e
Banner


Sürat Lojistik, tüm operasyon zincirini uçtan uca dijital ortama taşıdı
Dijitalleşmeyi yalnızca operasyonel verimlilik değil, müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik ekseninde ele alan Sürat Lojistik, yapay zekâ destekli rota planlama, akıllı dolap sistemleri ve intermodal taşımacılıkla operasyonlarını uçtan uca izlenebilir hale getirdi. Sürat Lojistik Genel Müdürü Tarkan Türkel, “Rota optimizasyonu, yakıt yönetimi, talep tahmini artık algoritmaların işi. Biz geleceği beklemiyoruz, onu inşa ediyoruz. Dijital ve otomasyon yatırımlarımız 2026’da sermaye planımızdaki en büyük paya sahip olacak. Intermodal ağımızı hızla genişletiyoruz Mikro-fulfillment merkezleri ile şehir içi teslimat hızını 2-4 saat aralığına indirmeyi hedefliyoruz” dedi.




SüratTürkiye son yıllarda dijitalleşme konusunda çok hızlı yol alırken, lojistik sektörü dijitalleşme rüzgârı ile büyük bir dönüşümden geçiyor. Bu süreçte, yapay zekâ destekli planlama, akıllı dolap sistemleri, intermodal taşımacılık ve sürdürülebilir lojistik çözümleri ile öne çıkan Sürat Lojistik, dijitalleşmeyi sadece operasyonel verimlilik olarak değil, müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik ekseninde de ele alıyor.
 
Dijital dönüşümle rota planlamadan teslimat analizine kadar tüm sistemi veriyle yöneten bir modele geçtiklerini söyleyen Sürat Lojistik Genel Müdürü Tarkan Türkel, “Sektörde rota planlama ve talep tahmin sistemi uygulamaları ile öne çıkıyoruz. Artık hangi gün, hangi bölgede, ne kadar taşıma yapılacağını algoritmalar önceden hesaplıyor. Operasyonlarımız uçtan uca izlenebilir hale geldi, müşterilerimizin gönderilerini anlık olarak takip edebiliyoruz. Rota planlama, yük optimizasyonu, filo takibi ve müşteri görünürlüğü artık tek bir platform üzerinden yönetiliyor. Bu sayede hem operasyonel hız kazandık hem de karar verme süreçlerimiz veriye dayalı hale geldi. Otomasyonla birlikte hata oranlarını düşürüp teslimat sürelerini kısalttık” dedi.
 
“ŞEHİR İÇİNDE 2-4 SAAT, AVRUPA’YA 48 SAATTE TESLİMAT”
Sürat Lojistik’in 2026 yılına yönelik hedeflerini de paylaşan Genel Müdür Tarkan Türkel sözlerine şöyle devam etti: “Bu hedefleri operasyonel kapasite artışı, dijitalleşme ve otomasyon, Avrupa’da doğrudan yapılanma, Intermodal hatların güçlendirilmesi, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik olarak sıralayabilirim. Bu başlıklarda önemli yatırımlarımız var. Özellikle dijitalleşme tarafında, rota planlamadan teslimat analizine kadar tüm sistemi veriyle yöneten bir modele geçiyoruz.
Dijital ve otomasyon yatırımlarımız 2026’da sermaye planımızdaki en büyük paya sahip olacak. Intermodal ağımızı hızla genişletiyoruz. Mikro-fulfillment merkezleri ile şehir içi teslimat hızını 2-4 saat aralığına indirmeyi hedefliyoruz. Dijitalleşme bizi sadece hızlandırmadı; görünür ve güvenilir hale getirdi. Artık yurtdışında bir müşteri, yükünün Türkiye’den çıkıp hangi dakikada teslim edildiğini sistemlerimizden anlık görebiliyor. Bu şeffaflık ve hız, güven yaratıyor. ‘48 saatte Avrupa teslim’ hedefimiz sayesinde uluslararası arenada Türk lojistik sektörünün itibarı güçleniyor. Biz sadece taşımacılık yapmıyoruz; Türkiye’nin lojistik markasını dünyaya taşıyoruz.”
 
“SİSTEM KENDİNİ ANLIK OLARAK GÜNCELLİYOR”
Dijital dönüşümün sadece bir teknoloji yatırımı olmadığına işaret eden Türkel, “Bu süreçlerin yeniden tasarımı, insan kaynağının dijitalleşme kültürüne adapte edilmesi anlamına da geliyor. Ama dijital dönüşümün asıl getirisi verimlilik, hız ve müşteri memnuniyetinde yaşanan sıçrama. Biz dijitalleşmeyi bir düşünme biçimi olarak tanımlıyoruz. Sürat Lojistik olarak tüm operasyon zincirlerimizi uçtan uca dijital ortama taşıdık. Rota planlama, yük optimizasyonu, filo takibi ve müşteri görünürlüğü artık tek bir platform üzerinden yönetiliyor. Bu sayede hem operasyonel hız kazandık hem de karar verme süreçlerimiz veriye dayalı hale geldi. Otomasyonla birlikte hata oranlarını düşürüp teslimat sürelerini kısalttık. Veri analitiğiyle her gün milyonlarca satır operasyon verisini analiz ediyor, sezgiyle değil, sayılarla hareket ediyoruz. Sistemlerimiz sayesinde rotaları dinamik olarak yeniden planlayabiliyoruz. Bu sayede trafik, hava durumu veya hat yoğunluğu gibi etkenlere göre sistem kendini anlık güncelliyor. Ayrıca müşterilerimiz gönderilerinin hangi aşamada olduğunu canlı olarak izleyebiliyor. Şeffaflık, artık rekabet avantajımızın bir parçası. Müşteriye hız kadar öngörülebilirlik sunmak istiyoruz” dedi.
Yapay zekânın operasyonel kararları yönettiği bir model hedeflediklerini anlatan Türkel, “Böylece müşteriler sadece teslimat değil, çevresel etki performansını da takip edebilecek. Dijitalleşmenin ikinci evresinde amaç, sürdürülebilirliği görünür hale getirmek” değerlendirmesinde bulundu.
 
“VERİ VE YAPAY ZEKÂ DÖNÜŞÜMÜN MERKEZİNDE OLACAK”
Önümüzdeki beş yılda dönüşümün merkezinde veri ve yapay zekânın olacağını kaydeden Türkel, “Bugün yük taşımaktan çok, veriyi yönetmek önem kazanıyor. Biz de bunu yapıyoruz. İlk olarak artık tahmin, rota, kapasite, fiyatlama gibi karar süreçlerini algoritmalar destekliyor. İkinci olarak ise otomasyon ve mikro-fulfillment merkezleri lojistiğin hız ve esneklik kabiliyetini belirleyecek. Üçüncü olarak da sürdürülebilirlik önemli. Bundan sonra karbon salımını ölçen, azaltan ve raporlayan şirketler tercih edilecek. Biz bu üç alanda da hazırlığımızı çoktan yaptık; geleceği beklemiyoruz, biz onu inşa ediyoruz. Yapay zekâyı özellikle rota optimizasyonu, yakıt tüketimi yönetimi ve talep tahminleme alanlarında aktif kullanıyoruz. IoT sensörleriyle araçlarımızın sıcaklık, konum, yakıt ve lastik verilerini anlık izliyoruz. Bu veriler sadece operasyonu değil, bakım planlamasını da akıllı hale getiriyor” ifadesini kullandı.
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat