Banner


Lojistiğe özel teşvik paketi hazırlanmalı
Koronavirüs salgının lojistik sektörünün mali yapısını daha da kırılgan hale getirdiğini vurgulayan Batu International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, “Bugüne kadar alınan aksiyonları, doğru ve zamanında alınmış kararlar olarak düşünüyoruz. Tüm bunlara ek olarak bu süreçte çok yıpranan ve kriz dönemlerinde ne kadar hayati bir öneme sahip olduğu bir kez daha görülen lojistik sektörüne yönelik teşvik edici ekonomik paketler hayata geçirilebilir” diyor. 




Taner AnkaraKoronavirüs salgınının lojistik sektörüne etkileri hakkında değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz? 
 
Çin’in Vuhan kentinde başlayan koronavirüs salgını, Avrupa ülkeleri ve Türkiye de dahil olmak üzere Mart ayından itibaren birçok bölgede görülmeye ve şiddetlenerek etkisini arttırmaya başladı. Bu salgın karşısında ülkeler öncelikli olarak sınır kapılarını kapatırken veya kontrollü geçiş uygulamalarını hayata geçirirken, takip eden günlerde belli kritik sınır geçiş noktalarında karantina uygulamaları şoför ve araç bulunurluğunu olumsuz yönde etkilemeye, sınırlarda uzun kuyruklar oluşmasına sebebiyet verdi. Tüm bu etkilerin yanı sıra krizin ilk haftalarında müşterilerin artan ithalat talepleri intermodal taşıma opsiyonlarında da talep artışına ve yığılmalara neden oldu. Tüm bunlar sektörün maliyet yapısını da daha kırılgan hale getirdi. Acil siparişlerin artması ve hava kargo seferlerindeki yoğunluklara paralel olarak Avrupa ülkelerinden minivan sevkiyatlarında bir patlama yaşandı.
Denizyolu taşımacılığında ise zaten 2019 senesi sonu itibari ile düşük sülfürlü yakıt uygulamasına geçiş nedeniyle artan konteyner maliyetleri ile birlikte koronavirüs salgınının fiyat artışına etkileri ciddi boyutlara ulaştı. Hava kargo sevkiyatlarında yolcu uçak seferlerinin iptal edilmesine paralel olarak kargo sefer kapasitesinin azalıyor olması, deniz ve kara nakliyesi ile yetişmesi mümkün  gözükmeyen siparişlerin hava sevkiyatlarına kayması boş yer bulunmasını zorlaştırdı. Daha şimdiden Nisan ayının ortasına kadar pek çok kritik sevkiyat rotasında rezervasyonlar doldu.
Yaşanan tüm bu gelişmeler ithalat ve ihracatçıları , bir yandan daha homojen sevkiyat planlamalarına geçmek için çabalamaya, diğer yandan bunun mümkün olmamasının yanı sıra değişkenlik gösteren acil durum siparişleri için de hızlı çözümler bulmaya çalışmaya sebebiyet verdi. Lojistik firmaları için de gündem, bir yandan her an değişen koşullara uyum sağlamaya çaba gösterirken diğer yandan müşteri memnuniyetini korumak için olağanüstü çaba gösterdikleri bir süreç olmaya başladı. Müşterileri ile doğru, zamanında ve etkin iletişim kurabilen ve bunun için gerekli teknik altyapı ve bilgi birikimine sahip, alternatif çözüm yolları bulabilen lojistik firmaları, müşteri gözünde daha kalıcı hale gelmeye başladı. 
 
SEKTÖRE ÖZEL BİR PAKET AÇIKLANMADI 
Ekonomiye ve lojistik sektörüne yönelik alınan önlemleri yeterli buluyor musunuz? 
 
Tüm dünyayı izliyoruz, her ülke kendi sosyal ve ekonomik politikaları çerçevesinde önlemler ve destek paketleri açıklıyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu G20 ülkeleri bütçe ve salgının yayılım durumlarına göre önlemler aldı. Rakamsal olarak Türkiye’nin aksiyonları üye ülkelere göre düşük gözükebilir, ancak her ülkenin farklı durum ve dinamikleri olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Öngörülemeyen, değerlendirmesi güç bir durum olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca salgının durumuna ve süresine göre ilk etapta açıklanan önlemlere ilave ekonomik tedbir paketlerinin geleceğini düşünüyoruz. Sektörümüze ilişkin özel bir paket şu ana kadar devreye alınmadı genel ekonomi önlemleri içerisinde değerlendirildi.
 
Lojistik sektörü bu tür kriz dönemlerine hazırlıklı mı? Bu alanda gördüğünüz eksiklikler ve önerileriniz nelerdir? 
Böylesi büyük küresel bir salgına kimse hazır değildi, hatta bilmiyordu da diyebiliriz. Farklı krizler yaşadık bir şekilde aşıldı, ama bu durum çok farklı. Sürecin daha ne kadar devam edeceği net olarak bilinmemekle birlikte ülkece en büyük gücümüz değişen koşullara adaptasyon sağlayabilme becerimiz diyebilirim. Bugüne kadar alınan aksiyonları, doğru ve zamanında alınmış kararlar olarak düşünüyoruz. Tüm bunlara ek olarak bu süreçte çok yıpranan ve kriz dönemlerinde ne kadar hayati bir öneme sahip olduğu bir kez daha görülen lojistik sektörü ve firmalara yönelik teşvik edici ekonomik paketler hayata geçirilebilir. 
 
ACİL DURUM SENARYOLARI HAYATA GEÇİRİLMELİ 
Tedarik zincirinin sürekliliğinin kesintiye uğramaması için lojistik sektörüne yönelik alınması gereken önlemler neler olmalı? 
 
Burada lojistik firmalarına çok büyük önem düşmekte. Esneklik, sürat ve alternatif üretebilme kabiliyeti sektörümüzde fiyat rekabetinden daha önemli bir duruma geldi. Müşterisi ile doğru, etkin ve zamanında iletişim kurabilen ve bunu sağlayacak teknik altyapı ve bilgi birikimine sahip lojistik firmaları müşterilerinin tedarik zinciri yönetim süreçlerine ve özellikle hammadde erişiminde stock-out olmayı engelleyerek çok önemli katkılarda bulundular, bulunmaya devam edecekler. Bu tip kriz durumlarında acil durum senaryolarının hayata geçirilmesi büyük önem taşır. Bir örnek verecek olursak; biz ekspres taşıma opsiyonlarımız ve minivan hizmet seçeneklerimizle müşterilerin hava kargo taleplerini karşılayamadıkları durumda panzehir etkisi gösterdik. Ayrıca sınır kapılarındaki yoğunluklara karşı Trieste üzerinden intermodal taşıma alternatifimizle çözüm üretmeye devam ettik. Sadece lojistik firmalarının değil tüm sektörlerin her duruma ve değişen koşula göre acil durum eylem planı olmasının önemi bir kez daha çok net ortada.
 
 
KÖKLÜ DEĞİŞİKLER YARATACAK 
Koronavirüs salgınının dünyada üretim ve tüketim alışkanlıklarında köklü bir değişim yaratacağı yönünde yapılan analizlere katılan Batu International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, bu durumun Türkiye için yaratacağı avantaj ve dezavantajlara ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Bunu öngörmek çok zor, neticede salgının ne kadar süre devam edeceği belirsiz gözüküyor. Ülkemizde sonlandığını düşünsek de ticaret yaptığımız ülkelerde durum değişmemiş olabilir. Bu sebeple köklü değişiklikler yaratacağı görüşüne katılıyorum. Kişisel ve ev bakım ürünleri, hijyen ürünleri ve gıda ürünleri ile hızlı tüketim ürünleri sektörlerinde tüketimin artmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Kısıtlamalar nedeniyle bu sektörler başta olmak üzere, hammadde tedarik sıkıntısı şimdiden yaşanmaya başlandı bu durum, önümüzdeki günlerde üretimi ve fiyatları etkileyecektir. Türkiye hijyen ürünleri ihracatında bir artış gözlemliyoruz, bu artışın yukarı yönde bir ivmeyle devam edeceğini öngörüyoruz.” 
 
 
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat