneye Silifke üzerinden Mersin’e bağlayacak olan TCDD hızlı tren projesi. Bir diğer proje ise Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapılacak olan “Mersin Ana Konteyner Limanı” projesi. Bu liman tamamlandığında yıllık 12 milyon TEU ilave kapasite yaratılacaktır.
DENİZCİLİK BAKANLIĞI ÖNERİSİ?
Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Türkiye’nin özellikle de aktarma ve transit taşımalardan yeterli pay almadığını düşünüyor. Bunun nedenlerini global alandaki ticaret ve politikalara bağlayan Lokmanoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Denizyolu taşımacılığı en ucuz, en güvenli ve en kapsamlı taşıma modudur. Üç tarafı denizlerle çevrili ve az bir yatırımla mevcut teknolojiye hizmet edecek çok fazla limanımızın olması en büyük artımızdır. Bu kapsamda güçlü bir denizcilik idaresinin tesis edilmesi, denizcilikle ilgili kurumların mutlaka eşgüdüm içinde çalışması sağlanmalıdır. Müstakil bir Denizcilik Bakanlığı hedefini göz ardı etmemeliyiz. Bunun yanında ulusal ve uluslararası ulaştırma projelerinde ülkemiz liman gemi, tersane ve insan kaynağını geliştirmek üzere özellikle TRASECA, Deniz Otoyolları, Yakın Yol Deniz Taşımacılığı, MARCO POLO gibi projelerden destek almalıyız. Ülkemiz denizcilik alanında insan kaynağını artırmak, hatta uluslararası nitelikte bir gemicilik eğitim merkezleri kurmak, denizcilerin lisan ve mesleki eğitimlerine ağırlık vermek, gemi inşa ve gemi temininin teşvik edilmesi gibi projelere öncelik verilmesi gereken konular arasındadır.”