e
Banner


Lojistikte ihracat hedefi 20 milyar dolar
Türkiye lojistik sektörü, 17 milyar dolar ihracat geliriyle ülke ekonomisine direkt döviz girdisi sağlıyor. Dolaylı olarak mal ihracatına da önemli katkı sağlayan sektör, devlet desteklerin katkısıyla 2023’te 20 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedefliyor. HİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Yük Taşımacılığı ve Lojistik Hizmetleri Komite Başkanı Murat Baykara, “Hedefimiz, Küresel Lojistik Performansı sıralamasında ülkemizi ilk 25 ülke arasına taşımak” dedi. 




Murat BaykaraTürkiye lojistik sektörü nasıl bir büyüklüğe ulaştı? 
 
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de lojistik sektörü gayrisafi hasılada ortalama yüzde 10 civarında paya sahip. 2021 yılı rakamlarına göre yaklaşık 730 milyar TL civarında bir büyüklüğe ulaştığı değerlendirilmektedir. Lojistik sektörü ülke ticaretinin gelişmesini sağlarken, aynı zamanda kendisi de hizmet ihracatı yaparak ülkemize direkt döviz girdisi sağlamaktadır. Yük taşımacılığı ve lojistik hizmetleri sektörü, net hizmet ihracatçısı sektörler arasında turizmden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Geçen yıl 12,8 milyar dolar ihracat geliri sağlayan sektör, toplam hizmet ihracatından ise yaklaşık yüzde 20 pay almıştır.  2022 yılında da hızlı gelişimine devam eden sektör, bu yıl geçen yılın ilk yarısında yaklaşık yüzde 40 artış sağlamıştır. Yük taşımacılığı ve lojistik hizmetleri sektörü, bu performansıyla hâlihazırda 17 milyar dolar hedefini aşmayı başarmış, sektör 2023 hedefi olan 20 milyar dolar hizmet ihracatı hedefine şimdiden yaklaşmıştır.
Küresel hizmet ihracatı pandemi ve savaşların etkisiyle 2020 yılında 5 trilyon doların altına indi. 2021'de 6 trilyon doları yakalayan küresel hizmet ticaretinin,  2022'de 7 trilyon dolara ulaşması beklenirken; küresel ticareti de 29 trilyon dolara taşıyacağı öngörülmektedir. Küresel mal ticaretinin, yeni bir rekorla 23 trilyon dolara ulaşması halinde ise, ilk kez küresel ticarette 30 trilyon doları dahi görebiliriz. Küresel talebin yeniden canlandığı bir dönemde dünya hizmet ticaretinden daha fazla pay almak için çalışmalar yapılmalıdır.
 
YURT DIŞI YATIRIMLAR ARTACAK 
 
Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan destekler sektörü nasıl etkileyecek? 
 
Sektörümüze yönelik olarak Ticaret Bakanlığımız tarafından açıklanan yeni desteklerle, tarihte ilk kez mal ihracatı yaparmış gibi teşvikler alacağız. Küresel tedarik zincirlerinin, dünya ticaret ve lojistik haritasının yeniden şekillendirildiği bu dönemde gelen bu destek paketi ile ülkemiz; dünya ticaretinden aldığı payı artırma noktasında sahip olduğu coğrafi konum ve avantajlarını lojistik gücüyle birleştirerek önemli kazanımlar sağlayacak. Lojistik sektörümüz bu destek paketiyle ihracatını 2023'te 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor Türkiye mal ve hizmet ihracatıyla büyüyor ve büyümeye devam edecek.
Lojistik sektörünün hizmet sektörlerine verilen destek kapsamına alınmasıyla yurt dışı yatırımlarının artacağı görülmektedir. 
Ticaret Bakanlığımız ve Bakanlığımız bünyesinde Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü de sektörümüze katkı sunan çalışmaları hayata geçirmiştir. “Hizmet İhracatının Tanımlanması, Sınıflandırılması ve Desteklenmesi Hakkında Karar” ayrıca “Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları Destek Programı” ile uluslararası yük taşımacılığı ve lojistik hizmetleri sektörünün gelişimi ve uluslararası rekabet gücünün artırılması için istihdam dahil her parçasına yönelik desteklerin sunulmasını çok önemsiyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. 
Bunlara ilaveten, 1 Mart 2022 tarihi itibarıyla faaliyete geçen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE A.Ş.), ile birlikte, ihracatçılarımızın en büyük sorunu olan kredide kefalet sorunu ortadan kalkacak. Bu sayede ihracatçılarımızın krediye erişim maliyeti düşecek ve ihracatımız tabana yayılacaktır. 
 
