e
Banner


Yüksek navlun 2022’de de gündemde olacak
Ayşem Ulusoy-UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı 




utikadTüm dünya ile birlikte ülkemizi Mart 2020 itibarıyla etkisi altına alan pandemiden en fazla etkilenen sektörlerin başında lojistik sektörü gelmektedir. Pandeminin özellikle ilk döneminde yaşanan kaos ortamında tüm dünya ve bütün sektörler birçok aksaklık yaşadı, taşıma faaliyetleri durma noktasına geldi.  
Bu dönemde özellikle havayolu, karayolu ve denizyolunda operasyonel sıkıntılar yaşandı. Taşıma modlarına göre bakacak olursak, havayolunda kargo uçaklarına olan talebin arttığını, denizyolunda konteynerlerin belirli bölgelerde birikmesi ve diğer bölgelerdeki talepleri karşılayamaması gibi sebeplerle navlunların arttığını, karayolunda yük sayısı ve iş hacimlerinde artışların olduğunu, demiryolunun ise pandeminin kurtarıcı taşıma modu olduğunu söylemek mümkündür. 2021 yılında sektörümüz toparlanmaya başladı, bu toparlanmanın 2022 yılında da devam etmesini umuyoruz.
Ancak salgın sebebiyle ertelenmiş küresel talepteki büyük artış, henüz toparlanmaya başlamış olan küresel tedarik zinciri üzerinde halen baskı yaratmaktadır. Salgın öncesi yük gemisi fazlası varken salgın sonrası denizyoluna olan talep ve taşıma için kullanılan konteynerlerin dünyanın belli başlı limanlarında birikmiş olması ve bu konteynerlerin sisteme dahil edilememesi halen küresel tedarik zincirinin dengeye ulaşmasında engel teşkil etmektedir. Rekabetin gün geçtikçe arttığı günümüzde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde lojistik maliyetlerin 2022’de daha da önemli hale gelmesi beklenmektedir. Tüm dünyada etkisi halen devam etmekte olan Covid-19 pandemisi sebebiyle, özellikle yeni varyantlar göz önünde bulundurulduğunda lojistik ve ulaştırma maliyetlerindeki artışın yeni yılda da başta karayolu ve havayolu olmak üzere sektörü olumsuz etkilemeye devam etmesi muhtemeldir. Bu da, taşınan malların nihai tüketiciye ulaştığındaki fiyatlarını da etkileyecektir. Ülkemizin ihracatında önemli bir yeri olan konteyner taşımacılığındaki navlun zirve seviyelerinin 2022 boyunca da devam edeceğini tahmin etmekteyiz.
Lojistik ve taşımacılık süreçlerinde dijitalleşme ve otomasyon uygulamalarını geliştiren kurumların rekabet ortamında daha da güçlenmesi beklenebilir. Lojistik sektöründe önümüzdeki dönemde dijitalleşmenin öneminin, e-ticarete olan talebin daha da artmasını bekliyoruz.
Salgın yeni iş yapış modellerini beraberinde getirmiş, temassız ve dijital uygulamaların yaygınlaştırılması gerektiğini ortaya koymuştur. Özellikle e-ticaret ve dijitalleşme konuları ön plana çıkmış, bu süreçte fiziksel temaslar en aza indirilmiş ve dijitalleşme ile otomasyonun önemi artmıştır. Limanların otonom hale getirilmesi, gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi ve altyapının modernizasyonu, demiryolu taşımacılığının payının artırılması, hizmet sözleşmeleri ve gümrük beyanlarının dijital ortamlardan yapılması gibi hususlarda ilerleme kaydedilmesinin sektörün krizlere dayanıklılığının artırılması açısından oldukça önemli olduğu değerlendirilmektedir.
Lojistik sektöründe ülkelerin almış olduğu kısıtlamalar kapsamında yaşanan sorunlar ve özellikle karayolu taşımacılığında yaşanan aksaklıklar daha uygun maliyetli ulaştırma türlerine yönelimi sağladı. Bu bağlamda karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu gibi ulaştırma türleri arasında entegrasyonun sağlanması 2022 yılında daha önemli bir hale gelecektir.
Üç kıtanın birbirine yaklaştığı bir noktada önemli bir lojistik üs vazifesi üstlenebilecek olan ülkemizde tüm taşıma modları kullanılabilmektedir. Küresel ölçekte ve kalitede sunulan lojistik faaliyetlerin kurumsal yapısı da Türkiye’yi öne çıkaran bir özelliktir. Ancak ülkemizin lojistik sektöründeki performansının en üst seviyeye çıkarılabilmesi için intermodal taşımacılığın geliştirilmesi, demiryolunun karayoluna alternatif bir taşıma moduna dönüştürülerek hem iç pazarda hem de dış ticaretteki payının artırılması ve böylelikle karayolu üzerindeki baskının azaltılması, limanların demiryolu bağlantılarının yapılması, doğu-batı yönünde kesintisiz demiryolu taşımacılığının yapılabilmesi, OSB’lerin demiryolu ile limanlara bağlanması, Kapıkule başta olmak üzere, uluslararası sınır kapılarındaki beklemelerin azaltılması UTİKAD olarak önemli olduğunu düşündüğümüz hususlardır.
Her şeye rağmen pandemi sürecinde yaşanan ilk şokun ardından hızlı bir şekilde aksiyon alarak krizin etkilerini büyük ölçüde bertaraf etmeyi başaran, iyi bir sınav veren Türk lojistik sektörünün bu dönemi de geride bırakacağına inancımız tam ve UTİKAD olarak sektörümüzün daha iyi bir noktaya gelmesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya devam edeceğiz. 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat