Limanlarımız hızlanıyor
23/07/2018 - 10:48:00
İbrahim Dölen - TÜRKLİM Başkanı
Türk ihracatçılarının önünde yıllardır bir risk gibi gösterilen limanlarımızdaki kapasite sorunu gerek Türk, gerekse dünya çapında limancılık yapan firmaların mevcut tesisleri satın alıp kapasite arttırıcı yatırımlar yapması, bir yandan da yeni liman yatırımlarının gerçekleştirilmesiyle ortadan kaldırılmıştır. Bugün ülkemizin hiçbir bölgesinde liman kapasitelerinin yetersizliği söz konusu değildir. Hatta limancılık sektörü artan kapasiteleri karşın aynı hızla artmayan dış ticaret hacimleri sebebiyle %48 kapasite kullanım oranları ile çalışmaktadır. Son 15 yılda fiziki anlamda altyapılarını, ekipmanlarını ve yazılımlarını dünyanın kullandığı son teknolojiye taşıyana limanlarımız artık sistemsel entegrasyonlarını süratle devreye almakta ve hem ithalatçıların hem de ihracatçıların limanlardaki işlemlerini hızlandırmaya olanak sağlayarak, tüm paydaşlarına değer katmaktadır.
2017 yılı Temmuz ayında tüm Türkiye limanlarından uygulamaya alınan “Konteyner ve Liman Takip Sistemi” bu yöndeki adımların ilkini oluşturdu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın liderliğinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın değişim konusunda istek, çaba ve desteklerine teşekkür ederiz. Her iki bakanlığımızın ortak çalışması ile limandaki işlerin hızlandırılması, ihracatın arttırılması ve ticaretin kolaylaştırılması noktasında birçok başarılı proje hayata geçirilmiştir.
“Liman Tek Pencere Sistemi” de bu bakış açısı ile her iki bakanlığımızın ortak projesi olarak Haziran ayı başında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Ahmet Arslan ile Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkçi’nin imzası ile protokole bağlandı. Bir ay gibi kısa bir sürede tüm paydaşlarla yoğun bir mesai sonrasında pilot uygulama Asyaport ile gerçekleştirilerek, sistemin hayata geçirilmesine karar verildi. 1 Temmuz 2018 tarihinden itibaren “Liman Tek Pencere Sistemi” tüm Türkiye’de devreye alınmış olacak. Limanlara gelen gemilerin yanaşmasından kalkışına kadar 5 ayrı kuruma verilen bildirimler bulunuyor. Düne kadar acenteler üzerinde bu kurumlara ulaştırılan belge ve bilgiler, evraklar üzerinde ıslak imza ve onay sistematiği üzerinden yürütülüyordu. Artık tüm bu bilgiler, elektronik imza ile girilecek tek bir veri tabanına girilecek. Bu sayede bu bilgilere ihtiyaç duyan farklı kurumlar ve liman işletmeleri, yazılı onayları beklemeden hızla çalışabilecektir. Liman Tek Pencere Sistemi Kabotaj Bayramımızda hayatımıza girmiş olacaktır.
Son bir yılda bakanlığımızın liderliğinde “Konteyner ve Liman Takip Sistemi”nin hayat geçirilmesi, Ordino belgesinin gerekliliğine paralel Ordino bedelinin üst limitle sınırlandırılması ve şimdi hayatımıza giren “Liman Tek Pencere Sistemi” verimsizlikleri ortadan kaldırarak tüm paydaşlara yarar sağlayacak önemli değişikliklerdir.
Gerek kapasiteleri artmış, gerekse entegrasyonlarla verimsizlikleri azaltılmış olan Türk Limancılık Sektörü, bakanlıklarımızın öncülüğünde ithalatçı ve ihracatçılarımızın gereksiz ardiye ödememesi yönünde önemli adımlar atmıştır. Geçen sene limancılık sektörümüz üzerinde çok haksız yorumla dile getirilen, limanlarımızın yurtdışı limanlarına göre pahalı olduğu savı da, derneğimizin Avrupa çapında yaptığı analizlerin ışığında tam tersine ülkemizin ihracat ve ithalatçıları açısından değer aktardığı söylenebilecek seviyede ucuz olduğu gerçeğini tekrar ortaya koymuştur.
10 Mart 2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” maddelerine dayandırılarak lojistik sektöründe faaliyet gösteren Taşıma İşleri Organizatörlerinin hizmet kalemlerinde tavan ücret uygulamasının yasal altyapısını oluşturan müdahalelerle taşımacılık sektörüne taban ve tavan ücret getirilmiştir. Ticaret serbestisi içerinde rekabet ortamında belirlenmesi gereken fiyatlara kamunun müdahalesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Bu tür müdahaleler yatırım ortamını bozan, yatırımcı güvenini sarsan ve serbest ekonomik düzende geçerliliği olmayan uygulamaların yaşandığı bir ortamın varlığına işaret ettiğini ifade etmek isterim.
Türk limancılığının önünü açacak ve bölgesel hub olmamızı sağlayacak unsurların, altyapıların, örneğin demiryolu gibi, limanlara ulaştırılması, transit ticaretin artması için gümrük takip mevzuatlarının hafifletilmesi ve birbirine komşu olan aynı liman başkanlığındaki liman işletmelerinin birleşmesini sağlayacak teşvik mekanizmalarının sağlanması olduğunu düşünüyorum. Artan iş hacimleri beraberinde limanların operasyonel maliyetlerini iyileştirecek, bu da beraberinde artan ülke rekabetçiliği ile yatırım ortamını iyileştirecektir.