Lojistik, ihracattın büyümesine nasıl katkı sunuyor? 
 
Lojistik sektörü üretim ve ticaret sektörlerinin altyapısını, genel ekonominin belkemiğini oluşturmaktadır. Tüm sektörlerin performanslarının yükselmesi için, hizmet veren bir sektörüz. Lojistik sektörümüz ülkemizin ihracatını her koşulda taşımaya gayret ederek üreticimize ve ihracatçımıza destek olmuştur ve her şartta destek olmaya devam edecektir. Bir ülke gelişmiş bir lojistik sistemine sahip ise, o ülkenin tüm alanlarda rekabetçi gücü artmaktadır. 
Sektörümüzün mal ticaretini destekleyen bir sektör olması sebebiyle mal ihracatının gelişimi paralelinde, sektörümüz de olumlu etkilenmektedir. 250 milyar dolar olarak hedeflenen mal ihracatımızı hedef pazarlara ulaştıran sektörümüz, mal ihracatımızın dünya pazarlarındaki rekabet gücünü artırmaktadır. 
Biz sadece bir sektör değiliz. Biz tek bir iş yapmıyoruz. Biz sektörlerin altyapısıyız, bütün sektörlerin performanslarının yükselmesi için, internet gibi hizmet veren bir sektörüz. Bu nedenle lojistik sektörünün öneminin sadece ülkemizde değil Avrupa ve diğer ülkelerde çok daha öne çıkmıştır. Ülke olarak, küresel talebin yeniden canlandığı bir dönemde dünya hizmet ticaretinden daha fazla pay almamız gerekiyor. Tüm gayretimiz bu yönde. İşte bu noktada, bizleri bir adım ötesine taşıyacak alanların başında yük taşımacılığı ve lojistik hizmetleri geliyor. Artık en yakın yerden, en kaliteli üretim yapan yerden mal alma dönemine geçtik. Türkiye bu ihtiyacı karşılayabilecek güçte ve gerekli lojistik uzmanlığa sahip yegane ülke olarak öne çıkmaktadır.
 
Bu dönemde lojistikte bölgesel oyuncu olma yolunda Türkiye’nin önündeki fırsatlar neler?
 
Pandemi ile birlikte ciddi bir dönüşüm sürecine giren küresel üretim ve tedarik zincirlerindeki yeni arayışlarda Türkiye’nin, tercihlerde giderek daha üst sıralara yükseldiğini izlemekteyiz. Türkiye, Avrupa tedarik zincirlerindeki etkinliğini giderek artırırken, pandemi sonrasındaki ekonomik toparlanma sürecinde yeni ticaret politikasını, Çin’e olan bağımlılığı azaltıp “tedarik kaynaklarını özellikle yakın bölgelerdeki ticaret partnerleri üzerinden çeşitlendirme” temelinde yeniden şekillendiren Avrupa Birliği ile ticaretimiz hızla gelişmektedir. 
Türkiye coğrafi ve stratejik konumu, lojistik ağ bağlantıları ve yetkinlikleri, üretim gücü ve kapasitesi, genç ve nitelikli insan kaynağı gibi birçok alanda, yabancı yatırımları çekmek ve dünya ticaretindeki payını artırmak için avantajlı bir konumda bulunmaktadır. Başta gıda, tekstil, otomotiv yedek parçaları olmak üzere, Avrupa tedarik zincirlerindeki etkinliği giderek artırıyor. Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki yaptırımlar süreci ve savaşla birlikte bölgenin lojistik haritasında yaşanan değişim doğrultusunda, Türkiye, özellikle AB ile Orta Asya arasında güvenilir ve etkin bir transit koridoru olarak öne çıkmaktadır.
Bu fırsatların değerlendirilebilmesi için lojistik sektörünün güçlendirilmesi, daha rekabetçi kılınması için gereken tedbirlerin hızla alınması şarttır. Aksi takdirde, halihazırda karayolu taşımacılığı sektöründe komşu ülke taşımacılarının ülkemiz ihracat pazarında paylarını giderek artırarak yol açtıkları hizmet ihracatı geliri kaybı gibi risklerin yanında, ülkemizin lojistik hizmetler açısından rakibi olabilecek diğer bölge ülkelerinin oluşturduğu yoğun rekabet ortamının lojistik sektörümüzün bu konjonktürün getireceği avantajları, ülkemizin lojistik hizmetler açısından tercih edilirliğini ve uluslararası tedarik zincirlerindeki payını artırma fırsatlarını yitirmesi riski doğacaktır.
 
‘DESTEKLERİN ARTIRILMASI GEREKİYOR’ 
 
Lojistik sektörünün karşılaştığı sorunların çözümüne ilişkin beklentileriniz neler? 
 
Lojistik alanında, özellikle sahada, operasyonel süreçlerde yaşanan sorunlar taşımacılarla beraber ihracatçılarımız tarafından da yakından izlenerek, sahiplenilmelidir. Sorunların kök nedenleri ihracatçılar ve taşımacılar ile birlikte araştırılmalı ve olası uygun çözümler birlikte kararlaştırılmalıdır. Bu manada, Türkiye İhracatçıları Birliği bünyesinde Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) kurulmuş olması çok önemli bir birliktelik oluşturdu. HİB üyesi olan firma sayısı 400’e yaklaşmıştır. 
Birlik bünyesinde Yük Taşımacılığı ve Lojistik Komitesi üzerinden sektörün sorunlarının ihracatçılarımızın desteğiyle kısa sürede çözümlenmesi için çok önemli çalışmalar ve projeler yürütmekteyiz. Komite Başkanı olarak burada elde edilen sonuçları ve alınan kararları HİB Yönetim Kuruluna aktarıyorum. Buradan TİM Lojistik Konseyi’ne, onlar aracılığıyla da Ticaret Bakanlığımız ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımıza düzeni olarak aktarılıyor. 
Ticaret Bakanlığımız tarafından sektör tarihinde ilk olarak açıklanan devlet destekleri bu çalışmaların ilk ürünü olmuştur. HİB aracılığıyla Ticaret Bakanlığımızın sektöre sağlayacağı destekler konusunda hem sektör firmalarının etkin şekilde bilgilendirilmesi, farkındalığın artırılması, ayrıca sektöre yönelik desteklerin artırılıp çeşitlendirilmesi önem arz etmektedir. 
Enerji, yakıt gibi maliyet kalemleri günden güne artmaktadır. Nitelikli insan kaynağı temininde sorunlar yaşanmaktadır. Aynı zamanda AB’nin Yeşil Mutabakat stratejilerinin gerektirdiği yeni kurallar ve kısıtlamalara gerekli hazırlıkların zamanında yapılabilmesi için yeni yatırımlar yapılması gerekiyor. Bu kapsamda lojistik hizmetlerin kalitesinin ve rekabet gücünün artırılması için sektörümüzün finansmana erişim, filoların çevreci dönüşümünü sağlama, kurumsallaşma, dijitalleşme gibi alanlarda etkin şekilde desteklenmesi gereklidir.
 
“AB İLE İLİŞKİLERE YENİ BİR HUKUKU ÇERÇEVE KAZANDIRILMALI” 
 
Türkiye ile AB arasındaki taşımacılık ilişkilerine, Gümrük Birliği'nin de ötesinde, günün şartlarını dikkate alan, yeni bir hukuki çerçeve kazandırılmasının elzem olduğuna dikkat çeken HİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Yük Taşımacılığı ve Lojistik Hizmetleri Komite Başkanı Murat Baykara, şunları aktardı: "Sınır ötesi e-ticaret hızla büyüyor. Ülkeler bu alana yönelik yatırımlar yapıyor. Ancak Türkiye'nin rekabetçiliği açısından mevzuatsal iyileştirmeler gerekiyor. Ayrıca ihracatımızın yarısının geçtiği sınır kapılarımızda yaşanan uzun beklemeler, zorunlu süreç iyileştirmeleri dijitalleşmenin yaygınlaştırılmasıyla acilen çözümlenmeli. Bunun için HİB bünyesindeki çalışmalarımızı ve girişimlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Hedefimiz, Küresel Lojistik Performansı sıralamasında ülkemizi ilk 25 ülke arasına taşımak ve bununla bağlantılı kalkınma hedeflerimizin hayata geçmesine destek olmaktır.”  



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat