Batu’nun minivan servisi revaçta
18/04/2016 - 15:15:00
Batu International Logistics’in otomotiv sektörü için havayoluna alternatif olarak geliştirdiği minivan ultra ekspres servis hizmetine talep artıyor.
Bu hizmete ilk başladıkları yıl 50 sefer gerçekleştirirken, 2015’te bu rakamın 700’e ulaştığını belirten Batu International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, servisi genişletmek için bu yıl araç yatırımı yapacaklarını söylüyor.
Otomotiv sektörüne lojistik alanda ihtiyaç duyulan her türlü hizmeti sunan Batu International Logistics, 2012 yılında başlattığı minivan ultra ekspres servis hizmetiyle fark yaratmaya devam ediyor. Otomotiv endüstrisinin “just in time” çalışan bir sektör olduğunu vurgulayan Batu International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, “Farklı tedarikçilerden çok sayıdaki ürünleri temin eden otomotiv şirketlerinin yedek parça vs. gibi ürünleri üretim bantlarına tam zamanında ulaştırması gerekiyor. Dolayısıyla hızlı aksiyon alınması gerekiyor. Biz de bu durumdan yola çıkarak, sektöre odaklı bir çözüm geliştirdik. 2012 yılında minivan ultra ekspres servis hizmetini devreye aldık. Minivan projemiz Türkiye otomotiv yan sanayi taşımaları için ortaya çıkardığımız bir hizmettir. Özellikle direkt uçuşların az olduğu ve global otomotiv üreticilerin fabrika yatırımı yaptığı Doğu Avrupa ülkelerinde oldukça revaçta olup, 1300 kg’a kadar olan yükleri 36-48 saat aralığında teslimat süresi ile havayolundan daha hızlı şekilde müşterilere alternatif çözüm sunabiliyoruz. Bu servisi devreye aldığımız ilk yıl 50 sefer gerçekleştirirken, bu rakam 2014’te 500’e, 2015’te ise 700’e ulaştı. Bu yıl içinde bu servisimizi daha da genişletebilmek adına yeni araç satın almaları yapacağız” diyor.
İŞ HACMİ İÇİNDE PAYINI
%20’YE ÇIKARACAK
Otomotiv sektörü için başta Almanya, Avusturya, İngiltere, Çek Cumhuriyeti ve Polonya olmak üzere, tüm Avrupa ülkelerinden taşıma yaptıklarının altını çizen Ankara, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda farklı ülkelere yapılacak operasyonlara da hazır olduklarını söylüyor. Otomotiv lojistiğinin toplam iş hacimleri içindeki payının olduğunu açıklayan Ankara, “Öncelikli hedefimiz her zaman mevcut iş hacmimizi korumak, ardından da kontrollü bir şekilde büyümek oluyor. Yerli otomobilin de üretime geçmesi halinde pazarın nasıl gelişeceğini izlememiz gerekiyor. Türkiye’nin dış ticaretindeki en büyük güvencelerinden birinin lojistik sektörü olduğunu söyleyebiliriz. Bizler de bu doğrultuda sektörün potansiyeline ve ticaret hedefine uygun yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. 2016 yılında, otomotiv lojistiğinde geçtiğimiz yıl yaptığımız iş oranlarını sabit tutabilmeyi planlıyorduk. Ancak yaptığımız yeni anlaşmalar ve yeni taşıma operasyonları ile %2 oranında bir artış yakalayacağımızı öngörüyoruz” diyor.
Otomotiv ve yan sanayi lojistiğinin zamana karşı yarışılan bir sektör olduğunu hatırlatan Ankara, bu alana dönük yapılan taşımalarda yaşanan en büyük sorunu ise sınır kapılarındaki farklı nedenlerden dolayı oluşan uzun araç kuyrukları ve akabinde oluşan zaman kayıpları olarak açıklıyor.