e
Banner


Taşımacılıkta engeller blok zinciri ile aşılacak
Ortalama bir dış ticaret işleminde 36 orijinal, 240 da kopya dokümanın aktığını belirten KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Murat Palaoğlu, kota sorunu ve sınır kapılarındaki yığılmalarla mücadele eden Türk ihracatçısı ve lojistikçisi için süreci hızlandıran, kağıt bürokrasisini ortadan kaldıran; daha güvenli, daha şeffaf ve daha verimli bir ticaret ortamı sağlayan blok zincir teknolojisinin hayata geçirilmesinin kritik önemde olduğunu söyledi. Palaoğlu, Türkiye’nin bu alanda hazırlık yapması ve yasal bir çerçeve oluşturması gerektiğinin altını çizdi. 




kpmgAB Parlamentosu’nun dış ticaret politikası olarak kabul ettiği blok zinciri ile ticaret konusu Türk iş dünyası ve lojistik sektörünün gündeminde. Blokchain Türkiye Platformu, Avrupa Parlamentosu tarafından yayımlanan “Tedarik Zincirleri ve Uluslararası Ticaret için Blok Zinciri” raporunun Türkçe çevirisini tamamlayarak erişime sundu. Kendi alanında önemli başlıklara cevap vermek üzere hazırlanan rapor, aynı zamanda stratejik bir yol haritası niteliği taşıyor. KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Murat Palaoğlu, raporun içeriğini ve lojistik sektöründe block zinciri uygulamalarını UTA Lojistik Dergisi’ne anlattı…
 
Globalleşen dünyada dış ticaret nereye gidiyor? 
 
Küresel ekonomik büyümenin dinamosu olan küresel ticaretin büyüme hızı, son 10 yıl içinde bazı yıllar ekonomik büyümenin hızından daha az gerçekleşti. Korumacılık ve ekonomik çalkantıların buna sebep olduğu söylenebilir. Küresel ticaret, pandeminin yarattığı ilk şok etkisinin ardından özgüvenli ve güçlü bir iyileşme sürecinde. Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) tahminlerine göre, küresel ticaret hacmi 2020 yılındaki yüzde 5,3’lük düşüşün ardından; 2021 yılında yüzde 8’lik bir büyüme kaydedecek. Pandeminin başlarında yüzde 32 ila yüzde 13 arasında bir küçülme beklentisi raporlanmıştı. Gerçekleşen sonuçlar her ne kadar küçülmeye işaret etse de iyimser senaryolardan dahi daha olumlu bir resim verdi. Bu durum da geleceğe dair beklentileri daha da iyimser kıldı diyebiliriz. 
Bundan sonrası için olumlu senaryoya göre, aşı üretiminin ve dağıtımının hız kazanması, küresel GSYH’da yüzde 1 civarında bir artış olarak yansıyabilir. Bu durum da küresel ticaret hacminde yüzde 2,5 puanlık bir artışı beraberinde getirebilir. Böylelikle küresel ticaret 2021 yılının son çeyreğinde pandemi öncesi seviyelere ulaşabilir. Aşı üretiminin talebi karşılayamadığı veya yeni varyantların aşıya direnç gösterdiği olumsuz senaryoda ise küresel GSYH’da yüzde 1’lik düşüş görülebilir ve bu da küresel ticaret hacmini yaklaşık yüzde 2 puan aşağı çekebilir.
 
TÜRKİYE İÇİN OLUMLU SİNYALLER GELİYOR 
 
Türkiye'de dış ticaret işlemlerinin büyüklüğü nasıl bir seviyeye ulaştı?
 
Türkiye’ye baktığımızda, ihracat 2020 yılının son çeyreğinden bu yana toparlanma sürecinde. İhracat bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 17,2’lik artışla 50 milyar dolara ulaştı. İthalat da aynı dönemde yıllık yüzde 9,6 artışla 61 milyar dolara yükseldi. 
KPMG Türkiye ve İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi iş birliğiyle hazırlanan Lojistik Güven Endeksi de bu görünümü destekliyor. Lojistik güven endeksi, Ocak-Mart döneminde, 2019 yılının son çeyreğinden bu yana görülen en yüksek seviyeyi kaydetti ve 124,74 puan olarak ölçüldü. Endekste 100-200 puan aralığında tüm değerler, sektörde olumlu bir görünüme işaret ediyor. 
Nisan ayı verilerine baktığımızda ise; ihracatta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 109’luk çok ciddi bir artış söz konusu. Nisan ayında tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşılmasıyla birlikte, ihracatın pandemi öncesi seviyelerin de üzerine çıktığı söylenebilir. Küresel tedarik zincirinde kartların yeniden karıldığı bir ortamda, Türkiye’nin daha fazla pay alabileceğine dair ilk olumlu sinyallerin geldiği söylenebilir. Türkiye için doğru pazar ve doğru ürün stratejileri yanında dijital imkanlar ile ihracatçı sayısının da artırılması ve kg başına ihracat rakamlarının yükselmesi ile ihracatta yeni rekorları görmek mümkün olabilir.
Türkiye’nin ihracatına baktığımızda, 100’den fazla ülkeye on binlerce ihracatçının binlerce ürünü ihraç ettiği bir ortamda hem çevik hem efektif hem de düşük maliyet ile ticaret yapılabilmesi en önemli noktalardan biri. Bu işlemler için gümrük beyannameleri, fatura, konşimento, poliçeler, izin ve sertifikalar gibi milyonlarca belge trafiğinin de aktığı düşünüldüğünde, dijitalleşme ihracatçılarımızın enerjisini daha verimli kullanmasına da imkan tanıyacaktır. Blok Zinciri de bu kapsamda gündemde kendisine geniş yer buluyor.
 
Avrupa Birliği Parlamentosu’nun yayınladığı ‘Tedarik Zincirleri ve Uluslararası Ticaret için Blok Zinciri’ raporunda öne çıkan başlıkları aktarır mısınız?
 
Blok zinciri teknolojisi, medyadaki görünür yüzü olan dijital paraların ötesine geçip kullanım alanlarını hızla genişletiyor. Tedarik zincirlerindeki tüm paydaşların (ihracatçılar, ithalatçılar, nakliyeciler, gümrük idareleri, sigorta şirketleri, bankalar) şeffaf ve güvenli bilgiye ulaşmasını sağlayacak ve tedarik zincirinin pek çok aşamasında (ticaret, ticari finansman, lojistik, gümrük, idari, izlenebilirlik) farklı amaçlarla bilgi aktarımını sağlayabilecek bir teknolojinin hayata geçişine şahit oluyoruz. Bu dönüşümün yaratacağı ekonomik, sosyal, hukuki ve insani etkilerin büyüklüğü, doğru politikaların belirlenmesinin önemini karşımıza kaçınılmaz olarak çıkarıyor.
Çalışma temel olarak, blok zinciri geliştirme ve uygulamalarının tedarik zinciri ve uluslararası ticaret için farklı kullanım durumlarındaki potansiyel etkilerini analiz ediyor. Merkezi olmayan pazar yerleri, blok zinciri tabanlı akreditifler, sınır ötesi ödeme sistemleri, deniz sigortası, nakliye belgeleri ve tedarik zinciri için izleme sistemleri, blok zinciri tabanlı e-menşe sertifikası, lüks ürünlerin özgünlüğünün kanıtı ve gıda sektöründe etik kaynakların izlenmesi de dahil olmak üzere sekiz özel kullanım durumunu ele alıyor. Kamu paydaşlarının dahli ve desteğinin blok zinciri uygulamalarının yaygınlaşması için elzem olduğu anlaşılıyor, bu noktada Avrupa Parlamentosu’nun bu konuda özel kullanım durumlarını da içeren bir rapor yayınlamasının çok önemli olduğunun altını çizelim.
 
SÜREÇLERİ KOLAYLAŞTIRIP, MALİYETLERİ AZALTIYOR
 
Rapordaki bilgiler ışığında uluslararası ticarette özellikle de gümrüklerde blok zincir kullanımı hakkında bilgi verir misiniz? 
 
Gümrük işlemlerinde blok zinciri kullanımı, gümrük operasyonlarında maliyetleri azaltırken, süreçlerde kolaylık vaat ediyor. Blok zinciri tabanlı platformlar, gümrük mallarının varış öncesi sürecini ve ilgili bilgilerin eş zamanlı olarak paylaşılmasını optimize edebilir. Gümrükte dağıtık defterler için bir diğer olası kullanım durumu, akıllı sözleşmelerde bulunan bazı önceden belirlenmiş kriterlere dayanarak gümrük belgelerinin otomatik olarak analiz edilmesi ve seçilmesi olarak karşımıza çıkıyor.
Blok zinciri çözümleri, veri doğrulama da dahil olmak üzere gümrükleme süreçleri için gereken süreyi azaltarak gümrükleme prosedürlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için destek sağlayabilir. Blok zincirinde depolanan dağıtık defter ve onaysız değişiklik yapılmasına yetki vermeyen veriler, bilgilerin özgünlüğü konusunda bir garanti sağlayacaktır. Böylelikle de bilgilerin ithalatçı ülkenin yetkililerine aktarımını güvenilir hale getirecektir. Bu kullanım alanı, gümrük idarelerinin üzerindeki idari iş yükünü azaltabilir. Blok zinciri kullanımının diğer bir avantajı da; akıllı sözleşmenin kullanımı yoluyla, ithalatçıların gümrük vergilerini kolayca ödemelerine yardımcı olmak ve gümrük makamları için vergi ödemeleri üzerindeki kontrolü kolaylaştırmak olacaktır. Ancak bu tür çözümler ithalatçıların, ihracatçıların ve gümrük idarelerinin farklı ülkelerde aktif iş birliğini gerektirir; bu da blok zinciri ve akıllı sözleşmelerin hayata geçirilmesinde bir engel olarak karşımıza çıkabilir. Gümrük idareleri tarafından blok zinciri kullanımı, teknolojinin ulusal hükümetler tarafından tanınmasını da gerektiriyor. 
Güney Kore’nin gümrükte blok zinciri kullanımı konusunda öncü ülkelerden olduğunu söyleyebiliriz. Kore Gümrük İdaresi, ihracat sürecini daha verimli hale getirmek ve belge sahteciliğinin önüne geçmek için 2018 yılında Samsung SDS’in blok zinciri platformundan yararlanacağını açıklamıştı. 
Uçtan uca dijital ortamda dış ticaret ve gümrük süreçlerinin yönetildiği bir yapıda, bu akışın belki tümü değil ancak belirli kısımlarının blok zinciri üzerinden yapılması daha makul bir hedef olabilir. Örneğin hem ithalatçı hem ihracatçı ülkede kullanılan dolaşım belgeleri, menşe belgeleri gibi verilerin blok zinciri üzerinden tedarik edilmesi, teyit, eş zamanlılık ve şeffaflık boyutu ile gümrük idarelerinin de makul göreceğini düşündüğümüz alanlar. 
 
Ticaret ve taşımacılık belgelerinde zorluklar aktırır mısınız? Uluslararası nakliyede belgeler nelerdir? Neden önemlidir? Belgeler ve eşyanın hareketi ile ilgili süreç içinde yaşanan zorluklar nelerdir?
 
Küresel taşımacılıkta farklı yetenekler ve standartlar söz konusu ve bu nedenle belge alışverişleri farklı formatları ilerliyor. Bu da başka bir karmaşık katmanı beraberinde getiriyor. Uluslararası ticarette sunulacak belgelerin sayısı ülkeler arasında önemli ölçüde değişiklik gösterse de; uluslararası bir mal satışı anlaşması için ortalama olarak 36 orijinal belge ve 27 taraftan 240 kopya gerekiyor. Belgelerin büyük çoğunluğu, farklı yargı alanlarındaki yasal yükümlülükleri yerine getirmek için gerekiyor. Uluslararası ticaret işlemlerinin başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlamak için fikri mülkiyet ve menşe, çalışma ve çevre standartları gibi uyum konularında kapsamlı bilgi sağlamak kritik önemde. 
Artan korumacılık ve rekabet karşısında belge sayıları ve bunların doğruluğunun önemi de artıyor. Her belgenin farklı bir amacı, sorumlusu, talibi ve düzenleyicisi olabiliyor. Hızın ve uyumun bu kadar öne çıktığı bir alanda hem fazla belge hıza mani oluyor, hem de uyum noktasında hatalar veya suiistimaller olabiliyor.
Geçiş belgelerindeki kota sorunu ve sınır kapılarındaki yığılmalar, sektörün geçen yıldan bu yana karşılaştığı en ciddi zorlukların başında geliyor. Bu durum da, ihracatın tarihi rekorlar kırdığı bu dönemde Türk nakliyecilerin payının yabancı nakliyeciler karşısında gerilemesine yol açıyor. Ulaştırma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve sektör derneklerinin ortak çalışmasıyla ilave transit geçiş belgesi temini sağlansa da, ihracatımızdaki çok ciddi artışa paralel olarak bu belgelerin hızla tükendiğini gözlemliyoruz. Bu noktada, süreci hızlandıran, kağıt bürokrasisini ortadan kaldıran; daha güvenli, daha şeffaf ve daha verimli bir ticaret ortamı sağlayan teknolojilerin hayata geçirilmesi sektör için kritik önemde. 
Son dönemde öne çıkan dijital platform ve uygulamalar, taşımacılıkta konum tabanlı teknolojiler ile eşyanın hareketinin eş zamanlı takibini sağlarken, verileri ve iş akışını dijital ortamda takip etme imkanı sağladığı için yük sahibi, kamu otoritesi ve taşıyıcı için önemli avantajlar sunuyor. Blok zinciri, kamu dijital inisiyatifleri ve dijital çözümleri bir araya getirerek büyük resimde hem nakliyecilerimizin meşhur gücünü artırmaları, hem ihracatın artması hem de kamu denetimlerinin etkin olması sağlanabilir.
 
TİCARİ EKOSİSTEMİ BİRBİRİNE BAĞLAYABİLİR 
 
Blockchain süreçlere ve belge iletimine nasıl etki eder? Blockchain’in mevcutta yaşanan zorluklara çözümleri nelerdir?
 
Lojistik sektöründe ve dış ticarette halen büyük ölçüde manuel, zaman alan, kağıt bazlı süreçler hakim. Malların alım satımı, belgelerin ve verilerin lojistik yaşam döngüsünün her aşamasında paylaşılmasını gerektiriyor. Bu süreç ticarette ciddi gecikmelere neden olabiliyor. Nakliye ve gümrük belgeleri etrafındaki idari gecikmelerin azaltılması sektör için ciddi bir zorluk. Blok zinciri teknolojisi ticaret ekosistemindeki tüm tarafları birbirine bağlayabilir. Belgeleri dijitalleştirip standart hale getirerek ilgili paydaşlar arasında eş zamanlı paylaşılmasını sağlayabilir. Malların tedarik zinciri boyunca sorunsuz geçişini kolaylaştırmaya yardımcı olabilir. 
Gümrük idaresi gerekli gördüğü durumlarda kendisine sunulan belgeleri yurt dışı araştırması yaparak yazışmalar yolu ile teyit eder. Belgelerle ilgili şüphe halinde aylarca süren karşı kontroller ve yazışmalara gerek kalmayacak olması bile önemli bir çözüm olacaktır.
Ticaret finansmanında blok zinciri kullanım durumuna baktığımızda, mevcut akreditif süreci kağıt yoğunluklu ve oldukça uzundur. Dijital ve blok zinciri tabanlı bir sürümde, ticaret ortakları daha uygun maliyetli işlemlerden ve hızlı dokümantasyon alışverişinden fayda sağlayacaktır. Açık hesap finansmanında, tedarik zinciri finansmanı sürecinde ödeme yapılmaması risklerinden kaçınırken, hızlı ve şeffaf işlemlere imkan sağlayacaktır. Sınır ötesi ödemelerde blok zinciri kullanımı, ödeme bilgilerinin uyumlulaştırılmasında gecikmelerin azaltılmasına da olanak sağlayabilir. Blok zincirinin ayrıca, uluslararası ticarette sahteciliği sınırlandırmak için orijinallik kanıtını, ticari markaların sertifikalarını ve ürünü tanımlayan diğer bilgileri saklamak ve güvenli bir şekilde erişmek için kullanılabilir. Bu tür çözümler genellikle ilaç, elmas, sanat nesneleri, lüks ve diğer karmaşık mallar gibi pazarlarda dolandırıcılığı önlemek için uygulanır. 
 
Blok zincir uygulamaları açısından yasal çerçeve hakkında neler söylenebilir? Türkiye'de durum nedir? 
 
Raporda da belirtildiği üzere, önemli düzenleyici ve yasal çabalara rağmen, elektronik belge alışverişi ve veri işlemeye geçişin hala geride kaldığını söylemek mümkün. Bu teknolojinin kullanımı, mevzuat açısından kendine özgü zorlukları beraberinde getiriyor. Bunlar arasında, veri yerelleştirme ve gizlilik sorunları, yürürlükteki yasaların tanımlanması ve sorumluluk tahsisi, blok zinciri tabanlı bilgilerin yasal olarak tanınması ve geçerliliğinin yanı sıra ekonomik operatörler ve düzenleyici çerçeveler arasında birlikte çalışabilirlik ve standardizasyonu gösterebiliriz. Bu zorlukları ele almak için uluslararası düzeyde çeşitli girişimler mevcut. 
Örneğin, Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD) uluslararası blok zinciri standartlarının belirlenmesinde aktif bir rol oynarken; hükümetlerde kapasite geliştirmeye yardımcı oluyor. Kuruluş, bu kapsamda blok zincirini yöneten ve kullanan hükümetler için en iyi uygulamaları belirlemeyi ve paylaşmayı taahhüt ediyor.
Ülke bazında baktığımızda ise bazı ülkeler şimdilik blok zinciri için herhangi bir yeni özel düzenleme yapmamaya karar verirken, bazıları bu yeni teknolojiyi hesaba katacak şekilde mevcut yasalarını güncellemeyi tercih etti. Örneğin Avrupa'da; Polonya, Fransa ve Lüksemburg gibi ülkeler, özellikle finans sektöründe blok zincirinin belirli uygulamalarını ele almak için özel ve uyarlanmış düzenlemeleri kabul etmeyi seçti. İsviçre’de ise hükümet, belirli bir yasayı yürürlüğe koymaktan ziyade; blok zincirine dayalı inovasyonu engelleyen yasal engelleri ortadan kaldırma yolunda ilerlemeyi tercih etti. 
Uluslararası ticaretin blok zincirine geçiş adımları paralelinde Türkiye’nin de hazırlık yapması gerekiyor. Blockchain Türkiye Platformu, dünyadaki blok zinciri regülasyonlarını ve uygulama örneklerini, Hukuk, Düzenlemeler ve Kamu İlişkileri Çalışma Grubu ile yakından takip ediyor. 
Uluslararası ticarette blok zinciri uygulamalarını ele alan webinar serimizi başlattık. Bu toplantılarda, Türkiye olarak hangi konulara ve nasıl hazırlık yapmamız gerektiğini tartışarak uluslararası ticaret için blok zinciri konusunda bir zemin hazırlamayı amaçlıyoruz. 
 
YASAL ÇERÇEVE BELİRLENMELİ 
 
Lojistik sektöründe blok zincir kullanımın yaygınlaştırılması için kamuya ve lojistik şirketlerine ne tür sorumluluklar düşüyor? Bu alanda atılması gereken adımlar neler?
 
Lojistik sektöründe blok zinciri kullanımının yaygınlaşması için kamuya düşen en önemli sorumluluklardan biri de yasal çerçevenin belirlenmesi olacaktır. Teknoloji uluslararası düzeyde farklı devlet kurumları tarafından tam olarak tanındığı, terminoloji ve yasal normlar belirlendiği sürece blok zinciri tabanlı uygulamaların yaygınlaşması kolaylaşacaktır. Bununla birlikte kamu otoritesinin birkaç pilot projeyi hayata geçirerek blok zincirinin uygulanabilirliğini göstermesi çok yerinde olacaktır. Türk Gümrük İdaresi’nin ve Ticaret Bakanlığı’nın bu ve benzeri konulara verdiği önemi ve konuyu takiplerini biliyoruz. Kamu desteği ile ciddi ilerlemeleri kısa zaman içerisinde elde etmek mümkün görünüyor. 
 
DENİZ SİGORTASINDA BLOK ZİNCİRİ UYGULAMALARI
 
Uluslararası ticaretin yaklaşık %90'ı denizyoluyla gerçekleştiriliyor ve deniz sigortacılığı ticarette önemli bir rol oynuyor. Bu kapsamda blok zincirinin deniz taşımacılığına etkilerini değerlendiren KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Murat Palaoğlu, şunları aktardı: “Blok zinciri tabanlı deniz sigortası platformları, temelde belirli koşullara göre oluşturulan akıllı sözleşmeler yoluyla otomatik talep ve prim sağlıyor. Bu platformun diğer işlevlerine baktığımızda, ithalatçılar, ihracatçılar, sigortacılar ve komisyoncular arasında gerçek zamanlı sevkiyat bilgi paylaşımı ve sigorta şirketleri tarafından risklerin izlenmesi öne çıkıyor. Bu uygulamanın, manuel kağıt işi yoğunluğunu hafifletmenin yanı sıra, sektördeki katılımcılara sağladığı önemli bireysel faydalar da mevcut. İthalatçılar, ihracatçılar ve nakliye şirketleri kendi risklerini azaltabilir, böylece tüm potansiyel kayıplar zamanında karşılanabilir. Sigorta şirketleri, tüm prim ve taleplerin geleneksel kağıt prosedürlerine kıyasla daha hızlı ödenmesi için riskleri hızlı bir şekilde yönetebilir. Orijinal deniz sigortası sertifikaları, konşimentoların kopyaları, hasar faturaları gibi evraklar sözleşmenin tüm tarafları arasında blok zinciri sayesinde gerçek zamanlı paylaşılacak, böylece ticarette verimlilik artacaktır. Diğer yandan, akıllı sözleşmeler deniz sigortası için verimli bir çözüm gibi görünse de sektörde bazı endişeler hala mevcut. Bu noktada sigorta şirketlerinin talepleri otomatik olarak değerlendirmek ve ödemek için akıllı sözleşmelere yönelik parametreleri dikkatli bir şekilde belirlemesi önem taşıyor. Bununla birlikte blok zincirinin en önemli vaatleri arasında olan eş zamanlı, güvenilir ve şeffaf veri akışının deniz taşımacılığına da bu yönleri ile büyük avantajlar sağlayacağı söylenebilir.” 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat