e


Dalgalı kur ve yakıt fiyatları lojistikte rekabeti zorluyor
Yüksek vergiler nedeniyle petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye piyasasına yansımadığını, akaryakıt fiyatlarının her durumda pahalı kaldığını belirten lojistik sektörü temsilcileri, kur dalgalanmalarının ise yatırım ve uzun vadeli plan yapmayı engellediğini, karlılığı azaltıp, rekabeti zorlaştırdığına dikkat çekti. Temsilciler, istikrarlı bir kur ve faiz politikası oluşturulmasının şart olduğunu vurguladı.




mustafa_sonmezÇETİN NUHOĞLU İSTİKRARLI BİR KUR VE FAİZ POLİTİKASI OLUŞTURULMALI

Dünyada petrole olan arz ve talebe ilişkin gelişmelere bakıldığında 2015 yılında petrol fiyatlarının düşük seyrettiğini belirten UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, fiyatların bu yıl için de düşük seviyelerde seyretmesinin öngörüldüğünü söyledi. Birçok uluslararası kuruluşun da petrol fiyat tahminlerini aşağı yönlü güncellediğini vurgulayan Nuhoğlu, bunun Türkiye’nin dış dengelerini iyileştirmesine olanak sağlayacağı, ayrıca büyümesini destekleyeceğinin altını çizdi. Petrol fiyatlarının düşüş eğiliminde olmasının taşımacılık sektörü açısından da olumlu bir gelişme olduğunu belirten Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak, alınan yüksek vergilerden dolayı ülkemizdeki akaryakıt fiyatı dünyadaki düşüş oranına paralel olarak seyretmemekte ve her durumda pahalı kalmaktadır. Yurtdışından satın aldığımız akaryakıt ise, döviz bazında ülkemiz akaryakıtından daha düşük olmakla birlikte, döviz kurunun sürekli artmasından dolayı orada da reel maliyetimiz yabancı rakiplerimize oranla yüksek kalmaktadır. Zira ihracat ve ithalat taşımalarımızda genel olarak döviz bazında navlunlar belirlenmekle birlikte, taşımaya başlangıç veya bitiş tarihlerinde o günkü kurla navlun faturaları düzenlenmektedir. Ancak navlun ödemelerinin  60 gün gibi uzun vadelere sarkmasından dolayı bu süre içerisinde döviz kuru sürekli artmakta ve bu artıştan dolayı ciddi kur zararları oluşmaktadır. Örneğin 3000 euro navlun bedeli ile 1 Ocak 2016 tarihinde düzenlenen bir navlun faturası TL karşılığı yaklaşık 9075 TL’dir. Oysa bu fatura bedeli 20 Ocak 2016 tarihinde tahsil edildiğinde 9075 TL karşılığı döviz bedeli yaklaşık 2722 eurodur. Bu durumda tahsilat yapılıncaya kadar reel olarak yaklaşık 278 euro bir kayıp söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ihracat ve ithalatçılarda olduğu gibi taşımacıların da orta ve uzun vadeli planlama yapmasını, zira orta ve uzun vadeli kontratlı taşımalar için fiyat vermesini, böyle belirsiz durumlarda daha da zorlaştırmaktadır. Oysa sağlıklı bir ticaretin ve taşımanın yapılabilmesi için istikrarlı bir kur ve faiz politikasının olması şarttır. Lojistik ve taşımacılıkla ilgili yatırım araçlarının birçoğu yurtdışı kaynaklı ve dövize dayalı olduğundan, kurlardaki dalgalanma taşımacıların yatırım yapma planlarını da olumsuz etkilemektedir. Genel sonuç olarak, petrol fiyatlarında devam eden düşüşün ihracatımıza net katkısını artırarak tüketim harcamalarını destekleyerek büyüme üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır. Bu ülkemiz için olumlu bir gelişme olmakla birlikte, fiyatlardaki düşüşten negatif etkilenen Rusya, Irak, Suudi Arabistan gibi petrol ihracatçısı ülkelerdeki gelişmelerin Türkiye’ye de yansıması olacaktır. Bir yandan yaşanan düşüş ülkemizin dış dengelerini iyileştirilmesi açısından da fırsat sunmaktadır. Birincisi; enerjide ithalata bağımlılığın azaltılması, imalat sanayinde ithal girdi kullanımı düşürülmesi, ihracatımızın katma değerini artırmak amaçları yönünde yapısal reformlara ağırlık verilmesi, böylece cari açığın daha sürdürülebilir seviyelere çekilmesi açısından önemlidir. Bu durumda ülkemizin yeni pazarlara açılması ve uzun vadede ihracat hedeflerine ulaşmasına ivme kazandıracağı, bununla birlikte taşımalarımıza olumlu yansıyacak ve yeni fırsatlar getirecektir.”

BÜLENT AYMEN: OYUNUN DIŞINA İTİLME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Sabay Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aymen, ise petrol fiyatları ve kurdaki dalgalanmaların lojistik sektörünün maliyet kalemlerinde önemli bir yer tutsa da esas önemli unsurun taşımacılık yapılan ülkelerdeki arz ve talep dengesi olduğunu vurgulayarak şunları aktardı: “Örneğin, petrol fiyatında her gecen gün düşüş olmasına ve kurda aşırı bir dalgalanma olmamasına rağmen, bugün Irak’a yapılan taşımalarda araç bulamıyoruz. Ayrıca fiyatlar yukarı doğru bir seyir izlemektedir. Yani bir orantısızlık söz konusudur. Çünkü kapı geçişlerinde sorunlar yaşanmakta, şoförler ise oraya gitmekte isteksizlik içindedir. Aynı şekilde zaman zaman geçiş problemlerinin yaşandığı bazı Avrupa ülkeleri için de bu tip problemler söz konusu olmaktadır. Bu da gösteriyor ki, maliyetlerde değişim, fiyatlara aynı oranda yansımıyor ve rekabette önemli bir araç olamıyor. Buna karşın kamu otoritesinin, Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyümesinde en önemli unsur olan ihracatın artması için lojistik altyapıdaki aksaklıkları çözmede ve uzun vadeli makro planlar yapmada daha etkin olmasını arzu ediyoruz. Devletin kanatları altına almadığı bir sektörün, özel teşebbüs eliyle büyümesi çok zordur. Çünkü biz artık yurtiçindeki sektör temsilcileriyle değil, global şirketlerle rekabet ediyoruz. Bu rekabet koşullarında, diğer ülkelerin lojistik şirketlerine sağlanan imkanlar bize sağlanmadığı takdirde oyunun dışına itilme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Aynı şartlarda Avrupalı ve Amerikalı lojistik şirketleri ile aynı pazarlarda rekabet edebilme imkanına sahip olmamız çok zor. Ayrıca artık Türkiye’de uluslararası şirketlerin sayısı hızla arttı ve onlarla rekabet etmede oldukça güçlük yaşıyoruz. Global lojistik şirketlerinin tedarikçilerden fiyat alırken sahip oldukları pazarlık gücünü yakalamamız da zor olduğundan, bizlerin büyük ölçekli şirket olma şansımız gittikçe zorlaşmaktadır.”

OSMAN KÜÇÜKERTAN: KAR MARJLARI DARALDI

Türk lojistik sektörünün 2015 yılında yaşanan USD kurundaki artıştan ve petrol fiyatlarında yaşanan düşüşten önemli düzeyde etkilendiğini vurgulayan OMSAN Genel Müdürü Osman Küçükertan, “Uluslararası taşımalarda lojistik firmalarının gelirleri her ne kadar yabancı para cinsinden olsa da yabancı para birimleri ve TL paritesindeki değişimler sektörümüzün aleyhinde seyretti. Paritelerdeki ani değişim nedeniyle hem taşınan yük miktarı azaldı hem de gidiş-dönüş yük dengesi bozuldu. Bu durum mevcut lojistik kapasitesinin verimsiz kullanılmasına neden olduğu için lojistik firmalarının karlarının düşmesine neden oldu. Türkiye’nin yoğunluklu çalıştığı Avrupa ülkelerine yapılan uluslararası taşımalarda navlunların euro cinsinden olması, ancak giderlerin bir bölümünün USD’ye bağlı olması nedeniyle, USD’deki artış lojistik firmalarının uluslararası taşımalardaki karını azalttı. Bu durum, kar marjlarının giderek daraldığı lojistik sektöründe, lojistik firmalarını olumsuz olarak etkiledi. Bu olumsuzlukların devam etmesi durumunda küçük ve orta ölçekli birçok şirketin faaliyetlerini sürdürmekte zorlanacakları, büyük kurumsal firmaların ise rekabetin daha az olduğu niş hizmetlere odaklanacakları öngörülmektedir” dedi.

OMSAN olarak, bu olumsuzluklardan minimum düzeyde etkilenmek için bir lojistik hizmetler karması oluşturduklarını vurgulayan Küçükertan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karmada standart lojistik hizmetler OMSAN’ın cirosal olarak büyümesini ve sabit maliyetlerin birim hizmetler üzerindeki yükünün azaltılmasını sağlarken, müşterinin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş kompleks ve entegre tedarik zinciri çözümleri ise şirketin karına katkı sağlamaktadır. Standart lojistik hizmetlerde maliyet lideri olmayı hedefleyen OMSAN’da, verimliliği artırmaya yönelik süreç iyileştirme ve inovasyon çalışmaları yapılmaktadır. Bu kapsamda süreç analizleri gerçekleştirilmekte, katma değeri olmayan süreçler elenmekte, etkin ve inovatif iş modelleri geliştirilmektedir. Diğer taraftan şirketin esas karının elde edildiği lojistik çözümlere yönelik çalışanların yetkinlikleri sürekli geliştirilmekte, ileri teknolojik ve sektörel gelişmeler yakından takip edilmekte ve lojistik süreçlere adapte edilmektedir.”  

DEMİR TEMURBOĞA: TAHSİLAT VADELERİNİ KISALTTIK  

Ekol Lojistik Satış & CRM Genel Müdürü Demir Temurboğa, dünya piyasalarında gözlenen düşüşün ağır vergi yükü nedeni ile Türkiye’deki piyasaya indirim şeklinde yansımadığını söyledi. Ayrıca Hükümet tarafından yapılan bazı küçük indirimlerin ise doların değer artışı nedeniyle petrol fiyatının kısa süre içinde bir önceki seviyelerine ulaşmasına neden olduğunu vurgulayan Temurboğa, “Bu nedenle maliyetlerde de navlunda da önemli bir düşüş olmadı” dedi. “2016 yılında Çin ekonomisinde büyüme beklentisindeki düşüş, ABD Merkez Bankası FED’in faizleri artıracak olması nedeniyle doların en az 2015 yılındaki kadar değer kazanması beklenirken, petrol fiyatlarının bugünkü düzeylerinden daha aşağıya inmesi mümkün görünmüyor” diyen Temurboğa, bu nedenle lojistik sektörü için de bir maliyet düşüşü beklemediklerini söyledi. Temurboğa, “Ülkemizde Ocak ayında aylık ihracat 5 yıl sonra ilk kez 10 milyar doların altına düştü. Bu olumsuz gelişme ile önemli dış ticaret ortaklarımızdaki ekonomik sıkıntılar ve Türk lirasının değer kaybıyla ithalatta azalma sonucu lojistik şirketleri azalan taşıma miktarları için daha yoğun bir rekabet içine girebilir. Ancak son dönemde karlılığın azaldığı da göz önünde bulundurulursa tüm bu olumsuz koşullara rağmen navlun fiyatlarında indirimi mümkün görmüyoruz. Bu beklenti karayolu taşımacılığının yanı sıra hava ve denizyolu için de geçerli. Lojistik şirketleri bu durumda maliyetlerini daha duyarlı kontrol etmeli. İran gibi yıllardır süren ambargodan kurtulan yeni bir pazara odaklanmalılar. Aynı zamanda sektörde inovatif taşımacılık yöntemleri geliştirenler, kur dalgalanmalarından da daha az etkilenirler” dedi. Ekol Lojistik olarak kurdaki dalgalanmaların sonuçlarını minimalize etmek için maliyetleri en iyi şekilde analiz ettiklerini vurgulayan Temurboğa, gerektiği miktarlarda navlun ve hizmet ücretlerini belirleyerek, tahsilat vadelerini de kısalttıklarını söyledi.

EMRE ELDENER: UZUN VADELİ BAĞLANTILAR YAPAMIYORUZ

KITA Logistics Genel Müdürü Emre Eldener, petrol fiyatlarındaki düşüşün navlun fiyatlarına aynı şekilde indirim olarak yansıdığını söyledi. Rekabete etkisi olmadığını, ancak dış ticaret yapana firmaların maliyetlerini düşürdüğünü vurgulayan Eldener,  ekledi: “Biz yakıt fiyatlarındaki düşüşe çok olumlu bakıyoruz. Ancak yakıt fiyatlarındaki dalgalanma dışında zaten özellikle deniz navlunlarında ciddi bir dalgalanma var ve bu da uzun vadeli bağlantılar yapmayı zorlaştırıyor. Yakıt fiyatlarındaki düşüş, akaryakıt ve doğalgazı yoğun tüketen batı ülkelerinde bir süre sonra birikerek çok ciddi tasarruflara olanak verecek. Özellikle yılın ikinci yarısında petrol tüketen ülkelerde tüketimin artmasına yardımcı olacak. Yani maliyetler yukarıdayken Ortadoğu ve genel olarak petrol üreten ülkelerin kasasına giren bu fark şimdi tüketicilerin cebinde kalıyor. Bu nedenle yılın ikinci yarısında bir ekonomik hareketlenme bekliyoruz”  KITA olarak 2010 yılından bu yana büyüme stratejilerini genel ekonomik ve siyasi çalkantılardan bağımsız bir biçimde koruduklarını vurgulayan Eldener, “Ortadoğu ve BDT ülkelerinde büyümeyi amaçladık ve bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz. Ayrıca ilaç ve sağlık lojistiği ve havacılık lojistiği gibi özellikli iş kollarında faaliyetlerimizi artırıyoruz” dedi.   

 




SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat