Oyak Renault’un tercihi multimodal
20/03/2019 - 13:50:00
Üretim ve ihracat kırdığı rekorlarla lojistikte de ciddi hacimler yaratan Oyak Renault, sevkiyatlarda tercihini ağırlıklı multimodalden yana kullanıyor. Yaklaşık 850 yerli ve ithal tedarikçiden kamyon, konteyner ve uçak yoluyla parça tedarik ettiklerini belirten Oyak Renault Operasyonel Lojistik Direktörü Sibel Bayat, “Yılda toplam 2,2 m3’e denk gelen 33.000 kamyon multimodal sevkiyat şekliyle gerçekleştirilmektedir. Toplam 290.000 adet ürün 60’tan fazla ülkeye multimodal yoluyla ulaştırılmaktadır” diyor.
Oyak Renault’ın üretim faaliyetlerinden söz eder misiniz?
Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, yıllık 378 bin otomobil ve 920 bin motor üretim hacmi ile Renault Grubunun en yüksek kapasitesine sahip tesislerinden biridir. Oyak Renault olarak, Clio IV, Clio Sport Tourer ve Yeni Megane Sedan modellerini, ayrıca bu modellerde kullanılan motor ve mekanik aksamı üretip ihraç ediyoruz. 1969 yılında Bursa’da kurulan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, 2018 yılı sonu itibariyle 7 binin üzerinde kişiye istihdam sağlamaktadır. Bursa’da 582,483 m2 üzerinde kurulu üretim tesislerimizde, Karoseri-Montaj ve Mekanik-Şasi Fabrikaları, Ar-Ge Merkezi ve İttifak Uluslararası Lojistik Merkezi (AILN) bulunmaktadır. Montaj Fabrikasında şu anda Megane Sedan, Clio IV ve Clio Sport Tourer modellerinin üretimi yapılmaktadır. Mekanik fabrikasında ise benzinli ve dizel motorlar (1000 cc ’den 1600 cc ’ye), manuel vites kutusu ve akslar üretilmektedir. Bunlara ek olarak AILN fabrikasında ise müşterimiz olan Renault/Nissan fabrikaları için Türkiye ve Avrupa’daki tedarikçilerden temin ettiğimiz parçaların kamyon ve konteynerlerle gönderimini sağlamaktayız.
2018 yılında üretim ve ihracatta nasıl bir başarıya imza attınız?
Oyak Renault, 2018 yılında gerçekleştirdiğimiz yüksek üretim ve ihracat performansıyla sektöründeki lider konumumuzu koruduk. 2018 yılında 602 bin 421 motor üreterek rekor kırdık. Otomobil üretiminde de yılı 336 bin 888 adetle kapattık. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de üretilen 1 milyon 26 bin 461 adet otomobilin %32 ’sini tek başına gerçekleştirdik. 2018 yılında üretilen otomobillerin yaklaşık %80’nini 70’e yakın ülkeye ihraç ettik. Geçtiğimiz yıl rekor motor üretiminin yanı sıra 239 bin 591 vites kutusu, 708 bin 670 adet şasi ürettik.
2018’DE SEVKİYATTA REKOR KIRDI
Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda lojistik akış nasıl sağlanıyor?
Oyak Renault’da lojistik akış Montaj ve Mekanik fabrikaları ve AILN Lojistik merkezi olmak üzere 3 farklı koldan yürütülüyor. Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, yaklaşık 850 yerli ve ithal tedarikçiden kamyon, konteyner ve uçak yoluyla parça tedarik etmektedir. Fabrikaya gelen parçalar lojistik alanlarda stoklanarak üretim ile senkronize bir şekilde elektrikli araçlarla bantlara ikmal ediliyor. Bunların dışında fabrika çevresinde yer alan yerli imalatçılardan senkronize parça çözümlerimiz de bulunuyor. Yılda toplam 2.200.000 metreküpe denk gelen 33.000 kamyon multimodal sevkiyat şekliyle gerçekleştirilmektedir.
Yılda toplam 290.000 adet ürün 60’tan fazla ülkeye multimodal (RO-RO, tren, karayolu, nehir ulaşımı) yoluyla ulaştırılmaktadır. İlaveten mekanik ve pres fabrikalarında üretilen parçalar diğer Renault merkezlerine ihraç edilmektedir. Yılda 4.000 TIR’a denk gelen 285.000 metreküplük parça sevkiyatı Oyak Renault’dan dünyaya gönderilmektedir.
AILN (Alliance International Logistics Network) Lojistik merkezi olarak Türkiye’de üretim yapan tedarikçilerimizin parçalarını 4 kıtada 13 ülkede 22 farklı üretim tesisine ihraç etmektedir. 2018 yılında AILN bir rekor kırarak, 12.000 konteyner ve TIR ile 1.001.461 metreküplük bir ihracat gerçekleştirdi. AILN tarafından tüm dünyaya gönderilen bu parçalar, dünya üzerinde 1.340.000 araç üzerinde kullanıldı.
Lojistik şirketlerinden hangi alanlarda hizmet alıyorsunuz? Tedarikçilerinizi hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?
Oyak Renault lojistik çalışmalarında karayolu, denizyolu, havayolu, multimodal, platform, elleçleme, ambarlama, liman, compound gibi alanlarda pek çok şirketten destek almaktadır. Araç üretim tarafında Renault Grubu tedarik zincirinin bileşenleri olan araç stoklama ve hizmet merkezleri, limanlar, nakliyeciler, armatörler ve tren yolu işletmecileri ile çalışmaktayız. Gönderim yaptığımız ülke için belirlenen lojistik akışına göre bu tedarikçiler çeşitlilik gösterebiliyor. Tüm ithalat ve ihracat işlemleri için de Oyak-Renault gümrük departmanı olarak bir aracı kurum ile çalışmaktadır. Oyak Renault dış hizmet alımlarını belirleyen standartlara göre düzenlemektedir. Kalite, performans, süre, maliyet ve daha birçok kriter göz önüne alınarak Satın Alma Direktörlüğü ile beraber hazırlanan şartnamelere uygun tedarikçiler Renault tedarik zinciri için seçiliyorlar.
TEDARİK ZİNCİRİNİ DİJİTALLEŞTİRİYOR
Tedarik zinciri süreçlerinizi iyileştirmeye dönük gerçekleştirdiğiniz yatırımlar neler?
Performansı arttırmaya ve iş güvenliğini iyileştirmeye dönük olarak dijital araçları daha fazla kullanmaya dönük olarak yatırımlar yapmaktayız. Doğal olarak bu konuyu tedarik zinciri dijitalleştirme süreci adı altında ele alabiliriz. Endüstri 4.0’in her geçen gün kendini daha da çok hissettiren etkilerini doğal olarak tedarik zinciri üzerinde de görebiliyoruz. Oyak Renault olarak biz dijitalleşme konusunda da şirketimizin genel önceliklerine uygun bir şekilde Mobil (Mobile), Bağlantılı (Connected) ve Otonom (Autonomous) teknolojilere yöneliyoruz.
Mobil teknolojilere örnek verecek olursak, cep telefonu, tablet ve diğer endüstriyel taşınabilir cihazların günlük aktivitelere entegrasyonuyla birlikte katma değersiz yer değiştirmelere son vermeye çalışarak bir taraftan da reaktivitemizi artırmaya çalışıyoruz.
Bağlantılı teknolojilerse bireylerin, sistemlerin ve tedarik zincirinin parçası olan mekanizmaların birbiriyle etkileşimde olmasını sağlıyor. Parça veya bitmiş araç taşıyan tırların, konteynerlerin, dönüşümlü ambalajların takip edilmesi üzerinde çalıştığımız konuların sadece birkaçı. Bunlara ek olarak, bulut tabanlı uygulamalarla dünyanın dört bir tarafındaki sistem kullanıcılarını aynı anda iş birliği içinde çalışmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
Son olarak, otonom kavramını hem fabrika içi araçları (AGV) hem de karar alma süreçleri için düşünebiliriz. Otonom araçlar düşünüldüğünde ilk akla gelen AGV’ler uzun yıllardır fabrikamızda kullanımda. Diğer bir uygulama alanı örneği olarak ise otonom drone’ların kullanımını ele alabiliriz. Dronları kullanarak ambar içindeki ambalajların sayımını otomatik olarak yapabiliyoruz. Tedarik zinciri veri açısından oldukça zengin bir alan. Bizim amacımız da bu verileri, analiz yöntemlerini ve makine öğrenmesi tekniklerini kullanarak karar destek uygulamalarını geliştirmek. Hatta uzun vadede birçok kararın otonom bir şekilde uygulama tarafından alınmasını sağlamak.
Biz dijitalleşme sürecinde en önemli noktanın tüm çalışanlarımızın dijital farkındalıklarının ve yetkinliklerinin artırılmasından geçtiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda gerek iç ve dış eğitimlerle gerek dijital odaklı sosyal kulüplerin kurulmasıyla, gerekse gönüllük esasıyla oluşturulan dijital inisiyatiflerle tüm çalışanlarımızı bu sürecin bir parçası haline getirmeye çalışıyoruz.
LOJİSTİK REKABETTE ÖNEMLİ BİR KALEM
Türk lojistik şirketlerinin hizmet kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yaşanan sorunlar ve çözüm önerileriniz neler?
Şirketler gelişime gayet açıklar. Hazırladığımız şartnamelere uygun, bizim geliştirmelerimize ayak uydurabilen, tedarik zincirini bir bütün olarak görüp beraber optimizasyonlar yaptığımız, yetkin hizmet sağlayıcıları ile çalışıyoruz. Diğer yandan Türkiye’de faaliyet gösteren otomotiv firmaları olarak yurtdışındaki diğer üreticilerle ciddi rekabet içerisindeyiz. Lojistik maliyetlerin optimizasyonu bu rekabette öne geçmek için önemli bir kalem olarak yer alıyor. Türkiye’de otomobil üreticilerinin uluslararası pazarlara kolayca ulaşabilmeleri için daha gelişkin bir lojistik altyapısına ihtiyaç duymaktayız. Bu kapsamda özellikle geliştirilmesi gereken noktaları; otomotiv fabrikalarının uluslararası taşımacılığa ulaşım kanallarının iyileştirilmesi, multimodal&tren taşımacılığının geliştirilmesi ve fabrikaların bu kanallara ulaşımının eşit koşullarda sağlanması, liman hizmetlerinde, araç lojistiğine yönelik ihtisaslaşmanın sağlanması şeklinde sıralayabiliriz. Bu konularda OSD önderliğinde devletle iş birliği içerisinde projeler oluşturulmaktadır.