Otomotiv lojistiğindeki en büyük güçlük olan talep düzensizliğini geliştirdiği “yük dengeleme” sistemi ile aşan şirket, böylece optimum yatırımla müşterine uygun taşıma maliyetleri ve ideal sevkiyat süreleri sunabiliyor.

İstanbul’da 2007 yılında kurulan, 2009 yılında da Kocaeli’de bulunan Hyundai Assan Otomobil Fabrikası’nda yeni bir ofis açarak buradaki araç hat besleme ve lojistiğini yüklenen Hyundai Glovis genişleyen hizmet yelpazesi ve müşteri portföyüyle otomotiv lojistiği denilince ilk akla gelen şirketler arasında yer alıyor. 2010 yılında Bursa-POSCO’da devreye aldığı ikinci ofisiyle farklı lokasyonlardaki iş ve lojistik ağını da büyüten şirket, bugün yaptığı yatırımların da adeta meyvelerini topluyor. 270 personeli ile Türkiye ve dünyada entegre lojistik çözümler üreten şirketin cirosunda aslan payını halen %70’lik oranla otomotiv alıyor. Grup firmaları Hyundai dışında otomotiv ana ve yan sanayinden çok sayıda şirketin çözüm ortağı olduklarına dikkat çeken Hyundai Glovis Genel Müdür Yardımcısı ve Lojistik Bölüm Başkanı Ozan Bayram, kalite ve müşteri memnuniyeti ekseninde geliştirdikleri özel çözümleri ve gündemlerindeki yeni yatırımları UTA Lojistik Dergisi’ne anlattı.

Glovis Türkiye’nin otomotiv ve yan sanayiye sunduğu hizmetler hakkında bilgi verir misiniz? Bu alandaki hizmetlerinize ne zaman başladınız ve süreç içinde nasıl şekillendirdiniz?

Hyundai Glovis Türkiye’yi 2007 yılında kurduğumuzda 3 kişiydik. Bugün müşteri ihtiyaçları doğrultusunda gelişen kadromuzla 270 çalışana ulaştık. Türkiye otomotiv ve yan sanayisine sırasıyla bitmiş araç stok yönetimi (210 dönüm saha 14 bin araç stok kapasitesi), oto taşıma (10 bin araç ay/sevkiyat), yedek parça lojistiği, milkrun, inbound ve geri dönüşüm hizmetlerini sunuyoruz.

Optimum yatırımla ideal sevkiyat süreleri

Rekabetin her geçen gün keskinleştiği otomotiv sektöründe müşterilerinizi bir adım öne taşımak için geliştirdiğiniz özel çözümler var mı?

Kalite ve müşteri memnuniyeti sektörde varolabilmek adına çok önemli. Artan rekabetle beraber kalite beklentisi yükselirken, karlılık oranları düşüyor. Çözüm yolu nakliye, depolama, liman hizmetleri, elleçleme ve dağıtım gibi hizmetleri bir arada sunarak müşteriye katma değer sağlamaktan geçiyor.
Ülkemizde otomotiv lojistiğindeki en büyük güçlük hiç kuşkusuz talep düzensizliği... Dönemsel dalgalanmaların yüksek olduğu sektörde, ayın ilk günlerinde günlük 5 birimlik sevkiyat yaparken, ayın son günlerinde günlük 200 birimlik talepler gelebiliyor. Biz de çözüm olarak “yük dengeleme” sistemini geliştirdik. Sevkiyatın düşük olduğu günlerde mevcut yükümüzü aynı güzergahta yüklenecek başka araçlarla kombine ediyoruz. Sevkiyatın yüksek olduğu günlerde ise taşeron firma kullanımına ağırlık vermekteyiz. Böylelikle optimum yatırımla müşterilerimize uygun taşıma maliyetleri ve ideal sevkiyat süreleri sunabiliyoruz.

Sektöre yönelik operasyonlarınızda ağırlıklı olarak hangi ülkelere/ülkelerden taşıma yapmaktasınız? Freight forwarder olarak hizmet vermeye başlamanız otomotiv lojistiğinde size ve müşterilerinize hangi avantajlar sağlıyor?

İthalat taşımalarımızı ağırlıklı Uzak Doğu’dan; Çin, Kore ve Hindistan’dan yapıyoruz. İhracat taşımalarımızı ise başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya yapıyoruz. Freight forwarder olarak sunduğumuz denizyolu demiryolu, depolama-dağıtım gibi hizmetlerle ürünlerin hammadde halinden son kullanıcıya teslim anına kadar bütün lojistik süreçleri yöneterek müşterilerimizin iş yükünü azaltıp, rekabet gücünü artırıyoruz.

Hyundai dışında da firmalara hizmet sunuyor musunuz?

Grup firmamız Hyundai dışında sektörlerinde önde gelen birçok müşterimiz mevcut. Son dönemde Kahraman Maraş-Narlı’ ya kurduğumuz konteyner terminalimiz ile bölgedeki firmalara terminal hizmetleri, demiryolu, karayolu ve denizyolu servislerini kombine ederek gerçek anlamda kapıdan kapıya hizmet sunuyoruz.

Yeni yatırımlara hazırlanıyor

Otomotiv ve yan sanayi lojistiğinin Glovis Türkiye’nin toplam cirosu içindeki oranı nedir? Bu alanda yapmayı düşündüğünüz yeni yatırımlar, işbirlikleri var mı?

Ciromuzun takriben %70’i otomotiv ve yan sanayi sektöründen geliyor. Önümüzdeki dönemde müşterilerimizin yatırımları doğrultusunda bitmiş araç stok sahası, konteyner sahaları ve demiryolu alanlarında yatırımlarımız olacak.

Otomotiv endüstrisinin önümüzdeki 5 yıllık dönemde hem üretim hem ihracatta önemli başarılar hedefliyor. Siz bu sürece nasıl hazırlanıyorsunuz? 

Öncelikle Grup firmamız Hyundai, önümüzdeki yıldan itibaren üretim kapasitesini kademeli olarak 2,5 katına çıkaracak. Sektördeki diğer üretici firmaların da benzer yatırımları olacak. Glovis Türkiye olarak filo-tedarikçi altyapımızı artan kapasiteye uygun olarak yeniden düzenliyoruz. Uzun vadede ise konteyner terminali ve limancılık konularında yatırım yapmak istiyoruz.

İlk 5 hedefi için 48 ülkeye acenta ağı kurdu

Hyundai Glovis, yeniden yapılanarak hedeflerini de büyüttü. 2011 itibariyle global ağları içerisinde ilk olarak Türkiye’de bir satış ekibi kurarak Hyundai dışındaki firmalara da freight forwarder olarak hizmet vermeye başlayan şirket, deneyimleri ve yaygın networkünün verdiği gücü kullanarak 2015 yılına kadar geliştireceği projelerle Türkiye’de ilk 5’e, dünyada ise ilk 10 şirket arasına girmeyi hedefliyor. Hyundai Glovis Genel Müdür Yardımcısı ve Lojistik Bölüm Başkanı Ozan Bayram’ın verdiği bilgilere göre şirketin Forwarding Departmanı’nın büyük bir bölümü Hyundai işlerinin elleçlenmesi ile ilgili süreci yönetiyor, yani satıştan çok operasyon ağırlıklı. Lojistik departmanı da gerek Hyundai, gerekse kontratlı müşteriler için sağladığı operasyon kalitesi ile öne çıkıyor.

Geçen sene kurulan Satış Departmanı ise Hyundai dışındaki müşteri yelpazesinden gelen taleplere cevap verebilmek için kendi operasyon takımını kurdu. Aynı zamanda 48 ayrı ülkede acenta ağı bulunan bir network kurdu. “Glovis’in elleçlediği yük, Türkiye’deki ithalat yapan firmaların çok üzerinde olduğundan, her armatör için bulunmaz bir müşteriyiz” diyen Bayram, bu avantajlar sayesinde hatlar ile olan ilişkilerinin de üst düzeyde bulunduğunu belirtiyor.