Yeni gerçekleştirdikleri yatırımlarla ürün bulunabilirliği ve tazeliği alanındaki servis seviyelerini en üst düzeye taşımayı amaçladıklarını belirten Metro Tedarik Zinciri Grup Müdürü Levent Tavukçuoğlu, “Bu kapsamda çalıştığımız lojistik firmalarıyla ortaklaşa yürüteceğimiz iyileştirme projeleriyle yıllık nakliye bütçemizde ilk etapta 1.000.000 TL’lik tasarruf bekliyoruz” dedi. 

 

Öncelikle depolama alanında gerçekleştirdiğiniz yatırımlardan söz eder misiniz?

Önemli bir tesis yatırımı gerçekleştiriyoruz. İstanbul ana dağıtım merkezimiz; Gebze’de 16.200 metrekare kapalı, yaklaşık 34.000 metrekare açık alanla içerisinde kuru gıda, serin, soğuk, donuk ve balık operasyonlarını barındıran, yüksek standartlarda bir tesis olarak Aralık 2015’e kadar tam kapasiteyle çalışacak. Bu tesiste ilk etapta günlük yaklaşık 120 tedarikçinin, yılsonuna kadar ise 180 tedarikçinin ürün kabulü yapılabilecek ve aynı günde 100 araca kadar çıkış gerçekleşecek. Yeni dağıtım merkezimiz sadece Metro Toptancı Market’e hizmet verecek, ürün güvenliği ve gıda güvenliğini en üst düzeyde sağlayacak. Mağazalarımızda lojistik kaynaklı değer katmayan aktiviteleri minimum seviyeye indirerek, iş yükünü azaltacak geliştirmeleri yapmamıza araç olacak.

Kalite, müşterilerimiz için fark yarattığımız en önemli değerlerimizden birisi. Bu bağlamda doğru ürünün doğru koşullarda doğru zamanda ulaştırılması bizler için vazgeçilmez bir prensiptir. Yaş meyve ve sebzemizi doğrudan üreticilerden mağaza reyonlarımıza tazeliğini koruyarak en hızlı şekilde ulaştırmak için Antalya’da bir yaş meyve sebze cross-dock merkeziyle çalışıyoruz. Aynı şekilde ultra-taze ürün kategorisinde bulunan balık ürün grubunda Metro mağazalarında bulunan zengin çeşitliliği ve sürekli tazeliği korumak adına yüksek donanımlı soğuk hava cross-dock merkezimiz ve nakliye ağımız tüm Türkiye çapındaki mağazalarımıza hizmet vermek için ödün vermeden hareket etmektedir.

 

KATMA DEĞERLİ HİZMETLER İŞ YÜKÜNÜ AZALTTI 

Dağıtım konusunda nasıl bir yöntem izliyorsunuz?

Perakende sektöründeki en büyük zorluklardan birisi, yüksek sayıda farklı kategorilerde ürün çeşidiyle çalışması ve mevsimsel değişimleri doğru yönetmesidir. Yukarıda bahsettiğimiz gıda ürünlerinin yanı sıra gıda dışı kategorilerinde de yüksek hizmet kalitesini sürdürmek gerekmektedir. Örnek olarak, mağazalarımızın üzerindeki iş yükünü azaltmak ve merkezi operasyonlarla sinerji yaratmak adına binlerce çeşit tekstil ve ayakkabı grubu ürünleri, merkez depomuz içerisinde katma değerli hizmetler alanında hazırlanmakta. Sezon içerisinde zamanında mağazalarımıza etiketlenmiş, elektronik alarmları takılmış, doğrudan rafa yerleştirilebilecek şekilde sevk edilebilmektedir. Ayrıca Metro olarak gıda kaybını ve atığını en aza indirmek için de çalışmalar yürütüyoruz. Kendimizi üretici ve tüketici arasında bir köprü olarak konumlandırıyoruz. Zinciri tarladan tüketicinin tabağına kadar bir bütün olarak ele alıyoruz. Bunu yaparken müşterilerimizin ihtiyaçlarını onlarla birlikte belirliyoruz. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda üreticiyle anlaşıyoruz. Talep oranında üretim yaptırıyor ve üreticinin ürettiği tüm ürünü satın alıyoruz. Böylece fazla arzdan kaynaklanan gıda atığının önüne geçmiş oluyoruz. “Sıfır kilometre” yaklaşımıyla ürünlerimizi mağazalarımızın bulunduğu bölgelerdeki yerel üreticilerden almaya özen gösteriyoruz. Yeni ambalajlama sistemimizle ürünlerin raf ömrünü 3 kat daha uzattık. Kolay bozulabilen ve belirli ısılarda saklanması gerekli olan ürünlerin taşınmasında soğuk hava zincirinde önemli yatırımları hayata geçirdik. Bu yatırımı yapmasaydık gıda atığımız 3 kat artacak ve yıllık 24 milyon TL olacaktı. Yılda 250 HORECA müşterimize mutfaklarında stok yönetimi konusunda eğitimler vererek, gıda atıklarının son tüketici tarafında da en aza indirgenmesi konusunda çalışıyoruz.

 

Lojistik operasyonlarınızdaki çözüm ortaklarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Tüm yurtiçi taşımalarımızı Türkiye’de kara nakliyesinde lider olan Netlog Lojistik ile gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin en büyük lojistik firmalarından olan Borusan Global Lojistik ile İzmir’de bulunan depo yatırımımızı, dünyanın en büyük lojistik firmalarından Kuehne Nagel firmasıyla ise Gebze’de yer alan ana dağıtım merkezimizi hayata geçirdik. Antalya’da yöresel tarımcılık alanında lider firmalardan biri olan Terranova firması ile yaş meyve sebze cross-dock operasyon merkezinde çalışmaktayız.

 

3PL KULLANIMI AVANTAJ SAĞLIYOR 

Dış kaynak kullanımı bir rekabet aracı olarak görülebilir mi?

Rekabetçi piyasa koşulları lojistik gereksinimleri  hızla arttırmıştır. Yeni girilen coğrafyalarda ve bu bölgelerdeki uygulamalar hakkında bilgi birikimi ve uygun altyapı bulunmaması, firmaların 3. parti lojistik şirketlerine yönelmesine neden olmuştur. Piyasalardaki ve tüketici taleplerindeki değişiklikler, organize firmaları yüksek yatırımlardan kaçınmaya, sabit maliyetlerini minimize etmeye itmektedir. Firmaların hizmet sağlayıcılarını sadece fiyat yerine, kapasitelerini iyi analiz ederek uzun soluklu bir iş ortaklığı yaratacak şekilde seçmeleri karşılıklı güven ortamını artıracaktır. Lojistik hizmetlerde dış kaynak kullanımı, giderek daralan ürün kar marjlarının olduğu rekabetçi ortamlarda bir rekabet aracı olarak mutlaka ön plana çıkmaktadır. Bunu gerek finansal olarak ürün birim maliyetlerindeki lojistik kaynaklı maliyetlerin iyileştirilmesinde, gerekse esas işi lojistik olan şirketlerin, daha çevik, daha kaliteli ve tutarlı hizmet sunmasıyla rekabet ortamında müşteri memnuniyetinin artırılmasında görüyoruz. Bu verimlilikler belirtildiği gibi, ancak hizmet alan ile hizmet veren arasındaki sürdürülebilir iş ortaklığı ile hayata geçmektedir. Firmalar öngöremedikleri ve asıl işleri olmayan lojistik hizmetleri için yatırım yapmaktansa, iyi bir 3. parti lojistik firmasının kaynaklarından yararlanıp, aldığı hizmet oranında ödeme yaparak, maliyetlerini kontrol altına almayı hedeflemektedir. Bu bağlamda Özellikle 3PL lojistik hizmeti almak, firmalar için avantaj ve güvenli bir liman olmaktadır. Yapılan uzun süreli ve aktivite bazlı kontratlar her iki cephe için de kontrol edilmesi ve yönetilmesi mümkün bir araç haline gelmektedir. Burada oluşturulan kontrata bağlı kalarak birliktelik sağlanıp, müşteri-3PL arasında sinerji yaratılmakta ve kazan-kazan ilişkisi ile lojistik hizmetler sağlanmaktadır. 

 

Maliyetlerin içerisinde lojistiğin payını düşürmek için nasıl bir yol izliyorsunuz? 

Şirketimizin de içerisinde olduğu mağazacılık sektörünün en büyük maliyet kalemleri olan personel, gayrimenkul ve enerji gibi giderlerden sonra lojistik maliyetleri hatırı sayılır maliyet kalemlerinden birisidir. Yeni altyapımızla tüm müşterilerimize ürün bulunabilirliği ve tazeliği alanındaki servis seviyemizi ve dolayısıyla müşteri memnuniyetini en üst düzeye taşımayı amaçladık. Bu kapsamda birlikte çalıştığımız lojistik firmalarıyla ortaklaşa yürütülecek iyileştirme projeleri ile yıllık nakliye bütçemizde ilk etapta 1.000.000 TL’lik tasarruf bekliyoruz.

 

KALİFİYE ELEMAN YETERSİZ 

Lojistik süreçlerde karşılaştığınız en temel sorunlar neler?

Lojistik süreçlerde yaşanılan en büyük zorluklardan birisi, özellikle bizim sektörümüzde, gerek sahada gerekse yönetim kısmında iyi yetişmiş kalifiye iş gücünün eksikliğidir. Süreçler ne kadar doğru kurgulansa da kişiye bağımlı olarak tüm süreç performansı etkilenmektedir. Mağazacılık sektörünün gereksinimi olan hızlı hareket edebilme ve çok sayıda farklı ürün grubunun lojistiği her gün farklı bir tempoya ayak uydurarak çalışmayı gerektirmekte, buna bağlı olarak günlük hareket edebilme ve anlık doğru karar verebilme kabiliyeti gerektirmektedir. Ayrıca gerek kendi gerekse lojistik hizmet sağlayıcı bünyesinde sahada işi icra eden ekiplerin farklı iklimli rejimlerde, farklı ürün grupları ile çalışmanın dinamiğini ve gereksinimlerini öğrenmeleri zamanla tecrübe edilerek gerçekleşmektedir. Bu yüzden doğru kişiye yatırım yapılması ve elemanın elde tutulması özellikle bizim sektörümüzde çok önem arz etmektedir.

Bir diğer temel sorun ise, bilgi sistemlerinin doğru işlemesi, fiili hareket ile sistemsel hareketin birbiri ile paralel işleyebilecek kapasitede olmasıdır. Sistemlerin işi yavaşlatmadan veya tıkamadan daha verimli hale sokması şarttır. Sistemlerin ve ara yüzlerin gerek hizmet sağlayıcı tarafında gerekse hizmet alan tarafında doğru kurgulanması ve sürekli geliştirilebilir olması gerekmektedir. Sadece sistemi doğru tasarlamak yetmeyeceği gibi içinden akan verilerin de temiz ve tutarlı olması gerekmektedir. Sektör olarak her an farklı tedarikçi ve farklı ürünler ile çalışabilmekteyiz. Bu yüzden on binlerce artikelin master datanın doğru ve güncel olarak sistemlerimizde güncellenmesi şarttır.