Özel sektörle her alanda işbirliğine hazırız
Bir yandan büyük liman projeleri gerçekleştirmeye çalışırken diğer yandan da limanlar arası rekabeti düzenleyecek bir yönetim sistemi ve otoritesi oluşturmaya çalıştıklarını belirten Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, sektörün global düzeyde bir hat operatörü ve liman işletmesi hüviyetine ulaşabilmesi için özel sektörle her alanda işbirliğine açık olduklarını söylüyor. Şevli, ayrıca sektörde rekabet ortamını bozucu gelişmelere ise asla izin verilmeyeceğinin altını çiziyor.
Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefinde denizyolu taşımacılığına önemli bir rol biçiliyor. Bu kapsamda Türkiye’nin denizyolu yük taşımacılığında geldiği noktayı özetler misiniz?
Ülkemiz, Doğu-Batı arasındaki mal hareketinin geçiş noktasında yer alan stratejik bir konumda yer almakta olup, içerisinden önemli uluslararası ağ ve koridor güzergahlarınındı geçiş noktasında bulunmaktadır. Ülkemizin jeopolitik konumu, Türkiye’nin bölgedeki en önemli lojistik merkezlerinden ve transit ülkelerinden birisi olmasını sağlamaktadır. Dünyadaki malların üçte ikisi deniz yolu ile taşınmakta olup uluslararası denizcilik, küresel ticarette hayati bir rol oynamaktadır. Denizcilik endüstrisi uluslararası büyük hacimli malların en düşük maliyetle taşınmasını sağlamaktadır. Ülkemiz 2023 yılı ihracat hedefini 500 milyar dolar olarak belirlemiştir. Bu hedefe ulaşabilmemiz için öncelikle ulaşım altyapımızın ve özelikle dış ticaretimizin %90’nının denizyoluyla gerçekleştirildiği göz önüne alındığında liman altyapı ve geri saha bağlantılarımızın kısa sürede iyileştirilmesi gerekmektedir. Denizcilik sektörünün ticaretin vazgeçilmez ana unsuru olduğu bilinciyle ülkemizin doğu-batı ve kuzey-güney ticaret akımlarında bir ticaret merkezi konumuna yükselmesi için gerekli çalışmalar Bakanlığımızca çok yönlü olarak planlanarak sürdürülmektedir.
2012 yılı baslarında 1000 grt üzeri 39,124 adet gemi bulunmakta olup taşıma kapasitesi yıllık %8,4’lük artışla 1,45 milyar DWT’a ulaşmıştır. Dünya deniz ticaret hacmi ise 8.8 milyar ton olarak gerçekleşmiştir. Türk sahipli deniz ticaret filosu 22.5 milyon dwt taşıma kapasitesi ile dünya deniz ticaret filosunun %1,6’sı büyüklüğündedir. 2003 yılına göre 2012’de Türk Bayraklı gemilerden %22, tonaj olarak DWT bazında %20’lik bir artış yaşanmış olup, Türk sahipli gemilerde ise adette 1, DWT bazında 6 oranında artış gerçekleşmiştir. Bu gelişmeler sayesinde, Türk sahipli filo 2003 yılında dünya sıralamasında 19. sırada iken 2012 yılında 15. sıraya yükselmiştir. Bütün bu artışların yanında küresel kriz dönemine rağmen ticaret filosunun büyütülmesi oldukça önemli bir başarıdır.
Ege Çandırlı Limanı projesi dünya ölçeğinde bir yatırım olacak
Geçtiğimiz aylarda Rekabet Kurumu Türkiye ekonomisi için stratejik önem taşıyan 11 sektörde yaşanan sorunları tespit ederek, rekabet ortamının sağlanması ve artırılmasına yönelik kapsamlı öneriler içeren bir raporu yayınladı. Raporda Türkiye’nin denizyolu taşımacılığı alanında en temel sorun etkinlik ve rekabet gücü eksikliği olarak belirtiliyor. Sizde denizyolu taşımacılığı alanında Türkiye’nin önündeki fırsatlar ve riskler neler?
Bakanlığımız 2023 yılı hedeflerine ulaşmak için tüm ulaşım modlarında altyapı yatırımlarını hızla gerçekleştirmekte ve bu yönde büyük gayret sarf etmektedir. Ülke kalkınmasında denizyolu taşımacılığının önemli bir yeri olduğunun farkında olan idare Çandarlı, Filyos ve Yeni Mersin konteynır projelerini geliştirmiştir. Dünyanın en büyük 10 konteyner limanı arasında yer alacak ve Doğu Akdeniz’in aktarma merkezi olacak Kuzey Ege Çandarlı Limanı projesi dünya ölçeğinde bir yatırım olarak planlanmış olup inşasına hızla devam edilmektedir. Proje sadece ülkemizin değil bölge ticaretine yön verecek bir öneme sahiptir.
Bir yandan büyük liman projeleri gerçekleştirmeye çalışırken, bir yandan da bölgemizde bulunan limanların daha verimli ve etkin bir biçimde işletilmesini sağlayacak ve limanlar arası rekabeti düzenleyecek, ülkemize uygun liman yönetim sistemi ve otoritesinin geliştirilmesinin de büyük önem arz etmektedir. Tüm bu gelişmeler ışığında sektörün en önemli dinamiği olan özel sektörün global düzeyde bir hat operatörü ve liman işletmesi hüviyetine ulaşabilmesi için idare olarak özel sektörle her alanda işbirliğine açık olduğumuzu önemle belirtmek isterim. Ayrıca, Resmi Gazete’de yayımlanan 655 sayılı KHK ile “adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamının” oluşturulması” görevi Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğünün görevleri arasında yer almakta olup, ilgili kurum/kuruluşlarla işbirliği içerisinde yapacağımız çalışmalar ile sektörde rekabet ortamını bozucu gelişmelerin oluşmasına izin verilmeyecektir.
Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün denizyolu taşımacılığının güçlendirilmesine dair ajandasında hangi konular yer alıyor?
Yılda ortalama 8 milyar ton yük, yaklaşık 100 bin adet ticaret gemisiyle dünyanın bir yerinden başka bir yerine taşınmaktadır. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Sekretaryası’nın (UNCTAD) tahminine göre; deniz ticaretinin küresel ekonomi içindeki katkısı yaklaşık 380 milyar dolardır. Böylesine büyük bir pazar, Türkiye gibi denizci ülkeler için önemli bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek ise, küresel rekabet gücü yüksek bir filo ve güçlü bir liman altyapısı ile mümkündür. Tabii ki deniz ticaret rotaları üzerinde bulunan ülkemizin, bulunduğu bölgede gemi bakım-onarımının üssü olma potansiyeli de mevcuttur. Bu bağlamda öncelikle Türk deniz ticaret filosunun küresel rekabet gücünün yükseltilmesine, liman ve bakım-onarım tesisi altyapısının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla bahsettiğimiz bu çalışmaların; filonun gençleştirilmesinden, teknik standartlarının iyileştirilmesine, denizcilik eğitiminin yaygınlaştırılmasından, gemi çalışanlarının niteliklerinin artırılmasına, gemi ve liman işletmeciliğinin lisanslandırılmasından, kaliteli gemi işletmeciliğinin teşvik edilmesine, boğazlarımız başta olmak üzere karasularımızdaki aktivitelerin etkin denetiminden, gemi ve liman yatırımlarında bürokrasinin azaltılmasına kadar geniş bir faaliyet alanını kapsaması da kaçınılmazdır.
Son yıllarda ülkemizin makroekonomik göstergeleri, 2007 yılı sonlarında ABD’de patlak veren ve halen devam eden küresel krize rağmen, ekonomisi büyüyen ve küresel ekonomik sistemde varlığını ve ağırlığını hissettiren bir Türkiye’yi işaret etmektedir. Tabii ki işsizlik gibi yıllardan beri süregelen sorunlar da vardır. Bünyesinde barındırdığı birçok alt sektörün üretken ve emek yoğun yapısı dolayısıyla denizcilik sektörü, tarih sahnesine birçok ülkede sanayileşmenin ve iktisadi kalkınmanın itici gücü olarak rol almış ve özellikle atıl işgücünü harekete geçirmede stratejik bir kaynak olarak kullanılmıştır. Dolayısıyla, işsizlik sorununun çözümünde denizcilik sektörünün bizatihi kendisi ülkemiz için bir fırsattır. Bu bağlamda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın kurulması ve denizciliğimizin Müsteşarlık düzeyinden Bakanlık düzeyine yükselmesi de, denizcilik sektörünün bütün kaynaklarının istihdam odaklı planlanması ve bütünsel bir şekilde yönetilmesine yönelik atılmış önemli bir adımdır.
2023 yılı için belirlenen stratejik hedefler
Denizyolu taşımacılığını güçlendirilmesi adına 2023 yılana kadar gerçekleştirmeyi düşündükleri projeler ve hedefler hakkında da bilgi veren İçsular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, bu hedefleri kurumsal yapılanma ve yasal düzenlemeler, altyapı, işletme ve Ar-Ge olmak üzere 4 ana başlık altında toparladıklarını söylüyor. Şevli gerçekleştirilmesi öngörülen hedeflerin bazılarını ise şöyle sıralıyor:
- · Ulusal koordinasyonu tek elden yürütecek kurumsal bir yapı oluşturmak,
- · Denizcilik eğitim merkezi kurmak,
- · Yasal istihdam büroları kurarak ve uluslararası gemi adamlarının istihdam kuruluşlarıyla kurumsal bazda düzenli ilişkiler kurmak,
- · Yapılacak liman, tersane, gemi yan sanayi gibi deniz kıyı yapıları yatırımları, şehirlerin gelişimi, sanayi, ticaret ve tarımın ağırlık merkezlerini dikkate alarak yapmak,
- · Deniz gümrüğü, limancılık ve transit işlemlerinin basitleştirilmesi yönünde düzenlemeler yapmak,
- · Liman ve deniz tesislerinin ulusal ulaşım ve trans Avrupa ağlarına entegre edilmesi sağlamak,
- · Trans Avrupa ağlarının üzerindeki deniz ulaştırma altyapısını geliştirmek,
- · En az bir limanın, dünyanın en büyük on limanı arasında yer almasını sağlamak,
- · Stratejik gereksinimlere uygun olarak Türk Ticaret filosuna VLCC, LNG ve LPG gemileri temin edilmesi,
- · En az 3 adet ana liman statüsünde kruvaziyer limanı inşa etmek,
- · Özel amaçlı gemiler ve açık deniz terminallerinin Türkiye’de üretilmesi için altyapı imkanlarını geliştirmek,
- · Yurtiçi taşımacılıkta; denizyolunun payını ’a (ton/km) ve konteynerleşme oranı ’e (TEU) yükseltmek,
- · Yurtiçi yük taşımacılığı için deniz otobanları oluşturmak,
- · AR-GE Master Planı oluşturmak,
Yeni çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile ana görev alanlarımızdan biri olan ve bugüne kadar yeterince değerlendiremediğimiz içsularımızın, daha etkin hale getirilmesi öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır Verilen yeni görevler çerçevesinde en iyi hizmeti verebilmek ve global ölçekte daha etkin bir denizcilik sektörünü tesis edebilmek için yeni yapılanma çalışmalarımız devam etmektedir.