e
Banner


Ford Otosan otomotiv lojistiğinde adını ilklere yazdırdı
Ford Otosan, üretim ve ihracattaki başarısı kadar otomotiv lojistiğinde de imza attığı ilklerle sektörüne öncülük ediyor. Avrupa Türkiye hattında blok tren uygulaması, multimodal taşımacılık, milkrun yönetimi gibi projelerle sektörde birçok ilke imza attıklarına belirten Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Gökşen Töre Sancak, bu alanda önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerini dünyanın en değerli tedarik zinciri organizasyonları arasında üst sıralarda yer almak olarak açıklıyor. 




FordTürkiye otomotiv sektörünün öncü şirketleri arasında yer alan Ford Otosan, Gölcük ve Yeniköy fabrikalarında Transit, Custom ve Courier modellerini, İnönü fabrikasında çekici ve kamyon ile Gölcük’te üretilen ticari araçlar için motor ve aktarma organları üretiyor. 2018 yılı itibariyle üretim kapasitesini 455 bine çıkaran şirket, araç ihracatının dışında parça ihracatı da gerçekleştiriyor. 2018 yılında 374 bin seviyesinde araç üretimi ve 329 bin adet araç ihracatı gerçekleştiren Ford Otosan, tedarik zinciri yönetiminde ise sektörüne öncülük ediyor. Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Gökşen Töre Sancak, tedarik zinciri yönetiminde başarıyı nasıl yakaladıklarını UTA Lojistik’e anlattı. 
 
TEDARİK ZİNCİRİNDE DE LİDERLİĞE OYNUYOR 
Ford Otosan’da tedarik zinciri nasıl yönetiliyor? 
Tedarik zincirinden söz ettiğimizde çok geniş bir alandan bahsetmiş oluyoruz. Ürünün yaşam döngüsünü de kapsayan, malzemelerin üretim tesisine kadar geçen süreçler ile araçlarımızın müşteriye ulaşana kadarki akışın tamamını kapsayan bir değer zincirini ele alıyoruz. Ford Otosan MP&L olarak “dünyanın en değerli tedarik zinciri organizasyonları arasında üst sıralarda yer almak” vizyonu ile çıktığımız yolda, vizyonumuza bizi taşıyacak stratejilerimizi belirledik. Bir ayağımızı bugünde bir ayağımız ise gelecekteki tedarik zinciri dünyasında olacak şekilde süreçlerimizi yeniden tasarlayarak adımlarımızı atıyoruz.  Üretim tesisleri MP&L olarak bizim müşterimiz olduğu gibi bitmiş ürünler anlamında ise biz üretimin müşterisi konumundayız. Bu açıdan bakıldığında büyük resmi görmek ve bu resme uygun planlamayı yaparak eksiksiz hayata geçirmek bizim için çok değerlidir. İmalatçılarımızın kapasite planlamasını yapmak, doğru miktarda üretilerek optimum seviyede envanteri oluşturacak malzeme akışının doğru taşıma şekli ile gerçekleştirilmesini sağlamaktayız. Değişen ve hızlanan dünyada müşterilerimizin de en önemli beklentisi olan esnekliği sağlayan altyapıyı oluşturmaktayız. Ford Otosan Tedarik Zinciri olarak 40 farklı ülkeden 1000’e yakın tedarikçi ağı ile çalışıyoruz. Bu tedarikçilerin eğitiminden, sahada düzenli denetlenmesine kadar pek çok konuda faaliyet göstermekte ve tedarikçilerimizin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesine direkt katkı sağlıyoruz. Tedarikçi seçimi ve geliştirme konusunda referans aldığımız Global MMOG/LE (Material Management Operations Guideline- Logistic Evaluation)  AIAG ve Odette’in OEM’ler ile birlikte hazırladığı bir lojistik değerlendirme aracıdır. Ford Otosan, MMOG/LE’nin tedarikçi eğitimleri, saha denetimleri, uygulamaları ve Türkiye’de MMOG/LE’nin yaygınlaştırılması konusunda liderlik etmektedir. MMOG/LE standardının güncellenmesi ve geliştirilmesi konusunda Odette ile direkt çalışan Türkiye’deki tek otomotiv firmasıdır. Bu konudaki çalışmaları ve uzmanlığı nedeniyle Odette tarafından 2017 yılında ödüllendirilmiş, 2018 yılında Odette tarafından Türkiye’de onaylı tek eğitim kurumu olarak ilan edilmiştir. Amacımız tedarikçi seçimi ve belgelendirme denetimlerinde başvurduğumuz MMOG/LE’nin lojistik hizmeti aldığımız tüm partnerlerimiz de uygulanması ve yaygınlaştırılmasıdır.
 
Otomotiv lojistiğinde öncülük ettiğiniz projeler ve elde ettiğiniz kazanımlardan söz eder misiniz? 
Vizyonumuzda da ortaya koyduğumuz gibi “dünyanın en değerli tedarik zinciri organizasyonları arasında üst sıralarda yer alma” hedefindeyiz. Bu hedefe giden yolda alternatif rota, ekipman ve yeni teknolojileri yakından takip ederek hayata geçirmekteyiz. Projelerimizi hayata geçirirken salt lojistik maliyeti olarak değil toplam değer zincirine olan katkısına bakarak hareket ediyoruz. Malzeme akışının tasarımı envanter, lojistik, depolama süreçleri ve fabrika içi hareketler de dikkate alınarak gerçekleştirilmektedir. 
Türkiye’de de otomotiv lojistiğinde öncü uygulamaları hayata geçiren bir organizasyonuz. Avrupa’dan Türkiye’ye ilk blok tren uygulamasını 2003 yılında hayata geçirdik. ’e varan maliyet avantajının yanında, mevsimsel dalgalanmalardan ve sınır geçişlerinden çok az etkilenmesi önemli avantajlarıydı. 2013 yılında trenyolu altyapı çalışmalarına sebebiyle rotamızı İtalya’ya çevirerek tren ve geminin kullanıldığı multimodal bir taşıma yöntemine geçtik. Tedarikçilerimizle ortak hareket ederek,  malzeme yapısına, rota ve yükleme – boşaltma süreçlerine uygun ekipman tasarımına kadar girerek en iyiyi yakalamaya çalışmaktayız. 
Aynı dönemde, dünyadaki üretimin batıdan doğuya kaymasıyla Doğu Avrupa’daki hacmimizde ciddi artış gözlendi. Konsolidasyon merkezlerimizin yeniden şekillendirerek İspanya, Macaristan, Romanya’da yeni odak noktaları oluşturduk. Bu sayede toplam envanter seviyesinde tasarrufun sağlanmasının yanında tepki süremizi de kısaltarak esnekliğimizi artırdık. Türkiye’deki imalatçılarımızdan malzeme akışında ise 2000’li yılların başında ilk uygulamalardan olan milkrun yöntemini, dinamik planlama ve yeni teknolojilerin kullanımı ile daha güçlü kıldık. RFID teknolojilerinin yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi, GPS teknolojilerin erken uyarı mekanizmaları olarak kullanılabiliyor olması plana uygumda %95’leri yakalamamızı sağlamıştır.   
 
İTHALATTA MULTİMODAL YURTİÇİNDE MİLKRUN 
Günde ne kadarlık bir sevkiyatı yönetiyorsunuz? Özellikle yurtdışı sevkiyatlarda hangi taşıma modlarını kullanıyorsunuz? 
Fabrikalarımıza her gün bizim organize ettiğimiz toplamda 300 ünite girişi olmaktadır. İthalde ana mod olarak multimodal sistemini kullanmaktayız. Yurtiçinde ise dinamik milkrun yöntemi ile malzeme akışını gerçekleştirmekteyiz. İthalat ve ihracatta düşük oranda da olsa karayolunu kullanmaktayız. Havayolu ise toplam taşımamız içinde %0,3 lük bir kısmı oluşturmaktadır. Üretimi tamamlanmış araçlarımızı, çok önemli bir avantajımız olan Kocaeli yerleşkemizde fabrikaya entegre limanımızda stoklayarak ihracatını da yine kendi iskelemizden gerçekleştiriyoruz. Ford Otosan Kocaeli fabrikalarının lokasyon seçiminde lojistiğin etkisi bu açıdan bakıldığında net bir şekilde görülebiliyor. 
 
Lojistik tedarikçilerinizi hangi kriterlere göre seçiyorsunuz? 
Çalıştığımız tedarikçilerimizin sürdürülebilir bakış açısına sahip, kurumsal ve rekabetçi olmasına dikkat ediyoruz. Uçtan uca tedarik zinciri çözümü sunan, vizyonumuz paralelinde kendisini sürekli geliştiren ve yenileyen; sonuç odaklı, gelişen teknolojilerle katma değer sağlayan firmalarla çalışmak arzusundayız. Önemli projelerde bizimle çalışmak isteyen firmaların, süreci tam anlamıyla anladığından ve bunu simulasyonlarla hedeflediğimiz performans kriterlere ulaşabileceğini gösterdiğinden emin olmanın çok değerli olduğuna inanıyorum. 
 
HEDEF İYİ BİR ROL MODEL OLMAK 
 
Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Gökşen Töre Sancak, lojistik sektörüne iyi derecede İngilizce bilmenin avantajıyla dış satınalma uzmanı olarak adım atıyor. Daha sonra Ford Otosan içinde oluşturulan Malzeme Planlama ve Lojistik bölümünde kuruluşundan itibaren aktif olarak görev yapıyor. Bugün bu bölümün başında yer alan Gökşen Töre Sancak, tedarik zincirinin büyük bir ekosistem olduğunu söylüyor. Müşteri siparişinden aracın teslimatına kadar tüm süreçleri içine aldığını vurgulayan Sancak, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Müşterilerimiz, tedarikçilerimiz, hizmet sağlayıcılarımız ve biz aynı ekosistemde yer alıyoruz. Bu ekosistemde tedarik zincirini yönetmek çok dinamik olmayı, global iş yapabilmeyi, sonuç odaklılığın yüksek olmasını ve geniş perspektiften olaylara bakabilmeyi  gerektiriyor. Bu da kişiyi  öğrenmeye açık ve dinç tutuyor. Örneğin şu anda gündemde olan Ticaret savaşları, Brexit süreci gibi konularla ilgili çalışma yaparken ya da proje yürütürken teknik bilginin yanısıra uluslarası ticaret dinamikleri ve de lojistik akış boyutuyla konuyu bütünsel değerlendirmek gerektiriyor. Tabii ki diğer taraftan oldukça yoğun ve hızlı bir gündem var, gündemin önünde koşmak önemli” diyor. Değişen dünyada vizyoner bakış açısına sahip, insan odaklılığı yüksek ve sürekli öğrenmeye istekli yöneticilerin ön planda olduğuna dikkat çeken Sancak, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Kadın liderlerin bu konuda oldukça yetkin olduklarını düşünüyorum. Benim de kadın lider olarak fark yarattığımı düşündüğüm noktalar bunlar. Hedefim sektördeki tüm kadın meslektaşlarım için bir iyi bir rol model olmak.” 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat