Cenk Karapınar: DeFacto'da Dijitalleşme
14/06/2018 - 11:17:00
Cenk Karapınar / DeFacto Tedarik Zinciri Yönetiminden Sorumlu Genel Müdürü Yardımcısı
DeFacto için teknoloji ve dijitalleşme büyük önem taşıyor ve en fazla yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Bu amaçla 2015 yılında 100’den fazla bilgisayar mühendisinin çalıştığı DeFacto Teknoloji şirketini kurduk. DeFacto’da dijital dönüşümü 4 ana başlıkta ele alıyoruz. 2018 yılında 4 ana başlıkta toplamda 50’ye yakın farklı proje ile Defacto’da dijital dönüşümü gerçekleştiriyoruz.
DeFacto 2003 yılında “Affordable Fashion” fikriyle moda dünyasındaki yerini almaya başladı. Türkiye hazır giyim sektöründe 2. sıraya yerleşti. Barcelona’da 2011 yılında tasarım ofisini açan şirketimiz, 2012 yılında ise yurtdışına açıldı ve e-ticaret sektörüne giriş yaptı. DeFacto, 2015 yılında Aliexpress.com ve e-bay platformu üzerinden satış yapmaya başladı. Türkiye genelinde 330, yurtdışında ise 130 mağazası bulunan DeFacto, global bir moda markası olma vizyonuyla yatırımlarına devam ediyor. 2025 yılına kadar yeni pazarlara açılmayı sürdürerek gelirlerini 7 kat daha artırmayı hedefleyen şirketimiz, 4 kıtada ve 50 ülkede 1200’ün üzerinde mağazaya ulaşmayı, e-ticaret sitesiyle de 100’den fazla ülkede faaliyet göstermeyi planlıyor.
“Sürekli gelişmekte olan üretim ve satış ağımız ile tedarik zinciri altyapımızı optimize etmemizin gerekliliği daha da artıyor. Bu kapsamda tüm sürece bütünsel bakarak alternatif yöntemleri değerlendiriyoruz ve uzun vadeli stratejik planlamalar yapıyoruz.”
Uçtan uca tedarik zincirinde doğru ürünü, doğru fiyatla, doğru zamanda tüketici ile buluşturmak çok önemli. Bu anlamda birinci halkayı ürün tedariği oluşturuyor. Ürün satın alma, planlama ve tedarik birimlerimizin ortak çalışmasıyla hangi ürünün, hangi miktarda, ne zaman, hangi fiyata ve hangi tedarikçi ile karşılanacağını belirliyoruz. Tedarik zincirinde diğer halkaları ithalat, lojistik, ihracat ve nakliye faaliyetleri oluşturuyor. Hem yurtdışı hem yurtiçi tedarikçilerimizden ürünleri en hızlı şekilde depolarımızın stoklarına taşıyıp, oradan mağazalarımıza ulaştırıyoruz. Son halkayı da satış kanalları oluşturuyor. Daha önce sadece kendi mağazalarımızı ve anlaşmalı bayilerimiz ile çalışırken, 2012’de satış kanallarımıza e-ticareti, 2015’te ise yurt dışındaki franchise mağazaları ekledik. Sürekli gelişmekte olan üretim ve satış ağımız ile tedarik zinciri altyapımızı optimize etmemizin gerekliliği daha da artıyor. Bu kapsamda tüm sürece bütünsel bakarak alternatif yöntemleri değerlendiriyoruz ve uzun vadeli stratejik planlamalar yapıyoruz.
“Big Data’nın doğru yönetilmesi ile tedarik zinciri süreçlerimizi daha da ileriye taşıyabileceğimize inanıyoruz. Sürekli veri analizleriyle de DeFacto olarak reaktif değil proaktif yaklaşımı benimsedik.”
Perakende, dünya ekonomisinin en dinamik ve yeniliğe açık sektörü olarak, gelişen teknolojilerin etkisi ile dijital dönüşümden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. DeFacto için teknoloji ve dijitalleşme büyük önem taşıyor ve en fazla yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Bu amaçla 2015 yılında 100’den fazla bilgisayar mühendisinin çalıştığı DeFacto Teknoloji şirketini kurduk.
İlk olarak kullanmakta olduğumuz ERP sistemini yeniledik. DFStore isimli yazılımla bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına uyum sağlayacak bir sisteme kavuştuk. Yeni sistemimizle izlenebilirlik ve hız konusunda kendimizi geliştirdik. Yeni ERP sistemi bütün şirketin destek verdiği, başarısında herkesin katkısının olduğu bir çalışma.
Yazılımla ilgili yapılacaklar tabii ki bitmedi, çünkü DeFacto sürekli büyüyen, yeni operasyon yapıları geliştiren bir firma. Yazılımın yanında diğer bir başarı ise raporlama ve takip konusunda sağlanan ilerlemeler. Geleceği inşa edebilmek adına geçmiş dataya hakim olmak, bu dataya hızlı ve doğru bir şekilde ulaşabilmek çok önemli. Gerek ERP’ de bulunan raporlarımız, gerekse daha hızlı veri sağlayabildiğimiz küp sistematiğinde çalışan raporlarımız ile bu konuda iddialı bir hale geldik. Big Data’nın doğru yönetilmesi ile tedarik zinciri süreçlerimizi daha da ileriye taşıyabileceğimize inanıyoruz. Sürekli veri analizleriyle de DeFacto olarak reaktif değil proaktif yaklaşımı benimsedik.
DeFacto’da Dijital Dönüşümü 4 ana başlıkta ele alıyoruz;
1. Müşteri: Tüm kanallarda müşterilerimize dijital bir alışveriş deneyimi yaşatmayı ve müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz.
2. DeFacto Eko Sistemi: Çalışanlarımızın ve iş ortaklarımızın kullanmakta olduğu uygulamaları, zamanlarını verimli kullanmaları ve süreçlerin hızlı ve doğru işletilmesi amacı ile dijitalleştiriyoruz.
3. Yeni Fikirler: Mevcut İş modellerimizi analiz ediyor, teknolojik gelişmeler ve yenilikçi bakış açısı ile tasarlıyoruz.
4. Büyük Veri & Analitik: İşletmeler büyüdükçe verileri de doğru orantılı büyüyor. Büyüyen bu verilerin dijital ortamlarda toplanması, analiz edilmesi ile şirketin hızlı ve doğru kararlar alması sağlanıyor, yapısal ve yapısal olmayan verilerden anlamlı öngörülerde bulunarak kazanç sağlayacak projeler üretiyoruz.
2018 yılında 4 ana başlıkta toplamda 50’ye yakın farklı proje ile Defacto’da Dijital Dönüşümü gerçekleştiriyoruz.
“2014 yılında Türkiye’nin ilk tam otomatik hazır giyim deposunu kurarak bir ilke imza atan DeFacto, 5 fazdan oluşan akıllı depo sistemlerinin ilk fazı için 13 milyon €, ikinci fazı için ise 24 milyon € ile Türkiye’nin en büyük otomasyon yatırımını yapmış oldu.”
Günümüz hazır giyim perakende sektörü artık daha hızlı karar almayı, alınan bu kararları daha hızlı şekilde uygulamayı ve ürün hareket hızına daha fazla ivme katmayı gerektirdiğinden dolayı, otomasyon sistemleriyle mevcut insan sayısını koruyarak artan hacmi karşılamaktayız. Merkez depolar Çerkezköy’de 100 bin m2 taban alanı içerisinde manuel ve otomatik depoların bir arada bulunduğu bir yerleşkededir. Ayrıca bu lokasyonda yeni açmış olduğumuz antrepomuz depomuz ve e-ticaret müşterilerine hizmet sağladığımız depomuz da bulunmaktadır. Merkez depoların yanı sıra 12.000 m2’lik tersine lojistik operasyonlarının yürütüldüğü depo yine Çerkezköy’de ancak farklı bir yerleşkededir. Yurtdışında ise MENA ve CIS bölgelerinde toplam 6 dağıtım merkezimiz bulunmaktadır. Gelecek 10 yıllık büyüme planımız kapsamında yurtdışındaki dağıtım merkezi sayımızı 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Manuel sistemlere göre daha hızlı, hatasız, tasarruflu, güvenli ve düşük maliyetli işleyiş sayesinde tedarik zinciri süreçlerimizi daha da ileriye taşıyabileceğimize inanıyoruz.
2014 yılında Türkiye’nin ilk tam otomatik hazır giyim deposunu kurarak bir ilke imza atan DeFacto, 5 fazdan oluşan akıllı depo sistemlerinin ilk fazı için 13 milyon €, ikinci fazı için ise 24 milyon € ile Türkiye’nin en büyük otomasyon yatırımını yapmış oldu.
Birinci fazda, mağazacılık, toptan ve franchising’den oluşan B2B satış kanallarına hizmet verilirken, ikinci fazda B2B’nin yanısıra B2C (online) satış kanalına da hizmet edecek ve tümüyle entegre bir sistem kurulmuştur. Bu sayede e-ticaretin Omnichannel, Click and Collect gibi projelerine merkez depolar daha hızlı cevap verebilmektedir. İlk 2 fazın toplamında 450.000 koli kapasitesine ve günlük 1.3 milyon adet giriş ve 1.3 milyon çıkış kapasitesine ulaşılmıştır. Sistem toplam 28 crane, 5 km uzunluğunda konveyör hattı ve 2 bombay tipi sorter cihazına sahiptir. Sisteme ayrıca otomatik koli açma ve kapama makineleri, boş koli yapma makinesi gibi sistemin hızına ivme katan cihazlar eklenmiştir. 2018 yılı bizim için gelecek 5 yılı kurgulama yılı olmakla birlikte tüm tedarikçilerimizi ve satış yaptığımız ülkeleri düşünerek global stratejimizi oluşturuyoruz.
“DeFacto için teknoloji ve dijitalleşme büyük önem taşıyor ve en fazla yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Bu amaçla 2015 yılında 100’den fazla bilgisayar mühendisinin çalıştığı DeFacto Teknoloji şirketini kurduk. İlk olarak kullanmakta olduğumuz ERP sistemini yeniledik. DFStore isimli yazılımla bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına uyum sağlayacak bir sisteme kavuştuk. Yeni sistemimizle izlenebilirlik ve hız konusunda kendimizi geliştirdik. Yeni ERP sistemi bütün şirketin destek verdiği, başarısında herkesin katkısının olduğu bir çalışma.”