e


Bilim İlaç’ın deposunu robotlar yönetiyor
Birden çok tedarikçiyle çalışan Bilim İlaç, tam otomatik depo sistemiyle ilaç sektöründe deyim yerindeyse rakip tanımıyor. Bilim İlaç Depolar Müdürü Bülent Yıldız, Gebze üretim tesisinde kurdukları 11.400 palet kapasiteli, 38 metre yüksekliğindeki insansız depo yönetim sistemiyle verimlilik ve hız artışı sağladıklarını belirtiyor. 




bulent_yildizBilim İlaç’ın üretim ve ihracat faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? 
1953 yılında kurulan ve 0 yerli sermayeli bir Türk şirketi olan Bilim İlaç, üretimini Gebze ve Çerkezköy’de bulunan iki ayrı tesiste gerçekleştirmektedir. Üretilen ürün gruplarına göre Türkiye'deki en büyük ilaç üretim tesisi olan Bilim Gebze, dünyadaki en önemli sağlık otoritelerinden biri olan Amerikan FDA (Food and Drug Administration) standartlarına uygun olarak projelendirilerek 2008 yılında üretim faaliyetlerine başlamıştır. Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde 60.000 metrekare arazi üzerine kurulu tesisin kapalı alanı 51.500 metrekaredir. Bina üretim kapasitesi, 250 milyon kutu/yıl olan Bilim Gebze; kapasite artış ihtiyacına uyum sağlayacak bir biçimde planlanmıştır. Tesis, Türk İlaç sektörü ihtiyacının tek başına ’ünü karşılayabilmektedir. 1998 yılında devreye alınan ve yıllık 44 milyon kutu üretim kapasitesine sahip Bilim Çerkezköy Üretim Tesisi, 2006 yılında Almanya Sağlık Bakanlığı onayı ve 2014 yılında EU onayı almıştır. Bilim Çerkezköy, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde, 22.000 metrekare arazi üzerinde 9.250 metrekare toplam kapalı alana sahiptir. Her iki tesisimizde ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerine sahiptir.  
Sadece yurtiçinde değil yurtdışı pazarlarında da etkin olan Bilim İlaç, 55’ten fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. 2017’de şirketimizin gerçekleştirdiği ihracat, ithalatımızın %65’ini karşılarken, Türk ilaç sektöründe bu oran %21 civarındadır. Bilim İlaç ihracat yapan firmaların özellikle yurtdışı pazarlarda markalaşmasının desteklenmesi kapsamında uygulanan Turquality programına da aktif olarak katılım sağlamaktadır. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu içinde 142. sırada, Türkiye’nin en büyük 1.000 ihracatçısı sıralamasında ise 410. sırada yer alan Bilim İlaç, üretim tesislerinin kapasitesi ve teknolojik seviyesinin de avantajlarını kullanarak 2020 yılında net ihracatçı olmayı hedeflemektedir.
 
20 BİN PALETLİK KAPASİTEYE SAHİP  
Yılda ne kadar sevkiyat yapıyorsunuz? Lojistik şirketlerinden ne tür hizmetler alıyorsunuz? 
İlaç sektöründe, en çok koli sevkiyatı yapan firmayız. 55’ten fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye içerisinde ise tüm ecza depolarına sevkiyat yapıyoruz. İki fabrikadaki depolarımız ve çözüm ortaklarından aldığımız depo hizmetleriyle yaklaşık 20.000 palet kapasitemiz var. Bunu yüzde yüze yakın dolulukla kullanıyor ve yaklaşık olara %80 aylık devir hızı ile döndürüyoruz.
Tedarik zinciri süreci bildiğiniz gibi, çok geniş kapsamlı olduğu için, birden çok tedarikçi ile çalışıyoruz. Tüm süreçler için ayrı ihale ve seçim kriterlerimiz var. İthalat süreçlerinde hemen hemen tüm süreç için farklı tedarikçilerden hizmet alıyoruz. İhracat süreçlerimiz için, depolama hariç tedarikçilerden hizmet alıyoruz. Türkiye satış ve iç piyasa ürünleri için yine tedarikçi kullanıyoruz. Kendi bünyemizde depolama, üretim besleme, ihracat sevkiyat süreçlerini yürütüyoruz. 
 
Tedarik zinciri süreçleriniz nasıl ilerliyor? Depolama bölümünün yapılanması anlatır mısınız?  
Tedarik zinciri süreçlerimiz, kaynak planlamayla başlıyor. Üretimle ilgili yapılan planlamadan sonra, satın alma süreçlerimizle devam ediyor. İthalatı ve iç piyasada temin edilen, hammadde, yardımcı malzemelerin depo kabulü ve depolanması ile devam ediyor, sonrasında üretimin beslenmesi, üretim ve üretilen ürünlerin depolanması, ihracat ve iç piyasa sevkiyatları ile son buluyor.
Depolar Departmanımız ana hatlarıyla, malzeme ve mamul depolar olarak ayrılmaktadır. Malzeme depolar; tedarikçilerimizden gelen, malzeme, hammadde, yarı mamul ve fason üretim yaptırdığımız firmalardan gelen ürünlerin; GMP, prosedür ve yüksek depo standartlarında, kabulünü, depolanmasını ve üretimin taleplerine göre, proses beslemelerini gerçekleştirir. Mamul depolarımız; üretim tarafından üretilen, yurtiçi, ihracat ve fason üretim yaptığımız müşterilerin ürünlerinin, üretimden teslim alınarak, önce depolanması, sonrasında yurtiçindeki ecza depolarına, ihracat yaptığımız ülkelere ve fason üretim yaptığımız müşterilerimize sevk edilmesi işlemlerini gerçekleştirmektedir. Departmanımızdan beklenti; malzeme depolar için malzeme kabul süreci ile başlayan, hammadde, yardımcı malzemeler, yarı mamuller ve tedarikçi firmalardan gelen ürünlerin, firmamız tarafından teslim alınırken, doğru malzeme ve ürünün, belirlenen miktarda, hasarsız ve hasar görmeden teslim alınmasıdır.  Teslim alınan malzeme ve ürünlerin, yüksek depo standartlarında, paletlenmesi, etiketlenmesi, streçlenmesi ve üretim bölümünün istediği zamanda, yine aynı şartlarda, eksik veya fazla olmadan, doğru yarı mamulü ve malzemenin, istenilen zamanda teslim edilmesinin sağlanmasıdır. Mamul depolar için; üretim tarafından bizlere teslim edilen ürünleri, müşterilerimizin siparişlerine göre, doğru ürünü, doğru zamanda, hasar görmeden ve eksik ya da fazla ürün hatası yapmadan, müşterilerimize teslim etmemizdir.
 
HER SÜREÇ KONTROL ALTINDA 
Depolarınızda ne tür teknolojiler kullanılıyor? Bu verimliliğe nasıl katkı sağlıyor?
İlaç sektöründe ilk olan, insansız tam otomatik depomuz bulunmakta ve WMS yazılımı, SAP ve İlaç Takip Sistemi’ni kullanmaktayız. 38 metre yükseklik ve 70 metre derinliğinde, 11.400 palet kapasiteli otomatik insansız depomuz, conveyor sistemi, her katta birer adet olmak üzere toplamda 4 adet Crane’den oluşmaktadır. X,Y,Z üç boyutlu koordinat sisteminde her bir palet lokasyonu adreslenmiştir. Yüzlerce fotoelektrik sensör ve lazerli mesafe ölçüm cihazının bulunduğu otomatik depo sayesinde üretime ve sevkiyata yanlış malzeme verilmesi riski ortadan kaldırılmakta, iş kazaları önlenmekte, optimum depolama imkanı sağlanmaktadır. 11.400 palet kapasiteli klasik bir deponun etkin şekilde işletilebilmesi için en az 80 personel ve mevcut deponun metrekare olarak yaklaşık 6 katı bir alana ihtiyacı varken, otomatik depo sistemi sayesinde bu miktarlar minimuma indirgenmiştir. Hammadde ve mamul depolamasının aynı anda yapılabildiği depoda; üretim ve satış sürekliliğimiz açısından otomatik depo yazılımımız ile ERP kaynak planlama yazılımımız tam bir uyum içerisinde çalışmaktadır.
Depo Yönetim Sistemi (WMS), son kullanım tarihine 13 ay kalan tüm malzemelerin listesini otomatik rapor şeklinde göndermekte, satış esnasında veya üretim taleplerinde, envanter doğruluğu sağlamaktadır. Bina yönetimi sistemi ile depo içerisinde ısı kontrolü sağlanmakta, nem takibi yapılmakta, yüksek depo arıza veya duruşları izlenmektedir. İlaç Takip Sistemi ile ürettiğimiz ürünün, üretim aşamasından ecza deposu ve oradan da hangi eczanede ulaştırıldığına kadar tüm tedarik zincirindeki aşamalarını sistem üzerinden izleyebilmekteyiz.
 
YATIRIM YAPAN KARŞILIĞINI ALACAK 
İlaç lojistiğinin olmazsa olmazları neler? Türkiye lojistik sektörünün bu alandaki hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
İlaç lojistiğinin olmazsa olmazları; yetkin personel, iyi bir alt yapı ve teknoloji, son olarak da regülasyonlara uyum gösteren bir kültür. Türkiye’de ilaç için yatırım yapan yerli ve yabancı firmalar, hatta satın alma yapan uluslararası firmalar var. Bu bizim sektörümüz için sevindirici olmakla beraber, bu firmaların tamamı şu an için bence sektörün olmazsa olmazlarını karşılayacak seviyede değil maalesef. İlaç lojistiğine çözüm olabilecek altyapı ve teknoloji yatırımını yapan kurumsal firma maalesef çok az. GDP’nin yayınlanmamasını ilaç lojistiğinde büyümek ve gelişmek isteyen ve bu alana yatırım yapan firmalar için bir dezavantaj olarak görüyorum. İlaç lojistiğine yatırım yapan ya da yapabilecek olan firmalar GDP regülasyonunun yayınlanmasını bekliyor. Teknolojinin pahalı olması, kalifiye eleman bulma, tutundurma ve eğitimlerinin maliyeti de çok fazla lojistik firması olduğu için bir dezavantaj gibi görünüyor. Lojistik sektörü, butik veya sektörel olarak uzmanlaşmaya gitmeli, yatırım, teknoloji bu yönde yapılmalı, personel bu şekilde eğitilmeli ve firmalar da buna göre ayrışmalıdır. Tüm lojistik firmaları her işi yaparım ya da her sektöre hizmet veririm mantığında hareket ettiğinde, her sektöre göre, aynı personel yapısı, teknoloji ve tesis altyapısını kullanmaya çalıştığında maalesef hizmette aksamalar ve sorunlar yaşanabiliyor. Önümüzdeki yıllarda, ilaç lojistiğinin gelişeceğine, iyi firmalar ile kötü firmaların ayrışacağına ve bu sektöre gerçekten yatırım yapan, uzmanlaşmış ilaç lojistiği yapan firmaların yatırımlarının karşılığını alacağını düşünüyorum.
 
 
 
 
 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat