e
Banner


Emre Eldener: Türkiye’de 2018 yılı lojistik sektörü
Emre Eldener - UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı




emreeldenerTürkiye’de lojistik sektörünü gözlemlerken birkaç farklı değişkeni göz önünde bulundurmak gerektiğine inanıyoruz. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD olarak ulusal sınırlar içindeki gelişmeleri yakından takip ederken, uluslararası platformdaki durumumuzu da değerlendiriyoruz. Bu noktada elimizdeki öncelikli bilgi kaynağı 2007 yılından beri Dünya Bankası tarafından yayınlanan Lojistik Performans Endeksi. Bu endeks, ülkelerin lojistik performanslarını 6 farklı kriter çerçevesinde ölçerek ülkeleri Uluslararası Lojistik Performans Endeksi adı altında puanlıyor. Bu kriterler gümrük, altyapı, uluslararası sevkiyat, lojistik hizmetlerin kalitesi, gönderilerin takibi ve izlenebilirliği ve son olarak gönderilerin zamanında teslimidir.

2018 yılı için kısa süre önce açıklanan Lojistik Performans Endeksi verilerine göre Türkiye 160 ülke arasında 47. sırada yer alıyor. Önceki yıllarla karşılaştırıldığında Türkiye 2018 yılında şimdiye kadarki en kötü performansını sergilemiş görünüyor. Öyle ki hem sıralamada hem de LPI puanında gerileme görülen Türkiye'nin 2016 yılına kıyasla yukarda saydığımız 6 kriterin hiçbirinde ilerleme kaydedemediği, hatta önemli ölçülerde gerileme yaşandığı gözlemleniyor.

Bu bizim açımızdan önemli bir değerlendirme ve ne yazık ki endişe verici bir noktadır. Kriterler incelendiğinde Türkiye; gümrük kriterinde 2016 yılında 3,18 puanla 36. sırada iken 2018 yılında 2,71 puanla 58. sıraya gerilemiştir. Aynı şekilde altyapı, uluslararası sevkiyat, lojistik hizmetlerin kalitesi ve gönderilerin zamanında teslimi kriterlerinde de benzer düşüşler meydana gelmiştir. Sadece gönderilerin takibi ve izlenebilirliği kriterinde 2016 yılında 3,39 puanla 43. sırada iken 2018 yılında 3,23 puanla 42. sıraya yükselmiştir.

Lojistik Performans Endeksi, sektörümüz için çizilecek yol haritasında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak yol haritasını belirlerken öncelikle sektörün sorunlarını ortaya koymak gerekmektedir. Yoğun gümrüklerde 7/24 mesai ücretsiz işlem yapılamaması ve bundan dolayı yaşanan gecikmeler, Kapıkule Sınır Kapısı’nda artan bekleme süreleri ve bu nedenle oluşan uzun TIR kuyrukları, limanların demiryolu bağlantılarının olmaması çözüm bekleyen sorunların başında yer alıyor. Bunun yanı sıra tasfiye süreçlerinin işletilmemesi sebebiyle karşılaşılan demuraj bedelleri, havalimanlarındaki yüksek kira bedelleri de gündemimizdeki konular arasında yer alıyor. Lojistik firmalarının ExWorks ve DDP teslim şekilleri ile yapılan taşımalarda gümrükleme hizmetlerini müşterilerine fatura edememesi, havalimanı ve limanlarda “Liman Toplulukları” ve “Ortak Elektronik Bilgi Platformları”nın eksikliği, transit yüklerin antrepolara alınamaması gibi sorunlar da lojistik sektörünün tümünü ilgilendiren sorunlardır. Bu sorunların çözümü amacıyla atılacak adımlar lojistik sektöründeki paydaşların faaliyetlerini daha elverişli bir ortamda gerçekleştirmelerini sağlayacak olup lojistik maliyetlerin düşürülmesini de beraberinde getirecektir.

 Bu sorunların her biri için çözüm önerilerimizi idare ile paylaşıyoruz. Bu sorunların çözümünde ilgili Bakanlıkların ortak hareket etmesi ve iş birliği büyük önem arz ediyor. Yeni hükümetten beklentimizin temelinde bu iş birliği yer alıyor. Bahsettiğim bazı sorunların çok hızlı ve pratik bir şekilde çözülebileceğini öngörüyoruz, be sayede hem sektörün iş yapış hızı ve verimliliği artacak hem de hizmet ihracatı yapan en önemli sektörlerden biri olarak ülkemize katma değer girişi hızlanacak.  Uzun bir süredir beklediğimiz Türkiye Lojistik Master Planı, ilgili bakanlıklarımızın ortak aklı ile oluşacağına inandığımız ve sektörümüz için hayati değer taşıyan bir proje. Çünkü lojistik sektörü için 'bütünsel yaklaşım' sorunların çözümünde etkin rol oynuyor. Örneğin Ekim ayında Yeni Havalimanı'nın açılması sektörde taşları yerinden oynatacağı gibi Türkiye'nin transit yük trafiğini arttıracak. Ancak bu noktada havalimanına ulaşacak karayolu ve demiryolu altyapılarının da tamamlanmış olması gerekiyor. Tabii bir de mevzuat ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konularında önemli yenilik ve değişiklikler bekliyoruz. UTİKAD olarak en önemli beklentilerimiz basitleştirilmiş sistemler kurulması ve uygulanması ile serbest rekabet dinamiklerinin işletilmesidir.  

 





SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat